Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Bu Sahabeyi Nasıl Bilirdiniz? (Kısa-Kısa)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 83248" data-attributes="member: 27"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red"><strong>ABDURRAHMAN BİN AVF </strong></span></span></p><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Abdurrahman bin Avf, ticâretle meşgul olurdu. Bu sebeple çeşitli yerlere ticâret için giderdi. Şöyle anlatır:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Peygamber efendimize peygamberlik emri bildirilmeden bir yıl önce, ticâret için Yemen'e gittiğim zaman, Askelân bin Avâkir-ül-Himyerî'ye misâfir olmuştum. O zât, çok yaşlı idi ve ona her varışımda ona konuk olurdum. O da bana Mekke'den haber sorarak derdi ki: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">- İçinizde kendisi hakkında haber ve zikir bulunan zât zuhûr etti mi? Dîniniz hakkında size karşı olan bir kimse var mı? </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Ben de hep, "hayır, yoktur" derdim. </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">O'na kitap indirdi</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Nihâyet, Resûlullah efendimize peygamberlik bildirilip, İslâm dînini insanlara gizlice tebliğ etmeye başladığı sene idi. Yemen'e yine gidip aynı zâta misâfir olduğumda bana dedi ki: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Ben seni ticâretten daha hayırlı bir müjde ile müjdeleyeyim mi? </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Evet, müjdele.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Hiç şüphesiz, Allah senin kavminden, kendisinden râzı olduğu, seçtiği bir peygamber gönderdi ve O'na Kitab da indirdi. O, insanları putlara tapmaktan men edecek ve İslâmiyete da'vet edecek. Hakkı buyuracak ve işleyecek, bâtılı da men ve iptâl edecektir. O, Hâşimoğullarındandır. Siz O'nun dayılarısınızdır. Dönüşünü çabuklaştır! Gidip O'na yardımcı ol! Kendisini tasdîk et ve şu beytleri de Ona götür!</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Yemenli ihtiyârın söylediği beytleri ezberleyip, Mekke-i mükerremeye döndüm ve Hz. Ebû Bekir ile buluştum. Ona, Yemenli ihtiyârın söylediklerini haber verdim. Ebû Bekir dedi ki:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- O kimse, Abdullah'ın oğlu Muhammed aleyhisselâmdır. Allahü teâlâ, Onu insanlara peygamber olarak gönderdi. Hemen Ona gidip îmân et!</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Hemen Resûlullahın evine gittim. Resûlullah efendimizin beni görünce gülümsedi ve sordu: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Arkanda ne haber var, ey Abdurrahman? </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Yâ Muhammed, bu ne demek?</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Bana tevdî edilmek üzere o kimsenin seninle gönderdiğini getir, ver. Hiç şüphesiz onu bana gönderen Hımyeroğulları mü'minlerinin üstünlerindendir.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Gerçek kardeşlerimdir</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Resûlullah efendimizin bu sözlerini işitince hemen Kelime-i şehâdet getirerek Müslüman olma şerefine kavuştum ve Yemenli ihtiyârın söylediği beytleri okuyarak, onun anlattıklarını anlattım. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><span style="color: red">- Zaman zaman öyle mü'minler bulunacak ki, onlar beni görmeden bana inanacak ve beni tasdik edeceklerdir. İşte, bunlar, benim gerçek kardeşlerimdir.</span></em></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Hz. Abdurrahman İslâmiyeti kabûl edince diğer Müslümanlar gibi <span style="color: blue">eziyet ve işkencelere mâruz kaldı.</span> <span style="color: blue">Böylece vatanını terketmek suretiyle hicrete mecbur oldu. Habeşistan'a hicret eden müslümanlarla beraber bu memlekete gitti.</span> Çok geçmeden Peygamber efendimiz Medine-i münevvereye hicretinden sonra Medîne'ye gelerek Resûlullaha katıldı.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: blue">Hz. Abdurrahman bütün harplerde bulundu.</span> Bedir'de kahramanlıkları çok oldu.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf hazretleri, <span style="color: blue">Uhud savaşında yirmi yerinden yaralandı. 12 dişi kırıldı. Peygamber efendimiz, Medîne'de kendisini Saîd bin Rebii hazretleri ile kardeş yaptı.</span> Kardeşi, malına ve servetine onu da ortak yapmak istediğinde şöyle dedi:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Aziz kardeşim, Allah sana ve çoluk çocuğuna bereket ihsân etsin, malını çoğaltsın! <span style="color: blue">Sen bana çarşının yolunu göster, ben orada ticâret yapar ihtiyâçlarımı karşılarım.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Bu serveti nasıl kazandın?</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bu sözü Peygamber efendimize bildirilince, çok sevindi. Kendisine hayır duâ etti. Bu duâdan sonra yaptığı<span style="color: blue"> ticâret sebebiyle kısa zamanda çok zengin oldu.</span> Buyururdu ki:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Taşa uzansam, o taşın altında ya altına veya gümüşe rast gelirdim.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf hazretlerine sordular:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Bu büyük serveti nasıl kazandın?</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: blue">- Çok az kâra râzı oldum. Hiçbir müşteriyi boş çevirmedim.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf, Resûlullahın sağlığında Allah yolunda <span style="color: blue">çok mal harcadı. Üç kere malının yarısını verdi. Birinci defa 4000 dirhem, ikincide 40.000 dirhem ve üçüncüde de 40.000 altın sadaka olarak Allah yolunda dağıttı. </span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Uhud savaşı esirlerinden <span style="color: blue">30 tanesini azâd ettirdi</span> ve her birine <span style="color: blue">1000 altın dağıttı.</span> Tebük seferi için <span style="color: blue">500 at ve 500 yüklü deve verdi.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Resûlullaha imâm oldu</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bedir harbinde bulunup da sağ kalanların herbirine, kendi malından <span style="color: blue">400 dirhem altın para verilmesini vasiyet etti.</span> Vasiyeti hemen yerine getirildi.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Tebük harbi dönüşünde, Peygamber efendimiz gecikince, namaz geçmesin diye, <span style="color: blue">Abdurrahman bin Avf hazretleri imâm yapıldı.</span> <span style="color: blue">İkinci rek'atte</span> iken <span style="color: blue">Peygamber efendimiz</span> <span style="color: blue">s.a.v.</span> yetişip <span style="color: blue">kendisine uydu.</span> Namazdan sonra;</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><span style="color: red">- Bir peygamber sâlih bir kimsenin arkasında namaz kılmadıkça rûhu kabzolmaz, buyurdu.</span></em></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Seni ağlatan nedir?</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: blue">Abdurrahman bin Avf hazretleri, Resûlullahın âhirete teşrîfinden sonra,</span> Onunla geçirdiği günleri hatırlıyarak <span style="color: blue">dâimâ ağlardı.</span> Onun sohbetlerinden mahrûm olduktan sonra, kendisi için <span style="color: blue">dünyanın hiçbir kıymeti kalmadığını</span> söylerdi.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Nevfel bin İyas hazretleri anlatır:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf hazretleri, bizi bir gün evine götürdü. Bize tepsi içinde leziz yemekler ikrâm etti. Yemeği önümüze koyunca, ağlamaya başladı. O ağlayınca biz de ağlamaya başladık. Fakat niçin ağladığımızı bilmiyorduk. Sordum:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Ey Abdurrahman, seni bu kadar ağlatan nedir?</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Biz bu kadar ni'metler içerisindeyiz. <span style="color: blue">Resûlullah vefât etti. Fakat kendisi ve ehli arpa ekmeğinden bile bir defa olsun doyasıya yemedi. Biz bu yediklerimizin şükrünü nasıl yapacağız?</span> Bunun için ağlarım.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf, <span style="color: blue">Hicretin 6. senesinde,</span> Resûlullah efendimiz tarafından <span style="color: blue">Kelb kabîlesini İslâma da'vet etmek için Dûmet-ül-Cendel'e</span> gönderilen <span style="color: blue">700 kişilik orduya, kumandan</span> tâyin edildi. Dûmet-ül-Cendel, Tebük şehrinin yakınında olup, büyük bir panayır ve ticâret merkezi idi. </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Resûlullah efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ı yanına çağırıp buyurdu ki: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red"><em>- Hazırlan! Seni bugün veya yarın sabah inşâallah askerî birliğin başında göreceğim. </em></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Yolculuk elbisem üzerimdedir.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Sabah namazını mescidde kıldıktan sonra, Peygamber efendimiz onun Dûmet-ül-Cendel'e hareket etmesini ve oranın halkını İslâmiyete da'vet etmesini emir buyurdu. <span style="color: blue">Dûmet-ül-Cendel'e gidecek ordu,</span> seher vakti Medîne dışındaki <span style="color: blue">Cürüf denilen mevkîde toplandı.</span> Peygamber efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ın geride kaldığını görünce buyurdu ki:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red"><em>- Arkadaşlarından niçin geri kaldın? </em></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: blue">- Yâ Resûlallah! En son görüşmemin ve konuşmamın sizinle olmasını istedim. Yolculuk elbisem üzerimdedir.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf, başına, siyah pamuklu ve kalın bezden, gelişi güzel bir bez sarmıştı. <em>Peygamber efendimiz,</em> <em>onun sarığını eliyle çözüp, sarığın ucunu iki omuzunun ortasından sarkıtarak bağladı ve, <span style="color: red">"Ey İbni Avf! İşte sarığını böyle sar"</span></em> buyurdu. Daha sonra eline bir sancak vererek devam etti: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><span style="color: red">- Ey İbni Avf! Allahü teâlânın adıyla, O'nun yolunda cihâd et ve Allahı inkâr edenlerle çarpış. Zulüm ve taşkınlık yapma. Allahın emri dâiresinde hareket et. Çocukları öldürme. Eğer o belde ahâlisi senin da'vetine icâbet ederlerse, o kabîlenin reîsinin kızıyla evlen.</span></em></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: blue">Abdurrahman bin Avf,</span> emrine verilen <span style="color: blue">700 kişilik orduyla</span> birlikte hareket ederek, <span style="color: blue">Dûmet-ül-Cendel'e ulaştı.</span> <span style="color: blue">Kelb kabîlesini, tatlı bir üslûbla İslâma da'vet etti.</span> Üç gün orada kaldıktan sonra, Kelb kabîlesinin reîsi <span style="color: blue">Esbağ bin Amr ve kavminin büyük bir kısmı Müslüman olup, Hıristiyanlığı terkettiler</span>. Bir kısmı da Hıristiyan olarak kalıp, cizye vermeye râzı oldular. </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf, Müslüman olan <span style="color: blue">Esbağ'ın kızı Tümadır ile evlendi. Onunla birlikte Medîne'ye geldi. Tümadır, Abdurrahman bin Avf'ın oğlu Ebû Seleme'nin annesidir. Ebû Seleme ise Medîne'nin yedi büyük fıkıh âlimlerinden biridir.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red">Fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Abdurrahman bin Avf hazretleri, <span style="color: blue">fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı.</span> Kalbi sadece, Allah korkusu, Resûlüne <span style="color: blue">muhabbet, doğruluk, iffet, merhamet ve şefkat ile doluydu.</span> Allah yolunda <span style="color: blue">malını dağıtmaktan zevk alırdı.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Eshâb-ı kirâmın <span style="color: blue">en zenginlerinden olduğu hâlde, mala karşı en ufak bir sevgisi yoktu.</span> Her zaman <span style="color: blue">âhireti dünyaya tercîh</span> ederdi. En büyük arzûsu, dînin emirlerine eksiksiz uyabilmekti.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red">Vebalı yerden kaçmak</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Halîfe Ömer Şam'a gidiyordu. Şam'da tâ'ûn ya'nî vebâ hastalığı olduğu işitildi. Yanında bulunanların ba'zısı, "Şam'a girmiyelim" dedi. Bir kısmı da dedi ki: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Allahü teâlânın kaderinden kaçmıyalım. </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bunun üzerine Halife de buyurdu ki: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Allahü teâlânın kaderinden, yine O'nun kaderine kaçalım, şehre girmiyelim. Birinizin bir çayırı ile, bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse, Allahü teâlânın takdîri ile göndermiş olur.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Sonra Abdurrahman bin Avf'ı çağırıp sordu:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Sen ne dersin? </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">- Resûlullah efendimizden işittim ki, <em><span style="color: red">(Vebâ olan yere girmeyiniz ve vebâ olan bir yerden başka bir yere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız)</span></em> buyurmuştu.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Halife de, "Elhamdülillah, benim sözüm hadîs-i şerîfe uygun oldu" deyip Şam'a girmediler. </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Vebâlı yerden kaçmak</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Vebâ bulunan yerden dışarı çıkmanın yasak edilmesine sebep, sağlam olanlar çıkınca, hastalara bakacak kimse kalmaz, helâk olurlar. Vebâlı yerde kirli hava, herkesin içine yerleşince, kaçanlar hastalıktan kurtulamaz ve hastalığı başka yerlere götürmüş, bulaştırmış olurlar. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><span style="color: red">(Vebâ hastalığı bulunan yerden kaçmak, muharebede kâfir karşısından kaçmak gibi, büyük günâhtır.)</span></em></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Hz. Ömer vefât ederken <span style="color: blue">halîfeliğe aday</span> olarak gösterdiği <span style="color: blue">6 kişiden biri de Abdurrahman bin Avf'dır.</span> </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Sen emînsin</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf'ı Peygamber efendimiz ve Eshâb-ı kirâmın büyükleri methetmişlerdir. Resûlullah efendimiz onun hakkında buyurdu ki:</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red"><em>- Göktekiler ve yerdekiler katında, sen emînsin.</em></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf <span style="color: blue">651 senesinde 75 yaşında</span> vefât etti.</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Allah c.c. rahmet eylesin!!!</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">KISACA</span></span></span></p><p></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Hz. Abdurrahman bütün harplerde bulundu. Uhud savaşında yirmi yerinden yaralandı. 12 dişi kırıldı.</span></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Çok zengindi; </span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Allah yolunda </span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">çok mal harcadı. Üç kere malının yarısını verdi. Birinci defa 4000 dirhem, ikincide 40.000 dirhem ve üçüncüde de 40.000 altın sadaka olarak Allah yolunda dağıttı. </span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Uhud savaşı esirlerinden </span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">30 tanesini azâd ettirdi</span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> ve her birine </span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">1000 altın dağıttı.</span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> Tebük seferi için </span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">500 at ve 500 yüklü deve verdi.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Resulullah’a imam oldu. </span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: black">fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı.</span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: black"> Kalbi sadece, Allah</span> korkusu, Resûlüne </span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">muhabbet, doğruluk, iffet, merhamet ve şefkat ile doluydu.</span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> Allah yolunda </span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">malını dağıtmaktan zevk alırdı.</span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Eshâb-ı kirâmın</span></span><span style="color: black"><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: black">en zenginlerinden olduğu hâlde, mala karşı en ufak bir sevgisi yoktu.</span></span></span><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> Her zaman </span></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: black">âhireti dünyaya tercîh</span></span><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> ederdi.</span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Abdurrahman bin Avf</span></span><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: black">651 senesinde 75 yaşında</span></span></span><span style="color: black"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"> vefât etti.</span></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 83248, member: 27"] [CENTER][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red][B]ABDURRAHMAN BİN AVF [/B][/COLOR][/FONT][/CENTER] [FONT=Verdana][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Abdurrahman bin Avf, ticâretle meşgul olurdu. Bu sebeple çeşitli yerlere ticâret için giderdi. Şöyle anlatır:[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Peygamber efendimize peygamberlik emri bildirilmeden bir yıl önce, ticâret için Yemen'e gittiğim zaman, Askelân bin Avâkir-ül-Himyerî'ye misâfir olmuştum. O zât, çok yaşlı idi ve ona her varışımda ona konuk olurdum. O da bana Mekke'den haber sorarak derdi ki: [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]- İçinizde kendisi hakkında haber ve zikir bulunan zât zuhûr etti mi? Dîniniz hakkında size karşı olan bir kimse var mı? [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Ben de hep, "hayır, yoktur" derdim. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=red]O'na kitap indirdi[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Nihâyet, Resûlullah efendimize peygamberlik bildirilip, İslâm dînini insanlara gizlice tebliğ etmeye başladığı sene idi. Yemen'e yine gidip aynı zâta misâfir olduğumda bana dedi ki: [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Ben seni ticâretten daha hayırlı bir müjde ile müjdeleyeyim mi? [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Evet, müjdele.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Hiç şüphesiz, Allah senin kavminden, kendisinden râzı olduğu, seçtiği bir peygamber gönderdi ve O'na Kitab da indirdi. O, insanları putlara tapmaktan men edecek ve İslâmiyete da'vet edecek. Hakkı buyuracak ve işleyecek, bâtılı da men ve iptâl edecektir. O, Hâşimoğullarındandır. Siz O'nun dayılarısınızdır. Dönüşünü çabuklaştır! Gidip O'na yardımcı ol! Kendisini tasdîk et ve şu beytleri de Ona götür![/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Yemenli ihtiyârın söylediği beytleri ezberleyip, Mekke-i mükerremeye döndüm ve Hz. Ebû Bekir ile buluştum. Ona, Yemenli ihtiyârın söylediklerini haber verdim. Ebû Bekir dedi ki:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- O kimse, Abdullah'ın oğlu Muhammed aleyhisselâmdır. Allahü teâlâ, Onu insanlara peygamber olarak gönderdi. Hemen Ona gidip îmân et![/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Hemen Resûlullahın evine gittim. Resûlullah efendimizin beni görünce gülümsedi ve sordu: [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Arkanda ne haber var, ey Abdurrahman? [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Yâ Muhammed, bu ne demek?[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Bana tevdî edilmek üzere o kimsenin seninle gönderdiğini getir, ver. Hiç şüphesiz onu bana gönderen Hımyeroğulları mü'minlerinin üstünlerindendir.[/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=red]Gerçek kardeşlerimdir[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Resûlullah efendimizin bu sözlerini işitince hemen Kelime-i şehâdet getirerek Müslüman olma şerefine kavuştum ve Yemenli ihtiyârın söylediği beytleri okuyarak, onun anlattıklarını anlattım. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][I][COLOR=red]- Zaman zaman öyle mü'minler bulunacak ki, onlar beni görmeden bana inanacak ve beni tasdik edeceklerdir. İşte, bunlar, benim gerçek kardeşlerimdir.[/COLOR][/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Hz. Abdurrahman İslâmiyeti kabûl edince diğer Müslümanlar gibi [COLOR=blue]eziyet ve işkencelere mâruz kaldı.[/COLOR] [COLOR=blue]Böylece vatanını terketmek suretiyle hicrete mecbur oldu. Habeşistan'a hicret eden müslümanlarla beraber bu memlekete gitti.[/COLOR] Çok geçmeden Peygamber efendimiz Medine-i münevvereye hicretinden sonra Medîne'ye gelerek Resûlullaha katıldı.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=blue]Hz. Abdurrahman bütün harplerde bulundu.[/COLOR] Bedir'de kahramanlıkları çok oldu.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf hazretleri, [COLOR=blue]Uhud savaşında yirmi yerinden yaralandı. 12 dişi kırıldı. Peygamber efendimiz, Medîne'de kendisini Saîd bin Rebii hazretleri ile kardeş yaptı.[/COLOR] Kardeşi, malına ve servetine onu da ortak yapmak istediğinde şöyle dedi:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Aziz kardeşim, Allah sana ve çoluk çocuğuna bereket ihsân etsin, malını çoğaltsın! [COLOR=blue]Sen bana çarşının yolunu göster, ben orada ticâret yapar ihtiyâçlarımı karşılarım.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=red]Bu serveti nasıl kazandın?[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Bu sözü Peygamber efendimize bildirilince, çok sevindi. Kendisine hayır duâ etti. Bu duâdan sonra yaptığı[COLOR=blue] ticâret sebebiyle kısa zamanda çok zengin oldu.[/COLOR] Buyururdu ki:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Taşa uzansam, o taşın altında ya altına veya gümüşe rast gelirdim.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf hazretlerine sordular:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Bu büyük serveti nasıl kazandın?[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=blue]- Çok az kâra râzı oldum. Hiçbir müşteriyi boş çevirmedim.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf, Resûlullahın sağlığında Allah yolunda [COLOR=blue]çok mal harcadı. Üç kere malının yarısını verdi. Birinci defa 4000 dirhem, ikincide 40.000 dirhem ve üçüncüde de 40.000 altın sadaka olarak Allah yolunda dağıttı. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Uhud savaşı esirlerinden [COLOR=blue]30 tanesini azâd ettirdi[/COLOR] ve her birine [COLOR=blue]1000 altın dağıttı.[/COLOR] Tebük seferi için [COLOR=blue]500 at ve 500 yüklü deve verdi.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=red]Resûlullaha imâm oldu[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Bedir harbinde bulunup da sağ kalanların herbirine, kendi malından [COLOR=blue]400 dirhem altın para verilmesini vasiyet etti.[/COLOR] Vasiyeti hemen yerine getirildi.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Tebük harbi dönüşünde, Peygamber efendimiz gecikince, namaz geçmesin diye, [COLOR=blue]Abdurrahman bin Avf hazretleri imâm yapıldı.[/COLOR] [COLOR=blue]İkinci rek'atte[/COLOR] iken [COLOR=blue]Peygamber efendimiz[/COLOR] [COLOR=blue]s.a.v.[/COLOR] yetişip [COLOR=blue]kendisine uydu.[/COLOR] Namazdan sonra;[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][I][COLOR=red]- Bir peygamber sâlih bir kimsenin arkasında namaz kılmadıkça rûhu kabzolmaz, buyurdu.[/COLOR][/I][/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=red]Seni ağlatan nedir?[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=blue]Abdurrahman bin Avf hazretleri, Resûlullahın âhirete teşrîfinden sonra,[/COLOR] Onunla geçirdiği günleri hatırlıyarak [COLOR=blue]dâimâ ağlardı.[/COLOR] Onun sohbetlerinden mahrûm olduktan sonra, kendisi için [COLOR=blue]dünyanın hiçbir kıymeti kalmadığını[/COLOR] söylerdi.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Nevfel bin İyas hazretleri anlatır:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf hazretleri, bizi bir gün evine götürdü. Bize tepsi içinde leziz yemekler ikrâm etti. Yemeği önümüze koyunca, ağlamaya başladı. O ağlayınca biz de ağlamaya başladık. Fakat niçin ağladığımızı bilmiyorduk. Sordum:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Ey Abdurrahman, seni bu kadar ağlatan nedir?[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Biz bu kadar ni'metler içerisindeyiz. [COLOR=blue]Resûlullah vefât etti. Fakat kendisi ve ehli arpa ekmeğinden bile bir defa olsun doyasıya yemedi. Biz bu yediklerimizin şükrünü nasıl yapacağız?[/COLOR] Bunun için ağlarım.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf, [COLOR=blue]Hicretin 6. senesinde,[/COLOR] Resûlullah efendimiz tarafından [COLOR=blue]Kelb kabîlesini İslâma da'vet etmek için Dûmet-ül-Cendel'e[/COLOR] gönderilen [COLOR=blue]700 kişilik orduya, kumandan[/COLOR] tâyin edildi. Dûmet-ül-Cendel, Tebük şehrinin yakınında olup, büyük bir panayır ve ticâret merkezi idi. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Resûlullah efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ı yanına çağırıp buyurdu ki: [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red][I]- Hazırlan! Seni bugün veya yarın sabah inşâallah askerî birliğin başında göreceğim. [/I][/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=red]Yolculuk elbisem üzerimdedir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Sabah namazını mescidde kıldıktan sonra, Peygamber efendimiz onun Dûmet-ül-Cendel'e hareket etmesini ve oranın halkını İslâmiyete da'vet etmesini emir buyurdu. [COLOR=blue]Dûmet-ül-Cendel'e gidecek ordu,[/COLOR] seher vakti Medîne dışındaki [COLOR=blue]Cürüf denilen mevkîde toplandı.[/COLOR] Peygamber efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ın geride kaldığını görünce buyurdu ki:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red][I]- Arkadaşlarından niçin geri kaldın? [/I][/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=blue]- Yâ Resûlallah! En son görüşmemin ve konuşmamın sizinle olmasını istedim. Yolculuk elbisem üzerimdedir.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf, başına, siyah pamuklu ve kalın bezden, gelişi güzel bir bez sarmıştı. [I]Peygamber efendimiz,[/I] [I]onun sarığını eliyle çözüp, sarığın ucunu iki omuzunun ortasından sarkıtarak bağladı ve, [COLOR=red]"Ey İbni Avf! İşte sarığını böyle sar"[/COLOR][/I] buyurdu. Daha sonra eline bir sancak vererek devam etti: [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][I][COLOR=red]- Ey İbni Avf! Allahü teâlânın adıyla, O'nun yolunda cihâd et ve Allahı inkâr edenlerle çarpış. Zulüm ve taşkınlık yapma. Allahın emri dâiresinde hareket et. Çocukları öldürme. Eğer o belde ahâlisi senin da'vetine icâbet ederlerse, o kabîlenin reîsinin kızıyla evlen.[/COLOR][/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=blue]Abdurrahman bin Avf,[/COLOR] emrine verilen [COLOR=blue]700 kişilik orduyla[/COLOR] birlikte hareket ederek, [COLOR=blue]Dûmet-ül-Cendel'e ulaştı.[/COLOR] [COLOR=blue]Kelb kabîlesini, tatlı bir üslûbla İslâma da'vet etti.[/COLOR] Üç gün orada kaldıktan sonra, Kelb kabîlesinin reîsi [COLOR=blue]Esbağ bin Amr ve kavminin büyük bir kısmı Müslüman olup, Hıristiyanlığı terkettiler[/COLOR]. Bir kısmı da Hıristiyan olarak kalıp, cizye vermeye râzı oldular. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf, Müslüman olan [COLOR=blue]Esbağ'ın kızı Tümadır ile evlendi. Onunla birlikte Medîne'ye geldi. Tümadır, Abdurrahman bin Avf'ın oğlu Ebû Seleme'nin annesidir. Ebû Seleme ise Medîne'nin yedi büyük fıkıh âlimlerinden biridir.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red]Fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Abdurrahman bin Avf hazretleri, [COLOR=blue]fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı.[/COLOR] Kalbi sadece, Allah korkusu, Resûlüne [COLOR=blue]muhabbet, doğruluk, iffet, merhamet ve şefkat ile doluydu.[/COLOR] Allah yolunda [COLOR=blue]malını dağıtmaktan zevk alırdı.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Eshâb-ı kirâmın [COLOR=blue]en zenginlerinden olduğu hâlde, mala karşı en ufak bir sevgisi yoktu.[/COLOR] Her zaman [COLOR=blue]âhireti dünyaya tercîh[/COLOR] ederdi. En büyük arzûsu, dînin emirlerine eksiksiz uyabilmekti.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red]Vebalı yerden kaçmak[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Halîfe Ömer Şam'a gidiyordu. Şam'da tâ'ûn ya'nî vebâ hastalığı olduğu işitildi. Yanında bulunanların ba'zısı, "Şam'a girmiyelim" dedi. Bir kısmı da dedi ki: [/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Allahü teâlânın kaderinden kaçmıyalım. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Bunun üzerine Halife de buyurdu ki: [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Allahü teâlânın kaderinden, yine O'nun kaderine kaçalım, şehre girmiyelim. Birinizin bir çayırı ile, bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse, Allahü teâlânın takdîri ile göndermiş olur.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Sonra Abdurrahman bin Avf'ı çağırıp sordu:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Sen ne dersin? [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]- Resûlullah efendimizden işittim ki, [I][COLOR=red](Vebâ olan yere girmeyiniz ve vebâ olan bir yerden başka bir yere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız)[/COLOR][/I] buyurmuştu.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Halife de, "Elhamdülillah, benim sözüm hadîs-i şerîfe uygun oldu" deyip Şam'a girmediler. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Vebâlı yerden kaçmak[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Vebâ bulunan yerden dışarı çıkmanın yasak edilmesine sebep, sağlam olanlar çıkınca, hastalara bakacak kimse kalmaz, helâk olurlar. Vebâlı yerde kirli hava, herkesin içine yerleşince, kaçanlar hastalıktan kurtulamaz ve hastalığı başka yerlere götürmüş, bulaştırmış olurlar. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][I][COLOR=red](Vebâ hastalığı bulunan yerden kaçmak, muharebede kâfir karşısından kaçmak gibi, büyük günâhtır.)[/COLOR][/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Hz. Ömer vefât ederken [COLOR=blue]halîfeliğe aday[/COLOR] olarak gösterdiği [COLOR=blue]6 kişiden biri de Abdurrahman bin Avf'dır.[/COLOR] [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Sen emînsin[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf'ı Peygamber efendimiz ve Eshâb-ı kirâmın büyükleri methetmişlerdir. Resûlullah efendimiz onun hakkında buyurdu ki:[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red][I]- Göktekiler ve yerdekiler katında, sen emînsin.[/I][/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf [COLOR=blue]651 senesinde 75 yaşında[/COLOR] vefât etti.[/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Allah c.c. rahmet eylesin!!![/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=red]KISACA[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [COLOR=blue][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=black]Hz. Abdurrahman bütün harplerde bulundu. Uhud savaşında yirmi yerinden yaralandı. 12 dişi kırıldı.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/COLOR] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS]Çok zengindi; [/FONT][FONT=Comic Sans MS]Allah yolunda [/FONT][FONT=Comic Sans MS]çok mal harcadı. Üç kere malının yarısını verdi. Birinci defa 4000 dirhem, ikincide 40.000 dirhem ve üçüncüde de 40.000 altın sadaka olarak Allah yolunda dağıttı. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [COLOR=black] [/COLOR] [SIZE=3][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS]Uhud savaşı esirlerinden [/FONT][FONT=Comic Sans MS]30 tanesini azâd ettirdi[/FONT][FONT=Comic Sans MS] ve her birine [/FONT][FONT=Comic Sans MS]1000 altın dağıttı.[/FONT][FONT=Comic Sans MS] Tebük seferi için [/FONT][FONT=Comic Sans MS]500 at ve 500 yüklü deve verdi.[/FONT][/COLOR][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=black]Resulullah’a imam oldu. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS][COLOR=black]fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı.[/COLOR][/FONT][FONT=Comic Sans MS][COLOR=black] Kalbi sadece, Allah[/COLOR] korkusu, Resûlüne [/FONT][FONT=Comic Sans MS]muhabbet, doğruluk, iffet, merhamet ve şefkat ile doluydu.[/FONT][FONT=Comic Sans MS] Allah yolunda [/FONT][FONT=Comic Sans MS]malını dağıtmaktan zevk alırdı.[/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS]Eshâb-ı kirâmın[/FONT][/COLOR][COLOR=black][COLOR=blue][FONT=Comic Sans MS][COLOR=black]en zenginlerinden olduğu hâlde, mala karşı en ufak bir sevgisi yoktu.[/COLOR][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS] Her zaman [/FONT][/COLOR][/COLOR][FONT=Comic Sans MS][COLOR=black]âhireti dünyaya tercîh[/COLOR][/FONT][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS] ederdi.[/FONT][/COLOR][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS]Abdurrahman bin Avf[/FONT][/COLOR][COLOR=blue][FONT=Comic Sans MS][COLOR=black]651 senesinde 75 yaşında[/COLOR][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT=Comic Sans MS] vefât etti.[/FONT][/COLOR][/COLOR][/SIZE] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Bu Sahabeyi Nasıl Bilirdiniz? (Kısa-Kısa)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst