Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
dost kimdir ,kardeş kimdir , talebe kimdir !
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hknco" data-source="post: 59662" data-attributes="member: 47"><p>Evet Nurlardan derlemeler ben sözü üstadıma bırakıyorum buyrunuz inşallah . </p><p style="text-align: center"><strong><span style="color: #ff0000"><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: #ff0000"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="font-size: 15px">Mektubat 26.Mektub 10. Mesele </span></span> </span> </strong> </p><p></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Ziyaretçilere ait bazı dostlar tarafından ihtar ile bir düstur izah edilmek istenilmiştir. Onun için yazılmıştır. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Malûm olsun ki, bizi ziyaret eden, ya hayat-ı dünyeviye cihetinde gelir; o kapı kapalıdır. Veya hayat-ı uhreviye cihetinde gelir. O cihette iki kapı var: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ya şahsımı mübarek ve makam sahibi zannedip gelir. O kapı dahi kapalıdır. Çünkü ben kendimi beğenmiyorum; beni beğenenleri de beğenmiyorum. Cenâb-ı Hakka çok şükür, beni kendime beğendirmemiş. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İkinci cihet, sırf Kur'ân-ı Hakîmin dellâlı olduğum cihetledir. Bu kapıdan girenleri ale'r-re'si ve'l-ayn kabul ediyorum. Onlar da üç tarzda olur:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #ff0000">Ya dost olur, </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #ff0000"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #ff0000">ya kardeş olur, </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #ff0000"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #ff0000">ya talebe olur</span>. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #00ff00">Dost</span>un hassası ve şartı budur ki: Katiyen Sözlere ve envâr-ı Kur'âniyeye dair olan hizmetimize ciddî taraftar olsun; ve haksızlığa ve bid'alara ve dalâlete kalben taraftar olmasın; kendine de istifadeye çalışsın. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #09ff00">Kardeş</span>in hassası ve şartı şudur ki: Hakikî olarak Sözlerin neşrine ciddî çalışmakla beraber, beş farz namazını edâ etmek, yedi kebâiri işlememektir. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #00ff09">Talebe</span>liğin hassası ve şartı şudur ki: Sözleri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini onun neşir ve hizmeti bilsin. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İşte bu üç tabaka, benim üç şahsiyetimle alâkadardır: <span style="color: #27ff00">Dost</span>, benim şahsî ve zâtî şahsiyetimle münasebettar olur. <span style="color: #1dff00">Kardeş</span>, abdiyetim ve ubudiyet noktasındaki şahsiyetimle alâkadar olur. <span style="color: #ff13ff">Talebe</span> ise, Kur'ân-ı Hakîmin dellâlı cihetinde ve hocalık vazifesindeki şahsiyetimle münasebettardır. Şu görüşmenin de üç meyvesi var: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Birincisi: Dellâllık itibarıyla mücevherât-ı Kur'âniyeyi benden veya Sözlerden ders almak; velev bir ders de olsa. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İkincisi: İbadet itibarıyla uhrevî kazancıma hissedar olur. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Üçüncüsü: Beraber dergâh-ı İlâhiyeye müteveccih olup rapt-ı kalb ederek, Kur'ân-ı Hakîmin hizmetinde el ele verip tevfik ve hidayet istemek. Eğer talebe ise, her sabah mütemadiyen ismiyle, Bazen hayaliyle dahi yanımda hazır olur, hissedar olur. Eğer kardeş ise, birkaç defa hususî ismiyle ve suretiyle dua ve kazancımda hazır olup hissedar olur. Sonra umum ihvanlar içinde dahil olup, rahmet-i İlâhiyeye teslim ediyorum ki, dua vaktinde "ihvetî ve ihvânî" dediğim vakit onlar içinde bulunur. Ben bilmezsem, rahmet-i İlâhiye onları biliyor ve görüyor. Eğer dost ise ve ferâizi kılar ve kebâiri terk ederse, umumiyet-i ihvan itibarıyla duamda dahildir. Bu üç tabaka dahi beni mânevî dua ve kazançlarında dahil etmek şarttır.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hknco, post: 59662, member: 47"] Evet Nurlardan derlemeler ben sözü üstadıma bırakıyorum buyrunuz inşallah . [center][b][color=#ff0000][font=comic sans ms] [size=4]Mektubat 26.Mektub 10. Mesele [/size][/font][size=4] [/size] [/color] [/b] [/center] [size=3]Ziyaretçilere ait bazı dostlar tarafından ihtar ile bir düstur izah edilmek istenilmiştir. Onun için yazılmıştır. Malûm olsun ki, bizi ziyaret eden, ya hayat-ı dünyeviye cihetinde gelir; o kapı kapalıdır. Veya hayat-ı uhreviye cihetinde gelir. O cihette iki kapı var: Ya şahsımı mübarek ve makam sahibi zannedip gelir. O kapı dahi kapalıdır. Çünkü ben kendimi beğenmiyorum; beni beğenenleri de beğenmiyorum. Cenâb-ı Hakka çok şükür, beni kendime beğendirmemiş. İkinci cihet, sırf Kur'ân-ı Hakîmin dellâlı olduğum cihetledir. Bu kapıdan girenleri ale'r-re'si ve'l-ayn kabul ediyorum. Onlar da üç tarzda olur: [color=#ff0000]Ya dost olur, ya kardeş olur, ya talebe olur[/color]. [color=#00ff00]Dost[/color]un hassası ve şartı budur ki: Katiyen Sözlere ve envâr-ı Kur'âniyeye dair olan hizmetimize ciddî taraftar olsun; ve haksızlığa ve bid'alara ve dalâlete kalben taraftar olmasın; kendine de istifadeye çalışsın. [color=#09ff00]Kardeş[/color]in hassası ve şartı şudur ki: Hakikî olarak Sözlerin neşrine ciddî çalışmakla beraber, beş farz namazını edâ etmek, yedi kebâiri işlememektir. [color=#00ff09]Talebe[/color]liğin hassası ve şartı şudur ki: Sözleri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini onun neşir ve hizmeti bilsin. İşte bu üç tabaka, benim üç şahsiyetimle alâkadardır: [color=#27ff00]Dost[/color], benim şahsî ve zâtî şahsiyetimle münasebettar olur. [color=#1dff00]Kardeş[/color], abdiyetim ve ubudiyet noktasındaki şahsiyetimle alâkadar olur. [color=#ff13ff]Talebe[/color] ise, Kur'ân-ı Hakîmin dellâlı cihetinde ve hocalık vazifesindeki şahsiyetimle münasebettardır. Şu görüşmenin de üç meyvesi var: Birincisi: Dellâllık itibarıyla mücevherât-ı Kur'âniyeyi benden veya Sözlerden ders almak; velev bir ders de olsa. İkincisi: İbadet itibarıyla uhrevî kazancıma hissedar olur. Üçüncüsü: Beraber dergâh-ı İlâhiyeye müteveccih olup rapt-ı kalb ederek, Kur'ân-ı Hakîmin hizmetinde el ele verip tevfik ve hidayet istemek. Eğer talebe ise, her sabah mütemadiyen ismiyle, Bazen hayaliyle dahi yanımda hazır olur, hissedar olur. Eğer kardeş ise, birkaç defa hususî ismiyle ve suretiyle dua ve kazancımda hazır olup hissedar olur. Sonra umum ihvanlar içinde dahil olup, rahmet-i İlâhiyeye teslim ediyorum ki, dua vaktinde "ihvetî ve ihvânî" dediğim vakit onlar içinde bulunur. Ben bilmezsem, rahmet-i İlâhiye onları biliyor ve görüyor. Eğer dost ise ve ferâizi kılar ve kebâiri terk ederse, umumiyet-i ihvan itibarıyla duamda dahildir. Bu üç tabaka dahi beni mânevî dua ve kazançlarında dahil etmek şarttır.[/size] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
dost kimdir ,kardeş kimdir , talebe kimdir !
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst