Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Fıkıh öğrenmemek iflas alametidir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="-zehra-" data-source="post: 107006" data-attributes="member: 9935"><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Fıkıh kelime olarak, İslamiyet’i bilmek, anlamak demektir. İslamiyet’in hükümlerini bilen âlimlere Fakih denir. </span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Fıkıh ilmi, insanların yapması ve yapmaması lazım olan işleri bildirir. Fıkıh bilgileri, Kur’an-ı kerimden, hadis-i şeriflerden, icmâ’-ı ümmetten ve kıyâstan meydana gelmektedir. Hadis-i şerifte; (Fıkıh ilmi meclisinde bulunmak, bir senelik ibadetten daha hayırlıdır) buyurulmuştur. </span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">İbni Abidin hazretleri; “Fıkıh âliminin Müslümanlara sağladığı faydanın sevabı, cihâd sevabından çoktur” buyurmuştur.</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">İmam-ı Mâlik hazretleri; “Fıkıh öğrenmeyip, tasavvufla uğraşan, dinden çıkar. Zındık olur. Fıkıh öğrenip tasavvuftan haberi olmayan bid’at sahibi, yani sapık olur. Her ikisini edinen, hakikate varır” buyurmaktadır. Ebu Bekr-i Verrâk hazretlerinin de böyle buyurduğu kitaplarda yazılıdır.</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Fıkhı doğru öğrenen ve tasavvufun zevkini alan, kâmil, olgun insan olur. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">“Fıkıh bilgisi, ekmek gibi, herkese lazımdır. Bu bilginin tohumunu eken, Abdullah ibni Mesud hazretleri olup, Eshab-ı kiramın yükseklerinden ve en âlimlerindendi. Bunun talebesi Alkama bu tohumu sulayarak, ekin hâline getirmiş ve bunun talebesinden olan İbrâhim Nehai, bu ekini biçmiş, yani bu bilgileri bir araya toplamıştır. Hammâd-ı Kufi, bunu harman yapmış ve bunun talebesi olan imam-ı a’zam Ebu Hanife öğütmüş, yani bu bilgileri kısımlara ayırmıştır. Ebu Yusuf, hamur yapmış ve imam-ı Muhammed pişirmiştir. Böylece hazırlanan lokmaları, insanlar yemektedir. Yani, bu bilgileri öğrenip dünya ve ahiret saadetine kavuşmaktadırlar.” </span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Fıkıh öğrenmeyip, yalnız hadis öğrenen, iflâs etmiş demektir. Çünkü, farzları, haramları, âlimlerden veya bunların yazmış oldukları kitaplardan öğrenmek farzdır. Kendisi yapmak ve başkalarına öğretmek için fıkıh kitapları okumak, nafile namaz kılmaktan daha sevaptır. Hadis-i şerifte; (İlim öğrenmek, bütün nafile ibadetlerden daha sevaptır. Çünkü, kendine de, öğreteceği kimselere de faydası vardır) buyurulmuştur. </span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Abdülgani Nablüsi hazretleri buyurdu ki: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">"Ehl-i sünnet itikâdını, farzları ve haramları öğrenmek farzdır. Bunları öğretmek, kendine lazım olandan başka fıkıh bilgilerini öğrenmek ve Kur'an-ı kerimin tefsirini ve hadis ilmini öğrenmek farz-ı kifâyedir. Fıkıh bilgileri, Kur'an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden öğrenilmesi farz olan bilgilerdir. Namaz kılacak kadar Kur'an-ı kerim ezberleyen kimsenin, boş zamanlarında daha çok ezberlemesi, nafile namaz kılmasından daha çok sevap olur. İbadetlerinde ve günlük işlerinde lazım olan fıkıh bilgilerini öğrenmesi ise, bundan daha çok sevap olur. Lüzumundan fazla fıkıh bilgilerini öğrenmek de, nafile ibadetlerden daha sevaptır. Lüzumundan fazla fıkıh bilgisi öğrenirken, tasavvuf bilgilerini yâni Allahü teâlâya ârif olanların sözlerini ve hayatlarını öğrenmesi de müstehab olur. Bunları okumak, kalbde ihlâsı arttırır. Derin âlimler, fıkıh bilgilerini, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. Bunlar, ancak fıkıh kitaplarından ve fıkıh âlimlerinden öğrenilir."</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Celaleddin-i Rumi hazretleri oğlu Sultan Veled'e şöyle nasihat etmiştir: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">"Ey oğlum! Sana vasiyet ediyorum ki: Her halde ilim, edep ve takvâ üzerine bulun. Her zaman geçmiş din büyüklerinin eserlerini inceleyerek, Ehl-i sünnet vel-cemâat yolundan ayrılmamayı vazife edin. Fıkıh ve hadis-i şerif öğren, cahil sofulardan olma. Namazı her zaman cemaatle kıl. Şöhret isteme, zira şöhret âfettir. Makâma bağlı olma. Çok söz söyleme. Az söyle ve halkın kötülük ve eğrilerinden aslandan kaçar gibi kaç, bir kenarda dur. Helal ye ve şüphelilerden kaçın. Dünya malına kapılma. Dünya arzusu dinin zâyi olmasına sebep olur. Dışını süsleme. Zira dışın süsü; için, kalbin, ruhun harap olduğunu gösterir. Başkalarıyla mücadele etme ve hiç kimseden bir şey isteme. Kimseye hizmet buyurma. Âlimlere, evliyaya, mal, can ve tenle hizmet et. Din büyüklerinin hâllerini inkâr etme. Zira inkâr edenler rahat ve kurtuluş yüzünü göremezler."</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Fıkhın ibadât kısmını kısaca öğrenmek, her Müslümana farzdır. Münâkehât ve muâmelat kısımlarını öğrenmek, farz-ı kifâyedir. Yani, başına gelenlerin öğrenmesi farz olur. </span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">Tefsir, hadis ve kelam ilimlerinden sonra, en şerefli ilim, fıkıh ilmidir. Hadis-i şerifte; (Her şeyin dayandığı bir direk vardır. Dinin temel direği, fıkıh bilgisidir) buyuruldu. Bir başka hadis-i şerifte; (İbadetlerin efdali, en kıymetlisi, fıkıh öğrenmek ve öğretmektir) buyurulmuştur.</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: royalblue">“Dünya ve ahiret saâdetlerine kavuşmak için, dünya ve ahiretin efendisine uymak lazımdır. Ona uymak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak, önce itikâdı düzeltmek lazımdır. Bundan sonra, o büyüklerin Kur’an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden anlayıp bildirdikleri helal, haram, farz, vâcib, sünnet, mendub, mubâh bilgilerini öğrenmek ve bütün işlerini bunlara uygun olarak yapmak lazımdır.”</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Kaynak:</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Osman Ünlü</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">28/11/2004</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">osman-unlu.com</span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="-zehra-, post: 107006, member: 9935"] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Fıkıh kelime olarak, İslamiyet’i bilmek, anlamak demektir. İslamiyet’in hükümlerini bilen âlimlere Fakih denir. [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Fıkıh ilmi, insanların yapması ve yapmaması lazım olan işleri bildirir. Fıkıh bilgileri, Kur’an-ı kerimden, hadis-i şeriflerden, icmâ’-ı ümmetten ve kıyâstan meydana gelmektedir. Hadis-i şerifte; (Fıkıh ilmi meclisinde bulunmak, bir senelik ibadetten daha hayırlıdır) buyurulmuştur. [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]İbni Abidin hazretleri; “Fıkıh âliminin Müslümanlara sağladığı faydanın sevabı, cihâd sevabından çoktur” buyurmuştur.[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]İmam-ı Mâlik hazretleri; “Fıkıh öğrenmeyip, tasavvufla uğraşan, dinden çıkar. Zındık olur. Fıkıh öğrenip tasavvuftan haberi olmayan bid’at sahibi, yani sapık olur. Her ikisini edinen, hakikate varır” buyurmaktadır. Ebu Bekr-i Verrâk hazretlerinin de böyle buyurduğu kitaplarda yazılıdır.[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Fıkhı doğru öğrenen ve tasavvufun zevkini alan, kâmil, olgun insan olur. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki: [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]“Fıkıh bilgisi, ekmek gibi, herkese lazımdır. Bu bilginin tohumunu eken, Abdullah ibni Mesud hazretleri olup, Eshab-ı kiramın yükseklerinden ve en âlimlerindendi. Bunun talebesi Alkama bu tohumu sulayarak, ekin hâline getirmiş ve bunun talebesinden olan İbrâhim Nehai, bu ekini biçmiş, yani bu bilgileri bir araya toplamıştır. Hammâd-ı Kufi, bunu harman yapmış ve bunun talebesi olan imam-ı a’zam Ebu Hanife öğütmüş, yani bu bilgileri kısımlara ayırmıştır. Ebu Yusuf, hamur yapmış ve imam-ı Muhammed pişirmiştir. Böylece hazırlanan lokmaları, insanlar yemektedir. Yani, bu bilgileri öğrenip dünya ve ahiret saadetine kavuşmaktadırlar.” [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Fıkıh öğrenmeyip, yalnız hadis öğrenen, iflâs etmiş demektir. Çünkü, farzları, haramları, âlimlerden veya bunların yazmış oldukları kitaplardan öğrenmek farzdır. Kendisi yapmak ve başkalarına öğretmek için fıkıh kitapları okumak, nafile namaz kılmaktan daha sevaptır. Hadis-i şerifte; (İlim öğrenmek, bütün nafile ibadetlerden daha sevaptır. Çünkü, kendine de, öğreteceği kimselere de faydası vardır) buyurulmuştur. [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Abdülgani Nablüsi hazretleri buyurdu ki: [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]"Ehl-i sünnet itikâdını, farzları ve haramları öğrenmek farzdır. Bunları öğretmek, kendine lazım olandan başka fıkıh bilgilerini öğrenmek ve Kur'an-ı kerimin tefsirini ve hadis ilmini öğrenmek farz-ı kifâyedir. Fıkıh bilgileri, Kur'an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden öğrenilmesi farz olan bilgilerdir. Namaz kılacak kadar Kur'an-ı kerim ezberleyen kimsenin, boş zamanlarında daha çok ezberlemesi, nafile namaz kılmasından daha çok sevap olur. İbadetlerinde ve günlük işlerinde lazım olan fıkıh bilgilerini öğrenmesi ise, bundan daha çok sevap olur. Lüzumundan fazla fıkıh bilgilerini öğrenmek de, nafile ibadetlerden daha sevaptır. Lüzumundan fazla fıkıh bilgisi öğrenirken, tasavvuf bilgilerini yâni Allahü teâlâya ârif olanların sözlerini ve hayatlarını öğrenmesi de müstehab olur. Bunları okumak, kalbde ihlâsı arttırır. Derin âlimler, fıkıh bilgilerini, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. Bunlar, ancak fıkıh kitaplarından ve fıkıh âlimlerinden öğrenilir."[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Celaleddin-i Rumi hazretleri oğlu Sultan Veled'e şöyle nasihat etmiştir: [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]"Ey oğlum! Sana vasiyet ediyorum ki: Her halde ilim, edep ve takvâ üzerine bulun. Her zaman geçmiş din büyüklerinin eserlerini inceleyerek, Ehl-i sünnet vel-cemâat yolundan ayrılmamayı vazife edin. Fıkıh ve hadis-i şerif öğren, cahil sofulardan olma. Namazı her zaman cemaatle kıl. Şöhret isteme, zira şöhret âfettir. Makâma bağlı olma. Çok söz söyleme. Az söyle ve halkın kötülük ve eğrilerinden aslandan kaçar gibi kaç, bir kenarda dur. Helal ye ve şüphelilerden kaçın. Dünya malına kapılma. Dünya arzusu dinin zâyi olmasına sebep olur. Dışını süsleme. Zira dışın süsü; için, kalbin, ruhun harap olduğunu gösterir. Başkalarıyla mücadele etme ve hiç kimseden bir şey isteme. Kimseye hizmet buyurma. Âlimlere, evliyaya, mal, can ve tenle hizmet et. Din büyüklerinin hâllerini inkâr etme. Zira inkâr edenler rahat ve kurtuluş yüzünü göremezler."[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Fıkhın ibadât kısmını kısaca öğrenmek, her Müslümana farzdır. Münâkehât ve muâmelat kısımlarını öğrenmek, farz-ı kifâyedir. Yani, başına gelenlerin öğrenmesi farz olur. [/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]Tefsir, hadis ve kelam ilimlerinden sonra, en şerefli ilim, fıkıh ilmidir. Hadis-i şerifte; (Her şeyin dayandığı bir direk vardır. Dinin temel direği, fıkıh bilgisidir) buyuruldu. Bir başka hadis-i şerifte; (İbadetlerin efdali, en kıymetlisi, fıkıh öğrenmek ve öğretmektir) buyurulmuştur.[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=royalblue]“Dünya ve ahiret saâdetlerine kavuşmak için, dünya ve ahiretin efendisine uymak lazımdır. Ona uymak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak, önce itikâdı düzeltmek lazımdır. Bundan sonra, o büyüklerin Kur’an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden anlayıp bildirdikleri helal, haram, farz, vâcib, sünnet, mendub, mubâh bilgilerini öğrenmek ve bütün işlerini bunlara uygun olarak yapmak lazımdır.”[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=black]Kaynak:[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=black]Osman Ünlü[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=black]28/11/2004[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=black]osman-unlu.com[/COLOR][/SIZE][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Fıkıh öğrenmemek iflas alametidir
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst