Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
çarşaf
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="medreseli" data-source="post: 99503" data-attributes="member: 6261"><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"><strong>Çarşaf hakkında </strong></span></span></p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Mukaddime</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Peygamberimiz (asv) “biz peygamberler topluluğu insanlara akıllarının miktarınca konuşmakla emrolunduk” buyurmuştur. Başka bir hadiste de “İnsanlara onların anlayıp kabul edeceği şekilde konuşun. Allah ve Resulünün yalanlanması hoşunuza gider mi?” buyurmuştur. (Makasidül-Hasene). Bu iki hadise göre İslamı diğer insanlara anlatan, tebliğ eden insanlar, muhatabın durumunu gözeterek onların anlayıp, kabul edeceği mevzulardan başlamaları gerekir. Merdivenin basamakları gibi eğitimin ve tebliğin de basamakları vardır. Eğer buna riayet etmezsek bazen, bazı insanlara faydadan ziyade, zarar verebiliriz. Kazanılabilecek insanları da kaybedebiliriz</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Günümüzde halkın çarşafa karşı tedirginliği herkesin malumu. İslamı bilmeyen, yaşamayan veya yeni yaşamaya başlamış kimselerin yanında bu gibi mevzuları açmamak en iyisidir. Çünki bu kimseler, bazen bu gibi mevzuları kaldıramazlar. Ya itiraz ederek günaha girerler veya bizden ve islamiyetten soğurlar. Bu gibi kimselerle konuşurken ilk önce onların tedirgin oldukları, kendilerine zor gelen şeylerden değilde, İslamın güzelliğinden, islamı yaşamanın ehemmiyetinden bahsetmemiz ve onların islamı anlamalarına, sevmelerine, yaşamalarına vesile olacak mevzulardan bahsetmemiz gerekir. Eğer çarşafla ilgili bir mevzu açılırsa ve çarşafa hucum edilirse, bizim de delilli, ispatlı bir şekilde çarşafı müdafaa etmemizde gerekir.* (aşağıda gelecek) Bununla beraber çarşaf için “olmazsa olmaz” demeyip, islamın tedrici üslubu gözönünde bulundurularak açık kadınların başlarının örtmesinin bile büyük bir şey olduğu ifade edilmeli, fakat çarşafın en güzel olduğu, Allahın bundan daha çok razı olacağı da anlatılmalıdır. </span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Muhatabımız şuurlu bir müslüman hanım ise ona da çarşafı tavsiye etmek, çarşafa tarafdar olmasını sağlamaya çalışmak gerekir.</span></strong></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">-----------------</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">* Halkın çarşafa karşı tedirginliğin asıl sebebi, onun Kuran tarafından emredildiğini bilmemektir. Herkes tesettürün Kuranın bir emri olduğunu biliyor. Fakat onlar, yalnızca baş örtmenin yeterli olduğunu zannediyorlar. Delilli ispatlı bir şekilde çarşafın kuranın emri olduğu anlatılırsa bu tedirginlik büyük ölçüde kırılabilir (inşaallah). </span></span></p><p style="text-align: left"><p style="text-align: left"></p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"><strong>ÇARŞAF HAKKINDAKİ AYET VE BU HUSUSTA MÜFESSİRLERİN BEYANI</strong></span></span></p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">“Ey Peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: ( başlarını ve yüzlerini kapatacak şekilde ) cilbablarının (dış örtülerinin) bir kısmı ile üzerlerini sıkıca örtsünler. Bu, onların (hür ve iffetli olduklarının) bilinip incitilmemeleri için daha elverişlidir. Allah, gafûrdur (mağfiret eder), rahîmdir (merhamet eder).” </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Ahzab : 59 </span></span></strong></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">1-</span> </strong><span style="font-size: 12px"><strong>Sebebi nüzul </strong>: Medinenin fasıkları (münafıkları) kadınlara laf atarak onlara eziyet ediyorlardı. “Niçin müslüman kadınları rahatsız ediyorsunuz” denildiği zaman, “biz bunu yalnızca köle kadınlara yapıyoruz” diyorlardı. Allahü teala hür iffetli kadınların diğerlerinden ayırt edilmeleri için bu ayeti indirdi. (İbni kesir, Dürrül mensur) bu ayet tesettürün iddia edildiği gibi esaret değil, kadınların hürriyet ve asaletinin ifadesi olduğunuda gösterir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">2-</span> </strong><strong><span style="font-size: 12px">Ayette geçen cilbabın tarifleri:</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>a) B</strong>aştan aşağı örten çarşaf, ferrace, car gibi dış elbisenin adıdır</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">b)</span> <span style="font-size: 12px">Kadınların elbiselerinin üstüne giydikleri her çeşit giysidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">c)</span> <span style="font-size: 12px">Tepeden tırnağa örten giysidir. Kadınların tesettür ettikleri her türlü elbise ve başka şeylerdir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">d)</span> <span style="font-size: 12px">Çarşaf ve peçedir. (elmalı. C:6-s:337) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">e)</span> <span style="font-size: 12px">Vehbi efendi nur suresinin 31. ayetini tefsir ederken şöyle der “ hatunların zinetini setriçin çarşaf örtünmeleri lazım ve vacib olduğu bu ayetten sarahaten müstefad olan fevaid (istifade edilen faideler) cümlesindendir” (Hülasatül Beyan : c: 9.s:3719)</span></span></p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">3- cilbabı giyme tarzı : </span></span></strong></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">1-</span> </strong><span style="font-size: 12px">İbni abbas (r.a) yukarıda mealini verdiğimiz Ahzab suresinin 59. ayeti hakkında şöyle demiştir “Allah mü’min kadınlara bir hacet için dışarı çıktıklarında yüzlerini başlarının üzerinden cilbablarıyla örtmelerini ve yalnızca bir gözlerini açmalarını emretmiştir. (Taberi, İbni Kesir, Suyuti Dürrül Mensur Ve Sabuni)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">2-</span> </strong><span style="font-size: 12px">İbni Sirin şöyle demiştir : bu ayeti (tabiinin büyük alimlerinden) Abidetüs-selmaniden sordum. Elbisesiyle başını, yüzünü örterek, sol gözünü açarak, hareketleriyle nasıl olacağını gösterdi. (Suyuti Dürrül Mensur, İbni Kesir )</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">3-</span> </strong><span style="font-size: 12px">İbni abbas ve Katade şöylede demişlerdir : Alnının üzerinden bağlar, diğer ucunu da burnunun üzerinden bırakır. Gözleri görünse de bu hal onun göğsünü ve yüzünün büyük bir kısmını örter. Hasanı Basri ise “yüzünün yarısını örter” demiştir. (Tefsiri Kurtubi ve İbni Kesir) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">4-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Tefsiri Beyzavi : Bir hacet için dışarı çıktıklarında çarşaflarıyla bedenlerini ve yüzlerini örtsünler. (c: 2-s:252)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">5-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Ebul Ferec İbnül Cevzi : başlarını ve yüzlerini örtsünler. (Zadül Mesir. C:6-s:422)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">6-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Tefsiri Celaleyn : Cilbab kadının bütün vucudunu örten örtüdür. Hacetleri için dışarı çıkarken bir kısmıyla yüzlerini örterler, ancak bir gözlerini açıkta bırakırlar. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">7-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Sahabe ve tabiin döneminden sonra gelen bütün büyük müfessirler de bu ayeti (yukarıda geçtiği gibi) aynı şekilde tefsir etmişlerdir. (Tefhimül Kur’an: c:4.s:459)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">8-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Tefsirlerin izahlarından anlaşılacağı üzere : cilbabı örtmekte iki şekil vardır. <strong>Birisi </strong>kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak. <strong>İkincisi</strong> de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerini ikisi de açık kalsa bile yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. (Elmalı : c:6-s:338) </span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">4- Cilbabın tatbik şekli :</span></strong></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">1-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Ümmü Seleme (ra) şöyle demiştir : cilbab ayeti nazil olduğunda ensar kadınları üzerlerine siyah elbiseler giyerek öyle bir ağırbaşlılıkla çıkmışlardı ki; başları üzerinde kuşlar varmış gibi idi. (Elmalı : c.6-s.338, Kurtubi)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">2-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Hz. Aişe (r.a)de şöyle demiştir : Ensar kadınlarına Allah rahmet etsin. Cilbab ayeti indiği zaman mırtılarını yardılar, onunla başlarını sardılar da Resulullah (asv) arkasında öyle namaz kıldılar ki, sanki başlarında kargalar varmış gibi idi. (Elmalı : c.6-s.338) (mırtı bir çeşit kumaştır)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">3-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Hz. Aişe (r.a) nın cilbabıyla yüzünü örttüğüne dair buharide bir rivayette vardır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">4-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Rivayetlerden anlaşıldığına göre peygamberimiz (asv) döneminde peçe takan kadınlar bile vardı. (Bütün Yönleriyle Asrı Saadet: c.4.s.356) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">5-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Müslüman ahalide günümüze gelinceye kadar yukarıdaki kur’anın emri ve onun izahları muvacehesinde hareket etmişlerdir. Elmalı yukarıdaki cilbabın sarma şeklinin birincisini, yani yalnızca bir gözü açık bırakmayı tarif ederken “bizler yetiştiğimiz zaman memleketlerimizde annelerimizin tesettür tarzı bu idi” der. İkincisini anlatırken de “ 1310 da İstanbula geldiğim zaman İstanbul hanımları bir peçe ilave edilmek ve elde açık şemsiye bulunmak şartıyle tesettür tarzları da buydu” der. . (Elmalı : c.6-s.338)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong><span style="font-size: 12px">6-</span> </strong><span style="font-size: 12px">Hülasa : Çarşaf, luzumsuz, gereksiz bir takva değil kur’anın emridir. Başta sahabeler olmak üzere Ümmeti Muhammedde şimdiye kadar bu emre imtisal edegelmişlerdir. Günümüzdeki hanımlarda “kınayan kimsenin kınamasından korkmazlar” ayeti mucibince bu emre imtisal etmelidirler. Fakat başkalarına bu hakikatı anlatır veya tavsiye ederken karşıdaki muhatabın durumunu da gözönünde bulundurmak gerekir.</span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Mesele :</span></strong></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> Burada şöyle bir itiraz akla gelebilir : “Görünen kısmı müstesna, zinetlerini göstermesinler.” (Nur: 31) ayetinde görünen kısımdan kasıd ülemanın cumhuruna göre eller ve yüzdür. Buna göre eller ve yüz avret değildir ve örtmeye gerek yoktur. Halbuki yukarıdaki açıklamalarda, dışarı çıkarken kadının yüzünü de örtmesi lazım geldiği anlatılıyor. Bu ise bir çelişkidir.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> Elcevap: </strong>Ayetteki ibaha ve ülemanın “el ve yüz avret değildir” ifadesi, kadının evinden dışarı çıkarken yüzünü açmasına bir cevaz vermiyor. Bu hususta ülema el ve yüzün açılmasıyla ilgili şunlarıda söylemiştir:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">1-</span> <span style="font-size: 12px">El-yüz avret değildir demekle bunları açmak gerekir manası kastedilmemiştir. Bazı haller ve zamanlarda bunları örtmede zorluk olduğu için şeriat bunda ruhsat göstermiştir. Fakat bu ruhsat daimi değil, bazı hallerle kayıtlıdır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">2-</span> <span style="font-size: 12px">İbadet esnasında (ihram, namaz gibi durumlarda) kadın el ve yüzünü açar. (Beyzavi, Makalatı Kevseri)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">3-</span> <span style="font-size: 12px">Mahkemede şahitlik, dünürlük, tedavi gibi sebeplerle kadın el ve yüzünü açabilir. (Razi (mefatihül gayb), Elmalı)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">4-</span> <span style="font-size: 12px">Ülemanın kadının el ve yüzünü açmasına verdiği cevaz fitne olmadığı zamanlarla mukayyeddir. Fitne korkusu olduğu takdirde kadının yüzünü örtmesi emredilir. (Makalatı kevseri : 309, Tefsiri Kurtubi, Tefsiri Celaleyn)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">5-</span> <span style="font-size: 12px">Genç bir kadının erkekler arasında yüzünü açması men’ edilir. Çünkü bu durumda fitne söz konusudur. Yahut şehvetle bakmak söz konusudur. Bunun manası şudur : böyle bir kadın erkeklerin yüzünü görüp, fitne meydana gelir korkusuyla yüzünü açmaktan alıkonulur. Çünkü yüzü açık olan kadına şehvetle bakılır. (Zuhayli:c.1.s.458, İbni Abidin Tercemesi: c.2.s.113) Günümüz geçmiş asırlarla mukayese edilemeyecek kadar fitneli bir zamandır. Ülemanın kendi asırları için söyledikleri şey bizim için muzaaf bir durumdur.</span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">kurtubi</span></span> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">celaleyn</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="medreseli, post: 99503, member: 6261"] [FONT=Times New Roman][SIZE=5][B]Çarşaf hakkında [/B][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Times New Roman][SIZE=5]Mukaddime[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman] [/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Peygamberimiz (asv) “biz peygamberler topluluğu insanlara akıllarının miktarınca konuşmakla emrolunduk” buyurmuştur. Başka bir hadiste de “İnsanlara onların anlayıp kabul edeceği şekilde konuşun. Allah ve Resulünün yalanlanması hoşunuza gider mi?” buyurmuştur. (Makasidül-Hasene). Bu iki hadise göre İslamı diğer insanlara anlatan, tebliğ eden insanlar, muhatabın durumunu gözeterek onların anlayıp, kabul edeceği mevzulardan başlamaları gerekir. Merdivenin basamakları gibi eğitimin ve tebliğin de basamakları vardır. Eğer buna riayet etmezsek bazen, bazı insanlara faydadan ziyade, zarar verebiliriz. Kazanılabilecek insanları da kaybedebiliriz[/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Günümüzde halkın çarşafa karşı tedirginliği herkesin malumu. İslamı bilmeyen, yaşamayan veya yeni yaşamaya başlamış kimselerin yanında bu gibi mevzuları açmamak en iyisidir. Çünki bu kimseler, bazen bu gibi mevzuları kaldıramazlar. Ya itiraz ederek günaha girerler veya bizden ve islamiyetten soğurlar. Bu gibi kimselerle konuşurken ilk önce onların tedirgin oldukları, kendilerine zor gelen şeylerden değilde, İslamın güzelliğinden, islamı yaşamanın ehemmiyetinden bahsetmemiz ve onların islamı anlamalarına, sevmelerine, yaşamalarına vesile olacak mevzulardan bahsetmemiz gerekir. Eğer çarşafla ilgili bir mevzu açılırsa ve çarşafa hucum edilirse, bizim de delilli, ispatlı bir şekilde çarşafı müdafaa etmemizde gerekir.* (aşağıda gelecek) Bununla beraber çarşaf için “olmazsa olmaz” demeyip, islamın tedrici üslubu gözönünde bulundurularak açık kadınların başlarının örtmesinin bile büyük bir şey olduğu ifade edilmeli, fakat çarşafın en güzel olduğu, Allahın bundan daha çok razı olacağı da anlatılmalıdır. [/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Muhatabımız şuurlu bir müslüman hanım ise ona da çarşafı tavsiye etmek, çarşafa tarafdar olmasını sağlamaya çalışmak gerekir.[/FONT][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]-----------------[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]* Halkın çarşafa karşı tedirginliğin asıl sebebi, onun Kuran tarafından emredildiğini bilmemektir. Herkes tesettürün Kuranın bir emri olduğunu biliyor. Fakat onlar, yalnızca baş örtmenin yeterli olduğunu zannediyorlar. Delilli ispatlı bir şekilde çarşafın kuranın emri olduğu anlatılırsa bu tedirginlik büyük ölçüde kırılabilir (inşaallah). [/SIZE][/FONT] [LEFT][LEFT][FONT=Times New Roman][SIZE=5][/SIZE][/FONT][/LEFT][/LEFT] [FONT=Times New Roman][SIZE=5][B]ÇARŞAF HAKKINDAKİ AYET VE BU HUSUSTA MÜFESSİRLERİN BEYANI[/B][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Times New Roman][SIZE=3]“Ey Peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: ( başlarını ve yüzlerini kapatacak şekilde ) cilbablarının (dış örtülerinin) bir kısmı ile üzerlerini sıkıca örtsünler. Bu, onların (hür ve iffetli olduklarının) bilinip incitilmemeleri için daha elverişlidir. Allah, gafûrdur (mağfiret eder), rahîmdir (merhamet eder).” [/SIZE][/FONT][/B] [B][SIZE=3][FONT=Times New Roman]Ahzab : 59 [/FONT][/SIZE][/B] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]1-[/SIZE] [/B][SIZE=3][B]Sebebi nüzul [/B]: Medinenin fasıkları (münafıkları) kadınlara laf atarak onlara eziyet ediyorlardı. “Niçin müslüman kadınları rahatsız ediyorsunuz” denildiği zaman, “biz bunu yalnızca köle kadınlara yapıyoruz” diyorlardı. Allahü teala hür iffetli kadınların diğerlerinden ayırt edilmeleri için bu ayeti indirdi. (İbni kesir, Dürrül mensur) bu ayet tesettürün iddia edildiği gibi esaret değil, kadınların hürriyet ve asaletinin ifadesi olduğunuda gösterir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]2-[/SIZE] [/B][B][SIZE=3]Ayette geçen cilbabın tarifleri:[/SIZE][/B][/FONT] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]a) B[/B]aştan aşağı örten çarşaf, ferrace, car gibi dış elbisenin adıdır[/FONT][/SIZE] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]b)[/SIZE] [SIZE=3]Kadınların elbiselerinin üstüne giydikleri her çeşit giysidir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]c)[/SIZE] [SIZE=3]Tepeden tırnağa örten giysidir. Kadınların tesettür ettikleri her türlü elbise ve başka şeylerdir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]d)[/SIZE] [SIZE=3]Çarşaf ve peçedir. (elmalı. C:6-s:337) [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]e)[/SIZE] [SIZE=3]Vehbi efendi nur suresinin 31. ayetini tefsir ederken şöyle der “ hatunların zinetini setriçin çarşaf örtünmeleri lazım ve vacib olduğu bu ayetten sarahaten müstefad olan fevaid (istifade edilen faideler) cümlesindendir” (Hülasatül Beyan : c: 9.s:3719)[/SIZE][/FONT] [B][FONT=Times New Roman][SIZE=3]3- cilbabı giyme tarzı : [/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]1-[/SIZE] [/B][SIZE=3]İbni abbas (r.a) yukarıda mealini verdiğimiz Ahzab suresinin 59. ayeti hakkında şöyle demiştir “Allah mü’min kadınlara bir hacet için dışarı çıktıklarında yüzlerini başlarının üzerinden cilbablarıyla örtmelerini ve yalnızca bir gözlerini açmalarını emretmiştir. (Taberi, İbni Kesir, Suyuti Dürrül Mensur Ve Sabuni)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]2-[/SIZE] [/B][SIZE=3]İbni Sirin şöyle demiştir : bu ayeti (tabiinin büyük alimlerinden) Abidetüs-selmaniden sordum. Elbisesiyle başını, yüzünü örterek, sol gözünü açarak, hareketleriyle nasıl olacağını gösterdi. (Suyuti Dürrül Mensur, İbni Kesir )[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]3-[/SIZE] [/B][SIZE=3]İbni abbas ve Katade şöylede demişlerdir : Alnının üzerinden bağlar, diğer ucunu da burnunun üzerinden bırakır. Gözleri görünse de bu hal onun göğsünü ve yüzünün büyük bir kısmını örter. Hasanı Basri ise “yüzünün yarısını örter” demiştir. (Tefsiri Kurtubi ve İbni Kesir) [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]4-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Tefsiri Beyzavi : Bir hacet için dışarı çıktıklarında çarşaflarıyla bedenlerini ve yüzlerini örtsünler. (c: 2-s:252)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]5-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Ebul Ferec İbnül Cevzi : başlarını ve yüzlerini örtsünler. (Zadül Mesir. C:6-s:422)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]6-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Tefsiri Celaleyn : Cilbab kadının bütün vucudunu örten örtüdür. Hacetleri için dışarı çıkarken bir kısmıyla yüzlerini örterler, ancak bir gözlerini açıkta bırakırlar. [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]7-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Sahabe ve tabiin döneminden sonra gelen bütün büyük müfessirler de bu ayeti (yukarıda geçtiği gibi) aynı şekilde tefsir etmişlerdir. (Tefhimül Kur’an: c:4.s:459)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]8-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Tefsirlerin izahlarından anlaşılacağı üzere : cilbabı örtmekte iki şekil vardır. [B]Birisi [/B]kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak. [B]İkincisi[/B] de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerini ikisi de açık kalsa bile yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. (Elmalı : c:6-s:338) [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman] [/FONT] [B][FONT=Times New Roman]4- Cilbabın tatbik şekli :[/FONT][/B] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]1-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Ümmü Seleme (ra) şöyle demiştir : cilbab ayeti nazil olduğunda ensar kadınları üzerlerine siyah elbiseler giyerek öyle bir ağırbaşlılıkla çıkmışlardı ki; başları üzerinde kuşlar varmış gibi idi. (Elmalı : c.6-s.338, Kurtubi)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]2-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Hz. Aişe (r.a)de şöyle demiştir : Ensar kadınlarına Allah rahmet etsin. Cilbab ayeti indiği zaman mırtılarını yardılar, onunla başlarını sardılar da Resulullah (asv) arkasında öyle namaz kıldılar ki, sanki başlarında kargalar varmış gibi idi. (Elmalı : c.6-s.338) (mırtı bir çeşit kumaştır)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]3-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Hz. Aişe (r.a) nın cilbabıyla yüzünü örttüğüne dair buharide bir rivayette vardır.[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]4-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Rivayetlerden anlaşıldığına göre peygamberimiz (asv) döneminde peçe takan kadınlar bile vardı. (Bütün Yönleriyle Asrı Saadet: c.4.s.356) [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]5-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Müslüman ahalide günümüze gelinceye kadar yukarıdaki kur’anın emri ve onun izahları muvacehesinde hareket etmişlerdir. Elmalı yukarıdaki cilbabın sarma şeklinin birincisini, yani yalnızca bir gözü açık bırakmayı tarif ederken “bizler yetiştiğimiz zaman memleketlerimizde annelerimizin tesettür tarzı bu idi” der. İkincisini anlatırken de “ 1310 da İstanbula geldiğim zaman İstanbul hanımları bir peçe ilave edilmek ve elde açık şemsiye bulunmak şartıyle tesettür tarzları da buydu” der. . (Elmalı : c.6-s.338)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][B][SIZE=3]6-[/SIZE] [/B][SIZE=3]Hülasa : Çarşaf, luzumsuz, gereksiz bir takva değil kur’anın emridir. Başta sahabeler olmak üzere Ümmeti Muhammedde şimdiye kadar bu emre imtisal edegelmişlerdir. Günümüzdeki hanımlarda “kınayan kimsenin kınamasından korkmazlar” ayeti mucibince bu emre imtisal etmelidirler. Fakat başkalarına bu hakikatı anlatır veya tavsiye ederken karşıdaki muhatabın durumunu da gözönünde bulundurmak gerekir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [B][FONT=Times New Roman]Mesele :[/FONT][/B] [SIZE=3][FONT=Times New Roman] Burada şöyle bir itiraz akla gelebilir : “Görünen kısmı müstesna, zinetlerini göstermesinler.” (Nur: 31) ayetinde görünen kısımdan kasıd ülemanın cumhuruna göre eller ve yüzdür. Buna göre eller ve yüz avret değildir ve örtmeye gerek yoktur. Halbuki yukarıdaki açıklamalarda, dışarı çıkarken kadının yüzünü de örtmesi lazım geldiği anlatılıyor. Bu ise bir çelişkidir.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B] Elcevap: [/B]Ayetteki ibaha ve ülemanın “el ve yüz avret değildir” ifadesi, kadının evinden dışarı çıkarken yüzünü açmasına bir cevaz vermiyor. Bu hususta ülema el ve yüzün açılmasıyla ilgili şunlarıda söylemiştir:[/FONT][/SIZE] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]1-[/SIZE] [SIZE=3]El-yüz avret değildir demekle bunları açmak gerekir manası kastedilmemiştir. Bazı haller ve zamanlarda bunları örtmede zorluk olduğu için şeriat bunda ruhsat göstermiştir. Fakat bu ruhsat daimi değil, bazı hallerle kayıtlıdır.[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]2-[/SIZE] [SIZE=3]İbadet esnasında (ihram, namaz gibi durumlarda) kadın el ve yüzünü açar. (Beyzavi, Makalatı Kevseri)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]3-[/SIZE] [SIZE=3]Mahkemede şahitlik, dünürlük, tedavi gibi sebeplerle kadın el ve yüzünü açabilir. (Razi (mefatihül gayb), Elmalı)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]4-[/SIZE] [SIZE=3]Ülemanın kadının el ve yüzünü açmasına verdiği cevaz fitne olmadığı zamanlarla mukayyeddir. Fitne korkusu olduğu takdirde kadının yüzünü örtmesi emredilir. (Makalatı kevseri : 309, Tefsiri Kurtubi, Tefsiri Celaleyn)[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]5-[/SIZE] [SIZE=3]Genç bir kadının erkekler arasında yüzünü açması men’ edilir. Çünkü bu durumda fitne söz konusudur. Yahut şehvetle bakmak söz konusudur. Bunun manası şudur : böyle bir kadın erkeklerin yüzünü görüp, fitne meydana gelir korkusuyla yüzünü açmaktan alıkonulur. Çünkü yüzü açık olan kadına şehvetle bakılır. (Zuhayli:c.1.s.458, İbni Abidin Tercemesi: c.2.s.113) Günümüz geçmiş asırlarla mukayese edilemeyecek kadar fitneli bir zamandır. Ülemanın kendi asırları için söyledikleri şey bizim için muzaaf bir durumdur.[/SIZE][/FONT] [B][FONT=Times New Roman][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]kurtubi[/SIZE][/FONT][SIZE=3][FONT=Times New Roman] [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]celaleyn[/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
çarşaf
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst