Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
CHP, Said Nursi'den ne zaman özür dileyecek?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 277533" data-attributes="member: 1016557"><p>Atatürk Dersim'i vurun dedi vurduk!</p><p> 28 Kasım 2011 / 08:17</p><p> Cindoruk, Celal Bayar'ın "Atatürk bize vurun dedi, vurduk" sözlerini hatırlattı</p><p> </p><p> <span style="color: #0000FF"><u><strong>Risale Haber-Haber Merkezi</strong></u></span></p><p> Hüsamettin Cindoruk, "Dersim katliamlarından Atatürk'ün haberi yoktu" iddialarını yalanladı. Cindoruk, Celal Bayar'ın "Atatürk bize vurun dedi, vurduk" sözlerini hatırlattı.</p><p> Cindoruk, Radikal'den Ezgi Başaran'ın sorularını cevapladı:</p><p> <strong>1936’da Celal Bayar’ın Dersim’le ilgili hazırladığı rapor en az İnönü’nünkü kadar sert. Bayar, Dersim katliamıyla ilgili ne düşünüyordu?</strong></p><p> Ben Bayar’ın son 25 yılında avukatlığı yaptığımdan bu konuda da konuşmuştuk. Rahmetli Bayar’ın Dersim’le ilgili bana söylediği şudur: “Cumhuriyet Milli Misak sınırları içerisinde tamamen egemen olmuştu. Hakkâri dahil, Trakya dahil bütün ülkede Cumhuriyet egemendi, bir tek Tunceli dışında. Tunceli’deki mütegallibe Tunceli’yi Cumhuriyet’in dışında tutuyordu. Polis, jandarma oraya giremiyor, vergi alamıyordu. Coğrafyası böyle bir direnmeye çok müsaitti. Bunu aşmak için çok uyarı yaptık, kanunlar çıkardık ama olmadı. Atatürk sonunda bize vurun dedi, vurduk. Tenkir ve tedip ederek Cumhuriyet topraklarına Tunceli’yi kattık.” Aynen böyle anlatmıştı.</p><p> <strong>Atatürk’ün bilgisi yoktu diye bir kesim hâlâ diretiyor?</strong></p><p> Atatürk’ün bilgisi yoktu, o sırada hastaydı diyenler doğru söylemiyor. Başka bir karine daha Sabiha Gökçen’dir. Kendisi askeri pilot da değildi. Sizce Atatürk’ün manevi kızı olarak onun bilgisi dışında böyle bir harekâta katılması mümkün mü? O nedenle işi İnönü’ye veya Bayar’a yıkmak son derece yanlış. Atatürk’ün ölmeden evvel Tunceli’yi Cumhuriyet topraklarına katma iradesi var işin içinde.</p><p> <strong>Ne İnönü ne Celal Bayar bu acımasız yönteme karşı çıkmış ama değil mi?</strong></p><p> O zaman karşı çıkmak yok. İhsan Sabri Çağlayangil, ki Bayar’ın yakınıydı, devlet bürokrasisi olarak talimat aldıklarını açıkça anılarında söylemişti. Dersim’e yapılanlar baştan aşağı haksızlıktır. Ve Seyit Rıza’nın dediği gibi zulümdür. Cumhuriyet’in zorbalığıdır. Evet, belki CHP egemen partiydi ama o sırada sadece İnönü ve Bayar mı var? Menderes, Köprülü milletvekili. Demokrat Partili bir sürü vekil var. Eğer orada bir siyasi mesuliyet varsa, herkesindir. Sadece CHP’nin değil, Demokrat Parti’nin de.</p><p> <strong>Bayar, Dersim’le ilgili bir özeleştiri yapmış mıydı size?</strong></p><p> Yapmaz. Onlar nasıl insanlardı biliyor musun… Milli mücadeleci adamlar! Zor bir kavga içindeler. Ölüm fermanıyla geziyorlar ve bir koca Osmanlı’yla hesaplaşarak devlet ortaya çıkarıyorlar. İşte o devlete karşı aşırı sahiplik duygusu gelişiyor onlarda. Devletin mülkiyeti bizde gibi hissediyorlar. O zamanlar kolay erişilebilen insan hakları sözleşmeleri de yok, bir tek kuralları esnek olan Milletler Cemiyeti var. Ne Atatürk’ün ne de diğerlerinin o dönemde öncelikleri hak ve hukuk değil. Bir devlet kurmanın kirli yanları varsa, onlar bunu kir diye görmüyordu.</p><p></p><p><span style="color: green">Ey Rabbimiz! Unutur da bir kusur işlersek...</span></p><p></p><p> 26 Kasım 2011 / 04:06</p><p> Günün Ayet-i Kerime meali...</p><p> </p><p> <em>Bismillahirrahmanirrahim</em></p><p> <em>Cenab-ı Hak (c.c), Bakara Sûresi 286. ayetinde mealen şöyle buyuruyor:</em></p><p> <span style="color: #008000"><strong> “Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme.”</strong></span></p><p></p><p><span style="color: blue">ABD'de Risale-i Nur dergisinin sponsoruydu</span></p><p> 26 Kasım 2011 / 07:14</p><p> 1973’de Amerika’ya gider...</p><p> </p><p> <span style="color: #0000ff"><u><strong><span style="font-family: 'verdana'">Ömer Özcan’ın haberi:</span></strong></u></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'verdana'">Mehmed Büker 1919 tarihinde Uluborlu’da doğmuştur. Ticarî faaliyetlerini arttırmak için 1945’de Nazilli’ye taşınır ve bir kuyumcu dükkânı açarak sarraflık yapmaya başlar.</span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'verdana'">1955’de Nazilli Risale-i Nur hizmetlerine dâhil olur ve evini dersane-i nuriye gibi kullanmaya başlar… Mehmet Büker’in Bediüzzaman’a iki ziyareti vardır. </span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'verdana'">Fıtraten yerinde duramayan Mehmet Büker bir kelime bile İngilizce bilmediği halde, 1973’de Amerika’ya gider ve orada <strong>“The Light”</strong> yani <strong>“Nur”</strong> dergisini çıkarmasında maddi destek sağlar. </span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'verdana'">Mehmet Büker ağabey, 25 Kasım 2002 tarihinde Nazilli’de vefat etmiştir. Rahmet dualarıyla anıyoruz… </span></p><p> </p><p> <strong><span style="font-family: 'verdana'">AMERİKA’YA GİTTİ VE “THE LİGHT” “NUR” MECMUASINI ÇIKARDI</span></strong></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'verdana'">Mehmet Büker hiç lisan bilmediği halde Amerika’ya gitmişti. Orada çat-pat tarzanca anlaşırdı. Amerika’ya birinci gidişi 1973’de olmuştur. Orada altı ay kaldı. Amerika’da <strong>“The Ligh”</strong> <strong>“Nur”</strong> Mecmuasını çıkarıp; dünyanın sayılı merkezlerine, krallara, devlet başkanlarına, mevki-makam sahiplerine gönderiyordu. </span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'verdana'">O dergi bilfiil kendi azmiyle kurulmuştu. Sermayesini de o koydu. Hiçbir yerden katkı almadı. O zaman Osman Birgeoğlu ile Mehmet Fırıncı ağabeylere destek verdi. (<em>Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor–3)</em></span></p><p> </p><p> <strong><span style="font-family: 'verdana'"><a href="http://www.risalehaber.com/" target="_blank">www.RisaleHaber.com</a> </span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 277533, member: 1016557"] Atatürk Dersim'i vurun dedi vurduk! 28 Kasım 2011 / 08:17 Cindoruk, Celal Bayar'ın "Atatürk bize vurun dedi, vurduk" sözlerini hatırlattı [COLOR=#0000FF][U][B]Risale Haber-Haber Merkezi[/B][/U][/COLOR] Hüsamettin Cindoruk, "Dersim katliamlarından Atatürk'ün haberi yoktu" iddialarını yalanladı. Cindoruk, Celal Bayar'ın "Atatürk bize vurun dedi, vurduk" sözlerini hatırlattı. Cindoruk, Radikal'den Ezgi Başaran'ın sorularını cevapladı: [B]1936’da Celal Bayar’ın Dersim’le ilgili hazırladığı rapor en az İnönü’nünkü kadar sert. Bayar, Dersim katliamıyla ilgili ne düşünüyordu?[/B] Ben Bayar’ın son 25 yılında avukatlığı yaptığımdan bu konuda da konuşmuştuk. Rahmetli Bayar’ın Dersim’le ilgili bana söylediği şudur: “Cumhuriyet Milli Misak sınırları içerisinde tamamen egemen olmuştu. Hakkâri dahil, Trakya dahil bütün ülkede Cumhuriyet egemendi, bir tek Tunceli dışında. Tunceli’deki mütegallibe Tunceli’yi Cumhuriyet’in dışında tutuyordu. Polis, jandarma oraya giremiyor, vergi alamıyordu. Coğrafyası böyle bir direnmeye çok müsaitti. Bunu aşmak için çok uyarı yaptık, kanunlar çıkardık ama olmadı. Atatürk sonunda bize vurun dedi, vurduk. Tenkir ve tedip ederek Cumhuriyet topraklarına Tunceli’yi kattık.” Aynen böyle anlatmıştı. [B]Atatürk’ün bilgisi yoktu diye bir kesim hâlâ diretiyor?[/B] Atatürk’ün bilgisi yoktu, o sırada hastaydı diyenler doğru söylemiyor. Başka bir karine daha Sabiha Gökçen’dir. Kendisi askeri pilot da değildi. Sizce Atatürk’ün manevi kızı olarak onun bilgisi dışında böyle bir harekâta katılması mümkün mü? O nedenle işi İnönü’ye veya Bayar’a yıkmak son derece yanlış. Atatürk’ün ölmeden evvel Tunceli’yi Cumhuriyet topraklarına katma iradesi var işin içinde. [B]Ne İnönü ne Celal Bayar bu acımasız yönteme karşı çıkmış ama değil mi?[/B] O zaman karşı çıkmak yok. İhsan Sabri Çağlayangil, ki Bayar’ın yakınıydı, devlet bürokrasisi olarak talimat aldıklarını açıkça anılarında söylemişti. Dersim’e yapılanlar baştan aşağı haksızlıktır. Ve Seyit Rıza’nın dediği gibi zulümdür. Cumhuriyet’in zorbalığıdır. Evet, belki CHP egemen partiydi ama o sırada sadece İnönü ve Bayar mı var? Menderes, Köprülü milletvekili. Demokrat Partili bir sürü vekil var. Eğer orada bir siyasi mesuliyet varsa, herkesindir. Sadece CHP’nin değil, Demokrat Parti’nin de. [B]Bayar, Dersim’le ilgili bir özeleştiri yapmış mıydı size?[/B] Yapmaz. Onlar nasıl insanlardı biliyor musun… Milli mücadeleci adamlar! Zor bir kavga içindeler. Ölüm fermanıyla geziyorlar ve bir koca Osmanlı’yla hesaplaşarak devlet ortaya çıkarıyorlar. İşte o devlete karşı aşırı sahiplik duygusu gelişiyor onlarda. Devletin mülkiyeti bizde gibi hissediyorlar. O zamanlar kolay erişilebilen insan hakları sözleşmeleri de yok, bir tek kuralları esnek olan Milletler Cemiyeti var. Ne Atatürk’ün ne de diğerlerinin o dönemde öncelikleri hak ve hukuk değil. Bir devlet kurmanın kirli yanları varsa, onlar bunu kir diye görmüyordu. [COLOR=green]Ey Rabbimiz! Unutur da bir kusur işlersek...[/COLOR] 26 Kasım 2011 / 04:06 Günün Ayet-i Kerime meali... [I]Bismillahirrahmanirrahim[/I] [I]Cenab-ı Hak (c.c), Bakara Sûresi 286. ayetinde mealen şöyle buyuruyor:[/I] [COLOR=#008000][B] “Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme.”[/B][/COLOR] [COLOR=blue]ABD'de Risale-i Nur dergisinin sponsoruydu[/COLOR] 26 Kasım 2011 / 07:14 1973’de Amerika’ya gider... [COLOR=#0000ff][U][B][FONT=verdana]Ömer Özcan’ın haberi:[/FONT][/B][/U][/COLOR] [FONT=verdana]Mehmed Büker 1919 tarihinde Uluborlu’da doğmuştur. Ticarî faaliyetlerini arttırmak için 1945’de Nazilli’ye taşınır ve bir kuyumcu dükkânı açarak sarraflık yapmaya başlar.[/FONT] [FONT=verdana]1955’de Nazilli Risale-i Nur hizmetlerine dâhil olur ve evini dersane-i nuriye gibi kullanmaya başlar… Mehmet Büker’in Bediüzzaman’a iki ziyareti vardır. [/FONT] [FONT=verdana]Fıtraten yerinde duramayan Mehmet Büker bir kelime bile İngilizce bilmediği halde, 1973’de Amerika’ya gider ve orada [B]“The Light”[/B] yani [B]“Nur”[/B] dergisini çıkarmasında maddi destek sağlar. [/FONT] [FONT=verdana]Mehmet Büker ağabey, 25 Kasım 2002 tarihinde Nazilli’de vefat etmiştir. Rahmet dualarıyla anıyoruz… [/FONT] [B][FONT=verdana]AMERİKA’YA GİTTİ VE “THE LİGHT” “NUR” MECMUASINI ÇIKARDI[/FONT][/B] [FONT=verdana]Mehmet Büker hiç lisan bilmediği halde Amerika’ya gitmişti. Orada çat-pat tarzanca anlaşırdı. Amerika’ya birinci gidişi 1973’de olmuştur. Orada altı ay kaldı. Amerika’da [B]“The Ligh”[/B] [B]“Nur”[/B] Mecmuasını çıkarıp; dünyanın sayılı merkezlerine, krallara, devlet başkanlarına, mevki-makam sahiplerine gönderiyordu. [/FONT] [FONT=verdana]O dergi bilfiil kendi azmiyle kurulmuştu. Sermayesini de o koydu. Hiçbir yerden katkı almadı. O zaman Osman Birgeoğlu ile Mehmet Fırıncı ağabeylere destek verdi. ([I]Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor–3)[/I][/FONT] [B][FONT=verdana][URL="http://www.risalehaber.com/"]www.RisaleHaber.com[/URL] [/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
CHP, Said Nursi'den ne zaman özür dileyecek?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst