Hadis Sohbetleri 83- Allah'ın razı olması herşeye bedeldir

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.







besmele-arapca1.jpg



Selamünaleyküm Degerli Kardeslerim;

avatar.jpg


Bu haftaki Hadis Sohbetleri dersimiz basladi.

avatar.jpg

Buyrun beraber mütaala edelim anladiklarimizi paylasalim insallah..






Hadis Sohbetleri 83- Allah'ın razı olması herşeye bedeldir



[BILGI] “Öyle bir Zatın rızası için amel et ki, herkese bedel sana kâfî gelsin.”

(Camiüssağir, C. I., s. 334.) [/BILGI]
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Ey kardeşlerim! Mühim ve büyük bir umûr-u hayriyenin çok muzır manileri olur. Şeytanlar o hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır. Bu manilere ve bu şeytanlara karşı, ihlas kuvvetine dayanmak gerektir. İhlası kıracak esbabdan; yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm اِنَّ النَّفْسَ َلاَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ اِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّى demesiyle, nefs-i emmareye itimad edilmez. Enaniyet ve nefs-i emmare sizi aldatmasın. İhlası kazanmak ve muhafaza etmek ve manileri defetmek için, gelecek düsturlar rehberiniz olsun.


BİRİNCİ DÜSTURUNUZ: Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerektir.


Lem'alar ( 160 )
 

teblið

Vefasýz
Bu hadisi okuyunca ilk çağrışan mesele Hz ibrahim (as) duası oldu..( hasbinallahi ve nimel vekil)
bütün ibadetler ve yöneli,şler Yüce Rahmana olmalı..
.


Müslümanın tek bir ilahı (iyilik beklediği, rızasını kazanmak istediği ...) vardır o da Allah'ü Teala'dır. Eğer kişi yaptığı bir fiil, ibadet, namaz, söz... ile müdürünün, amirinin, babasının, hocasının, eşinin... rızasını kazanmak için, ondan bir iyilik elde edebilmek için, bir amel yapıyorsa o kişi, o niyeti ile "fiili şirke ", küfüre düşebilir. Kişi, dini bir eylemi sadece Allah için yapmalı, bu yönde gayret göstermelidir. Aksi o insan için hüsran olur...
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Şu mes'ele münasebetiyle deriz: Ey insanlar! Fâni, kısa, faidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, faideli, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır, Bâki-i Hakikî'nin yoluna sarfediniz. Çünki Bâki'ye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur. Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekaya âşıktır ve madem bu fâni ömrü, bâki ömre tebdil eden bir çare var ve manen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek.

İşte o çare budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. "Lillah, livechillah, lieclillah" rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.


Bu hakikata işareten Leyle-i Kadir gibi bir tek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu Nass-ı Kur'an gösteriyor. Hem bu hakikata işaret eden ehl-i velayet ve hakikat beyninde bir düstur-u muhakkak olan "bast-ı zaman" sırrıyla çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı Mi'rac, bu hakikatın vücudunu isbat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor. Mi'racın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs'ati ve ihatası ve uzunluğu vardır. Çünki o Mi'rac yoluyla, beka âlemine girdi. Beka âleminin birkaç dakikası, şu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir. Hem şu hakikata bina edilen beyn-el evliya kesretle vuku bulmuş olan "bast-ı zaman" hâdiseleridir. Bazı evliya bir dakikada, bir günlük işi görmüş. Bazıları bir saatte, bir sene vazifesini yapmış. Bazıları bir dakikada, bir hatme-i Kur'aniyeyi okumuş olduklarını rivayet edip ihbar ediyorlar. Böyle ehl-i hak ve sıdk, bilerek kizbe elbette tenezzül etmezler. Hem o derece hadsiz ve kesretli bir tevatürle "bast-ı zaman" (Haşiye) hakikatını aynen müşahede ettikleri medar-ı şübhe olamaz. Şu "bast-ı zaman" herkesçe musaddak bir nev'i, rü'yada görünüyor. Bazan bir dakikada insanın gördüğü rü'yayı, geçirdiği ahvali, konuştuğu sözleri, gördüğü lezzetleri veya çektiği elemleri görmek için yakaza âleminde bir gün, belki günler lâzımdır.


{(Haşiye): قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا اَوْ بَعْضَ يَوْمٍ âyetiyle, وَلَبِثُوا فِى كَهْفِهِمْ ثَلاَثَ مِائَةٍ سِنِينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا âyeti "tayy-ı zaman"ı gösterdiği gibi, وَاِنَّ يَوْمًا عِنْدَ رَبِّكَ كَاَلْفِ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ âyeti de "bast-ı zaman"ı gösterir.}


Lem'alar ( 18 )
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi

Bu hadis-i şerif bize çok önemli bir ölçü veriyor. Bu ölçüye riayet edildiği takdirde dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek mümkündür.

Yaptığımız her iş ve davranışta Allah rızasını esas almalıyız. Bu hadis-i şerifin iki yönü var. Birincisi kulluk görevleri ile ilgili. İkincisi de dünyevî işlerimizle alâkalıdır. Her ikisinde de Allah rızasını esas almamız gerekmektedir. Meselâ; namaz, oruç, hac, zekât gibi amelleri Allah için yapmazsak, gösteriş için, desinler diye, işlerimiz rast gitsin diye yapacak olursak bunların Allah katında hiçbir değeri olmaz. Maalesef toplumumuzda bu meselenin şuurunda olmayan insanlar var. Bu kardeşlerimiz niyetlerine dikkat ederlerse kazançlı çıkarlar. Bunları Allah rızası için yaparsak kulluk görevlerimizi yerine getirmiş oluruz. Başkalarını hoşnut etmek için yaparsak, bu bir nev'î amelî münafıklık olur.

Diğer taraftan dünyevî işlerimizi yaparken de Allah rızasını esas aldığımızda dürüst bir insan oluruz. Güvenilir bir insan oluruz. Ticareti Allah rızası için yaptığımız da, sahtekârlık yapmayız, kimseyi aldatmayız. Bu da Allah’ı hoşnut edecek bir davranıştır. Devletin makamlarını şahsî çıkarlarımıza âlet yapmaz, milletin menfaatini ön plana çıkarırsak, bu da Allah’ı hoşnut eder. Rüşvet alıp vermezsek bu haramdan vazgeçip helâli tercih etmek anlamına gelir ve Allah rızasına uygun olur.

Bütün bunları gerçekleştirmek, bütün amellerimizde Allah rızasını bir temel, bir ölçü olarak kabul edip uygulamak kolay değildir. Bunun için kendi davranışlarımızın niteliği konusunda tefekkür ve tahlile, analize ihtiyacımız var. Yaptığımız her amel ve davranışımızı sorgulamalıyız. Ben bu davranışı niçin yapıyorum? Birilerinin hoşuna gitmek için mi, Allah rızası için mi? Bu sorunun cevabını herkes kolaylıkla bulabilir ve Allah’a hakkıyla kul olan bir insan konumuna gelir.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri İhlâs Risâlesi isimli eserinde şöyle der:

“Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.”

Özellikle din hizmetlerinin, iman ve Kur’ân hizmetlerinin Allah rızası için yapılması önemlidir.

“Ey nefis! Eğer takva ve amel-i salih ile Halık’ını razı ettiysen, halkın rızasını tahsile lüzum yoktur, o kâfîdir. Eğer halk da Allah’ın hesabına rıza ve muhabbet gösterirse, iyidir; şayet onların ki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünkü onlar da senin gibi aciz kullardır.”

Ölümlü ve aciz kullların Allah hesabına olmayan ilgi, alâka ve sevgileri kabir kapısına kadardır. Ondan sonra ise Allah’ın sevgi ve dostluğu bâkîdir. O halde Allah rızası için çalışmalıyız. Bizi bu dünyada ve ahirette ancak onun rızası için çalışmak mutlu eder.

“Allah’ım, Sen bizi Senin rızana erişen, Senin rızan için amel eden, başkalarının rızasını kazanmak için çalışmayan kullarından eyle. Senin razı olman her şeye bedeldir.”
 

faris

Well-known member
“Allah’ım, Sen bizi Senin rızana erişen, Senin rızan için amel eden, başkalarının rızasını kazanmak için çalışmayan kullarından eyle. Senin razı olman her şeye bedeldir.”

amin amin amin
 

Sade ve Sadece

Active member
Çok enteresan bir hususu dipnot olarak ifade edeyim, hadisi şerifde izah edilen bir mesele:

Allah rızası o kadar azim bir sır ki bir kimse bu kelime ile dünyayı dahi satın alabilir: Şöyle ki bir kimse Allah rızası için bir şey istese ve o kimsede vermese dünyada ondan daha kötü kimse yoktur..
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Çok enteresan bir hususu dipnot olarak ifade edeyim, hadisi şerifde izah edilen bir mesele:

Allah rızası o kadar azim bir sır ki bir kimse bu kelime ile dünyayı dahi satın alabilir: Şöyle ki bir kimse Allah rızası için bir şey istese ve o kimsede vermese dünyada ondan daha kötü kimse yoktur..



Size katilmakla birlikte insanin aklina bazi sorular geliyor söyleki..
Sahabe,i kiramin Allah rizasini kazanabilmek icin mallarini ´ve canlarini hic düsünmeden feda etmisler infak konusunda da büyük fedakarlık örnekleri göstermişlerdir Malesef günümüzde Allah rizasi,ni dahi istismar edenler var. her Allah rizasi icin isteyenin arzusunu yerine getirmelimi..?? Allah rizasinin bir ölcüsü kurali kaidesi varmi..??

 

faris

Well-known member
Size katilmakla birlikte insanin aklina bazi sorular geliyor söyleki..
Sahabe,i kiramin Allah rizasini kazanabilmek icin mallarini ´ve canlarini hic düsünmeden feda etmisler infak konusunda da büyük fedakarlık örnekleri göstermişlerdir Malesef günümüzde Allah rizasi,ni dahi istismar edenler var. her Allah rizasi icin isteyenin arzusunu yerine getirmelimi..?? Allah rizasinin bir ölcüsü kurali kaidesi varmi..??



Hani diyoruz ya ihlas samimiyet ve niyetler amellere göredir.

Belki bazılarınca enayi olabiliriz lakin bunun ile alakalı bir hadisi şerif okumuştum. Orada geçen dünyanın en kötü insanı dilenen içinde geçerli. Yani bu hususta İslamiyet gerekli kaideyi ve ölçüyü koymuş dilenmeyi yasakladığı gibi dilenen kimseninde Allah rızası için istemesi takdirinde boş çevrilmemesini ifade ediyor.

Azda olsa verilmeli kanaatindeyim.. Yani kişinin imkanına ve durumuna göre. Kişi kendisi sıkıntı çekecekse elbette muhatabının bu istismarına kapılamaz. Bu istismar bir ekmek parası ise bırakalımda istismar edilelim. Bir ekmek parası ile biz fakir olmayız ancak Allah'ım rızanı umuyoruz demeye yüzümüz olmuş olur..
 

Sade ve Sadece

Active member
Size katilmakla birlikte insanin aklina bazi sorular geliyor söyleki..
Sahabe,i kiramin Allah rizasini kazanabilmek icin mallarini ´ve canlarini hic düsünmeden feda etmisler infak konusunda da büyük fedakarlık örnekleri göstermişlerdir Malesef günümüzde Allah rizasi,ni dahi istismar edenler var. her Allah rizasi icin isteyenin arzusunu yerine getirmelimi..?? Allah rizasinin bir ölcüsü kurali kaidesi varmi..??


fahris kardeş izah etmiş, bunun dışında birşey söylemek istiyorum. Ben şahsen çok dikkat ettim o kadar dilenci arasında belki çok azı "Allah Rızası İçin" kelimesini kullanıyor. En çok isteme şeklinin ise dua üzerine olduğu bir kesindir. Belki bir hikmete binaendir Allahualem..

Bunu ise şu şekilde düşünmek mümkün nasıl ki bir eşyan yere düşse biri kaldırıp size verse elbette o kişiye hiç olmazsa bir teşekkürü borç bilmek insani bir hissiyatın gereğidir. İşte öylede böyle bir dua karşısında bile imkana göre boş çevirmemek gerekir. Hem sizin niyetinizde vermek maksadınız kişinin zengin veya fakir olması veya ihtiyaç sahibi olması değil o kişinin kullandığı ifadeden ötürüdür.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Olaya sadece dilenci düzeyinde bakmamak lazim ben genel olarak sordum örnek verecek olursam bir vesile ile bir yandan dini biryandan siyasi ve ticari bir kurulusun toplana katildim vatandasin biri cikti su su islerimize binaen Allah rizasi icin en az su Kadar olmak üzere yardimlarinizi bekliyorum.. veya buna benzer isteklerde bir ölcü varmi.. Simdi ben ALLAH rizasi icin siteyi bana ver talha hocam dersem ne olacak..

Sadece maddi olarakta bakmayalim olaya Vatandas Allah rizasi icin yürüyüse mitinge istanbulda oturuyorsa ispartaya hizmete gidelim diyor vs ben ise yapmak istemiyorum burada ALLAH rizasina karsimi gelmis oluyurum.

Burada,ki ölcü nasil olmali.
 
Üst