Hadis Sohbetleri 19 : Dini Korumak

memluk

Hatim Sorumlusu
بِسْمِاللَّهِالرَّحْمَنِالرَّحِيمِ


Selamünaleyküm Kardeşlerim;

Yeni hadis dersimiz başladı. İbadethanelere verilen önem dini korumak için verilmezsse ne olur dünyada rahat olmak ahirettede rahat olmak manasınamı gelir ?



[BILGI]
Ümmetimin sonlarına doğru, mescidlerini süsleyipte kalplerini harabeye çeviren topluluklar görülür. Onlar, elbisesine verdiği önemi, dinine vermeyecek. Dünyalığı yerindeyse, dinlerine ne olduğuna aldırmayacak. (Ramuz)
[/BILGI]



Anladıklarımız ve aklımıza takılan sorulara cevab bulmaya devam ediyoruz inşallah.





[NOT]Önceki Hadis Sohbetlerine ulaşmak için TIKLAYINIZ.[/NOT]
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Hadis dersleri 19:dini korumak!.

Ahir zamanın hastalıklarından biride Hadis-i şerifte işaret buyurulduğu bu önemli husus..Dinimize gereken önemi veriyormuyuz;??Aslında ne kadar da ağır bir soru..İnsan bu hadis karşısında nefis muhabesi yapmadan duramıyor..

İnsanoğlu nun fitri özelliğidir nefsi ..Ve insanoğlu ölüme kadar fani hayatta bir yolcudur!!bu hayat yolculuğunda gelgitler yaşar daima..Dünya o kadar kucaklamış ki bizleri ,sosyal hayatmızla manevi hayatımızın matematiksel sağlamasını yapsak ,maalesef, görüyoruz ki dünyalık işlerimize ayırdığımız zaman dilimi daha fazla;Ve soruda aranılan cevap ortaya çıkıyor yavaş yavaş galiba;

Kendimize gösterdiğimiz önemin yarısını dinimize ve ibadetlerimize göstersek vicdanlarımızda rahat olurdu her noktada..

Ya üzüm üzüme baka baka kararıyor ,yada gül bahçesine giren gül olmasada gül kokar misali ,bu iki yoldan birini seçmek gerek..

Kalpte salih imanın önemi çıkar karşımıza hadisi derinlemesine düşünürsek;Bin kerede mescidleri süsleyelim ,içinde salih amel yoksa ne kıymet arz eder ki ;

Teşbihte hata olmasın;Düşünün çok süslü bir pasta yapılmış ,albenisi süsü edavatı çok ama tad yok ;o pasta ne kadar beğeni görür ki???
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Cevap: Hadis dersleri 19:dini korumak!.

Camiler ah o ilim yuvasi olan insanlarin ruhuna manevi havayi nakis nakis isleyen camileri hakkiyla koruyamadik hic olmadigi kadar mükkembel bir sekilde süsledik Kurani kerimi en güzel kagitlarla nesrettik ama cemaat yetistiremedik ilim irfan yuvasi yapamadik cami cemaatsiz gencsiz garip kuran tozlu rafta garip okumayip anadan babadan ögrendigiyle yarim yamalak ibadet eden insan garip oldu alimde ilim garip kaldi..

Camilerimizi süsledik lakin dinimizi kuran ve sünnet üzere kaynagindan ögrenip yasayamadik koruyamadik Türkiyeyi bilmem ama burda baska bir gariplik daha var Heyhat camiye hem ALLAH;IN evi deriz hemde siyasallastiririz o sunun camisi bu sunun camisi öyle bir garip hale kaldikki o camiye o cemaat gitmiyor bu camiye o gitmiyor bunlar bugün burada yasaniyor.

Camilerimiz gösteristen uzak sade ama islam dinini anlamayi yasamayi kolaylastiran islam kardesliginin yeserdigi merkezler olur insallah..rabbim bizlere dogru yolu göstersin rabbim bizlere Hakkı hak olarak gösterip hakka tabi olanlardan,Batılıda batıl olarak gösterip batıldan sakınanlardan eylesin..Amin..
 

uður1

Well-known member
Cevap: Hadis dersleri 19:dini korumak!.

Allah razi olsun İnŞ. Hocam Şİmdİ burdakİ kutsal son hak dİnİmİz olan İslamİyetİmİzİ İslami dİnİmİzİ her tÜrlÜ İÇ ve diŞ tehdİtlere karŞi korumak zorundayiz.eskİden h.z. Ömerden bİrÇok kİŞİden taŞinan dİn sancaĞi bayraĞini koruma nÖbetmİzİn sirasi Şİmdİde bİzde sira bİzde bİzde dİnİmİzİ koruyup ona baĞli olarak yaŞayarak İnsanlarida yaŞatarak yenİ nesİllerİmİze dİnİmİzİ olduĞu gİbİ dİrekt aktararak geleceĞe gÜvenle bakan İnsanlar olarak yetİŞmelerİnİ saĞlayabİlİrİz dİye dÜŞÜnÜyorum.evlatlarimiza Çocuklarimiza dostlarimiza her daİm dİnİ anlatmaliyiz.onu korumaliyiz sahİp Çikmaliyiz simsiki dİnİmİze sarilmaliyizkİ yolda kalmayalim...........selametle ve dua İle.saygilarimla........
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis Sohbetlerii 19 : Dini Korumak

Hz. Huzeyfe b. El-Yeman (r.a) şöyle buyuruyor;

" Dininizden ilk kaybedeceğiniz şey huşu, son kaybedeceğiniz şey ise namazdır.
İslam bağları ilmek ilmek çözüleceği bir zaman mutlaka gelecek ve o zaman kadınlar, hayızlı oldukları halde namaz kılacaklar.
Sizden öncekilerin yolunu adım adım izleyeceksiniz.
Siz onların yolunu hatalı görmeyeceksiniz, onlar da sizi hatalı görmeyecek.
Ta ki pekçok fırkadan iki tanesi kalacak.
Bu fırkalardan birisi " Beş vakit namaz da ne oluyor ? Bizden öncekiler doğru yoldan sapmış kimselerdi; ALLAH teala sadece " Gündüzün iki ucunda ve gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl" (Hud 114) buyurmaktadır.
Üç vakitten başka namaz kılmayın" diycek; diğeri de şöyle söyleyecek;
" Mü'minlerin imanı, meleklerin imanı gibidir. Bizim içimizde ne kâfir, ne de münafık vardır." ALLAH Teala'nın, bu taifelerin ikisini de Deccal ile birlikte haşretmesi haktır. ( El-Hakim, El-Müstedrek, IV. 469)


dinde huşu giderse ihlas gider iş gösterişe kalır dini korumak zorlaşır .
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Rabbimin bizlere Emaneti olan korumakta mükellef oldugumuz üc bes esasdan en önemlisi din,dir dinini koruyan Allah,u taalanin diger emanetlerinide korumus olur evlat akil mal nefis vs gibi dinini koruyamayan her seyini kaybetmis iflas eden göc gibidir...

Dini korumak kuran ve sünnet üzere yasamakla olur..

Dini korumak bidatlardan uzak durmakla olur.. helallara haramlara uymakla olur.

Dinini koruyan bu dünyada ve ahirette mutluluga erisen kisidir islamin bildirdigi her emre harfiyle uyan dinini korumus dünya ve ahiret mutluluguna kavusmus olur insallah..
 

teblið

Vefasýz
Bu dersi uzun uzun okuduğumda aklıma farklı fikirler geliyor..Mesala en başta tebliğde DENGE prensibini oturtmak lazım diye düşünüyorum;Şimdi ben bu konuyu farklı bir yöne çekmek istiyorum müsadenizle;

Elbetteki hayatımızın ana temeli İslam ve ihlas ..Ama bunun yaparken pejmurde bir yaşayış ve giyimle olmaması gerek diyorum..Müslüman ibadetlerini,n yanı sıra ,sosyal toplumda giyim kuşamı diksiyonu ve aldığı eğitimler (müsbet ilimlerden kast ediyorum) tebliğde geçerli silahlardır..Bu gün özellikle ortadoğudaki islam ülkelerine bakıldığında sefalet ve cehaletin had safhada oluşundan ötürü ,batılı ülkelerin sömürgesi oluşundan kurtulamıyorlar..heleki serde Cehalet hakimse sonuç kaçınılmaz oluyor;

Üstadımızın güzel bir sözünü hatırlamakta fayda var..Asrın ümmettinin helakı CEHALET SEFALET VE TEFRİKALAR sonucu oluşur.

mÜSLÜMAN her anlamda donanımlı olmalıdır...

Yani şunu demek istiyorum özetle;GEREK KILIK KIYAFETİMİZLE GEREKSE İLİM EĞİTİMİMİZLE dünya ülkleri arasında yerimizi belirlemeliyiz;Ama bizim bu gayretlerimiz heva ve hevesimizin kaynağı değil ,dinimize hizmet edebilmenin yollarında ki araç ve gereçlerimiz olmalıdır..İşte o zaman biz bu davada MUZZAFFER oluruz inşl..
 

Ukbaa

Well-known member
Kıyamet alametlerinden biri de insanın manevi hayatını ihmal edip, dış görünüşe daha ziyade önem vermesi yani özü unutup kabukla meşgul olmasıdır. Halbuki Cenab-ı Hakk’ın nezdinde makbul olan insanın kalp ve ruh temizliği, niyet güzelliğidir.

Fakat tövbe ve istiğfarla zamanında imha edilmeyen günahlar zamanla kalbe yerleşip, dini hususlarda gösterdiğimiz hassasiyeti önleyerek gaflete dalmamıza neden olur. Ve sonuç manevi hayatımız ikinci plana düşer. Özden ziyade şekil önemli hale gelir.

Bir evin temelleri zayıf olduktan sonra, o evi ne kadar güzel süslersek süsleyelim, en ufak sarsıntı da yıkılmaya mahkumdur.
 

uður1

Well-known member
Allah razi olsun İnŞ. DeĞerlİ dostlarim Çok gÜzel sÜper muhteŞem aÇiklamiŞsiniz hususlari mevzulari meselelerİ ve konulari yanİkİ selametle ve dua İle.saygilarimla.vesselam..........
 

faris

Well-known member
[DIKKAT]
Ümmetimin sonlarına doğru, mescidlerini süsleyipte kalplerini harabeye çeviren topluluklar görülür. Onlar, elbisesine verdiği önemi, dinine vermeyecek. Dünyalığı yerindeyse, dinlerine ne olduğuna aldırmayacak. (Ramuz)
[/DIKKAT]

Buradaki zamanı iyi değerlendirmek gerek ve dengeyi bulmak çok önemli ne ümitsizliğe kapınılmalı nede ümitlenilmeli. Belki kendi mabeynimizde evet çok dehşetli bir zamandayız islamın hakikatını yaşıyamıyoruz, dünyamıza gösterdiğim özeni ahiretime gösteremiyorum derken islam dünyasınında islamı yaşadığını görmeliyiz. Bundan 15 sene önce mahallimizin camisinde yaşlılar boy gösterirken elhamdülillah şu zamanda gençlerin sayısı yaşlılardan daha fazla. Camide namaz kılmak yaşlılara has bir özellik sanılıyorken şimdi bu sanılar ve tabular kırılmış durumda. Ustadımız Bediüzzaman r.a. o zamandan haber verdiği şu mesele çok ehemmiyetlidir.

[BILGI]

"- İfrat ediyorsun, hayali hakîkat gösteriyorsun. Bizi de techîl ile tahkîr ediyorsun. Zaman ahir zamandır, gittikçe fenalaşacak" Bediüzzaman şu cevabı verir:

"Neden dünya herkese terakkî dünyası olsun da, yalnız bizim için tedennî dünyası olsun ? Öyle mi ? İşte ben de sizinle konuşmayacağım. Şu tarafa dönüyorum, müstakbeldeki insanlarla konuşacağım.

Ey 300 seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitâne Nur'un sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafiyy-i gaybî ile bizi temaşa eden Saîdler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tahirler, Yusuflar, Ahmedler ve saireler..! Sizlere hitab ediyorum. Başlarınızı kaldırınız "Sadakte" deyiniz. Ve böyle demek sizlere borç olsun. Şu muasırlarım (çağdaşlarım) varsın beni dinlemesinler. Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum. Ne yapayım acele ettim, kışta geldim. Sizler cennet-asa (cennet gibi) bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır.

(...) Şu zamanın memesinden bizimle süt emen ve gözleri arkada maziye bakan ve tasavvuratları kendileri gibi hakikatsiz ve ayrılmış olan bu çocuklar, varsınlar şu kitabın hakikatını hayal tevehhüm etsinler. Zira ben biliyorum ki, şu kitabın mesaili (meseleleri), hakikat olarak sizde tahakkuk edecektir."
(Münazarat, s. 87-89) [/BILGI]

Ustadımız Bediüzzaman hazretlerinin yaşadığı zamanı bir düşünelim ve bundan yarım asır öncesine gidelim. Risale-i Nurları bırakın Kur'anın dahi okunduğu ezanın dahi arapça okunduğu, camilerin kilitlenip namaz kılanların türlü türlü cefalar çektirildiği o zamana dönüp bakalım sonra önümüze bakalım. Bırakın yarım asrı bundan otuz sene dahi önce Allah demenin bile suç olduğu şu vatanımızda bugün elhamdülillah Ustadımızın o haberini kemali lezzet ile görüyor, yaşıyor, hissediyoruz.

Timur Taş hocaefendinin bakırköy meydanında Allahı anlattığı zamanlarda savcının korkarım seni öldürecekler dediği o zamandan bu zamana gelelim ve beyazıt, süleymaniye, sultan ahmet, eyub sultan camiilerine bir pazar sabah namazına gidelim ve bir zamanlar birlerin Allah kelamı bu zamanda çokların bu kelamı tereddütsüzce kemali lezzet ile şevk ile söylediklerini işitiriz..

Evet islam alemi islamı yaşıyor. Bizler kendi hanemize dönelim ve kendi iç alemimize bakalım alemler islamı yaşarken bizler neyi yaşıyoruz muhasebesini yapmalı. Ve ehli sefahattekiler gibi bir elbise mağazasına girip saatlerini orada geçirenlerin dakikalarını ibadetine ayırmayanlar gibi yapmamalı ve samimiyetin iktizası gereği madem müslümanız samimiyiz öyle ise dünya ile ahiret çalışmalarımızda hangisine daha ağırlık verdiğimize bakalım..

Evet yokluk zamanında rızkı verenin Er Rezzak olduğunu bildiğimizde varlık zamanımızda rızkı kendi çalışmalarımızın bir neticesimi olmuş oluyor? Allahın insana verdiği her nimet ve rızık şükü için verilmiş olduğunu bilmek ve şükür için tasavvur etmeliyiz.
 

faris

Well-known member
[DIKKAT]Dinini, inancını koruyamayan kaybeden toplumlar, kimliğini oluşturan değerleri de kaybederlermi..? [/DIKKAT]

Bu hususu siz ve dinini yaşayan müslümanların gayri muslim toplumlarda aynelyakin görebiliyorsunuz. Bulgaristanda bulunan müslüman türklerin dini islamın vecibelerini gerekliliklerini yerine getirmediklerinden gayri muslimleri kendilerine örnek almaları bugün onların çoğunun hristiyanlaştığını ve türk kimliklerini yitirdiklerini görmekteyiz.

Bosna Hersek'e giden bir akrabamız oradaki insanların savaş ile yeniden uyandıklarını yani bizler savaştan önce dinimiz islamı yaşamadığımız gibi kendi kültür ve benliğimizi de yitirmiştik ama savaş bize müslüman olduğumuzu ve türk olduğumuzu hatırlattı sözünü itiraf ettiklerini bize anlatıyordu.

Bugünün tabiri ile asimile olmak..

Hatta israilin büyük ermenistan projesinin altında bu asimile çalışması yattığını bugün orta doğuda yaşanan hadiselerden görmekteyiz.

Bu meseleyi diğer dinlere mensup toplumlarda da görmek mümkündür. Sadece islama münhasır olmadığı kesindir.

Bunun örnekleri çoktur sadece misal olsun diye bir ikisine değinmeye çalıştım.
 

memluk

Hatim Sorumlusu
"Asıl ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica etmek gerektir."
Madem bu dünya dâr-ı hizmettir ve mahall-i ubudiyettir; hastalıklar ve musibetler, dinî olmamak ve sabretmek şartıyla, o hizmete ve o ubudiyete çok muvafık gelir ve kuvvet verir. Dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildir; İlâhî birer ihtardır, birer ikazdır ve bir kısım günahlara keffârettir

Demekki bizlerde imanımızı dinimizi kaybetmemek için her halimizde Allah c c den dinimize imanımıza zarar verecek musibetlerden bizi muhafaza eylemesini niyaz etmemiz gerekiyor.
 
Üst