Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Dua Ediyorum
Risale-i Nur ve Dua
Cevşen duasının ehemmiyeti..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 187562" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"><span style="color: Black">Cevşen duasının fazileti..</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">Cevşen’in faziletine ait Mecmuatü’l-Ahzab’daki ilgili bölümde çok uzun bir rivayet naklediliyor. O rivayette Cevşen duasını okuyanlar için, Tevrat, İncil, Zebur, Kur’ân ve Hz. İbrahim’in (a.s.) sayfalarındaki harfler sayısı kadar sevab verileceği; Hz. İbrahim, Hz. Mûsâ ve Hz. İsâ’nın (aleyhimüsselâm) sevapları kadar sevap kazanacağı; meleklerin kendisine hürmet edip onu tehlikelerden koruyacağı; hem dünya hem ahiret nimetleri için ona dua edecekleri gibi daha birçok faziletlerden bahseder. Oradaki rivayet hakkında Üstad Bediüzzaman şu yorumda bulunur:</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">“Bir biçare vesveseli ve hassas ve dinsizlerle görüşen bir adam, meşhur dua-i Nebevî olan Cevşenü'l-Kebîr hakkında ve akıl haricindeki sevap ve faziletine dair bir hadisi görmüş, şüpheye düşmüş. Demiş:</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">“Râvi, Ehl-i Beyt’in imamlarındandır. Hâlbuki hadsiz bir mübalâğa görünüyor. Meselâ içinde der: 'Bu duaya Kur'ân kadar sevap verilir.' Hem 'Göklerdeki büyük melâikeler, o dua sahibini gördükçe kürsilerinden inip ona pek büyük bir tevazu ile hürmet ederler.' Bu ise, aklın ve mantığın mikyaslarına gelmez” diye, Risale-i Nur'dan imdat istedi. Ben de Kur'ân'dan ve Cevşen'den ve Nur'lardan gayet kat'î ve tam akıl ve hikmete mutabık bir cevap verdim. Size gayet kısa bir icmalini beyan ediyorum. Şöyle ki, ona dedim: </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">Evvelâ: Yirmi Dördüncü Sözün Üçüncü Dalında on adet "usul" var, böyle şüpheleri esasıyla keser, izale eder. Ona bak, cevabını al.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">Saniyen: … Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm, o duanın kendi hakkında o azîm mertebesini görmüş, ona haber veren Cebrail Aleyhisselâm’dan işitmiş, başkalarını kendine kıyas etmiş veya edilmiş. Demek o pek fevkalâde ve acip sevap, zât-ı Ahmediye’nin (s.a.v.) velâyet-i kübrâsından ona gelmiş. Küllî, umumî değil, belki o duanın mahiyetinde böyle harika bir kıymet var ve İsm-i Âzam mazharı olan zâtın tebaiyetiyle başkalara dahi o sevap mümkündür; fakat gayet ehemmiyetli şartları var, yalnız okumak kâfi gelmez. Yoksa muvazene-i ahkâmı bozar, farzlara ilişir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">Salisen: …O duadaki yüzer Esmâ-i Hüsnâ’nın hakikatlerine baktığı zaman, değil mübalâğa, belki onların nihayetsiz tecellîlerinden gelmesi mümkün… (Her mümkün her zaman ve herkes için vaki olmaz.)</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">Rabian: …Hem İslâmiyet’te her sevabın, her fazilet-i a'mâlin en evvel mazharı ve bizlerin bir duada bir zerre sevabımızda, o duada bir dağ kadar sevap ve feyzi kazanan zât-ı Ahmediye (s.a.v.), hususî virdler ve dualar ve şeriat ve risalet cihetiyle değil, belki velâyet-i Ahmediye noktasında ve umumî olmayan derslerinde, kendine verilen en yüksek mertebeyi beyan eder. Kendine tam tebaiyet eden has vârislerini, o noktalara teşvik eder.”</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: DarkGreen">Sonuç olarak Cevşen’de Ehl-i Sünnet inancına ters düşen tek bir cümle bile bulunmadığı gibi, marifetullah noktasında Cenâb-ı Hakk’ı bu kadar güzel tarif eden, belki Kur’ân’ın bu noktada bir özeti hükmünde olan kapsamlı başka bir münacat da yoktur. Said Nursî gibi bir “bediüzzaman” bunu böyle kabul etmişse bu konuda daha fazla söz söylemeye gerek yoktur.</span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 187562, member: 5987"] [SIZE="3"][B][COLOR="DarkGreen"][COLOR="Black"]Cevşen duasının fazileti..[/COLOR] Cevşen’in faziletine ait Mecmuatü’l-Ahzab’daki ilgili bölümde çok uzun bir rivayet naklediliyor. O rivayette Cevşen duasını okuyanlar için, Tevrat, İncil, Zebur, Kur’ân ve Hz. İbrahim’in (a.s.) sayfalarındaki harfler sayısı kadar sevab verileceği; Hz. İbrahim, Hz. Mûsâ ve Hz. İsâ’nın (aleyhimüsselâm) sevapları kadar sevap kazanacağı; meleklerin kendisine hürmet edip onu tehlikelerden koruyacağı; hem dünya hem ahiret nimetleri için ona dua edecekleri gibi daha birçok faziletlerden bahseder. Oradaki rivayet hakkında Üstad Bediüzzaman şu yorumda bulunur: “Bir biçare vesveseli ve hassas ve dinsizlerle görüşen bir adam, meşhur dua-i Nebevî olan Cevşenü'l-Kebîr hakkında ve akıl haricindeki sevap ve faziletine dair bir hadisi görmüş, şüpheye düşmüş. Demiş: “Râvi, Ehl-i Beyt’in imamlarındandır. Hâlbuki hadsiz bir mübalâğa görünüyor. Meselâ içinde der: 'Bu duaya Kur'ân kadar sevap verilir.' Hem 'Göklerdeki büyük melâikeler, o dua sahibini gördükçe kürsilerinden inip ona pek büyük bir tevazu ile hürmet ederler.' Bu ise, aklın ve mantığın mikyaslarına gelmez” diye, Risale-i Nur'dan imdat istedi. Ben de Kur'ân'dan ve Cevşen'den ve Nur'lardan gayet kat'î ve tam akıl ve hikmete mutabık bir cevap verdim. Size gayet kısa bir icmalini beyan ediyorum. Şöyle ki, ona dedim: Evvelâ: Yirmi Dördüncü Sözün Üçüncü Dalında on adet "usul" var, böyle şüpheleri esasıyla keser, izale eder. Ona bak, cevabını al. Saniyen: … Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm, o duanın kendi hakkında o azîm mertebesini görmüş, ona haber veren Cebrail Aleyhisselâm’dan işitmiş, başkalarını kendine kıyas etmiş veya edilmiş. Demek o pek fevkalâde ve acip sevap, zât-ı Ahmediye’nin (s.a.v.) velâyet-i kübrâsından ona gelmiş. Küllî, umumî değil, belki o duanın mahiyetinde böyle harika bir kıymet var ve İsm-i Âzam mazharı olan zâtın tebaiyetiyle başkalara dahi o sevap mümkündür; fakat gayet ehemmiyetli şartları var, yalnız okumak kâfi gelmez. Yoksa muvazene-i ahkâmı bozar, farzlara ilişir. Salisen: …O duadaki yüzer Esmâ-i Hüsnâ’nın hakikatlerine baktığı zaman, değil mübalâğa, belki onların nihayetsiz tecellîlerinden gelmesi mümkün… (Her mümkün her zaman ve herkes için vaki olmaz.) Rabian: …Hem İslâmiyet’te her sevabın, her fazilet-i a'mâlin en evvel mazharı ve bizlerin bir duada bir zerre sevabımızda, o duada bir dağ kadar sevap ve feyzi kazanan zât-ı Ahmediye (s.a.v.), hususî virdler ve dualar ve şeriat ve risalet cihetiyle değil, belki velâyet-i Ahmediye noktasında ve umumî olmayan derslerinde, kendine verilen en yüksek mertebeyi beyan eder. Kendine tam tebaiyet eden has vârislerini, o noktalara teşvik eder.” Sonuç olarak Cevşen’de Ehl-i Sünnet inancına ters düşen tek bir cümle bile bulunmadığı gibi, marifetullah noktasında Cenâb-ı Hakk’ı bu kadar güzel tarif eden, belki Kur’ân’ın bu noktada bir özeti hükmünde olan kapsamlı başka bir münacat da yoktur. Said Nursî gibi bir “bediüzzaman” bunu böyle kabul etmişse bu konuda daha fazla söz söylemeye gerek yoktur.[/COLOR][/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Dua Ediyorum
Risale-i Nur ve Dua
Cevşen duasının ehemmiyeti..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst