Hadis Sohbetleri 3 : İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

memluk

Hatim Sorumlusu
Esselamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Beraketühü Kardeşlerim;

Hadis Sohbetleri üçüncü dersimize hayırlısıyla başlattık inşallah..

Hanelerimizde bulunup bela ve musibetlere kalkan ve siper vazifesi gören ve bereket vesilesi olan mübarek ihtiyarların, horlanıp hakir görülerek "huzur evleri" adı altında tecrithanelere konulduğu veya bir kenarda unutulduğu şu zamanda bu mubarek hadisi şerifi muteaala edelim inş.


Rabbim istifade ve istifazamızı ziyade eylesin ..Bismillah..

3. Hadis-i Şerifimiz;
وَلَوْلاَالشُّيُوخُالرُّكَّعُلَصُبَّعَلَيْكُم ُالْب َلاَءُصَبًّا

Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar sel gibi üzerinize dökülecekti."

soru cevap serbest.


Önceki dersimize bu linkten ulaşabilirsiniz..


Hadis Sohbetleri 2 : İsraf ve Kibir
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

ilk sual bizden olsun inş..

Bir kimseye sırf yaşından dolayı saygı duymak gerekir mi?

Efendimiz;

Zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz! Çünkü siz onlar sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız.

Kuranı Kerimde ise şu ayet;

("Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır." Zâriyat Sûresi: 51:58)

burdan ne anlamız gerekir?
 

heysem

Well-known member
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Bir kimseye sırf yaşından dolayı saygı duymak gerekir mi?

Yüce dinimiz islam büyük kücük herkesi saygi duymaya layik görür.
yasli ve gücsüzlere yardim etmek onlarin hal ve hatirlarini sormak , gönüllerini almak , hürmet etmek onlarin tecrübelerinden ve nasihatlerinden faydalanmak cok güzel erdemlerdendir . Baskalarina saygi duymak icin evvela insana verilen degeri bilmek gerekir .

[BILGI]
Kücüklerimize sefkat büyüklerimize hürmet göstermeyen bizden degildir Tirmizi,Birr 15

“Bir ihtiyar insana, yaşlılığına hürmeten saygı gösteren kimseye, yaşlandığı zaman, kendisine hürmet edip saygı duyacak bir kişiyi Allah mutlaka ona âmâde kılacaktır.” (Tirmizi, Birr, 74 (2091)
[/BILGI]

ne ekersen onu bicersin hesabi gencliginde yaslilarina saygi göstermeyen kendisi yaslandigindada kücüklerden saygi beklemesi abes olsa gerek . Bu günün ihtiyarlari dünün gencleri , bu günün gencleri ise yarinin ihtiyarlari olacaktir.
 

topraktoprak

Well-known member
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Efendimiz;
Zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz! Çünkü siz onlar sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız.
Yaşlılara hürmet ve ikramın, Rabbimiz’e saygıdan olduğuna vurgu yapan Rasulullah Efendimiz (s.a.v), “Eğer süt emen çocuklar, beli bükük yaşlılar, otlayan hayvanlar olmasaydı, üzerinize azap sel gibi gelirdi” buyurur. Cemiyetler dayanışma ile, yani yaşlısı ve gencinin birbirine gösterdiği sevgi ve saygıyla ayakta kalırlar. Eğer yaşlı “Artık benim işim bitti; bir işe yaramıyorum” diye düşünmeye başlarsa o toplumda huzur kalmaz.

Herkes bilir ki, yaşlı insanlar çocuklar kadar kırılgan ve hassastırlar. Onlara bir çocuktan daha fazla itina göstermeli, duygularını rencide etmeden yaşından kaynaklanan bazı durumları hoş karşılamalıyız. Yaşlı insanların üzerlerini örten yaşlılık perdesini kaldırmalı; onlara değer verdiğimizi gönül alıcı sözlerle göstermeliyiz.
Yaşlılarımızın evlerimizde bulunması rızkımızın genişlemesine vesile olduğu gibi musibetlerde birer kalkan vazifesi gördüğünü de güzeller güzeli Efendimiz (s.a.v) şöyle haber veriyor: “Zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz! Çünkü siz onlar sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız.”

Düşkün kimselerin varlıklarına tahammül edememek, onlardan rahatsız olduğunu dile getirmese bile kalben bir an önce ölmelerini beklemek gerçek mümine yakışmaz. İnsan doğumdan ölüme kadar farklı süreçlerden geçer ve farklı deneyimler kazanır. “Gençler bilebilseydi, yaşlılar yapabilseydi” şeklindeki ifadeden yola çıkarak her iki neslin birbirinden alabileceği çok şeylerin olduğu unutulmamalı. Genç insanın kendisinden daha önce hayatın basamaklarını adımlayan yaşlıların tecrübe birikimlerinden yararlanması en akıllıca davranıştır.
Onlara her baktıklarında kendi geleceklerini görüp hizmetlerini aksatmayanları Efendimiz (s.a.v) bizzat müjdeliyor: “Allah Teala yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lütfeder”
Yaşlılarımıza nasıl davranmamız gerektiği İsra suresinin 23. ayetinde açıkça beyan buyruluyor: “Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, ana-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti.
Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın olara ‘öf’ bile deme; onları azarlama; tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve deki: ‘Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.”
“Yaşlı insanlar için dünyayı yaşanılmaz hale getiren yalnızlık duygusudur. Akranları dünyadan ayrıldıkça bu duygu daha da artar.
Bizlere düşen onlara bu duyguyu yaşatmamak. Onlara gösterdiğimiz saygı nispetinde, yaşadıkları yılları boşa geçirmemiş oldukları kanaatine varırlar.
Saygının arkasından bazı şeyleri kendilerine danışarak hala onlara ihtiyacımız olduğunu hissettirmemiz gerekir.”
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Allah razı olsun böyle faideli dersleri istifadeye sunduğunuz için. Konuyla ilgili Risale-i Nur'dan bir-iki alıntı ile devam edelim inşallah.

[BILGI]"İşte ey ihtiyar ve ihtiyareler! Biliniz ki, ihtiyarlıktaki zaaf ve acz, rahmet ve inâyet-i İlâhiyenin celbine vesiledir. Ben kendi şahsımda çok hadiselerle müşahede ettiğim gibi, zeminin yüzündeki rahmetin cilvesi de gayet zâhir bir tarzda bu hakikati gösteriyor. Çünkü hayvânâtın en âciz ve en zayıfı, yavrulardır. Halbuki, rahmetin en şirin ve en güzel cilvesine mazhar, yine onlardır. Bir ağacın başındaki yuvada bir yavrunun aczi, annesini en mutî bir nefer gibi, rahmetin cilvesi istihdam ediyor. Etrafı gezer, rızkını getirir. Ne vakit o yavru, kanatlarının kuvvetlenmesiyle aczini unutsa, validesi ona “Sen git, rızkını ara” der, daha onu dinlemez.

İşte bu sırr-ı rahmet yavruların hakkında cereyan ettiği gibi, zaaf ve acz noktasında yavrular hükmüne geçen ihtiyarlar hakkında da câridir.
Bana kanaat-i kat’iye verecek derecede tecrübeler vardır ki, nasıl çocukların aczlerine binaen, rahmet tarafından, rızıkları harika bir surette memeler musluklarından gönderiliyor ve akıttırılıyor; öyle de, mâsumiyet kesb eden imanlı ihtiyarların rızıkları da bereket suretinde gönderiliyor. Hem bir hanenin bereket direği, o hanedeki ihtiyarlar olduğu; hem bir haneyi belâlardan muhafaza edici, içindeki beli bükülmüş mâsum ihtiyarlar ve ihtiyareler bulunduğu, (HAŞİYE) hadis-i şerifin bir parçası olan لَوْ لاَ الشُّيوُخُ الرُّكَّعُ لَصُبَّ عَلَيْكُمُ الْبَلاَءُ صَبًّا yani, “Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar sel gibi üzerinize dökülecekti” diye ferman etmekle, bu hakikati ispat ediyor.

İşte, madem
ihtiyarlıktaki zaaf ve acz, bu derece rahmet-i İlâhiyenin celbine medardır. Ve madem Kur’ân-ı Hakîm,

اِمَّا يَبْلُغَنَّ عِنْدَكَ الْكِبَرَ اَحَدُهُمَآ اَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُلْ لَهُمَا اُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا - وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِى صَغِيرًا
1


âyetiyle, beş cihetle gayet mucizâne bir surette ihtiyar peder ve valideye karşı hürmete ve şefkate evlâtları davet ediyor. Ve madem İslâmiyet dini, ihtiyarlara hürmet ve merhameti emrediyor. Ve madem insaniyet fıtratı, ihtiyarlara karşı hürmet ve merhameti iktiza ediyor. Elbette biz ihtiyarlar, gençlik iştihâsıyla olan muvakkat bir zevk-i maddî yerine, mânevî ve dâimî ve mühim inâyet-i İlâhiyeden ve rikkat-i cinsiyeden gelen rahmet ve hürmet, ve rahmet ve hürmetten neş’et eden ezvâk-ı ruhaniyeyi alıyoruz. O halde biz bu ihtiyarlığımızı yüz gençliğe değişmemeliyiz. Evet, ben kendim sizi temin ediyorum ki, Eski Said’in on senelik gençliğini bana verseler, ben şimdi Yeni Said’in bir senelik ihtiyarlığını vermeyeceğim. Ben ihtiyarlığımdan razıyım; siz de razı olmalısınız.



HAŞİYE Hadisin tamamı وَلَوْ لاَ الْبَهَائِمُ الرُّتَّعُ وَالصِّبْيَانُ الرُّضَّعُ... “ve eğer otlayan hayvanlar ve süt emen bebekler olmasaydı…” ilâ âhir (ev kemâ kàl). [el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:163; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 5:344, no: 7523; el-Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 3:345.]
1
: “Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın ‘Öf’ bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki: ‘Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.’” İsrâ Sûresi, 17:23-24."

Yirmi Altıncı Lem'a

[/BILGI]

[BILGI]"İşte, o mübarek ihtiyarların vücutlarını istiskal edip ölümlerini arzu etmek ne kadar vicdansızlık ve ne kadar alçaklıktır, bil, ayıl! Evet, hayatını senin hayatına feda edenin zevâl-i hayatını arzu etmek ne kadar çirkin bir zulüm, bir vicdansızlık olduğunu anla!

Ey derd-i maişetle müptelâ olan insan! Bil ki, senin hanendeki
bereket direği ve rahmet vesilesi ve musibet dâfiası, hanendeki o istiskal ettiğin ihtiyar veya kör akrabandır. Sakın deme, “Maişetim dardır, idare edemiyorum.” Çünkü onların yüzünden gelen bereket olmasaydı, elbette senin dıyk-ı maişetin daha ziyade olacaktı. Bu hakikati benden inan. Bunun çok kat’î delillerini biliyorum; seni de inandırabilirim. Fakat uzun gitmemek için kısa kesiyorum; şu sözüme kanaat et. Kasem ederim, şu hakikat gayet kat’îdir. Hattâ nefis ve şeytanım dahi buna karşı teslim olmuşlar. Nefsimin inadını kıran ve şeytanımı susturan bir hakikat, sana kanaat vermeli.

Evet, kâinatın şehadetiyle, nihayet derecede Rahmân, Rahîm ve Lâtif ve Kerîm olan Hâlık-ı Zülcelâli ve’l-İkram, çocukları dünyaya gönderdiği vakit, arkalarından rızıklarını gayet lâtif bir surette gönderip ve memeler musluğundan ağızlarına akıttığı gibi, çocuk hükmüne gelen ve çocuklardan daha ziyade merhamete lâyık ve şefkate muhtaç olan ihtiyarların rızıklarını dahi, bereket suretinde gönderir. Onların iaşelerini, tamahkâr ve bahîl insanlara yükletmez.


اِنَّ اللهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُوالْقُوَّةِ الْمَتِينُ
1

وَكَاَيِّنْ مِنْ دَاۤبَّةٍ لاَ تَحْمِلُ رِزْقَهَاۤ اَللهُ يَرْزُقُهَا وَاِيَّاكُمْ
2


âyetlerinin ifade ettikleri hakikati, bütün zîhayatın envâ-ı mahlûkları lisan-ı hal ile bağırıp o hakikat-i kerîmâneyi söylüyorlar.



1 : “Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allah’tır.” Zâriyat Sûresi, 51:58.
2
: “Yeryüzünde yürüyen ve kendi rızkını yüklenemeyen nice canlının ve sizin rızkınızı Allah verir.” Ankebut Sûresi, 29:60.

Yirmi Birinci Mektup
[/BILGI]
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Allahrazı olsun kardeşlerim..


Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar sel gibi üzerinize dökülecekti."
bu hadisin sırrını üstadımız çok güzel açıklamış.

Ey derd-i maişetle müptelâ olan insan! Bil ki, senin hanendeki bereket direği ve rahmet vesilesi ve musibet dâfiası, hanendeki o istiskal ettiğin ihtiyar veya kör akrabandır. Sakın deme, “Maişetim dardır, idare edemiyorum.” Çünkü onların yüzünden gelen bereket olmasaydı, elbette senin dıyk-ı maişetin daha ziyade olacaktı.
Peygamberimiz, cihada katılmak isteyen bir sahabiyi, ihtiyaçlarından dolayı, ana-babasının yanına göndermiştir. (Buhârî, el-Edebu'l-Müfred, 9).

Zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz! Zira siz ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız.” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 69)


burdan anlamamız gereken ihityarlamış olan anne babamıza hizmet etmek cihad kadar önemli.

yine üstad hz nurlarda :

Peder ve vâlideye karşı muhabbetin Cenâb-ı Hak hesâbına olduğu için,
hem bir ibâdet,
hem de onlar ihtiyarlandıkça hürmet ve muhabbeti ziyâdeleştirirsin.

(Sözler)
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Ömrü olan herkes yaşlanacağına göre insanoğlu,
ihtiyarlık gelmeden önce sâlih ameller yapmak suretiyle hayat sermayesini şuurlu bir şekilde kullanmayı bilmelidir.

Yaşlılık Allah Teâlâ'nın fıtrî bir kanunu, hayat ağacının aldığı son şekildir.

Bediüzzaman hz,Mektubat eserinin 21.mektubunda




İşte, ey insan, aklını başına al. Eğer sen ölmezsen, ihtiyar olacaksın.
b590.gif
(Her amel kendi cinsinden bir amel ile karşılık görür) sırrıyla, sen valideynine hürmet etmezsen, senin evlâdın dahi sana hizmet etmeyecektir. Eğer âhiretini seversen, işte sana mühim bir define: Onlara hizmet et, rızalarını tahsil eyle.


Eğer dünyayı seversen, yine onları memnun et ki, onların yüzünden hayatın rahatlı ve rızkın bereketli geçsin.

Yoksa onları istiskal etmek, ölümlerini temenni etmek ve onların nazik ve seriü't teessür kalblerini rencide etmekle,
b591.gif
(Dünyada da, âhirette de ziyana uğradı-Hac Sûresi) sırrına mazhar olursun.


Eğer rahmet-i Rahmân istersen, o Rahmân'ın vedîalarına ve senin hanendeki emanetlerine rahmet et.

ihtiyarlamak fıtri olduğuna göre acaba ihtiyarlamayı dilemek yanlış duamı olur yada istememek?

 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Hocaefendinin Hitap Çiçekleri adlı eserinin yaşlılık bahsinde geçen şu satırları bu konuya binaen paylaşmak isterim.​


[NOT]
Evet "Aile efradı içinde yaşlı, ümmeti içinde nebî gibidir. Büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir." diyen Söz Sultanı, herşeyini kaybetmiş yaşlıya, beşerî imkânlarla ulaşılmaz bir pâye bahşetmiştir.

Hele masum çocuklarla aynı değerde tutup da "İhtiyarlarınız olmasaydı, belâlar başınıza sel gibi akacaktı" fermanı var ki, sinn-i kemali insanın en sevimli hayat devrelerinden daha sevimli hâle getirir.


Peygamberler babası Hazret-i İbrahim (as) başındaki beyaz tüyün melekler katında olgunluk, saygı, değerlik ve vakar nişanı olduğunu öğrendiği an "Vakarımı arttır Allah'ım" demiştir. Hakk'ın kendi yolunun ak saçlılarına azap etmeyeceği müjdesini bize ulaştıran Yaratılışın Gayesi, rahmete çok muhtaç olanlara en büyük bir rahmanî teselli getirmiştir.

[/NOT]

ihtiyarlamak fıtri olduğuna göre acaba ihtiyarlamayı dilemek yanlış duamı olur yada istememek?

Fıtri olan birşeyin aksini istemek de istememek de süreci değiştirmediğinden aczlik karşısında boyun eğmeli insan...​

[NOT]
İşte ihtiyar, elinde olarak veya olmayarak böyle düşünme ve böyle görmeye yükselmiş; hayatının her anında yüzlerce seneyi sıkıştıracak hâle gelmiş, Allah'ın en bahtiyar bendesi ve çevresi için de bir vakar âbidesidir.

İnsanların çocukluk heveslerine hitab eden bütün gelip geçici teylerden sıyrılmış; herşeyde İlâhî isimlerin titreşip durduğunu, bu taş ve toprak ülkesinin tamamen öte hesabına işlettirdiğini hicapsız müşahede etmiş ve bilûmum duygularıyla bezme girmiş, fena âlemin ekşi yüzünden baki tebessümler arz eden canlı bir tablodur ihtiyar...
[/NOT]
İhtiyarlık da ömür içinde son bir evre olduğuna göre hayırlı bir ömrün temennisini ve Tevekkül ile ihlaslı amellerine sarılmayı dilemek en güzeli olsa gerek...


Ve Hocaefendinin çok güzel bi paragrafı ile noktalamak isterim;

[NOT]

Kabre güler, ölüme kucak açar. Zira Yunus diliyle o ballar balını bulmuştur. Gayrı varlığının talan edilmesine gam yemez. Dostların buluştukları yerin ateşi onun da içine düşmüştür.

Artık, varsın fanînik onun kadehini devirsin.. Güneşini yere indirip, yıldızlarını başına saçsın, semasında ışık bırakmasın. Tâ ki kâlbinin dudağında Cennetlerden gelmiş ümitten tebessümleri çizgi çizgi görünsün ve ye'sin bütün heykelleri tar u mar olsun, yıkılsın.

İhtiyar bunu ihtiyar edendir. İhtiyar Hakk'ı ihtiyar edendir. İhtiyar Resûlüllah'ı, yârânlarını ve bütün ihtişamiyle âhiret bahçelerini ihtiyar edendir. Ne mutlu kendini bulmuş, kâlbiyle buluşmuş ihtiyara...

Yazıklar olsun ölüm eşiğinde imânsıza, ümitsize ve cesediyle beraber ruhu da yıpranmış hesapsıza!..​
[/NOT]
 

Ukbaa

Well-known member
Cevap: Hadis dersleri 3:İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Allah razı olsun güzel açıklamalarla bu hadisi daha iyi idrak etmemize vesile oldunuz.
Genel olarak ihtiyarların bizlere birer bereket direği ve rahmet vesilesi olmasından bahsedilmiş.

Peki ihtiyarlara fazla değer verilmediği, hatta huzurevlerine gönderilmesinin günden güne arttığı bu dönemde bizim davranışlarımız, tutumumuz nasıl olmalı ? İnsanlar bazen onların davranışlarına sabretmekte zorlandıklarını ifade ediyorlar, neler tavsiye edersiniz ?
 
Üst