Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Lem'alar
Dokuzuncu Lem'a
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ukbaa" data-source="post: 254471" data-attributes="member: 15165"><p><strong>Cevap: Dokuzuncu Lem'a - Sayfa 85</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><?xml version="1.0" encoding="UTF-8" ?><!-- This file was converted to xhtml by Writer2xhtml ver. 0.5 beta2. See <a href="http://www.hj-gym.dk/~hj/writer2latex" target="_blank">Writer2LaTeX has moved</a> for more info. --><META name=description content=""><META name=keywords content=""><STYLE type=text/css media=all>BODY { FONT-FAMILY: 'Trebuchet MS',Arial,serif; FONT-SIZE: 12pt}</STYLE></span></span></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: black"><strong><span style="font-size: 12px">Muhyiddin-i Arabî hakkındaki sualin cevabına zeyldir.</span></strong></span></span></strong></span></em></strong></span></p><p></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><em><strong>Sual:</strong></em>Muhyiddin-i Arabî, vahdetü’l-vücud meselesini en yüksek bir mertebe telâkki ettiği gibi, ehl-i aşk bir kısım evliyâ-i azîme dahi ona ittibâ etmişler. Bu meslek en yüksek mertebe olmadığını, hem hakikî olmadığını, belki bir derecede ehl-i sekir ve istiğrâkın ve ashâb-ı şevk ve aşkın meşrebi olduğunu söylüyorsun. Öyle ise, muhtasaran sırr-ı verâset-i Nübüvvetle ve Kur’ân’ın sarâhatiyle gösterilen Tevhîdin yüksek mertebesi hangisidir? Göster.</span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><em><strong>Elcevap:</strong> </em>Benim gibi hiç ender hiç, âciz bir bîçârenin kısa fikriyle bu yüksek mertebeleri muhâkeme etmek, yüz derece haddimin fevkindedir. Yalnız, Kur’ân-ı Hakîmin feyzinden gelen gayet muhtasar bir iki nükteyi söyleyeceğim; belki bu meselede faydası olacak.</span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>BİRİNCİ NÜKTE: </strong>Vahdetü’l-vücudun meşrebine ve saplanmasına çok esbab var. Onlardan bir ikisi kısaca beyan edilecek.</span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><em>Birinci sebep: </em>Mertebe-i Rubûbiyetin hallâkıyetini âzamî derecede zihinlerine sığıştıramadıklarından ve sırr-ı Ehadiyet ile herşeyi bizzat kabza-i Rubûbiyetinde tuttuğunu ve herşey kudret ve ihtiyar ve irâdesiyle vücud bulduğunu kalblerine tam yerleştiremediklerinden, “Herşey Odur” veyahut “yoktur” veya “hayaldir” veya “tezâhüriyetidir” veya “cilveleridir” demeye kendilerini mecbur bilmişler.</span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><em>İkinci sebep: </em>Firâkı hiç istemeyen ve firaktan şiddetle kaçan ve ayrılıktan titreyen ve bu’diyetten Cehennem gibi korkan ve zevâlden gayet derece nefret eden ve visâli, rûhu ve canı gibi seven ve kurbiyeti Cennet gibi hadsiz bir iştiyakla arzulayan aşk sıfatı, herşeydeki akrebiyet-i İlâhiyenin bir cilvesine yapışmakla,</span></span></span></span></p><p> </p><p></p><p> </p><p> </p><p><TABLE border=0 cellSpacing=2 cellPadding=0><TBODY><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>Muhyiddin-i Arabî</strong>: (bk. bilgiler)</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>Vahdetü’l-vücud</strong>: “Allah’ın varlığı o kadar mükemmeldir ki, diğer varlıklar Ona göre hayâl ve gölge gibi zayıf varlıklardır; varlık ünvanını almaya lâyık değillerdir” diyen tasavvufî görüş</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>akrebiyet-i İlâhiye</strong>: İlâhî yakınlık, Allah’ın kula olan yakınlığı</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>ashâb-ı şevk</strong>: manevî zevkleri tadıp şevke gelen kişiler</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>beyan etmek</strong>: açıklamak</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>bu’diyet</strong>: uzaklık</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>bîçâre</strong>: çaresiz</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>cilve</strong>: görüntü, yansıma</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>ehl-i aşk</strong>: kalpleri Allah sevgisiyle dolu olanlar</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>ehl-i istiğrâk</strong>: manevî zevklere dalıp kendinden geçen kişiler</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>ehl-i sekir</strong>: tasavvuf yoluyla manevî alemlere giren ve gördükleri şeyler karşısında sarhoşa dönen kişiler</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>esbab</strong>: sebepler</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>evliyâ-i azîme</strong>: büyük veliler</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>fevkinde</strong>: üstünde</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>feyiz</strong>: mânevî gıda, bereket</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>firâk</strong>: ayrılık</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>gayet derece</strong>: son derece</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>had</strong>: sınır, yetki</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>hadsiz</strong>: sınırsız</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>hakikî</strong>: asıl, gerçek</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>hallâkıyet</strong>: yaratıcılık</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>hiç ender hiç</strong>: baştan sona hiç olan</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>ihtiyar</strong>: istek, irâde</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>irâde</strong>: dileme, tercih etme ve seçme gücü</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>ittibâ etmek</strong>: uymak</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>iştiyak</strong>: çok arzu ve istek</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>kabza-i Rubûbiyet</strong>: Cenâb-ı Hakkın bütün varlıklara hükmetme ve terbiye etme eli</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>kudret</strong>: bir şeyi yapabilme gücü, iktidar</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>kurbiyet</strong>: yakınlık</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>mertebe-i Rubûbiyet</strong>: Allah’ın bütün varlık âlemini kuşatan egemenliği, yaratıcılığı, idare etme derecesi</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>meşreb</strong>: hareket tarzı, metod</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>muhtasar</strong>: kısa, özet</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>muhâkeme etme</strong>: bir şeyi iyice araştırdıktan sonra hüküm verme</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>nükte</strong>: ince anlamlı söz</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>sarâhat</strong>: açıklık</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>sıfat</strong>: özellik</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>sırr-ı Ehadiyet</strong>: Allah’ın birliğinin ve isimlerinin her bir varlıkta ayrı ayrı tecellî etmesinin sırrı</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>sırr-ı verâset-i Nübüvvet</strong>: peygamberlik makamının varisi olmanın içindeki sır</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>telâkki etmek</strong>: kabul etmek</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>tevhîd</strong>: birleme; herşeyin Allah’tan olduğunu bilme ve ilân etme</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>tezâhüriyet</strong>: belirme, ortaya çıkma</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>visâl</strong>: kavuşma</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>vücud bulma</strong>: var olma</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>zevâl</strong>: geçicilik, yokluk</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>zeyl</strong>: ek, ilave</span></span></span></TD></TR><TR><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>âciz</strong>: güçsüz, elinden bir şey gelmeyen</span></span></span></TD><TD><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><strong>âzamî</strong>: en yüksek seviyede</span></span></span></TD></TR></TBODY></TABLE></p><p><TABLE role=presentation cellSpacing=0 cellPadding=0><TBODY role=presentation><TR role=presentation></TR></TBODY></TABLE></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ukbaa, post: 254471, member: 15165"] [b]Cevap: Dokuzuncu Lem'a - Sayfa 85[/b] [FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black]<?xml version="1.0" encoding="UTF-8" ?><!-- This file was converted to xhtml by Writer2xhtml ver. 0.5 beta2. See [URL="http://www.hj-gym.dk/~hj/writer2latex"]Writer2LaTeX has moved[/URL] for more info. --><META name=description content=""><META name=keywords content=""><STYLE type=text/css media=all>BODY { FONT-FAMILY: 'Trebuchet MS',Arial,serif; FONT-SIZE: 12pt}</STYLE>[/COLOR][/SIZE][/FONT][CENTER][FONT=Trebuchet MS][B][I][FONT=Trebuchet MS][B][FONT=Tahoma][COLOR=black][B][SIZE=3]Muhyiddin-i Arabî hakkındaki sualin cevabına zeyldir.[/SIZE][/B][/COLOR][/FONT][/B][/FONT][/I][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][I][B]Sual:[/B][/I]Muhyiddin-i Arabî, vahdetü’l-vücud meselesini en yüksek bir mertebe telâkki ettiği gibi, ehl-i aşk bir kısım evliyâ-i azîme dahi ona ittibâ etmişler. Bu meslek en yüksek mertebe olmadığını, hem hakikî olmadığını, belki bir derecede ehl-i sekir ve istiğrâkın ve ashâb-ı şevk ve aşkın meşrebi olduğunu söylüyorsun. Öyle ise, muhtasaran sırr-ı verâset-i Nübüvvetle ve Kur’ân’ın sarâhatiyle gösterilen Tevhîdin yüksek mertebesi hangisidir? Göster.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][I][B]Elcevap:[/B] [/I]Benim gibi hiç ender hiç, âciz bir bîçârenin kısa fikriyle bu yüksek mertebeleri muhâkeme etmek, yüz derece haddimin fevkindedir. Yalnız, Kur’ân-ı Hakîmin feyzinden gelen gayet muhtasar bir iki nükteyi söyleyeceğim; belki bu meselede faydası olacak.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]BİRİNCİ NÜKTE: [/B]Vahdetü’l-vücudun meşrebine ve saplanmasına çok esbab var. Onlardan bir ikisi kısaca beyan edilecek.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][I]Birinci sebep: [/I]Mertebe-i Rubûbiyetin hallâkıyetini âzamî derecede zihinlerine sığıştıramadıklarından ve sırr-ı Ehadiyet ile herşeyi bizzat kabza-i Rubûbiyetinde tuttuğunu ve herşey kudret ve ihtiyar ve irâdesiyle vücud bulduğunu kalblerine tam yerleştiremediklerinden, “Herşey Odur” veyahut “yoktur” veya “hayaldir” veya “tezâhüriyetidir” veya “cilveleridir” demeye kendilerini mecbur bilmişler.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][I]İkinci sebep: [/I]Firâkı hiç istemeyen ve firaktan şiddetle kaçan ve ayrılıktan titreyen ve bu’diyetten Cehennem gibi korkan ve zevâlden gayet derece nefret eden ve visâli, rûhu ve canı gibi seven ve kurbiyeti Cennet gibi hadsiz bir iştiyakla arzulayan aşk sıfatı, herşeydeki akrebiyet-i İlâhiyenin bir cilvesine yapışmakla,[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT] <TABLE border=0 cellSpacing=2 cellPadding=0><TBODY><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]Muhyiddin-i Arabî[/B]: (bk. bilgiler)[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]Vahdetü’l-vücud[/B]: “Allah’ın varlığı o kadar mükemmeldir ki, diğer varlıklar Ona göre hayâl ve gölge gibi zayıf varlıklardır; varlık ünvanını almaya lâyık değillerdir” diyen tasavvufî görüş[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]akrebiyet-i İlâhiye[/B]: İlâhî yakınlık, Allah’ın kula olan yakınlığı[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]ashâb-ı şevk[/B]: manevî zevkleri tadıp şevke gelen kişiler[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]beyan etmek[/B]: açıklamak[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]bu’diyet[/B]: uzaklık[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]bîçâre[/B]: çaresiz[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]cilve[/B]: görüntü, yansıma[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]ehl-i aşk[/B]: kalpleri Allah sevgisiyle dolu olanlar[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]ehl-i istiğrâk[/B]: manevî zevklere dalıp kendinden geçen kişiler[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]ehl-i sekir[/B]: tasavvuf yoluyla manevî alemlere giren ve gördükleri şeyler karşısında sarhoşa dönen kişiler[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]esbab[/B]: sebepler[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]evliyâ-i azîme[/B]: büyük veliler[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]fevkinde[/B]: üstünde[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]feyiz[/B]: mânevî gıda, bereket[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]firâk[/B]: ayrılık[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]gayet derece[/B]: son derece[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]had[/B]: sınır, yetki[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]hadsiz[/B]: sınırsız[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]hakikî[/B]: asıl, gerçek[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]hallâkıyet[/B]: yaratıcılık[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]hiç ender hiç[/B]: baştan sona hiç olan[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]ihtiyar[/B]: istek, irâde[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]irâde[/B]: dileme, tercih etme ve seçme gücü[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]ittibâ etmek[/B]: uymak[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]iştiyak[/B]: çok arzu ve istek[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]kabza-i Rubûbiyet[/B]: Cenâb-ı Hakkın bütün varlıklara hükmetme ve terbiye etme eli[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]kudret[/B]: bir şeyi yapabilme gücü, iktidar[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]kurbiyet[/B]: yakınlık[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]mertebe-i Rubûbiyet[/B]: Allah’ın bütün varlık âlemini kuşatan egemenliği, yaratıcılığı, idare etme derecesi[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]meşreb[/B]: hareket tarzı, metod[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]muhtasar[/B]: kısa, özet[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]muhâkeme etme[/B]: bir şeyi iyice araştırdıktan sonra hüküm verme[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]nükte[/B]: ince anlamlı söz[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]sarâhat[/B]: açıklık[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]sıfat[/B]: özellik[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]sırr-ı Ehadiyet[/B]: Allah’ın birliğinin ve isimlerinin her bir varlıkta ayrı ayrı tecellî etmesinin sırrı[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]sırr-ı verâset-i Nübüvvet[/B]: peygamberlik makamının varisi olmanın içindeki sır[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]telâkki etmek[/B]: kabul etmek[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]tevhîd[/B]: birleme; herşeyin Allah’tan olduğunu bilme ve ilân etme[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]tezâhüriyet[/B]: belirme, ortaya çıkma[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]visâl[/B]: kavuşma[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]vücud bulma[/B]: var olma[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]zevâl[/B]: geçicilik, yokluk[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]zeyl[/B]: ek, ilave[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR><TR><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]âciz[/B]: güçsüz, elinden bir şey gelmeyen[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD><TD>[FONT=Tahoma][SIZE=2][COLOR=black][B]âzamî[/B]: en yüksek seviyede[/COLOR][/SIZE][/FONT]</TD></TR></TBODY></TABLE> <TABLE role=presentation cellSpacing=0 cellPadding=0><TBODY role=presentation><TR role=presentation></TR></TBODY></TABLE> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Lem'alar
Dokuzuncu Lem'a
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst