Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kuran Öğreniyorum
Hafızlık Eğitimi
Hafızlık hocasının başlıca görevleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kasif1" data-source="post: 227564" data-attributes="member: 1008778"><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">BAŞARILI HAFIZ YETİŞTİRME METODLARI</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">1. Eğitmen, Hafızlığa Elverişli Mekânlarda Hafızlık Yaptırmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">2. Eğitmenin Kıraatı Düzgün ve Sağlam Olmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">3. Eğitmen, Hafızlığın Önemini Talebelerine Aşılamalı </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">4. Eğitmen Zamanın Önemini Talebelerine İyi Öğretmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">5. Eğitmen, Öğrencilerine Sevgi Göstermeli, Değer Vermeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">6. Eğitmen, Öğrencilerini Aşırı Baskı Altına Almamalı, Korkutmamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">7. Eğitmen, Öğrencilere Bir Psikolog Gibi Davranmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">8. Eğitmen, Talebelerine Adil Davranmalı ve Onlara Dua Etmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">9. Eğitmen, Sorun Çözücü Olmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">10. Eğitmen, Yeteneği ve İsteği Olan Öğrenciye Hafızlık Yaptırmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">11. Eğitmen, Derse Giriş ve Dersten Çıkış Saatlerine Titizlilikle Uymalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">12. Eğitmen, Çalışma Planı Hazırlamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">13. Eğitmen Talebeleri Mutlaka Deneme Sürecinden Geçirmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">14. Eğitmen Hafız Yetiştirirken Alternatif Metotları da Denemeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">15. Eğitmen Talebelerin Ezberlerine Yardımcı Olmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">16. Eğitmen Yardımcı Belletmen Sistemini Kullanmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">17. Eğitmen Dersleri Dinlerken Defter ve Kalem Kullanmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">18. Eğitmen, Talebelere Koro Halinde Ders Yaptırmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">19. Eğitmen; Kaset, CD, VCD, Video Gibi Cihazlardan İstifade Etmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">20. Eğitmen Her Talebeye Nasıl Davranacağını İyi Bilmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">21. Eğitmen Sesi Güzel Olan Talebelere Ayrı Önem Vermeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">22. Eğitmen Öğrencilerin İzinlerini Uzun Tutmamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">23. Eğitmen Talebelerine El Kaldırmamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">24. Eğitmen Öğrencileri Aç ve Uykusuz Bırakarak Terbiye Etmemeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">25. Eğitmen; Sosyal, Kültürel İçerikli Programlar Düzenlemeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">26. Eğitmen, Talebelerini Ödüllendirmeyi İhmal Etmemeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">27. Eğitmen, Talebeleri İcazet Merasimi Yapılan Kuran Kurslarına Götürmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">28. Eğitmen, Öğrencilere Başarı Öyküleri Anlatmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">29. Eğitmenler, Hafızlık Sınavına Öğrencileri Motive Et&shy;meli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">30. Eğitmen, Hafızlık Sınavında Dereceye Girenleri Ödüllendirmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">31. Eğitmen Kendi Çocuklarını Diğer Öğrencilerden Ayırmamalı, Ayrım yapmamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">32. Eğitmen, Velilerle Sürekli İletişim Halinde Olmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">33. Eğitmenler Kendi İçlerinde Tutarlı Olmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">34. Eğitmen, Öğrencilerin Önceki Yıllarda Aldığı Eğitimleri Bilmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">35. Eğitmen, Öğrencilerine Kitap Okumayı Aşılamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">36. Eğitmen, Öğrencilerini Geleceğe Hazırlamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">37. Eğitmen Sadece Nasihat Eden Değil, Yaşantısıyla Topluma Örnek Olmalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">38. Eğitmen Problemlerini Talebelere Yansıtmamalı</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">39. Eğitmen Talebelerine Sağlam Bir Bakış Açısı Kazandırabilmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">40. Eğitmen, Zaman Zaman “Öyküler, Kıssalar ya da Fıkralar” Anlatarak Öğrencilerini Ders Çalışmaya Motive Etmeli</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000">Yukarıdaki ana maddelerden bir kaçının açıklaması</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000"><strong>6. Eğitmen, Öğrencilerini Aşırı Baskı Altına Almamalı, Korkutmamalı</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000"><strong></strong></span><span style="color: purple"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Eğiticiler, öğrencilerine karşı alay, hakaret, aşağılama, korkutma, baskı, utandırma, suçlama, yıkıcı eleştiri, yok sayma, reddetme, yalnız bırakma, gibi <strong>duygusal istismar</strong>a neden olabilecek davranışlardan uzak durmalıdır. Aksi takdirde baskı altında ezilen bir talebe geleceğe olan özgüvenini yitirir ve geleceği için daima endişe duymaya başlar. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Öğrenci, hocasının karşısında titreyerek konuşuyorsa veya hiç konuşamıyorsa hocasını gördüğü zaman ürküyor, korkuyorsa bunun sebebi hocaya gösterilen sevgi, saygı değil, hocanın talebeye özgüvenini kaybettirmesinden, baskı altında talebesini ezmiş olmasından kaynaklanmaktadır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Aşırı baskı altına alınan, hocasından korkan öğrenci sadece hocadan değil aynı zamanda aldığı eğitimden de soğumaktadır. Kuran’ı gördüğünde aklına ,ezildiği, ya da kendisine sürekli sıkıldığı “o ders, o zaman” gelmektedir. Böylece o dersi bir daha görmek istememektedir ve mümkün olduğunca uzaklaşmaktadır. Bu gibi baskı gören öğrenciler, ileride ana-baba olduklarında kendi çocuklarının Kuran kurslarında din eğitimi almalarını istememektedir. Eğitimde mükemmellik seviyesine ulaşmamış bir hocanın yapacağı cahillik, bir kişiye değil nesillere mal olmaktadır. Bir de toplumda “dayakçı hoca” “Kuran kurslarında ilkel eğitim” gibi ifadelerin yayılmasına sebebiyet vermektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Eğitici, talebesini bu şekilde baskı altında yetiştirdiği zaman, o talebe, sadece hafızlık döneminde değil, hafızlıktan sonraki dönemlerle de pısırık, kendisine özgüven duymayan, gelişime kapanık, dışa açılamayan bir ruh haline bürünecektir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Aşırı baskı altında yapılan hafızlıktan sonra, öğrenci serbest kaldığında bu sefer tamamen Kuran’dan uzaklaşacak ve hafızlığını tekrar etmek istemeyecektir. Bunun da sebebi, talebe hafızlığını tekrar etmek istediği zaman, hafızlıkta gördüğü o baskıları hatırlıyor olmasıdır. Böyle olunca da talebe hafızlığını tekrar etmekten de soğuyacak, böylece aşırı baskı ile hafız olsa bile sonradan tekrar etmediği (veya edemediği) için Kuran’ı unutacaktır. Şimdi burada cevabı siz verin. Bu tür hocalar zorla hafız yaptığı için sevap mı işliyor, yoksa hafızlığın unutulmasına sebebiyet verdiği için günaha mı neden oluyor? Dinimizin <em>“İşi ehline verin.”</em> ilkesi bu konuda ne kadar da an&shy;lamlıdır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Dayakla veya aşırı baskı altında talebe yetiştirmeyi ilke edinen Kuran kursu hocalarımızın sayısı eskiye oranla epey azalmış olmakla birlikte henüz istenilen seviyeye geldikleri de söylenemez.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Bu söylediklerimizden öğrenci istediğini yapsın anlamı çıkmaz. Ya da hafızlık yaparken hiç mi sıkı kurallar olmaz? Tabi ki olur; ama ölçücünü ve gereğini bilmek şartıyla. Hafızlık hocalığı çok zor bir meslek olup, her baba yiğidin işi değildir. <strong>Yani hafızlık yapmak da yaptırmak da her kişinin değil, er kişinin k</strong><strong>ârıdır.</strong> Yabancı bir dilde olan bir kitabı, Kuran’ı Kerim’i ezberlemek kolay olmasa gerek. Belli bir baskı gerekebilir ama talebe hocanın karşısında titremeden, korkmadan konuşabilmelidir. Eğitmen bunu da baskı ile değil, kendisinin de uyduğu kuralla disiplinle sağlayabilmelidir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple"></span></span><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Özetle eğitmen, talebelerine korku zehrini akıtmak yerine, onlara sevecen, samimi, candan ama disiplinli davranarak özgüven aşılamalıdır. Talebe hocasını gördüğü zaman korkmak yerine: “İşte aradığım <strong>örnek kişilik</strong> tipi bu!” diyebilmelidir. Bunun için hoca ne yapması gerekiyorsa araştırıp kendi&shy;sini o şekilde donatmalıdır.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000"><strong>7. Eğitmen Öğrencilere Bir Psikolog Gibi Davranmalı</strong></span><span style="color: purple">Eğitmen sabahleyin sınıfına girdiğinde talebelerine selam verip, hal hatır sorduktan sonra onlarla kısa bir motive edici sohbet etmelidir. Eğitmen böyle yapınca motive olan talebe dersine daha kolay konsantre olur ve dersini daha sağlam okur. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Talebe dersinde şayet yanlış okursa eğitmen kesinlikle talebelerine aşırı bir tepkide bulunmamalıdır. Çünkü hoca bağırıp çağırmakla sadece dersi okuyan talebenin motivasyo&shy;nunu değil, diğer talebelerin de konsantresini bozmuş olur. Hatta kendilerine olan güvenlerin kaybolmasına neden olur. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki hoca talebelerine adeta bir psikolog gibi yaklaşmalıdır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Ayrıca eğitmen talebelerinden birisinin dersini zayıf okuduğu veya ders vermediğini gördüğünde onu sınıfta bütün arkadaşların yanında rencide ederek özgüven kaybına neden olacak davranışlarda bulunmamalıdır. İşte tam bu noktada holar tabir yerindeyse köpükle traş sistemini kullanmalıdırlar. Yani öğrenci ders vermediğinde ona hemen bağırıp çağırmayacak önce çocukta bulunan iyi yönlerini söyleyecek daha sonra uyarıda bulunacak. Hoca böyle yaparsa talebesinin daha verimli olmasını sağlar. Aksi takdirde köpük kullanmadan traş olan bir kişinin yüzü nasıl yıpranırsa çocuk da o şekilde yıpranmış, özgüveni kaybolmuş biri olur. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">O halde hoca ne yapmalı? Şayet bir talebe dersini okumazsa önce etkili bir nasihatte bulunmalı, sonra dikkatinin kendisinde toplamasını sağlamalı, gerekirse şu cümlelere benzer konuşmalar yapmalı: “Bugün dersini veremedin. Ciddi bir sıkıntın mı var? Benim senin için yapabileceğim bir şey var mı? Ben sana güveniyorum. Bugün ders veremeyişin bir kaza idi. Bundan sonra derslerini çok daha ciddiye alacağına, yürekten çalışacağına inanıyorum.” Bu gibi cümlelerle talebeyi uyarmakla birlikte ders çalışmaya da motive etmiş olursunuz.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple">Bir diğer husus ise kesinlikle talebelerine ağza alınmayacak hakaretler, cümleler sarfetmeyiniz hatta bazı hatalar yapsalar dahi onları aşırı abartıp büyütmeyiniz. Sonuçta bir profesörü değil, bir çocuğu hafız yapmaya çalışıyorsunuz. Hele bu çocuk ergenlik çağına yeni girmişse onun psikolojisini çok iyi düşünün. O yaştaki çocuğa bağırmanın nasıl bir etki yapabileceğini tahmin edin bakalım. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: purple"></span></span><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Bakın Newton köpeğine nasıl davranırmış: </span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Newton kim olursa olsun kesinlikle bağırıp çağırmaz ve mazmış. Newton bir gece evinde pür dikkat çalışırken köpeği Diamond masanın üstündeki mumu devirmiş. Mum, Newton’un yıllardır emek vererek yazdığı notlarının üzerine düşmüş. Çok kıymetli notlar birden yanıvermiş. Yıllardır çalışarak hazırladığı birbirinden değerli bilimsel araştırma notları bir anda yok olmuş. Bu durum karşısında Newton hiçbir sinirlilik hali göstermemiş. Sadece köpeğine şunları söylemiş:</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span><strong><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">“Ah Diamond! Yaptığın yanlışın neleri kaybettirdiğini bir bilseydin, benden çok daha fazla üzülürdün.”</span></span></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span></strong></p><p><span style="color: #ff0000"><strong><span style="font-size: 15px">10. </span></strong></span><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000"><strong>Eğitmen, Yeteneği ve İsteği Olan Öğrenciye Hafızlık Yaptırmalı</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000"><strong></strong></span><span style="color: purple">Galileo <em>“İnsana hiçbir şey öğretemezsiniz; ancak kendi içinde bulacağını öğretebilirsiniz.”</em>Bu cümlenin Fransızca meali şöyledir: </span></span><em><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">“Bir atı suya götürebilirsiniz ama ona zorla su içiremezsiniz!” </span></span></em><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Talebelerin zihin limitleri zorlanmalı ama zedelenmesine de asla izin verilmemelidir. Talebenin kapasitesi hafızlığa el verişli değilse ve de öğrencinin hafızlığa gönlü yoksa yani hafızlık yapmamaya karar vermişse kesinlikle hafızlığa başlatılmamalıdır.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">“Hele bir hafızlığa başlasın belki ilerde açılır, düzelir. Yine de düzelmezse bir çaresine bakarız.” demek talebenin kendisine de haksızlıktır. Çünkü talebe hafızlığa başlamadan önce hocaların deneme amaçlı ezberlemesini istediği sayfaları ezberlemekten kaçıyorsa, günlük ezberini ihmal ediyorsa bu talebe hafızlığa başlatılmamalıdır. Her şeye rağmen talebe hafızlığa başlatılırsa ve hafızlıkta da başarısız olursa (ki genelde böyle olur) kendisine olan özgüvenini kaybeder bu sefer başka alanlarda da “Acaba yine mi başarısız olacağım?” endişesiyle hareket eder.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Kısaca şayet talebenin içinde tutku ve yetenek yoksa o talebeye temel dini bilgileri öğretip sonra da hangi alanda yeteneği varsa o alana yönlendirerek talebeye rehberlik yapmalıdır.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Ayrıca tutkusuz, yeteneksiz bir öğrenci hafızlığa başladığında ona dünyanın en uzman olan hocaları da ders verse o öğrenci başarılı olamaz. Yani öğrencilerin anne ve babaları çocuklarının hafız olmalarını istemesi yetmiyor, çocuklarının da hafızlığa uygun olması gerekiyor. Şayet çocuğun istek ve kabiliyeti yoksa o çocuğu zorla hafız yapmaya çalışmanın hiçbir anlamı kalmıyor. Bu durumda anne ve babaya düşen görev, çocuğunun yeteneği olan alanlarda eğitim alması için çocuğuna yardımcı olmaya çalışmak ve çocuğunu yönlendirmektir. </span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Tutkusuz, isteksiz ve yeteneksiz olan talebe, temel dini bilgileri öğrendikten sonra sırf Kuran kursu talebe sayısını bir sayı arttırmak için, kursta (daha fazla) tutuluyorsa, bu durum eldeki kaliteli talebelerin de azalmasına neden olabilecektir. </span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: #ff0000"><span style="font-size: 15px"><strong>23. Eğitmen Talebelerine El Kaldırmamalı</strong></span></span></p><p><span style="color: #ff0000"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="color: #ff0000"><span style="font-size: 15px"></span></span><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Eskilerimiz “Dayak cennetten çıkmıştır.” inancıyla bir kişinin eğitileceğini savunuyorlardı. Bu batıl olan inanca “mübarek dayak” diyerek bir de manevi kılıfla dayağı kutsallaştımaya çalışıyorlardı. Hatta daha da ileri giderek Cennetten çıkan bir nesneye dokunmak, diye adlandırıyorlardı. Fakat işin gerçeği onların dediği gibi değildir. <strong>Aslında dayak cennetten kovulduğu için çıkarılmıştır, daha doğrusu çıkartılmıştır, demek çok daha doğru olacaktır.</strong> Çünkü cennette kötülere yer yoktur!</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Peygamberimiz, hayatı boyunca bir tane talebeyi dövmemiş ve dövmeyi tavsiye de etmemiştir? Peygamberimizin bütün hadislerini inceleyin. Bir tanesinde talebeleri dövmeye yönelik cümle bulamazsınız. O halde Peygamberimizin yapmadığı bir işi eğitmenin de yapması doğru değildir. Kimi ho&shy;calarımız “Ben talebemi Allah rızası için, onun daha başarılı bir öğrenci olması için dövüyorum!” demektedir. Aslında hacamın söylediği bu söz ne kadar çaresiz kaldığının bir göstergesidir. </span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Aslında dayak talebelerin istek ve arzusunu kırmaktan başka bir şey değildir.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Peygamber Efendimiz çocuğun yüzüne vurulmasını yasaklamıştır. Hafızlığa çalışan talebeler tenkit değil, takdir edilmelidir. Dayak yerine öğrenci teşvik edilmelidir.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Öğrencilerin izinlerini kısıtlama, oyun saatlerine sınırlama, gezip dolaşmasını yasaklama gibi cezalar verebilirsiniz. Ama talebelerinize el kaldırıp onları dövemezsiniz. Çünkü dayak atmak acizliğin bir sonucudur. Hiçbir hoca talebelerinin yanında bu kadar aciz bir duruma düşmemelidir. Bu konuda özellikle Kuran kursu hocası çok daha dikkatli olmalıdır. </span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Dayak yiyen talebelerden yüzde kaçı sonradan hocasının ziyaretinize gidip elini öpmüştür? Bayramlarda telefon açıp kaç tanesi hal hatır sormuştur? Kaç tanesi mübarek gün ve gecelerde mesaj çekip hocasının kandilini kutlamıştır? Şayet cevabınız olumsuz ise, nedeni ne olabilir dersiniz? Dinimizde hayvana bile gelişi güzel, istediğimiz şekilde vurmak yasakken, talebelere nasıl olur da hoca dilediği gibi, o anki psikolojisinin durumuna göre vurulabilir! Kuran öğrenene vurmak, Kuran’a yapılan yanlış bir davranışla eş değer değil midir? </span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Özet olarak hafızlık hocalarımızın yerine getirmesi gereken en önemli görev, öğrencileri dayakla kendilerinden soğutmak veya onları Kuran kurstan kaçırmak değil, sevgi ve ümit aşılayarak onlara hafızlığı sevdirmektir. </span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"> Sonuç olarak herkes biliyor ki dayak, eğitim sisteminde iyi bir metod değildir. Öğrencilerimizin yüreği sevgi çemberi ile kuşatılmalıdır.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">Diğer maddelerin de açıklamalarını ayrıntıları ile birlikte BAŞARILI HAFIZ OLMA VE YETİŞTİRME METOTLARI; isimli kitabımdan okuyabilirsiniz.</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">alıntı</span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: purple"><span style="font-size: 15px">DEĞERLİ FİKİR VE DÜŞÜNCELERİNİZ İÇİN YORUMLARINIZI BEKLİYORUZ..</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kasif1, post: 227564, member: 1008778"] [B][SIZE=4][COLOR=#800080]BAŞARILI HAFIZ YETİŞTİRME METODLARI [/COLOR][/SIZE][/B][SIZE=4][COLOR=#800080]1. Eğitmen, Hafızlığa Elverişli Mekânlarda Hafızlık Yaptırmalı 2. Eğitmenin Kıraatı Düzgün ve Sağlam Olmalı 3. Eğitmen, Hafızlığın Önemini Talebelerine Aşılamalı 4. Eğitmen Zamanın Önemini Talebelerine İyi Öğretmeli 5. Eğitmen, Öğrencilerine Sevgi Göstermeli, Değer Vermeli 6. Eğitmen, Öğrencilerini Aşırı Baskı Altına Almamalı, Korkutmamalı 7. Eğitmen, Öğrencilere Bir Psikolog Gibi Davranmalı 8. Eğitmen, Talebelerine Adil Davranmalı ve Onlara Dua Etmeli 9. Eğitmen, Sorun Çözücü Olmalı 10. Eğitmen, Yeteneği ve İsteği Olan Öğrenciye Hafızlık Yaptırmalı 11. Eğitmen, Derse Giriş ve Dersten Çıkış Saatlerine Titizlilikle Uymalı 12. Eğitmen, Çalışma Planı Hazırlamalı 13. Eğitmen Talebeleri Mutlaka Deneme Sürecinden Geçirmeli 14. Eğitmen Hafız Yetiştirirken Alternatif Metotları da Denemeli 15. Eğitmen Talebelerin Ezberlerine Yardımcı Olmalı 16. Eğitmen Yardımcı Belletmen Sistemini Kullanmalı 17. Eğitmen Dersleri Dinlerken Defter ve Kalem Kullanmalı 18. Eğitmen, Talebelere Koro Halinde Ders Yaptırmalı 19. Eğitmen; Kaset, CD, VCD, Video Gibi Cihazlardan İstifade Etmeli 20. Eğitmen Her Talebeye Nasıl Davranacağını İyi Bilmeli 21. Eğitmen Sesi Güzel Olan Talebelere Ayrı Önem Vermeli 22. Eğitmen Öğrencilerin İzinlerini Uzun Tutmamalı 23. Eğitmen Talebelerine El Kaldırmamalı 24. Eğitmen Öğrencileri Aç ve Uykusuz Bırakarak Terbiye Etmemeli 25. Eğitmen; Sosyal, Kültürel İçerikli Programlar Düzenlemeli 26. Eğitmen, Talebelerini Ödüllendirmeyi İhmal Etmemeli 27. Eğitmen, Talebeleri İcazet Merasimi Yapılan Kuran Kurslarına Götürmeli 28. Eğitmen, Öğrencilere Başarı Öyküleri Anlatmalı 29. Eğitmenler, Hafızlık Sınavına Öğrencileri Motive Et­meli 30. Eğitmen, Hafızlık Sınavında Dereceye Girenleri Ödüllendirmeli 31. Eğitmen Kendi Çocuklarını Diğer Öğrencilerden Ayırmamalı, Ayrım yapmamalı 32. Eğitmen, Velilerle Sürekli İletişim Halinde Olmalı 33. Eğitmenler Kendi İçlerinde Tutarlı Olmalı 34. Eğitmen, Öğrencilerin Önceki Yıllarda Aldığı Eğitimleri Bilmeli 35. Eğitmen, Öğrencilerine Kitap Okumayı Aşılamalı 36. Eğitmen, Öğrencilerini Geleceğe Hazırlamalı 37. Eğitmen Sadece Nasihat Eden Değil, Yaşantısıyla Topluma Örnek Olmalı 38. Eğitmen Problemlerini Talebelere Yansıtmamalı 39. Eğitmen Talebelerine Sağlam Bir Bakış Açısı Kazandırabilmeli 40. Eğitmen, Zaman Zaman “Öyküler, Kıssalar ya da Fıkralar” Anlatarak Öğrencilerini Ders Çalışmaya Motive Etmeli [/COLOR][/SIZE][SIZE=4] [COLOR=#ff0000]Yukarıdaki ana maddelerden bir kaçının açıklaması [/COLOR][/SIZE] [SIZE=4][COLOR=purple][/COLOR][COLOR=#ff0000][B]6. Eğitmen, Öğrencilerini Aşırı Baskı Altına Almamalı, Korkutmamalı [/B][/COLOR][COLOR=purple] Eğiticiler, öğrencilerine karşı alay, hakaret, aşağılama, korkutma, baskı, utandırma, suçlama, yıkıcı eleştiri, yok sayma, reddetme, yalnız bırakma, gibi [B]duygusal istismar[/B]a neden olabilecek davranışlardan uzak durmalıdır. Aksi takdirde baskı altında ezilen bir talebe geleceğe olan özgüvenini yitirir ve geleceği için daima endişe duymaya başlar. Öğrenci, hocasının karşısında titreyerek konuşuyorsa veya hiç konuşamıyorsa hocasını gördüğü zaman ürküyor, korkuyorsa bunun sebebi hocaya gösterilen sevgi, saygı değil, hocanın talebeye özgüvenini kaybettirmesinden, baskı altında talebesini ezmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Aşırı baskı altına alınan, hocasından korkan öğrenci sadece hocadan değil aynı zamanda aldığı eğitimden de soğumaktadır. Kuran’ı gördüğünde aklına ,ezildiği, ya da kendisine sürekli sıkıldığı “o ders, o zaman” gelmektedir. Böylece o dersi bir daha görmek istememektedir ve mümkün olduğunca uzaklaşmaktadır. Bu gibi baskı gören öğrenciler, ileride ana-baba olduklarında kendi çocuklarının Kuran kurslarında din eğitimi almalarını istememektedir. Eğitimde mükemmellik seviyesine ulaşmamış bir hocanın yapacağı cahillik, bir kişiye değil nesillere mal olmaktadır. Bir de toplumda “dayakçı hoca” “Kuran kurslarında ilkel eğitim” gibi ifadelerin yayılmasına sebebiyet vermektedir. Eğitici, talebesini bu şekilde baskı altında yetiştirdiği zaman, o talebe, sadece hafızlık döneminde değil, hafızlıktan sonraki dönemlerle de pısırık, kendisine özgüven duymayan, gelişime kapanık, dışa açılamayan bir ruh haline bürünecektir. Aşırı baskı altında yapılan hafızlıktan sonra, öğrenci serbest kaldığında bu sefer tamamen Kuran’dan uzaklaşacak ve hafızlığını tekrar etmek istemeyecektir. Bunun da sebebi, talebe hafızlığını tekrar etmek istediği zaman, hafızlıkta gördüğü o baskıları hatırlıyor olmasıdır. Böyle olunca da talebe hafızlığını tekrar etmekten de soğuyacak, böylece aşırı baskı ile hafız olsa bile sonradan tekrar etmediği (veya edemediği) için Kuran’ı unutacaktır. Şimdi burada cevabı siz verin. Bu tür hocalar zorla hafız yaptığı için sevap mı işliyor, yoksa hafızlığın unutulmasına sebebiyet verdiği için günaha mı neden oluyor? Dinimizin [I]“İşi ehline verin.”[/I] ilkesi bu konuda ne kadar da an­lamlıdır. Dayakla veya aşırı baskı altında talebe yetiştirmeyi ilke edinen Kuran kursu hocalarımızın sayısı eskiye oranla epey azalmış olmakla birlikte henüz istenilen seviyeye geldikleri de söylenemez. Bu söylediklerimizden öğrenci istediğini yapsın anlamı çıkmaz. Ya da hafızlık yaparken hiç mi sıkı kurallar olmaz? Tabi ki olur; ama ölçücünü ve gereğini bilmek şartıyla. Hafızlık hocalığı çok zor bir meslek olup, her baba yiğidin işi değildir. [B]Yani hafızlık yapmak da yaptırmak da her kişinin değil, er kişinin k[/B][B]ârıdır.[/B] Yabancı bir dilde olan bir kitabı, Kuran’ı Kerim’i ezberlemek kolay olmasa gerek. Belli bir baskı gerekebilir ama talebe hocanın karşısında titremeden, korkmadan konuşabilmelidir. Eğitmen bunu da baskı ile değil, kendisinin de uyduğu kuralla disiplinle sağlayabilmelidir. [/COLOR][/SIZE][COLOR=purple][SIZE=4]Özetle eğitmen, talebelerine korku zehrini akıtmak yerine, onlara sevecen, samimi, candan ama disiplinli davranarak özgüven aşılamalıdır. Talebe hocasını gördüğü zaman korkmak yerine: “İşte aradığım [B]örnek kişilik[/B] tipi bu!” diyebilmelidir. Bunun için hoca ne yapması gerekiyorsa araştırıp kendi­sini o şekilde donatmalıdır. [/SIZE][/COLOR] [SIZE=4][COLOR=purple][/COLOR][COLOR=#ff0000][B]7. Eğitmen Öğrencilere Bir Psikolog Gibi Davranmalı[/B][/COLOR][COLOR=purple]Eğitmen sabahleyin sınıfına girdiğinde talebelerine selam verip, hal hatır sorduktan sonra onlarla kısa bir motive edici sohbet etmelidir. Eğitmen böyle yapınca motive olan talebe dersine daha kolay konsantre olur ve dersini daha sağlam okur. Talebe dersinde şayet yanlış okursa eğitmen kesinlikle talebelerine aşırı bir tepkide bulunmamalıdır. Çünkü hoca bağırıp çağırmakla sadece dersi okuyan talebenin motivasyo­nunu değil, diğer talebelerin de konsantresini bozmuş olur. Hatta kendilerine olan güvenlerin kaybolmasına neden olur. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki hoca talebelerine adeta bir psikolog gibi yaklaşmalıdır. Ayrıca eğitmen talebelerinden birisinin dersini zayıf okuduğu veya ders vermediğini gördüğünde onu sınıfta bütün arkadaşların yanında rencide ederek özgüven kaybına neden olacak davranışlarda bulunmamalıdır. İşte tam bu noktada holar tabir yerindeyse köpükle traş sistemini kullanmalıdırlar. Yani öğrenci ders vermediğinde ona hemen bağırıp çağırmayacak önce çocukta bulunan iyi yönlerini söyleyecek daha sonra uyarıda bulunacak. Hoca böyle yaparsa talebesinin daha verimli olmasını sağlar. Aksi takdirde köpük kullanmadan traş olan bir kişinin yüzü nasıl yıpranırsa çocuk da o şekilde yıpranmış, özgüveni kaybolmuş biri olur. O halde hoca ne yapmalı? Şayet bir talebe dersini okumazsa önce etkili bir nasihatte bulunmalı, sonra dikkatinin kendisinde toplamasını sağlamalı, gerekirse şu cümlelere benzer konuşmalar yapmalı: “Bugün dersini veremedin. Ciddi bir sıkıntın mı var? Benim senin için yapabileceğim bir şey var mı? Ben sana güveniyorum. Bugün ders veremeyişin bir kaza idi. Bundan sonra derslerini çok daha ciddiye alacağına, yürekten çalışacağına inanıyorum.” Bu gibi cümlelerle talebeyi uyarmakla birlikte ders çalışmaya da motive etmiş olursunuz. Bir diğer husus ise kesinlikle talebelerine ağza alınmayacak hakaretler, cümleler sarfetmeyiniz hatta bazı hatalar yapsalar dahi onları aşırı abartıp büyütmeyiniz. Sonuçta bir profesörü değil, bir çocuğu hafız yapmaya çalışıyorsunuz. Hele bu çocuk ergenlik çağına yeni girmişse onun psikolojisini çok iyi düşünün. O yaştaki çocuğa bağırmanın nasıl bir etki yapabileceğini tahmin edin bakalım. [/COLOR][/SIZE][COLOR=purple][SIZE=4]Bakın Newton köpeğine nasıl davranırmış: Newton kim olursa olsun kesinlikle bağırıp çağırmaz ve mazmış. Newton bir gece evinde pür dikkat çalışırken köpeği Diamond masanın üstündeki mumu devirmiş. Mum, Newton’un yıllardır emek vererek yazdığı notlarının üzerine düşmüş. Çok kıymetli notlar birden yanıvermiş. Yıllardır çalışarak hazırladığı birbirinden değerli bilimsel araştırma notları bir anda yok olmuş. Bu durum karşısında Newton hiçbir sinirlilik hali göstermemiş. Sadece köpeğine şunları söylemiş: [/SIZE][/COLOR][B][COLOR=purple][SIZE=4]“Ah Diamond! Yaptığın yanlışın neleri kaybettirdiğini bir bilseydin, benden çok daha fazla üzülürdün.” [/SIZE][/COLOR][/B] [COLOR=#ff0000][B][SIZE=4]10. [/SIZE][/B][/COLOR][SIZE=4][COLOR=#ff0000][B]Eğitmen, Yeteneği ve İsteği Olan Öğrenciye Hafızlık Yaptırmalı [/B][/COLOR][COLOR=purple]Galileo [I]“İnsana hiçbir şey öğretemezsiniz; ancak kendi içinde bulacağını öğretebilirsiniz.”[/I]Bu cümlenin Fransızca meali şöyledir: [/COLOR][/SIZE][I][COLOR=purple][SIZE=4]“Bir atı suya götürebilirsiniz ama ona zorla su içiremezsiniz!” [/SIZE][/COLOR][/I][COLOR=purple][SIZE=4]Talebelerin zihin limitleri zorlanmalı ama zedelenmesine de asla izin verilmemelidir. Talebenin kapasitesi hafızlığa el verişli değilse ve de öğrencinin hafızlığa gönlü yoksa yani hafızlık yapmamaya karar vermişse kesinlikle hafızlığa başlatılmamalıdır. “Hele bir hafızlığa başlasın belki ilerde açılır, düzelir. Yine de düzelmezse bir çaresine bakarız.” demek talebenin kendisine de haksızlıktır. Çünkü talebe hafızlığa başlamadan önce hocaların deneme amaçlı ezberlemesini istediği sayfaları ezberlemekten kaçıyorsa, günlük ezberini ihmal ediyorsa bu talebe hafızlığa başlatılmamalıdır. Her şeye rağmen talebe hafızlığa başlatılırsa ve hafızlıkta da başarısız olursa (ki genelde böyle olur) kendisine olan özgüvenini kaybeder bu sefer başka alanlarda da “Acaba yine mi başarısız olacağım?” endişesiyle hareket eder. Kısaca şayet talebenin içinde tutku ve yetenek yoksa o talebeye temel dini bilgileri öğretip sonra da hangi alanda yeteneği varsa o alana yönlendirerek talebeye rehberlik yapmalıdır. Ayrıca tutkusuz, yeteneksiz bir öğrenci hafızlığa başladığında ona dünyanın en uzman olan hocaları da ders verse o öğrenci başarılı olamaz. Yani öğrencilerin anne ve babaları çocuklarının hafız olmalarını istemesi yetmiyor, çocuklarının da hafızlığa uygun olması gerekiyor. Şayet çocuğun istek ve kabiliyeti yoksa o çocuğu zorla hafız yapmaya çalışmanın hiçbir anlamı kalmıyor. Bu durumda anne ve babaya düşen görev, çocuğunun yeteneği olan alanlarda eğitim alması için çocuğuna yardımcı olmaya çalışmak ve çocuğunu yönlendirmektir. [/SIZE][/COLOR][COLOR=purple][SIZE=4]Tutkusuz, isteksiz ve yeteneksiz olan talebe, temel dini bilgileri öğrendikten sonra sırf Kuran kursu talebe sayısını bir sayı arttırmak için, kursta (daha fazla) tutuluyorsa, bu durum eldeki kaliteli talebelerin de azalmasına neden olabilecektir. [/SIZE][/COLOR] [COLOR=#ff0000][SIZE=4][B]23. Eğitmen Talebelerine El Kaldırmamalı [/B] [/SIZE][/COLOR][COLOR=purple][SIZE=4]Eskilerimiz “Dayak cennetten çıkmıştır.” inancıyla bir kişinin eğitileceğini savunuyorlardı. Bu batıl olan inanca “mübarek dayak” diyerek bir de manevi kılıfla dayağı kutsallaştımaya çalışıyorlardı. Hatta daha da ileri giderek Cennetten çıkan bir nesneye dokunmak, diye adlandırıyorlardı. Fakat işin gerçeği onların dediği gibi değildir. [B]Aslında dayak cennetten kovulduğu için çıkarılmıştır, daha doğrusu çıkartılmıştır, demek çok daha doğru olacaktır.[/B] Çünkü cennette kötülere yer yoktur! [/SIZE][/COLOR][COLOR=purple][SIZE=4]Peygamberimiz, hayatı boyunca bir tane talebeyi dövmemiş ve dövmeyi tavsiye de etmemiştir? Peygamberimizin bütün hadislerini inceleyin. Bir tanesinde talebeleri dövmeye yönelik cümle bulamazsınız. O halde Peygamberimizin yapmadığı bir işi eğitmenin de yapması doğru değildir. Kimi ho­calarımız “Ben talebemi Allah rızası için, onun daha başarılı bir öğrenci olması için dövüyorum!” demektedir. Aslında hacamın söylediği bu söz ne kadar çaresiz kaldığının bir göstergesidir. Aslında dayak talebelerin istek ve arzusunu kırmaktan başka bir şey değildir. Peygamber Efendimiz çocuğun yüzüne vurulmasını yasaklamıştır. Hafızlığa çalışan talebeler tenkit değil, takdir edilmelidir. Dayak yerine öğrenci teşvik edilmelidir. Öğrencilerin izinlerini kısıtlama, oyun saatlerine sınırlama, gezip dolaşmasını yasaklama gibi cezalar verebilirsiniz. Ama talebelerinize el kaldırıp onları dövemezsiniz. Çünkü dayak atmak acizliğin bir sonucudur. Hiçbir hoca talebelerinin yanında bu kadar aciz bir duruma düşmemelidir. Bu konuda özellikle Kuran kursu hocası çok daha dikkatli olmalıdır. Dayak yiyen talebelerden yüzde kaçı sonradan hocasının ziyaretinize gidip elini öpmüştür? Bayramlarda telefon açıp kaç tanesi hal hatır sormuştur? Kaç tanesi mübarek gün ve gecelerde mesaj çekip hocasının kandilini kutlamıştır? Şayet cevabınız olumsuz ise, nedeni ne olabilir dersiniz? Dinimizde hayvana bile gelişi güzel, istediğimiz şekilde vurmak yasakken, talebelere nasıl olur da hoca dilediği gibi, o anki psikolojisinin durumuna göre vurulabilir! Kuran öğrenene vurmak, Kuran’a yapılan yanlış bir davranışla eş değer değil midir? [/SIZE][/COLOR][COLOR=purple][SIZE=4]Özet olarak hafızlık hocalarımızın yerine getirmesi gereken en önemli görev, öğrencileri dayakla kendilerinden soğutmak veya onları Kuran kurstan kaçırmak değil, sevgi ve ümit aşılayarak onlara hafızlığı sevdirmektir. Sonuç olarak herkes biliyor ki dayak, eğitim sisteminde iyi bir metod değildir. Öğrencilerimizin yüreği sevgi çemberi ile kuşatılmalıdır. Diğer maddelerin de açıklamalarını ayrıntıları ile birlikte BAŞARILI HAFIZ OLMA VE YETİŞTİRME METOTLARI; isimli kitabımdan okuyabilirsiniz. alıntı DEĞERLİ FİKİR VE DÜŞÜNCELERİNİZ İÇİN YORUMLARINIZI BEKLİYORUZ..[/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kuran Öğreniyorum
Hafızlık Eğitimi
Hafızlık hocasının başlıca görevleri
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst