Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 259822" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-size: 18px"><span style="color: #006400"><span style="font-family: 'verdana'">İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum</span></span></span></p><p><span style="font-size: 18px"><span style="color: #006400"><span style="font-family: 'verdana'"></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong> Üçüncü Netice:</strong> <strong>Hırs,</strong> ihlâsı kırar, amel-i uhreviyeyi zedeler. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Çünkü, bir ehl-i takvânın hırsı varsa, teveccüh-ü nâsı ister. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Teveccüh-ü nâsı mürâât eden, ihlâs-ı tâmmı bulamaz. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bu netice çok ehemmiyetli, çok câ-yı dikkattir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Elhasıl, israf, kanaatsizliği intaç eder. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff"></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff"><strong>Kanaatsizlik ise,</strong> </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">çalışmanın şevkini kırar, </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">tembelliğe atar, </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">hayatından şekvâ kapısını açar, </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">mütemadiyen şekvâ ettirir. HAŞİYE-1 </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">Hem ihlâsı kırar, </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">riyâ kapısını açar. </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">Hem izzetini kırar, </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">dilencilik yolunu gösterir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"></span><span style="color: #800080"><strong>İktisat ise,</strong> </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #800080">kanaati intaç eder.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #ff0000">“Kanaat eden aziz olur; tamah eden zillete düşer” </span><span style="color: #800080">hadisin sırrıyla, </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #800080">kanaat, izzeti intâc eder. </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #800080">Hem sa’ye ve çalışmaya teşcî eder. </span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #800080">Şevkini ziyadeleştirir, çalıştırır. </span> </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Çünkü, meselâ bir gün çalıştı. Akşamda aldığı cüz’î bir ücrete kanaat sırrıyla, ikinci gün yine çalışır. Müsrif ise, kanaat etmediği için, ikinci gün daha çalışmaz. Çalışsa da şevksiz çalışır.</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Hem iktisattan gelen kanaat, şükür kapısını açar, şekvâ kapısını kapatır. Hayatında daima şâkir olur. Hem kanaat vasıtasıyla insanlardan istiğnâ etmek cihetinde, teveccühlerini aramaz. İhlâs kapısı açılır, riyâ kapısı kapanır.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İktisatsızlık ve israfın dehşetli zararlarını geniş bir dairede müşahede ettim. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ben, dokuz sene evvel mübarek bir şehre geldim. Kış münasebetiyle o şehrin menâbi-i servetini göremedim. Allah rahmet etsin, oranın müftüsü birkaç defa bana dedi: <strong>“Ahalimiz fakirdir.” </strong>Bu söz benim rikkatime dokundu. Beş altı sene sonraya kadar, daima o şehir ahalisine acıyordum. Sekiz sene sonra yazın yine o şehre geldim. Bağlarına baktım. Merhum müftünün sözü hatırıma geldi. <strong>“Fesübhânallah,” </strong>dedim. <strong>“Bu bağların mahsulâtı, şehrin hâcetinin pek fevkindedir. Bu şehir ahalisi pek çok zengin olmak lâzım gelir.”</strong> Hayret ettim. Beni aldatmayan ve hakikatlerin derkinde bir rehberim olan bir hatıra-i hakikatle anladım: </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000">İktisatsızlık ve israf yüzünden bereket kalkmış ki, o kadar menâbi-i servetle beraber, o merhum müftü “Ahalimiz fakirdir” diyordu. Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bittecrübe sebeb-i bereket olduğu gibi, israf etmekle zekât vermemek, sebeb-i ref-i bereket olduğuna hadsiz vakıât vardır.</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İslâm hükemasının Eflâtun’u ve hekimlerin şeyhi ve filozofların üstadı, dâhi-i meşhur Ebu Ali İbni Sina, yalnız tıp noktasında, <span style="color: #800080"><strong>“Yiyin, için, fakat israf etmeyin” </strong>(A’râf Sûresi, 7: 31.)</span> âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş:</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #0000ff">“İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.”</span> HAŞİYE-2 </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Lem’alar, 19. Lem’a, s. 366</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong> </span><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"><strong>HAŞİYE-1:</strong> Evet, hangi müsrifle görüşsen, şekvâlar işiteceksin. Ne kadar zengin olsa da yine dili şekvâ edecektir. En fakir, fakat kanaatkâr bir adamla görüşsen, şükür işiteceksin.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"><strong>HAŞİYE-2:</strong> Yani, vücuda en muzır, dört beş saat fasıla vermeden yemek yemek, veyahut telezzüz için mütenevvî yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"> <span style="color: #006400"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"><strong>LÛGATÇE:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400"><strong></strong></span></span></p><p> <span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">teveccüh-ü nâs: İnsanların alâkası, yönelmesi.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">mürâât: Gözetme, bakma, riayet etme.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">menâbi-i servet: Zenginlik kaynakları.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">sebeb-i ref-i bereket: Bereketin ortadan kalkmasının sebebi.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">amel-i uhreviye: Ahirete ait fiil, iş.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">ihlâs-ı tâmm: Tam ihlâs, yaptığı her işinde Allah’ın emrini ve rızasını gözetme.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">şekvâ: Şikâyet.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">intac: Netice verme, sonuç doğurma.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">sa’y: Çalışma, gayret, emek.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">teşcî: Cesaret verme, cesaretlendirme.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #006400">istiğnâ: Cenâb-ı Hakk’tan başka kimsenin minneti altına girmeme, başkasına ihtiyacını arz etmeme.</span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 259822, member: 27"] [SIZE=5][COLOR=#006400][FONT=verdana]İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum [/FONT][/COLOR][/SIZE] [FONT=verdana][B] Üçüncü Netice:[/B] [B]Hırs,[/B] ihlâsı kırar, amel-i uhreviyeyi zedeler. Çünkü, bir ehl-i takvânın hırsı varsa, teveccüh-ü nâsı ister. Teveccüh-ü nâsı mürâât eden, ihlâs-ı tâmmı bulamaz. Bu netice çok ehemmiyetli, çok câ-yı dikkattir. Elhasıl, israf, kanaatsizliği intaç eder. [COLOR=#0000ff] [B]Kanaatsizlik ise,[/B] çalışmanın şevkini kırar, tembelliğe atar, hayatından şekvâ kapısını açar, mütemadiyen şekvâ ettirir. HAŞİYE-1 Hem ihlâsı kırar, riyâ kapısını açar. Hem izzetini kırar, dilencilik yolunu gösterir.[/COLOR] [COLOR=#006400] [/COLOR][COLOR=#800080][B]İktisat ise,[/B] kanaati intaç eder.[/COLOR] [COLOR=#ff0000]“Kanaat eden aziz olur; tamah eden zillete düşer” [/COLOR][COLOR=#800080]hadisin sırrıyla, kanaat, izzeti intâc eder. Hem sa’ye ve çalışmaya teşcî eder. Şevkini ziyadeleştirir, çalıştırır. [/COLOR] [B]Çünkü, meselâ bir gün çalıştı. Akşamda aldığı cüz’î bir ücrete kanaat sırrıyla, ikinci gün yine çalışır. Müsrif ise, kanaat etmediği için, ikinci gün daha çalışmaz. Çalışsa da şevksiz çalışır.[/B] Hem iktisattan gelen kanaat, şükür kapısını açar, şekvâ kapısını kapatır. Hayatında daima şâkir olur. Hem kanaat vasıtasıyla insanlardan istiğnâ etmek cihetinde, teveccühlerini aramaz. İhlâs kapısı açılır, riyâ kapısı kapanır. İktisatsızlık ve israfın dehşetli zararlarını geniş bir dairede müşahede ettim. Şöyle ki: Ben, dokuz sene evvel mübarek bir şehre geldim. Kış münasebetiyle o şehrin menâbi-i servetini göremedim. Allah rahmet etsin, oranın müftüsü birkaç defa bana dedi: [B]“Ahalimiz fakirdir.” [/B]Bu söz benim rikkatime dokundu. Beş altı sene sonraya kadar, daima o şehir ahalisine acıyordum. Sekiz sene sonra yazın yine o şehre geldim. Bağlarına baktım. Merhum müftünün sözü hatırıma geldi. [B]“Fesübhânallah,” [/B]dedim. [B]“Bu bağların mahsulâtı, şehrin hâcetinin pek fevkindedir. Bu şehir ahalisi pek çok zengin olmak lâzım gelir.”[/B] Hayret ettim. Beni aldatmayan ve hakikatlerin derkinde bir rehberim olan bir hatıra-i hakikatle anladım: [B][COLOR=#ff0000]İktisatsızlık ve israf yüzünden bereket kalkmış ki, o kadar menâbi-i servetle beraber, o merhum müftü “Ahalimiz fakirdir” diyordu. Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bittecrübe sebeb-i bereket olduğu gibi, israf etmekle zekât vermemek, sebeb-i ref-i bereket olduğuna hadsiz vakıât vardır. [/COLOR][/B] İslâm hükemasının Eflâtun’u ve hekimlerin şeyhi ve filozofların üstadı, dâhi-i meşhur Ebu Ali İbni Sina, yalnız tıp noktasında, [COLOR=#800080][B]“Yiyin, için, fakat israf etmeyin” [/B](A’râf Sûresi, 7: 31.)[/COLOR] âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş: [COLOR=#0000ff]“İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.”[/COLOR] HAŞİYE-2 [B]Lem’alar, 19. Lem’a, s. 366 [/B] [/FONT][FONT=verdana][COLOR=#006400][B]HAŞİYE-1:[/B] Evet, hangi müsrifle görüşsen, şekvâlar işiteceksin. Ne kadar zengin olsa da yine dili şekvâ edecektir. En fakir, fakat kanaatkâr bir adamla görüşsen, şükür işiteceksin. [B]HAŞİYE-2:[/B] Yani, vücuda en muzır, dört beş saat fasıla vermeden yemek yemek, veyahut telezzüz için mütenevvî yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.[/COLOR][/FONT] [FONT=verdana] [COLOR=#006400][B] LÛGATÇE: [/B] teveccüh-ü nâs: İnsanların alâkası, yönelmesi. mürâât: Gözetme, bakma, riayet etme. menâbi-i servet: Zenginlik kaynakları. sebeb-i ref-i bereket: Bereketin ortadan kalkmasının sebebi. amel-i uhreviye: Ahirete ait fiil, iş. ihlâs-ı tâmm: Tam ihlâs, yaptığı her işinde Allah’ın emrini ve rızasını gözetme. şekvâ: Şikâyet. intac: Netice verme, sonuç doğurma. sa’y: Çalışma, gayret, emek. teşcî: Cesaret verme, cesaretlendirme. istiğnâ: Cenâb-ı Hakk’tan başka kimsenin minneti altına girmeme, başkasına ihtiyacını arz etmeme.[/COLOR] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst