Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Dua Ediyorum
duaya araci gerekirmi?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Eyvàh!" data-source="post: 7999" data-attributes="member: 12"><p><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: #ff0000">Tevessül:</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: #ff0000"></span></span><span style="color: darkorange"><span style="font-size: 12px">Tevessül, aracı (vesile) kılmak mânasında olup, aracı kılınanın amel veya şahıs olması bakımından ikiye ayrılır:</span></span></strong></p><p></p><p><strong><em><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">a)</span> Amel ile tevessül:</span></em></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Bir kimse, iyi bir amelini ortaya koyarak, bunu aracı kılarak Allah Teâlâ'dan dilekte bulunabilir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange"><em>«Ey imân edenler! Allah'tan sakının, O'na ulaşmaya yol (vesile) arayın, yolunda cihad edin ki kurtulasınız...»</em> (el-Mâide: 5/35)</span> âyetinin şahıs ile tevessül mânasında ihtilâf edilmiş olmakla beraber, amel ile tevessül mâna ve hükmünde ittifak edilmiştir.</span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Bu nevi tevessülün Sünnet'de de delil ve örnekleri vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in anlattığına göre üç kişinin sığındığı bir mağaranın ağzını büyük bir kaya kapatmıştı. Her biri en iyi amelini vesile kılarak Allah'a dua etmeye karar verdiler. Birincisi ana ve babasına itaati, ikincisi Allah korkusu ve iffeti, üçüncüsü kul hakkına riâyeti ile alâkalı en seçkin amellerini vesile kılarak yalvardılar ve Allah tarafından kayanın, mağara ağzından çekilmesi ile kurtuldular <span style="color: darkorange">(Buhâri, K. el-Enbiyâ. 53; Müslim, K. ez-Zikr, 100.).</span></span></strong></p><p></p><p><strong><em><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorange">b)</span> Şahısla tevessül:</span></em></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Araya, Allah'ın sevdiği bilinen veya sanılan bir kulu konularak taleb üç nevidir.</span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Birincisi:</span> Şefaat mânasında tevessüldür; yâni araya konan şahıs, isteyen nâmına dua eder, talepte bulunur. Hz. Ömer (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v)'in amcası Abbas ile tevessül ederek: <span style="color: darkorange"><em>«Ya Rabbi, kuraklık içinde kalınca Peygamberimiz ile sana tevessül ederdik, bize yağmur verirdin; şimdi de O'nun amcası ile tevessül ediyoruz, bizi suya kavuştur» </em>derdi ve yağmur yağardı (Buhari, K. el-İstıska, 3; K. Fedâili's-ahâbe, 11)</span> Burada tevessül Hz. Abbas'ın onlar için dua etmesi, onların da bu duaya katılmaları şeklinde olmaktadır.</span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Bu sağlam rivayetler sebebiyle mezkûr tevessül, ulamanın ekseriyetince benimsenmiştir.</span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">İkincisi:</span> Vesile kılınan şahsın, Allah nezdindeki değerine dayanarak tevessüldür. <span style="color: red">Eğer bu şahıs Habib-i Hûda (s.a.v.) ise ekseriyet bunu da caiz görmüştür.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Birisi peygamberimiz (s.a.v.)'e gelerek <span style="color: olive">«Ya Rasûlullah! Gözlerim kapandı, benim için Allah'a dua buyur» dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) de şöyle buyurdu: Abdest al, iki rek'at namaz kıl, sonra da şöyle de: <em>«Allah'ım, Peygamberin Muhammed ile sana yönelerek yalvarıyorum; Ey Muhammed, gözümün açılması için senin şefaatçi olmanı istiyorum; Allah'ım onun, hakkımdaki şefaatini kabul buyur.»</em> ve ekledi: <em>«Bir ihtiyacın olduğunda hep aynısını yap.»</em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: olive">Bunun üzerine adamın gözü açıldı. (Tirmizi, K. ed-Da'avât. 118; İbn Mâce, K. el-İkâmeh, 189; Ahmed, Müsned, 4/138.)</span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Vesile kılınan Peygamberimiz'den başka birisi ise bâzı âlimler bunu da caiz görmüş, bâzıları görmemişlerdir.</span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: yellow">Üçüncüsü:</span> Vefat etmiş bir kimse ile ikinci mânada tevessüldür. Bu tevessül çeşidi de tasavvuf erbabı ile birçok ulemâ tarafından caiz görülmüştür. İbn-i Teymiyye ve taraftarları ise dua manalı şefaat dışında kalan tevessül nevilerini caiz görmemişlerdir. <span style="color: darkorange">(A. Mahfuz, ag. esr, s. 199-204. Tevessül hakkında İbn Teymiyye taraftarlarının görüşü için bk. İbn el-Âlûsi, Cilâu'l-Ayneyn, Kahire, 1961, s. 432-505; M. Ebu Zehra, İbn Teymiyye, Kahire, 1958, s. 320 vd.; karşı görüş için bak. es-Sübki, Şifâu'ssekâm, Kahire 1318, s. 133-149; M. Zâhid el-Kevserî, Muhikku't-Tekavvül, Kahire 1369.)</span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: yellowgreen">Başı oldukça kavgalı olan tevessül meselesinde titizlik gösterilen nokta tevhid inancının korunmasıdır. Bilindiği gibi dua bir ibâdettir ve ibâdet ancak Allah'a yapılır; yardım da —vasıtalı ve vasıtasız— yalnız Allah'tan gelir: <em>«Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz»</em> (Fatiha).</span> Tevessülü caiz görenler ise tevessül edenin şirk koşmadığını, bunun tevhid inancına aykırı olmadığını söylemişlerdir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: yellowgreen">Uygulamada her tevessül edenin şirk koştuğu iddia edilemez.</span> <span style="color: yellow">Her üç nevi tevessülü, usulünce kullanan, istediğini Allah'tan isteyen, yardımı O'ndan bekleyen; ancak kendi aczini, kusurunu, günâhını bildiği için bir Allah sevgilisini araya koyan, onun hatırı için isteyen kimseye «sen şirk koştun, haram işledin» denemez.</span></span></strong></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Ancak türbelerin etrafında toplanan, dede ve tekkelere kurbanlar kesen, adaklar adayan, ellerini kaldırarak, ölülerden medet, imdat, şifâ... bekleyen kimselerin hatalı hareket ettikleri, imanlarını tehlikeye düşürdükleri bir gerçektir; onlara yolun doğrusunu göstermek mürşidlerin görevidir.alinti..itimat</strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Eyvàh!, post: 7999, member: 12"] [B][SIZE=5][COLOR=#ff0000]Tevessül: [/COLOR][/SIZE][COLOR=darkorange][SIZE=3]Tevessül, aracı (vesile) kılmak mânasında olup, aracı kılınanın amel veya şahıs olması bakımından ikiye ayrılır:[/SIZE][/COLOR][/B] [B][I][SIZE=3][COLOR=darkorange]a)[/COLOR] Amel ile tevessül:[/SIZE][/I][/B] [B][SIZE=3]Bir kimse, iyi bir amelini ortaya koyarak, bunu aracı kılarak Allah Teâlâ'dan dilekte bulunabilir.[/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=darkorange][I]«Ey imân edenler! Allah'tan sakının, O'na ulaşmaya yol (vesile) arayın, yolunda cihad edin ki kurtulasınız...»[/I] (el-Mâide: 5/35)[/COLOR] âyetinin şahıs ile tevessül mânasında ihtilâf edilmiş olmakla beraber, amel ile tevessül mâna ve hükmünde ittifak edilmiştir.[/SIZE][/B] [B][SIZE=3]Bu nevi tevessülün Sünnet'de de delil ve örnekleri vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in anlattığına göre üç kişinin sığındığı bir mağaranın ağzını büyük bir kaya kapatmıştı. Her biri en iyi amelini vesile kılarak Allah'a dua etmeye karar verdiler. Birincisi ana ve babasına itaati, ikincisi Allah korkusu ve iffeti, üçüncüsü kul hakkına riâyeti ile alâkalı en seçkin amellerini vesile kılarak yalvardılar ve Allah tarafından kayanın, mağara ağzından çekilmesi ile kurtuldular [COLOR=darkorange](Buhâri, K. el-Enbiyâ. 53; Müslim, K. ez-Zikr, 100.).[/COLOR][/SIZE][/B] [B][I][SIZE=3][COLOR=darkorange]b)[/COLOR] Şahısla tevessül:[/SIZE][/I][/B] [B][SIZE=3]Araya, Allah'ın sevdiği bilinen veya sanılan bir kulu konularak taleb üç nevidir.[/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=red]Birincisi:[/COLOR] Şefaat mânasında tevessüldür; yâni araya konan şahıs, isteyen nâmına dua eder, talepte bulunur. Hz. Ömer (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v)'in amcası Abbas ile tevessül ederek: [COLOR=darkorange][I]«Ya Rabbi, kuraklık içinde kalınca Peygamberimiz ile sana tevessül ederdik, bize yağmur verirdin; şimdi de O'nun amcası ile tevessül ediyoruz, bizi suya kavuştur» [/I]derdi ve yağmur yağardı (Buhari, K. el-İstıska, 3; K. Fedâili's-ahâbe, 11)[/COLOR] Burada tevessül Hz. Abbas'ın onlar için dua etmesi, onların da bu duaya katılmaları şeklinde olmaktadır.[/SIZE][/B] [B][SIZE=3]Bu sağlam rivayetler sebebiyle mezkûr tevessül, ulamanın ekseriyetince benimsenmiştir.[/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=red]İkincisi:[/COLOR] Vesile kılınan şahsın, Allah nezdindeki değerine dayanarak tevessüldür. [COLOR=red]Eğer bu şahıs Habib-i Hûda (s.a.v.) ise ekseriyet bunu da caiz görmüştür.[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3]Birisi peygamberimiz (s.a.v.)'e gelerek [COLOR=olive]«Ya Rasûlullah! Gözlerim kapandı, benim için Allah'a dua buyur» dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) de şöyle buyurdu: Abdest al, iki rek'at namaz kıl, sonra da şöyle de: [I]«Allah'ım, Peygamberin Muhammed ile sana yönelerek yalvarıyorum; Ey Muhammed, gözümün açılması için senin şefaatçi olmanı istiyorum; Allah'ım onun, hakkımdaki şefaatini kabul buyur.»[/I] ve ekledi: [I]«Bir ihtiyacın olduğunda hep aynısını yap.»[/I][/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=olive]Bunun üzerine adamın gözü açıldı. (Tirmizi, K. ed-Da'avât. 118; İbn Mâce, K. el-İkâmeh, 189; Ahmed, Müsned, 4/138.)[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=red]Vesile kılınan Peygamberimiz'den başka birisi ise bâzı âlimler bunu da caiz görmüş, bâzıları görmemişlerdir.[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=yellow]Üçüncüsü:[/COLOR] Vefat etmiş bir kimse ile ikinci mânada tevessüldür. Bu tevessül çeşidi de tasavvuf erbabı ile birçok ulemâ tarafından caiz görülmüştür. İbn-i Teymiyye ve taraftarları ise dua manalı şefaat dışında kalan tevessül nevilerini caiz görmemişlerdir. [COLOR=darkorange](A. Mahfuz, ag. esr, s. 199-204. Tevessül hakkında İbn Teymiyye taraftarlarının görüşü için bk. İbn el-Âlûsi, Cilâu'l-Ayneyn, Kahire, 1961, s. 432-505; M. Ebu Zehra, İbn Teymiyye, Kahire, 1958, s. 320 vd.; karşı görüş için bak. es-Sübki, Şifâu'ssekâm, Kahire 1318, s. 133-149; M. Zâhid el-Kevserî, Muhikku't-Tekavvül, Kahire 1369.)[/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=yellowgreen]Başı oldukça kavgalı olan tevessül meselesinde titizlik gösterilen nokta tevhid inancının korunmasıdır. Bilindiği gibi dua bir ibâdettir ve ibâdet ancak Allah'a yapılır; yardım da —vasıtalı ve vasıtasız— yalnız Allah'tan gelir: [I]«Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz»[/I] (Fatiha).[/COLOR] Tevessülü caiz görenler ise tevessül edenin şirk koşmadığını, bunun tevhid inancına aykırı olmadığını söylemişlerdir.[/SIZE][/B] [B][SIZE=3][COLOR=yellowgreen]Uygulamada her tevessül edenin şirk koştuğu iddia edilemez.[/COLOR] [COLOR=yellow]Her üç nevi tevessülü, usulünce kullanan, istediğini Allah'tan isteyen, yardımı O'ndan bekleyen; ancak kendi aczini, kusurunu, günâhını bildiği için bir Allah sevgilisini araya koyan, onun hatırı için isteyen kimseye «sen şirk koştun, haram işledin» denemez.[/COLOR][/SIZE][/B] [SIZE=3][B]Ancak türbelerin etrafında toplanan, dede ve tekkelere kurbanlar kesen, adaklar adayan, ellerini kaldırarak, ölülerden medet, imdat, şifâ... bekleyen kimselerin hatalı hareket ettikleri, imanlarını tehlikeye düşürdükleri bir gerçektir; onlara yolun doğrusunu göstermek mürşidlerin görevidir.alinti..itimat[/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Dua Ediyorum
duaya araci gerekirmi?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst