Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 259097" data-attributes="member: 27"><p><span style="color: #ff0000"><span style="font-size: 12px"><strong>Bir adam nasıl bin adam gibi günah işler?</strong></span></span></p><p></p><p></p><p><strong>Bismillahirrahmanirrahim</strong></p><p></p><p>Birden ihtar edilen bir mesele:</p><p></p><p>Âhirzamanda bir şahsın hatiât ve günahlarının gayet dehşetli bir yekûn teşkil ettiğine dair rivayetler vardır. Eskide, “Acaba âdi bir adam, binler adam kadar günah işleyebilir mi? </p><p></p><p><strong><span style="color: #0000cd">Ve o âhirzamanda bildiğimiz günahlardan başka hangi günahlardır ki, kâinatın heyet-i mecmuasına dokunur, kıyametin kopmasına ve dünyaları başlarına harap olmasına sebebiyet verir?” </span></strong>diye düşünürdüm. </p><p></p><p> Şimdi bu zamanda müteaddit esbabını gördük.</p><p></p><p>Ezcümle: <span style="color: #008000"><strong>Müteaddit vücuhundan radyomla anlaşıldı ki, o birtek adam, birtek kelimeyle bir milyon kebairi birden işler. Ve milyonlarla insanı dinlettirmekle günahlara sokar.</strong></span></p><p><span style="color: #008000"><strong></strong></span></p><p> Evet, küre-i havanın yüz binler kelimeleri birden söyleyen ve bir dili olan radyo unsuru, nev-i beşere öyle bir nimet-i İlâhiyyedir ki, <span style="color: #f00"><strong>küre-i havayı bütün zerratıyla şükür ve hamd ü senâyla doldurmak lâzım gelirken, dalâletten tevellüd eden sefahet-i beşeriye o azîm nimeti şükrün aksine istimal ettiğinden, elbette tokat yiyecek.</strong></span></p><p></p><p> Nasıl ki havârık-ı medeniyet namı altındaki ihsanat-ı İlâhiyyeyi bu mimsiz, gaddar medeniyet hüsn-ü istimal ile şükrünü eda edemeyerek tahribata sarf edip küfran-ı nimet ettiği için öyle bir tokat yedi ki, bütün bütün saadet-i hayatiyeyi kaybettirdi. </p><p></p><p> Ve en medenî tasavvur ettiği insanları, en bedevî ve vahşî derekesinden daha aşağıya indirdi. Cehenneme gitmeden evvel, Cehennem azabını tattırıyor.</p><p></p><p><span style="color: #00f"><strong>Evet, radyonun küllî nimetiyet ciheti küllî bir şükür iktiza eder; ve o küllî şükür de, Hâlık-ı Arz ve Semâvâtın kelâm-ı ezelîsinin şimdiki bütün muhataplarına birden yetiştirmek için, küllî yüz bin dilli semavî bir hâfız hükmünde, her vakit kâinatta Kur’ân’ı okumalıdır, tâ o nimetin küllî şükrünü edâ ve o nimeti idame etsin. </strong></span></p><p></p><p><strong>(Kastamonu Lahikası - 42)</strong></p><p></p><p></p><p> <span style="color: #006400"><u><strong>Lügatler : </strong></u></span></p><p><span style="color: #006400"><u><strong></strong></u></span></p><p><span style="color: #006400"><u><strong> </strong></u>Âmin : “Allah’ım Kabul Eyle”</span></p><p><span style="color: #006400"> Aziz : Çok Değerli, İzzetli, Saygın</span></p><p><span style="color: #006400"> Bâki : Devamlı, Kalıcı, Sonsuz</span></p><p><span style="color: #006400"> Bârekâllah : Allah Hayırlı Ve Mübarek Kılsın Anlamında, Beğeniyi İfade Etmek İçin Kullanılan Bir Söz</span></p><p><span style="color: #006400"> Bedevî : Çölde Yaşayan, Medenî Olmayan</span></p><p><span style="color: #006400"> Bilhassa : Özellikle</span></p><p><span style="color: #006400"> Cihet : Yön, Taraf</span></p><p><span style="color: #006400"> Derece-İ Hizmet : Hizmet Derecesi</span></p><p><span style="color: #006400"> Dereke : Aşağı Derece</span></p><p><span style="color: #006400"> Ebedî : Sonsuz, Sonu Olmayan</span></p><p><span style="color: #006400"> Edâ Etme : Yerine Getirme</span></p><p><span style="color: #006400"> Evvel : Önce</span></p><p><span style="color: #006400"> Fevkinde : Üstünde</span></p><p><span style="color: #006400"> Hâfız : Kur’ân’ın Tamamını Ezberleyen Kişi</span></p><p><span style="color: #006400"> Hâlık-I Arz Ve Semâvât : Gökleri Ve Yeri Yaratan Allah</span></p><p><span style="color: #006400"> Havali : Civar, Bölge</span></p><p><span style="color: #006400"> Hizmet-İ İmaniye Ve Kur’âniye : İman Ve Kur’ân Hizmeti</span></p><p><span style="color: #006400"> İdame : Devam</span></p><p><span style="color: #006400"> İktiza Etme : Gerekme</span></p><p><span style="color: #006400"> İmdad : Yardım</span></p><p><span style="color: #006400"> Kâinat : Evren</span></p><p><span style="color: #006400"> Kâtip : Yazan, Yazıcı</span></p><p><span style="color: #006400"> Kelâm-I Ezelî : Ezelî Söz; Allah’ın Kelâmı, Sözü; Kur’ân</span></p><p><span style="color: #006400"> Keramet-İ Sadakat : Doğruluk Ve Bağlılığın Kerameti</span></p><p><span style="color: #006400"> Kerametkârâne : Kerametli Bir Şekilde, Keramet Gösterircesine</span></p><p><span style="color: #006400"> Küllî : Kapsamlı, Geniş; Bütün Fertleri İçine Alan</span></p><p><span style="color: #006400"> Mesrur Eyleme : Sevindirme</span></p><p><span style="color: #006400"> Muvaffak : Başarılı</span></p><p><span style="color: #006400"> Mübarek : Hayırlı, Değerli</span></p><p><span style="color: #006400"> Nimet : İyilik, Lütuf, İhsan</span></p><p><span style="color: #006400"> Nimetiyet : Nimetlilik</span></p><p><span style="color: #006400"> Semâvî : Allah Tarafından Olan, İlâhî</span></p><p><span style="color: #006400"> Sıddık : Çok Doğru Ve Sadık</span></p><p><span style="color: #006400"> Şakirt : Talebe, Öğrenci</span></p><p><span style="color: #006400"> Şükür : Nimetlere Karşı Memnunluk Gösterme, Allah’a Teşekkür Etme</span></p><p><span style="color: #006400"> Tasavvur Etme : Düşünme, Hayal Etme</span></p><p><span style="color: #006400"> Ümmî : Tahsil Görmemiş, Okuma Yazma Bilmeyen</span></p><p><span style="color: #006400"> Vahşî : Medenî Olmayan</span></p><p><span style="color: #006400"> Vâkıa : Olay</span></p><p><span style="color: #006400"> Zarfında : İçinde</span></p><p><span style="color: #006400"> Ziyade : Çok</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 259097, member: 27"] [COLOR=#ff0000][SIZE=3][B]Bir adam nasıl bin adam gibi günah işler?[/B][/SIZE][/COLOR] [B]Bismillahirrahmanirrahim[/B] Birden ihtar edilen bir mesele: Âhirzamanda bir şahsın hatiât ve günahlarının gayet dehşetli bir yekûn teşkil ettiğine dair rivayetler vardır. Eskide, “Acaba âdi bir adam, binler adam kadar günah işleyebilir mi? [B][COLOR=#0000cd]Ve o âhirzamanda bildiğimiz günahlardan başka hangi günahlardır ki, kâinatın heyet-i mecmuasına dokunur, kıyametin kopmasına ve dünyaları başlarına harap olmasına sebebiyet verir?” [/COLOR][/B]diye düşünürdüm. Şimdi bu zamanda müteaddit esbabını gördük. Ezcümle: [COLOR=#008000][B]Müteaddit vücuhundan radyomla anlaşıldı ki, o birtek adam, birtek kelimeyle bir milyon kebairi birden işler. Ve milyonlarla insanı dinlettirmekle günahlara sokar. [/B][/COLOR] Evet, küre-i havanın yüz binler kelimeleri birden söyleyen ve bir dili olan radyo unsuru, nev-i beşere öyle bir nimet-i İlâhiyyedir ki, [COLOR=#f00][B]küre-i havayı bütün zerratıyla şükür ve hamd ü senâyla doldurmak lâzım gelirken, dalâletten tevellüd eden sefahet-i beşeriye o azîm nimeti şükrün aksine istimal ettiğinden, elbette tokat yiyecek.[/B][/COLOR] Nasıl ki havârık-ı medeniyet namı altındaki ihsanat-ı İlâhiyyeyi bu mimsiz, gaddar medeniyet hüsn-ü istimal ile şükrünü eda edemeyerek tahribata sarf edip küfran-ı nimet ettiği için öyle bir tokat yedi ki, bütün bütün saadet-i hayatiyeyi kaybettirdi. Ve en medenî tasavvur ettiği insanları, en bedevî ve vahşî derekesinden daha aşağıya indirdi. Cehenneme gitmeden evvel, Cehennem azabını tattırıyor. [COLOR=#00f][B]Evet, radyonun küllî nimetiyet ciheti küllî bir şükür iktiza eder; ve o küllî şükür de, Hâlık-ı Arz ve Semâvâtın kelâm-ı ezelîsinin şimdiki bütün muhataplarına birden yetiştirmek için, küllî yüz bin dilli semavî bir hâfız hükmünde, her vakit kâinatta Kur’ân’ı okumalıdır, tâ o nimetin küllî şükrünü edâ ve o nimeti idame etsin. [/B][/COLOR] [B](Kastamonu Lahikası - 42)[/B] [COLOR=#006400][U][B]Lügatler : [/B][/U]Âmin : “Allah’ım Kabul Eyle” Aziz : Çok Değerli, İzzetli, Saygın Bâki : Devamlı, Kalıcı, Sonsuz Bârekâllah : Allah Hayırlı Ve Mübarek Kılsın Anlamında, Beğeniyi İfade Etmek İçin Kullanılan Bir Söz Bedevî : Çölde Yaşayan, Medenî Olmayan Bilhassa : Özellikle Cihet : Yön, Taraf Derece-İ Hizmet : Hizmet Derecesi Dereke : Aşağı Derece Ebedî : Sonsuz, Sonu Olmayan Edâ Etme : Yerine Getirme Evvel : Önce Fevkinde : Üstünde Hâfız : Kur’ân’ın Tamamını Ezberleyen Kişi Hâlık-I Arz Ve Semâvât : Gökleri Ve Yeri Yaratan Allah Havali : Civar, Bölge Hizmet-İ İmaniye Ve Kur’âniye : İman Ve Kur’ân Hizmeti İdame : Devam İktiza Etme : Gerekme İmdad : Yardım Kâinat : Evren Kâtip : Yazan, Yazıcı Kelâm-I Ezelî : Ezelî Söz; Allah’ın Kelâmı, Sözü; Kur’ân Keramet-İ Sadakat : Doğruluk Ve Bağlılığın Kerameti Kerametkârâne : Kerametli Bir Şekilde, Keramet Gösterircesine Küllî : Kapsamlı, Geniş; Bütün Fertleri İçine Alan Mesrur Eyleme : Sevindirme Muvaffak : Başarılı Mübarek : Hayırlı, Değerli Nimet : İyilik, Lütuf, İhsan Nimetiyet : Nimetlilik Semâvî : Allah Tarafından Olan, İlâhî Sıddık : Çok Doğru Ve Sadık Şakirt : Talebe, Öğrenci Şükür : Nimetlere Karşı Memnunluk Gösterme, Allah’a Teşekkür Etme Tasavvur Etme : Düşünme, Hayal Etme Ümmî : Tahsil Görmemiş, Okuma Yazma Bilmeyen Vahşî : Medenî Olmayan Vâkıa : Olay Zarfında : İçinde Ziyade : Çok[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst