Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Tabiun ve Tebe-i Tabiin
Evlenmek isteyen genç sahabe...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TeFaNi1" data-source="post: 3659" data-attributes="member: 6677"><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">EVLEMEK İSTEYEN GENÇ SAHABE...</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Yüzü simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki! Kaldı ki, kalbi bembeyazdı. Buna rağmen onu basite alanlar vardı. Dedi ki: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Ya Resûlallah, yüzümün siyahlığı cennete girmeme mani midir? </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Asla! </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kızını vermiyor? </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Amir bin Vehebin evine git ve </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti de. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de açıkça anlatır. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Baba kızgın, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kızcağız babasını ikaz eder: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Babacığım, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayı Rabbimin emretmediğini? Efendimiz (sav)in o emri tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resûlullahtan özür dile ve beni o gence nikâhla. Resûlullahın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Kızının ikazıyla mescide koşan baba özür diler: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Söylediğinin doğru olup olmadığını bilmiyordum. Demek ki doğruymuş. Kızımı verdim. Şu anda nikahlısıdır. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Efendimizin gence emri: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Git, evini hazırla, aile oturacak şekilde döşe. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Benim ev döşeyecek tek dirhemim bile yok!.. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Öyle ise Aliye, Osmana, Abdurrahman bin Avfa git. Onlar sana ikişer yüz dirhem versinler. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Uçarcasına gider. Onların her biri, emredilenden fazla yardımda bulunurlar ve sıra çarşının yolunu tutmaya gelmiştir. Bir ev hazırlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir âdeta... </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Çarşı yolunda hızla giderken kulağına bir ses gelir. Önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet, evet yanlış anlamamıştır, doğrudur. Ses herkese ilan etmektedir: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Ey kendini Allaha asker bilen Müslümanlar! </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Derhal atınıza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin dışında beklemektedir. Siz böyle gün için varsınız dünyada! Düşman ani baskın yapacak! </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Şimdi ne olacak?.. Cihada mı gitsin, evlenmeye mi?.. Yönünü hemen değiştirir, demirciler çarşısına gider. İlk işi bir kılıç, sonra bir zırh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranın hepsini de harcamıştır. Ama cihad için lazım olan silahını da tamamlamıştır... </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Sıçradığı atının üzerinde kuş gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karışır. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Bu genç, herhalde Bahreynden gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlığını fark eden Resûlullah Aleyhisselam: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Sen Saad mısın? buyurur. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Evet, deyince de dua eder: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Ceddine saadetler!.. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düşmanla müthiş bir savaş başlar... Herkes cesaretle ileri atılır. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atılır; saldırdığı tarafın adamlarını sağa sola püskürtür. Neden sonra meydan sakinleşir, düşman kaçmış, müşrikler yok olmuşlardır. Şehitler tespit edilirken, bir ses: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da şehit! </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Efendimiz onun cesedi başına gelir, mahzun şekilde bakar: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim! </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Bir hayret nidası daha: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Allahü Ekber! </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Sonra döner, oradakilere hitap eder: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gönüllü olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da deyin ki: </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Kızını vermekte tereddüt ettiğin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyık gördü! </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">Ve hayret nidaları birbirini takip eder: </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: #ff0000">-Allahü Ekber! Allahü Ekber!...</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="text-align: right"><strong>Yüzü simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki! Kaldı ki, kalbi bembeyazdı. Buna rağmen onu basite alanlar vardı. Dedi ki: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Ya Resûlallah, yüzümün siyahlığı cennete girmeme mani midir? </strong></p><p></p><p> </p><p> </p><p> </p><p style="text-align: right"><strong>-Asla! </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kızını vermiyor? </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Amir bin Vehebin evine git ve </strong></p> <p style="text-align: right"><strong>Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti de. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de açıkça anlatır. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Baba kızgın, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kızcağız babasını ikaz eder: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Babacığım, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayı Rabbimin emretmediğini? Efendimiz (sav)in o emri tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resûlullahtan özür dile ve beni o gence nikâhla. Resûlullahın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Kızının ikazıyla mescide koşan baba özür diler: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Söylediğinin doğru olup olmadığını bilmiyordum. Demek ki doğruymuş. Kızımı verdim. Şu anda nikahlısıdır. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Efendimizin gence emri: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Git, evini hazırla, aile oturacak şekilde döşe. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Benim ev döşeyecek tek dirhemim bile yok!.. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Öyle ise Aliye, Osmana, Abdurrahman bin Avfa git. Onlar sana ikişer yüz dirhem versinler. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Uçarcasına gider. Onların her biri, emredilenden fazla yardımda bulunurlar ve sıra çarşının yolunu tutmaya gelmiştir. Bir ev hazırlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir âdeta... </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Çarşı yolunda hızla giderken kulağına bir ses gelir. Önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet, evet yanlış anlamamıştır, doğrudur. Ses herkese ilan etmektedir: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Ey kendini Allaha asker bilen Müslümanlar! </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Derhal atınıza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin dışında beklemektedir. Siz böyle gün için varsınız dünyada! Düşman ani baskın yapacak! </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Şimdi ne olacak?.. Cihada mı gitsin, evlenmeye mi?.. Yönünü hemen değiştirir, demirciler çarşısına gider. İlk işi bir kılıç, sonra bir zırh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranın hepsini de harcamıştır. Ama cihad için lazım olan silahını da tamamlamıştır... </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Sıçradığı atının üzerinde kuş gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karışır. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Bu genç, herhalde Bahreynden gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlığını fark eden Resûlullah Aleyhisselam: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Sen Saad mısın? buyurur. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Evet, deyince de dua eder: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Ceddine saadetler!.. </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düşmanla müthiş bir savaş başlar... Herkes cesaretle ileri atılır. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atılır; saldırdığı tarafın adamlarını sağa sola püskürtür. Neden sonra meydan sakinleşir, düşman kaçmış, müşrikler yok olmuşlardır. Şehitler tespit edilirken, bir ses: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da şehit! </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Efendimiz onun cesedi başına gelir, mahzun şekilde bakar: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim! </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Bir hayret nidası daha: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Allahü Ekber! </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Sonra döner, oradakilere hitap eder: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gönüllü olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da deyin ki: </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>-Kızını vermekte tereddüt ettiğin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyık gördü! </strong></p><p></p><p style="text-align: right"><strong>Ve hayret nidaları birbirini takip eder: </strong></p> <p style="text-align: right"><strong>-Allahü Ekber! Allahü Ekber!...</strong></p> <p style="text-align: right">__________________</p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"><img src="http://www.forumel.biz/image.php?u=52170&type=sigpic&dateline=1234225957" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TeFaNi1, post: 3659, member: 6677"] [INDENT][COLOR=#ff0000]EVLEMEK İSTEYEN GENÇ SAHABE...[/COLOR] [COLOR=#ff0000]Yüzü simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki! Kaldı ki, kalbi bembeyazdı. Buna rağmen onu basite alanlar vardı. Dedi ki: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Ya Resûlallah, yüzümün siyahlığı cennete girmeme mani midir? [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Asla! [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kızını vermiyor? [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Amir bin Vehebin evine git ve [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti de. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de açıkça anlatır. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Baba kızgın, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kızcağız babasını ikaz eder: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Babacığım, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayı Rabbimin emretmediğini? Efendimiz (sav)in o emri tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resûlullahtan özür dile ve beni o gence nikâhla. Resûlullahın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Kızının ikazıyla mescide koşan baba özür diler: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Söylediğinin doğru olup olmadığını bilmiyordum. Demek ki doğruymuş. Kızımı verdim. Şu anda nikahlısıdır. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Efendimizin gence emri: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Git, evini hazırla, aile oturacak şekilde döşe. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Benim ev döşeyecek tek dirhemim bile yok!.. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Öyle ise Aliye, Osmana, Abdurrahman bin Avfa git. Onlar sana ikişer yüz dirhem versinler. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Uçarcasına gider. Onların her biri, emredilenden fazla yardımda bulunurlar ve sıra çarşının yolunu tutmaya gelmiştir. Bir ev hazırlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir âdeta... [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Çarşı yolunda hızla giderken kulağına bir ses gelir. Önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet, evet yanlış anlamamıştır, doğrudur. Ses herkese ilan etmektedir: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Ey kendini Allaha asker bilen Müslümanlar! [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Derhal atınıza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin dışında beklemektedir. Siz böyle gün için varsınız dünyada! Düşman ani baskın yapacak! [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Şimdi ne olacak?.. Cihada mı gitsin, evlenmeye mi?.. Yönünü hemen değiştirir, demirciler çarşısına gider. İlk işi bir kılıç, sonra bir zırh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranın hepsini de harcamıştır. Ama cihad için lazım olan silahını da tamamlamıştır... [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Sıçradığı atının üzerinde kuş gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karışır. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Bu genç, herhalde Bahreynden gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlığını fark eden Resûlullah Aleyhisselam: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Sen Saad mısın? buyurur. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Evet, deyince de dua eder: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Ceddine saadetler!.. [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düşmanla müthiş bir savaş başlar... Herkes cesaretle ileri atılır. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atılır; saldırdığı tarafın adamlarını sağa sola püskürtür. Neden sonra meydan sakinleşir, düşman kaçmış, müşrikler yok olmuşlardır. Şehitler tespit edilirken, bir ses: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da şehit! [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Efendimiz onun cesedi başına gelir, mahzun şekilde bakar: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim! [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Bir hayret nidası daha: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Allahü Ekber! [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Sonra döner, oradakilere hitap eder: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gönüllü olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da deyin ki: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Kızını vermekte tereddüt ettiğin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyık gördü! [/COLOR] [COLOR=#ff0000]Ve hayret nidaları birbirini takip eder: [/COLOR] [COLOR=#ff0000]-Allahü Ekber! Allahü Ekber!...[/COLOR] [/INDENT][RIGHT][B]Yüzü simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki! Kaldı ki, kalbi bembeyazdı. Buna rağmen onu basite alanlar vardı. Dedi ki: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Ya Resûlallah, yüzümün siyahlığı cennete girmeme mani midir? [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Asla! [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kızını vermiyor? [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Amir bin Vehebin evine git ve [/B] [B]Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti de. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de açıkça anlatır. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Baba kızgın, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kızcağız babasını ikaz eder: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Babacığım, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayı Rabbimin emretmediğini? Efendimiz (sav)in o emri tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resûlullahtan özür dile ve beni o gence nikâhla. Resûlullahın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Kızının ikazıyla mescide koşan baba özür diler: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Söylediğinin doğru olup olmadığını bilmiyordum. Demek ki doğruymuş. Kızımı verdim. Şu anda nikahlısıdır. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Efendimizin gence emri: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Git, evini hazırla, aile oturacak şekilde döşe. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Benim ev döşeyecek tek dirhemim bile yok!.. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Öyle ise Aliye, Osmana, Abdurrahman bin Avfa git. Onlar sana ikişer yüz dirhem versinler. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Uçarcasına gider. Onların her biri, emredilenden fazla yardımda bulunurlar ve sıra çarşının yolunu tutmaya gelmiştir. Bir ev hazırlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir âdeta... [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Çarşı yolunda hızla giderken kulağına bir ses gelir. Önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet, evet yanlış anlamamıştır, doğrudur. Ses herkese ilan etmektedir: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Ey kendini Allaha asker bilen Müslümanlar! [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Derhal atınıza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin dışında beklemektedir. Siz böyle gün için varsınız dünyada! Düşman ani baskın yapacak! [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Şimdi ne olacak?.. Cihada mı gitsin, evlenmeye mi?.. Yönünü hemen değiştirir, demirciler çarşısına gider. İlk işi bir kılıç, sonra bir zırh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranın hepsini de harcamıştır. Ama cihad için lazım olan silahını da tamamlamıştır... [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Sıçradığı atının üzerinde kuş gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karışır. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Bu genç, herhalde Bahreynden gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlığını fark eden Resûlullah Aleyhisselam: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Sen Saad mısın? buyurur. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Evet, deyince de dua eder: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Ceddine saadetler!.. [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düşmanla müthiş bir savaş başlar... Herkes cesaretle ileri atılır. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atılır; saldırdığı tarafın adamlarını sağa sola püskürtür. Neden sonra meydan sakinleşir, düşman kaçmış, müşrikler yok olmuşlardır. Şehitler tespit edilirken, bir ses: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da şehit! [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Efendimiz onun cesedi başına gelir, mahzun şekilde bakar: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim! [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Bir hayret nidası daha: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Allahü Ekber! [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Sonra döner, oradakilere hitap eder: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gönüllü olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da deyin ki: [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]-Kızını vermekte tereddüt ettiğin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyık gördü! [/B][/RIGHT] [RIGHT][B]Ve hayret nidaları birbirini takip eder: [/B] [B]-Allahü Ekber! Allahü Ekber!...[/B] __________________ [IMG]http://www.forumel.biz/image.php?u=52170&type=sigpic&dateline=1234225957[/IMG][/RIGHT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Tabiun ve Tebe-i Tabiin
Evlenmek isteyen genç sahabe...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst