Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Çocuklarda Din ve Ahlak Anlayışı
Cami ve Çocuklarımız
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="nuriye" data-source="post: 130084" data-attributes="member: 9424"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #000080"><strong>Cami ve Çocuklarımız</strong></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>E</strong>vin iyisi sosyal tesislere yakın olandır. Böyle bir evde oturmak insana ek bir mutluluk getirir. Ancak bazı insanların, -farkında olmadan ve suret-i haktan görünerek- işlediği hatalar, küçük mutlulukları dahi yok ediyor. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>B</strong>ilhassa yaz günlerinde sokakta oynayan çocukların cami bahçesine sokulmamalarına şahit oluyorum. Çocukları ellerini yıkamak için bile cami bahçesine almamanın ne İslâmî ne de insanı bir tarafı vardır diye düşünüyorum... Cami avlusunu ve lavaboları temiz tutması için görevlendirilen insanların çocukları cami çevresinden uzaklaştırmalarını anlamakta güçlük çekiyorum... Öyle ki ezan okunurken terli terli şadırvana koşup abdest almak isteyen çocuklar dahi, cami avlusundan uzaklaştırılıyor. Ellerini yüzlerini yıkamak için cami avlusuna gizlice giren bazı çocukların ürkek ürkek cami içine, bilmedikleri fakat merak ettikleri bir şeye bakar gibi baktıklarına şahit oluyorum. Bu çocukları yetiştiren anne-babalara içten içe sitem etmekten kendimi alamıyorum. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>C</strong>ami görevlilerinin, bu konuda uyarılması ve eğitilmesi gerektiği kanaatindeyim. Çocuklarla iyi ilişki kurmakta güçlük çeken görevlilere gerekli camiler, mescitler, çocuklar sevdirilmeli ve problemlerinin çözüldüğü mekanlar olduğu gösterilmelidir. Bu mekanlarda ve çevresinde cami görevlilerince düzenlenen kültürel etkinlikler, sportif yarışmalar çocukların ilgisini çekecektir. Böylece çocuklar camilerin yalnız ihtiyarların, belli zamanlarda girip çıktığı yerler değil bütün insanların huzur ve mutluluk duyduğu mekanlar olduğunu görecektir. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>C</strong>amiler, mescitler, çocuklara sevdirilmeli ve problemlerinin çözüldüğü mekanlar olduğu gösterilmelidir. Bu mekanlarda ve çevresinde cami görevlilerince düzenlenen kültürel etkinlikler, sportif yarışmalar çocukların ilgisini çekecektir. Böylece çocuklar camilerin yalnız ihtiyarların, belli zamanlarda girip çıktığı yerler değil bütün insanların huzur ve mutluluk duyduğu mekanlar olduğunu görecek, cami görevlilerini kendilerini kovalayan asık suratlı insanlar değil, sevecen ve iyilik timsali insanlar olarak tanıyacaktır. İçinde bulunduğu bunalımlı durumu rahatlıkla paylaşabilecektir. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>Ç</strong>ok merak ediyorum çocukken girmesi yasak edilen bir yere büyüyünce nasıl alıştırılacak bu çocuklar? Oysa çok bilinen bir hadisi şerifde "Çocuklarınız yedi yaşına girince onlara namazla emredin" (Ebu Davut) buyurulmaktadır. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>Ç</strong>ocukları camiden uzaklaştırma hareketini kim yaparsa yapsın ve bu gereksiz titizliğe göz yuman kim olursa olsun ne insanlıktan ne de Hz. Peygamber'in hayatından haberi var demektir. Hz. Peygamber (s.a.v) yakın çevresindeki çocuklara ve torunlarına o kadar ilgi ve sevgi göstermiştir ki; camide namaz kıldırıyorken bile çocuklar omuzunda ve sırtındadır. Hz. Zeynep'ten torunu Umame bu çocuklardan biridir. Hz. Peygamber onu namazda omuzuna alır, rukua gittiğinde yere kor, kalktığında tekrar omuzuna alırdı. <strong>(Kütüb-ü Sitte). </strong></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>B</strong>azen Hz. Peygamber secdeye gidince Hz. Hasan ve Hüseyin gelip sırtlarına binerlerdi. Hz. Peygamber secdeden kalkarken onları yumuşak bir şekilde alıp yere koyarlardı. Secdeye gidince onlar yine sırtına binerlerdi, bu durum namaz bitene kadar devam ederdi. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>Ç</strong>ocuk terbiyesinde dini terbiyeye öncelik verilmesine rağmen günümüzde müslümanların çocuklarının yetişmesinde, bütün gayret ve maddi manevi imkanlarını, sadece dünyevi geleceklerini kazanma doğrultusunda harcamaları, onların, ahiretlerine yatırım yapmamaları inançlarına son derece aykırı bir durumdur. Namaz bitince de çocukları alır dizlerine oturturlardı. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>B</strong>ir defasında Hz. Peygamber secdedeyken sırtına Hz.Hasan veya Hz. Hüseyin binince, ininceye kadar secdeyi uzatmıştı. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>B</strong>ir başka zamanda da hutbe okuyorken Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin camiye girince sözüne ara verip aşağı inmiş ve onları kucağına almıştı." <strong>(Nesai)</strong> </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>B</strong>ütün bu örneklerden anlaşılacağı gibi Hz. Peygamber (s.a.v) çocuk ve torunları ile çok yakından ilgilenmiş, onlara her zaman ve mekanda sevgi, anlayış ve sorumlulukla yaklaşmış şefkatle muamele etmişken; bizim çocukları cami ve çevresinden uzaklaştırmak için yaptığımız hareketleri nasıl yorumlayabiliriz? Cami ve cemaata alıştırma hususunda bizlere en güzel örnek Hz. Peygamber (s.a.v) olmalıdır. O ne güzel örnektir. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>K</strong>uranı Kerim açısından, aile terbiyesinde imandan sonra namaz öncelikli bir yer alır. "Ehline (yani aile halkına) namazı emret! O hususta sabır da göster. (Taha/132) ayetinde "ailene namazı emret" dedikten sonra, ayrıca omun hakkında sabretmenin emredilmesi çok manidardır. Usanmadan emir ve ilginin devam ettirilmesi ve mutlaka neticenin alınması gerekmektedir. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>H</strong>z. Peygamber'in çocukları irşadlarında namaz üzerinde çok durduğu görülmektedir. Enes (r.a) Tahrim Suresi'ndeki "Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun" mealindeki ayet nazil olduğunda Hz. Peygamberin sabah namazına çıkarken altı ay Hz. Fatıma'nın kapısına uğrayıp onları namaza çağırdığını bildirmektedir. Oysa zamanımızda ağzını açtığında müslümanlığı kimseye bırakmayan, kendisini gerçek kurtulmuş olarak gören birçok aile, çocuklarının ibadetlerine dikkat etmemektedir. "Daha küçük, büyüyünce kılar. Biz de gençken böyleydik." düşüncesizliği ile buluğa ermiş çocuklarını uyarmamakta, onlara yol göstermemektedirler. Sabahları "biraz daha uyusun" diye sabah namazına kaldırmamaktadırlar. Oysa genç her konuda olduğu gibi bu konuda da annebabasından ilgi bekler. İddia edilenin aksine ısrar ister. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>N</strong>amaz kılmayan bir öğrencime "Sen akıllı bir kızsın ve sana namazın farz olduğunu da biliyorsun neden kılmıyorsun?" dediğimde "Ama öğretmenim annem bir kere kılmamı söylüyor, ısrar etmiyor" cevabını verdi. Anneye durumu anlattığımdan kısa bir süre sonra öğrencim sevinçle "Artık hiç namazımı bırakmıyorum öğretmenim" diye mutluluğunu benimle paylaşmıştı. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>A</strong>ile terbiyesinde dini terbiyeye öncelik verilmesine rağmen günümüzde müslümanların çocuklarının yetişmesinde, bütün gayret ve maddi manevi imkanlarını, sadece dünyevi geleceklerini kazanma doğrultusunda harcamaları, onların, ahiretlerine yatırım yapmamaları inançlarına son derece aykırı bir durumdur. Her aile, çocuğunu en iyi kendisi tanır. Bu konuda çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini tesbit etmeli ve çocuğun ibadetini yerine getirmesini sağlamalıdır. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>İ</strong>slam dininde, cemaatla namaz teşvik edilmiş, hatta bazı ibadetler için cemaat farz kılınmıştır. Cemaatle namaz müslümanların birbirleri ile görüşüp hallerinden haberdar olmalarını, bilgi alışverişinde bulunmalarını, aralarında disipile yaşadığı çevreye ve samimiyet kurduğu insanlara dikkat etmeli ve bu konuda çocuklarına iyi örnek olmalıdır. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>Ç</strong>ocuklarının namaz kılmayan, camiye gitmeyen bir çevre ile ilgi kurmasına engel olmalıdır. Çocuğunu sadakatine güvendiği arkadaş ve dostlarıyla birlikte cemaatle namaz kılmaya alıştırmalı ve buııa devam etmelidir. Camilerde yapılan sohbetleri ve öğretilen</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px">dini esasları ve inançları takip etmelidir. Kuranı Kerimi okumaktan ve dinlemekten derin bir zevk duymalı ve çocuklarına aynı zevki aşılamalıdır. Bu hususta ihmal ve gaflet göstermemelidir </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>S</strong>ahih hadislerde, cemaatle kılınan namaza verilecek sevabın tek başına kılınan namazın sevabından 25 veya 27 kat olduğu, ayrıca cemaata katılanların sayısı arttıkça kılınan namazın sevabının da artacağı haber verilmiştir. </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>B</strong>ilhassa babalar, erkek çocuklarını eğitmekte çok dikkat etmelidirler. Cünkü erkek çocuklar önlerinde örnek olarak babalarını görür ve onun gibi hareket etmeye özen gösterirler. Vakit girince cemaatla namaz kılmaya yarışırcasına gitmelerini sağlamak için çocuklarını teşvik etmelidirler. Gündüz rızık peşinde koşan babalar akşam ve yatsı namazlarını çocukları ile kılmaya özen göstermelidir. Camiye gitmeyi adet edinen bir çocuk, kendi iç yapısında imanın ruh ve mayısını kökleştirir. Allah'a itaatin zevkini ve heyecanını taşır. Aynı zamanda iyilikler ve kötülükler hususunda Islâmın</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px">buyruklarına baş eğip teslimiyet göstirir.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>C</strong>emaata katılması çevresinde çeşitli yaştan ve seviyeden insanlarla ilfşkilerini güçlendirir. Bilindiği gibi insanlarla sağlıklı ilişki kuranıayanlar, Allah'la sağlıklı ilişki kuramazlar.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>A</strong>ile yaşadığı çevreye ve saıııinıiyca kurduğu insanlara dlkkat etmeli ve bu konuda çocuklarına iyi örnek olmalıdır. Çocuklarının namaz kılmayan, camiye gitmeyen bir çevre ile ilgi kurmasına engel olmalıdır. Çocuğunu sadakatine güvendiği arkadaş ve dostlarıyla birlikte cemaatle namaz kılmaya alıştırmalı ve buna devam etmelidir. Camilerde yapılan sohbetleri ve öğretilen dini esasları ve inançları takip etmelidir. Kuranı Kerimi okumaktan ve dinlemekten derin bir zevk duymalı ve çocuklarına aynı zevki aşılamalıdır. Bu hususta ihmal ve gaflet göstermemelidir.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>A</strong>yrıca Kur'an ilimleriyle ve çocuğun anlayabileceği konularla ilgili toplantılara katılmaya özen göstermeli ve çocuklarını da yanlarına almalıdırlar.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>B</strong>ilhassa kadınların bu konuda çok şikayetçi olduklarına şahit oluyoruz. Babalar kendi arkadaşları ile ilişkilerini düzenlerken aile fertlerini pek kaale almamakta ve -erkek-kız bütün çocukların, terbiyesi ve her yönden bilgilendirilme işi, annelerin üstüne atılmaktadır. Oysa 10 yaşından sonra erkek çocukların babaları ile birlikteliği ve erkeksi bir takım olayları paylaşımı onun bedensel, psikolojik ve sosyo kültürel gelişimi için çok önemlidir. Çünkü bu yaşlardaki erkek çocuğun babasından öğrenmesi gereken çok şeyleri vardır. Babaların öğretmeğe fırsat bulamadıkları şeyleri uygunsuz ortamlarda uygunsuz klşilerden öğrenerek yetişen nice iyi aile çocukları telef olmakta, kötü evlat olmaktadır. Çünkü her çocuk fıtrat üzere doğar ve onun iyi, kötü olmasına çevresi sebep olur.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> <strong>Ş</strong>air Şevkl anne baba ilgisizliğinin yetimlikten daha kötü olduğunu, dörtlüğünde ne kadar açık bir dille ifade etmektedir;</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 10px"> "Gerçek yetim, ana-babası hayatını tamamlamış, Kendisini başaşağı yalnız bırakmış kimse değil Asıl yetim, anası kendini boş işlere veren, Babası da durmadan kendini meşgul gösteren kimsedir."</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="nuriye, post: 130084, member: 9424"] [CENTER][SIZE=4][COLOR=#000080][B]Cami ve Çocuklarımız[/B][/COLOR][/SIZE][/CENTER] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]E[/B]vin iyisi sosyal tesislere yakın olandır. Böyle bir evde oturmak insana ek bir mutluluk getirir. Ancak bazı insanların, -farkında olmadan ve suret-i haktan görünerek- işlediği hatalar, küçük mutlulukları dahi yok ediyor. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]B[/B]ilhassa yaz günlerinde sokakta oynayan çocukların cami bahçesine sokulmamalarına şahit oluyorum. Çocukları ellerini yıkamak için bile cami bahçesine almamanın ne İslâmî ne de insanı bir tarafı vardır diye düşünüyorum... Cami avlusunu ve lavaboları temiz tutması için görevlendirilen insanların çocukları cami çevresinden uzaklaştırmalarını anlamakta güçlük çekiyorum... Öyle ki ezan okunurken terli terli şadırvana koşup abdest almak isteyen çocuklar dahi, cami avlusundan uzaklaştırılıyor. Ellerini yüzlerini yıkamak için cami avlusuna gizlice giren bazı çocukların ürkek ürkek cami içine, bilmedikleri fakat merak ettikleri bir şeye bakar gibi baktıklarına şahit oluyorum. Bu çocukları yetiştiren anne-babalara içten içe sitem etmekten kendimi alamıyorum. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]C[/B]ami görevlilerinin, bu konuda uyarılması ve eğitilmesi gerektiği kanaatindeyim. Çocuklarla iyi ilişki kurmakta güçlük çeken görevlilere gerekli camiler, mescitler, çocuklar sevdirilmeli ve problemlerinin çözüldüğü mekanlar olduğu gösterilmelidir. Bu mekanlarda ve çevresinde cami görevlilerince düzenlenen kültürel etkinlikler, sportif yarışmalar çocukların ilgisini çekecektir. Böylece çocuklar camilerin yalnız ihtiyarların, belli zamanlarda girip çıktığı yerler değil bütün insanların huzur ve mutluluk duyduğu mekanlar olduğunu görecektir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]C[/B]amiler, mescitler, çocuklara sevdirilmeli ve problemlerinin çözüldüğü mekanlar olduğu gösterilmelidir. Bu mekanlarda ve çevresinde cami görevlilerince düzenlenen kültürel etkinlikler, sportif yarışmalar çocukların ilgisini çekecektir. Böylece çocuklar camilerin yalnız ihtiyarların, belli zamanlarda girip çıktığı yerler değil bütün insanların huzur ve mutluluk duyduğu mekanlar olduğunu görecek, cami görevlilerini kendilerini kovalayan asık suratlı insanlar değil, sevecen ve iyilik timsali insanlar olarak tanıyacaktır. İçinde bulunduğu bunalımlı durumu rahatlıkla paylaşabilecektir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]Ç[/B]ok merak ediyorum çocukken girmesi yasak edilen bir yere büyüyünce nasıl alıştırılacak bu çocuklar? Oysa çok bilinen bir hadisi şerifde "Çocuklarınız yedi yaşına girince onlara namazla emredin" (Ebu Davut) buyurulmaktadır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]Ç[/B]ocukları camiden uzaklaştırma hareketini kim yaparsa yapsın ve bu gereksiz titizliğe göz yuman kim olursa olsun ne insanlıktan ne de Hz. Peygamber'in hayatından haberi var demektir. Hz. Peygamber (s.a.v) yakın çevresindeki çocuklara ve torunlarına o kadar ilgi ve sevgi göstermiştir ki; camide namaz kıldırıyorken bile çocuklar omuzunda ve sırtındadır. Hz. Zeynep'ten torunu Umame bu çocuklardan biridir. Hz. Peygamber onu namazda omuzuna alır, rukua gittiğinde yere kor, kalktığında tekrar omuzuna alırdı. [B](Kütüb-ü Sitte). [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]B[/B]azen Hz. Peygamber secdeye gidince Hz. Hasan ve Hüseyin gelip sırtlarına binerlerdi. Hz. Peygamber secdeden kalkarken onları yumuşak bir şekilde alıp yere koyarlardı. Secdeye gidince onlar yine sırtına binerlerdi, bu durum namaz bitene kadar devam ederdi. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]Ç[/B]ocuk terbiyesinde dini terbiyeye öncelik verilmesine rağmen günümüzde müslümanların çocuklarının yetişmesinde, bütün gayret ve maddi manevi imkanlarını, sadece dünyevi geleceklerini kazanma doğrultusunda harcamaları, onların, ahiretlerine yatırım yapmamaları inançlarına son derece aykırı bir durumdur. Namaz bitince de çocukları alır dizlerine oturturlardı. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]B[/B]ir defasında Hz. Peygamber secdedeyken sırtına Hz.Hasan veya Hz. Hüseyin binince, ininceye kadar secdeyi uzatmıştı. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]B[/B]ir başka zamanda da hutbe okuyorken Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin camiye girince sözüne ara verip aşağı inmiş ve onları kucağına almıştı." [B](Nesai)[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]B[/B]ütün bu örneklerden anlaşılacağı gibi Hz. Peygamber (s.a.v) çocuk ve torunları ile çok yakından ilgilenmiş, onlara her zaman ve mekanda sevgi, anlayış ve sorumlulukla yaklaşmış şefkatle muamele etmişken; bizim çocukları cami ve çevresinden uzaklaştırmak için yaptığımız hareketleri nasıl yorumlayabiliriz? Cami ve cemaata alıştırma hususunda bizlere en güzel örnek Hz. Peygamber (s.a.v) olmalıdır. O ne güzel örnektir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]K[/B]uranı Kerim açısından, aile terbiyesinde imandan sonra namaz öncelikli bir yer alır. "Ehline (yani aile halkına) namazı emret! O hususta sabır da göster. (Taha/132) ayetinde "ailene namazı emret" dedikten sonra, ayrıca omun hakkında sabretmenin emredilmesi çok manidardır. Usanmadan emir ve ilginin devam ettirilmesi ve mutlaka neticenin alınması gerekmektedir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]H[/B]z. Peygamber'in çocukları irşadlarında namaz üzerinde çok durduğu görülmektedir. Enes (r.a) Tahrim Suresi'ndeki "Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun" mealindeki ayet nazil olduğunda Hz. Peygamberin sabah namazına çıkarken altı ay Hz. Fatıma'nın kapısına uğrayıp onları namaza çağırdığını bildirmektedir. Oysa zamanımızda ağzını açtığında müslümanlığı kimseye bırakmayan, kendisini gerçek kurtulmuş olarak gören birçok aile, çocuklarının ibadetlerine dikkat etmemektedir. "Daha küçük, büyüyünce kılar. Biz de gençken böyleydik." düşüncesizliği ile buluğa ermiş çocuklarını uyarmamakta, onlara yol göstermemektedirler. Sabahları "biraz daha uyusun" diye sabah namazına kaldırmamaktadırlar. Oysa genç her konuda olduğu gibi bu konuda da annebabasından ilgi bekler. İddia edilenin aksine ısrar ister. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]N[/B]amaz kılmayan bir öğrencime "Sen akıllı bir kızsın ve sana namazın farz olduğunu da biliyorsun neden kılmıyorsun?" dediğimde "Ama öğretmenim annem bir kere kılmamı söylüyor, ısrar etmiyor" cevabını verdi. Anneye durumu anlattığımdan kısa bir süre sonra öğrencim sevinçle "Artık hiç namazımı bırakmıyorum öğretmenim" diye mutluluğunu benimle paylaşmıştı. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]A[/B]ile terbiyesinde dini terbiyeye öncelik verilmesine rağmen günümüzde müslümanların çocuklarının yetişmesinde, bütün gayret ve maddi manevi imkanlarını, sadece dünyevi geleceklerini kazanma doğrultusunda harcamaları, onların, ahiretlerine yatırım yapmamaları inançlarına son derece aykırı bir durumdur. Her aile, çocuğunu en iyi kendisi tanır. Bu konuda çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini tesbit etmeli ve çocuğun ibadetini yerine getirmesini sağlamalıdır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]İ[/B]slam dininde, cemaatla namaz teşvik edilmiş, hatta bazı ibadetler için cemaat farz kılınmıştır. Cemaatle namaz müslümanların birbirleri ile görüşüp hallerinden haberdar olmalarını, bilgi alışverişinde bulunmalarını, aralarında disipile yaşadığı çevreye ve samimiyet kurduğu insanlara dikkat etmeli ve bu konuda çocuklarına iyi örnek olmalıdır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]Ç[/B]ocuklarının namaz kılmayan, camiye gitmeyen bir çevre ile ilgi kurmasına engel olmalıdır. Çocuğunu sadakatine güvendiği arkadaş ve dostlarıyla birlikte cemaatle namaz kılmaya alıştırmalı ve buııa devam etmelidir. Camilerde yapılan sohbetleri ve öğretilen dini esasları ve inançları takip etmelidir. Kuranı Kerimi okumaktan ve dinlemekten derin bir zevk duymalı ve çocuklarına aynı zevki aşılamalıdır. Bu hususta ihmal ve gaflet göstermemelidir [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]S[/B]ahih hadislerde, cemaatle kılınan namaza verilecek sevabın tek başına kılınan namazın sevabından 25 veya 27 kat olduğu, ayrıca cemaata katılanların sayısı arttıkça kılınan namazın sevabının da artacağı haber verilmiştir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]B[/B]ilhassa babalar, erkek çocuklarını eğitmekte çok dikkat etmelidirler. Cünkü erkek çocuklar önlerinde örnek olarak babalarını görür ve onun gibi hareket etmeye özen gösterirler. Vakit girince cemaatla namaz kılmaya yarışırcasına gitmelerini sağlamak için çocuklarını teşvik etmelidirler. Gündüz rızık peşinde koşan babalar akşam ve yatsı namazlarını çocukları ile kılmaya özen göstermelidir. Camiye gitmeyi adet edinen bir çocuk, kendi iç yapısında imanın ruh ve mayısını kökleştirir. Allah'a itaatin zevkini ve heyecanını taşır. Aynı zamanda iyilikler ve kötülükler hususunda Islâmın buyruklarına baş eğip teslimiyet göstirir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]C[/B]emaata katılması çevresinde çeşitli yaştan ve seviyeden insanlarla ilfşkilerini güçlendirir. Bilindiği gibi insanlarla sağlıklı ilişki kuranıayanlar, Allah'la sağlıklı ilişki kuramazlar.[/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]A[/B]ile yaşadığı çevreye ve saıııinıiyca kurduğu insanlara dlkkat etmeli ve bu konuda çocuklarına iyi örnek olmalıdır. Çocuklarının namaz kılmayan, camiye gitmeyen bir çevre ile ilgi kurmasına engel olmalıdır. Çocuğunu sadakatine güvendiği arkadaş ve dostlarıyla birlikte cemaatle namaz kılmaya alıştırmalı ve buna devam etmelidir. Camilerde yapılan sohbetleri ve öğretilen dini esasları ve inançları takip etmelidir. Kuranı Kerimi okumaktan ve dinlemekten derin bir zevk duymalı ve çocuklarına aynı zevki aşılamalıdır. Bu hususta ihmal ve gaflet göstermemelidir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]A[/B]yrıca Kur'an ilimleriyle ve çocuğun anlayabileceği konularla ilgili toplantılara katılmaya özen göstermeli ve çocuklarını da yanlarına almalıdırlar.[/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]B[/B]ilhassa kadınların bu konuda çok şikayetçi olduklarına şahit oluyoruz. Babalar kendi arkadaşları ile ilişkilerini düzenlerken aile fertlerini pek kaale almamakta ve -erkek-kız bütün çocukların, terbiyesi ve her yönden bilgilendirilme işi, annelerin üstüne atılmaktadır. Oysa 10 yaşından sonra erkek çocukların babaları ile birlikteliği ve erkeksi bir takım olayları paylaşımı onun bedensel, psikolojik ve sosyo kültürel gelişimi için çok önemlidir. Çünkü bu yaşlardaki erkek çocuğun babasından öğrenmesi gereken çok şeyleri vardır. Babaların öğretmeğe fırsat bulamadıkları şeyleri uygunsuz ortamlarda uygunsuz klşilerden öğrenerek yetişen nice iyi aile çocukları telef olmakta, kötü evlat olmaktadır. Çünkü her çocuk fıtrat üzere doğar ve onun iyi, kötü olmasına çevresi sebep olur.[/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=2] [B]Ş[/B]air Şevkl anne baba ilgisizliğinin yetimlikten daha kötü olduğunu, dörtlüğünde ne kadar açık bir dille ifade etmektedir; "Gerçek yetim, ana-babası hayatını tamamlamış, Kendisini başaşağı yalnız bırakmış kimse değil Asıl yetim, anası kendini boş işlere veren, Babası da durmadan kendini meşgul gösteren kimsedir."[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Çocuklarda Din ve Ahlak Anlayışı
Cami ve Çocuklarımız
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst