Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
"Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır!"
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="&amp;#304;lim-irfan" data-source="post: 163227" data-attributes="member: 8679"><p><strong><span style="color: #0000ff">Müslümanlar arasında çıkacak olan anlaşmazlık ve ihtilafta taraflara düşen ilk görev, Hucurat Suresi'ndeki ayetlerde açık ve net bir şekilde bildirilmiştir: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">-Müminlerden iki taraf arasında bir münakaşa çıkarsa hemen aralarına girerek anlaşmalarını sağlayın, barışı ve itaati toplumda hakim kılın, kardeşliği tesis edin. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Evet, Rabb'imiz her şeyden önce Müslümanlar arasındaki anlaşmazlıklarda barışı ve itaati emrediyor, anlaşma ve kaynaşmayı sağlama görevimizi hatırlatıyor. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Efendimiz (sas) Hazretleri de ayetin barış emreden manasını açıklarken: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">-Barış anlaşması, anlaşmaların efendisidir! buyuruyor, her şeyden önce barışı sağlamanın baş görevimiz olduğuna dikkatimizi çekiyor. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Bu konuda saadet asrında Müslümanlar arasında yaşanmış anlaşmazlıklara baktığımızda tavrımızın ne olması gerektiğini açık ve net bir şekilde tespit edebiliyoruz. Bize örnek olan bu anlaşmazlıklardan birini misal olması için kısaltarak arz etmek istiyorum bugün sizlere. Şöyle ki: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Medine'de Müslümanlar arasında ayrılık ateşi yakmaya çalışan münafıklardan biri vardı. Bu adamın birlik beraberliği bozucu davranışlarını önlemek isteyen bazı sahabeler: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">-Ya Resul<img src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/Allah.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />! dediler, şu Abdullah bin Übey bin Selül'ün yanına gitsek de birlik beraberliğimizi bozucu beyan ve davranışlardan vazgeçmesi konusunda nasihatlerde bulunsanız<img src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Efendimiz (sas) Hazretleri ashabının bu teklifine uyarak merkebine binip yanındakilerle birlikte kırdaki bahçesinde meşgul olan Abdullah bin Übey'in ayağına kadar gitme tevazuu gösterdi. Ancak daha uzaktan Resulullah'ın (sas) geldiğini gören münafıkların başı, tepkisini saygısızca dile getirmekten çekinmeyerek seslendi: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">-Yaklaşma ya Muhammed! Eşeğinin kokusu şimdiden burnumun direğini kıracak hale geldi!. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Bu saygısız söze karşılık vermekte geç kalmayan Ensar'dan bir zat da: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">-V<img src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/Allah.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />i dedi, Resulullah'ın eşeğinin kokusu senin kokundan temizdir!. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">İşte bu karşılıklı atışma, bir nasihat konuşmasına fırsat vermeden hemen çatışmaya dönüştü. Resulullah'ın yanındaki sahabelerle Abdullah bin Übey'in yanındaki (kendi kabilesinden olan) Müslümanlar arasında taşlı sopalı kavgaya varan bir dövüşme söz konusu oldu. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Gariptir ki, Übey bin Selul'ün yanında yer alıp da sahabeye karşı koyanların tümü de inançsız değillerdi. Kabilecilik gayretinden dolayı Abdullah bin Übey'in tarafını tutanlar da vardı. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">İşte böyle iki tarafın da birbirleriyle rahatça konuşmaya fırsat bulamadan münakaşayı mukateleye doğru götürmelerinden sonra, Hucurat Suresi'ndeki bize ölçü veren ayetlerin ikazı geliyor: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">-Müminlerden iki grup münakaşa ve mukateleye yönelirlerse seyirci kalmayıp aralarına girin ve anlaşmayı sağlayıncaya kadar çalışın. Birinci vazifeniz, tartışmayı durdurup barış içinde konuşma ve anlaşmayı sağlamak olsun. Şayet bir taraf haksızlıkta ısrar eder de, anlaşma gayretlerine olumsuz yaklaşır, aksi cevap verirse, artık size düşen, itaati esas alan haklının yanında, isyana yönelen haksızın da karşısında olmak, toplumdaki birlik beraberliği koruma görevinde yerini almaktır!<img src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Evet, toplumdaki anlaşmazlıklar karşısında Müslüman'ın takınacağı barış yanlısı birlik beraberliği koruma görevi böyle netleşmiş bulunmaktadır. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">Onun için İslam toplumunda beraberliği sağlayacak istişare ve itaat vardır, ama isyan ve anarşi yoktur. Hemen herkes barış ve kardeşliğin yanında, ayrılık gayrılığın da karşısında yerini alır. Çünkü inandığı kudsi irşat ve ikazlar hep aynı gerçeği seslendirmektedir: </span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff">-Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong><span style="font-size: 10px"><span style="color: blue"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><strong>Ahmed Şahin</strong> - Zaman</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="color: blue"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: #000000"><strong>27/09/2009</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="color: blue"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: #000000"></span></span></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="İlim-irfan, post: 163227, member: 8679"] [B][COLOR=#0000ff]Müslümanlar arasında çıkacak olan anlaşmazlık ve ihtilafta taraflara düşen ilk görev, Hucurat Suresi'ndeki ayetlerde açık ve net bir şekilde bildirilmiştir: -Müminlerden iki taraf arasında bir münakaşa çıkarsa hemen aralarına girerek anlaşmalarını sağlayın, barışı ve itaati toplumda hakim kılın, kardeşliği tesis edin. Evet, Rabb'imiz her şeyden önce Müslümanlar arasındaki anlaşmazlıklarda barışı ve itaati emrediyor, anlaşma ve kaynaşmayı sağlama görevimizi hatırlatıyor. Efendimiz (sas) Hazretleri de ayetin barış emreden manasını açıklarken: -Barış anlaşması, anlaşmaların efendisidir! buyuruyor, her şeyden önce barışı sağlamanın baş görevimiz olduğuna dikkatimizi çekiyor. Bu konuda saadet asrında Müslümanlar arasında yaşanmış anlaşmazlıklara baktığımızda tavrımızın ne olması gerektiğini açık ve net bir şekilde tespit edebiliyoruz. Bize örnek olan bu anlaşmazlıklardan birini misal olması için kısaltarak arz etmek istiyorum bugün sizlere. Şöyle ki: Medine'de Müslümanlar arasında ayrılık ateşi yakmaya çalışan münafıklardan biri vardı. Bu adamın birlik beraberliği bozucu davranışlarını önlemek isteyen bazı sahabeler: -Ya Resul[IMG]http://www.islamiforum.info/images/smilies/Allah.gif[/IMG]! dediler, şu Abdullah bin Übey bin Selül'ün yanına gitsek de birlik beraberliğimizi bozucu beyan ve davranışlardan vazgeçmesi konusunda nasihatlerde bulunsanız[IMG]http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif[/IMG]. Efendimiz (sas) Hazretleri ashabının bu teklifine uyarak merkebine binip yanındakilerle birlikte kırdaki bahçesinde meşgul olan Abdullah bin Übey'in ayağına kadar gitme tevazuu gösterdi. Ancak daha uzaktan Resulullah'ın (sas) geldiğini gören münafıkların başı, tepkisini saygısızca dile getirmekten çekinmeyerek seslendi: -Yaklaşma ya Muhammed! Eşeğinin kokusu şimdiden burnumun direğini kıracak hale geldi!. Bu saygısız söze karşılık vermekte geç kalmayan Ensar'dan bir zat da: -V[IMG]http://www.islamiforum.info/images/smilies/Allah.gif[/IMG]i dedi, Resulullah'ın eşeğinin kokusu senin kokundan temizdir!. İşte bu karşılıklı atışma, bir nasihat konuşmasına fırsat vermeden hemen çatışmaya dönüştü. Resulullah'ın yanındaki sahabelerle Abdullah bin Übey'in yanındaki (kendi kabilesinden olan) Müslümanlar arasında taşlı sopalı kavgaya varan bir dövüşme söz konusu oldu. Gariptir ki, Übey bin Selul'ün yanında yer alıp da sahabeye karşı koyanların tümü de inançsız değillerdi. Kabilecilik gayretinden dolayı Abdullah bin Übey'in tarafını tutanlar da vardı. İşte böyle iki tarafın da birbirleriyle rahatça konuşmaya fırsat bulamadan münakaşayı mukateleye doğru götürmelerinden sonra, Hucurat Suresi'ndeki bize ölçü veren ayetlerin ikazı geliyor: -Müminlerden iki grup münakaşa ve mukateleye yönelirlerse seyirci kalmayıp aralarına girin ve anlaşmayı sağlayıncaya kadar çalışın. Birinci vazifeniz, tartışmayı durdurup barış içinde konuşma ve anlaşmayı sağlamak olsun. Şayet bir taraf haksızlıkta ısrar eder de, anlaşma gayretlerine olumsuz yaklaşır, aksi cevap verirse, artık size düşen, itaati esas alan haklının yanında, isyana yönelen haksızın da karşısında olmak, toplumdaki birlik beraberliği koruma görevinde yerini almaktır![IMG]http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif[/IMG] Evet, toplumdaki anlaşmazlıklar karşısında Müslüman'ın takınacağı barış yanlısı birlik beraberliği koruma görevi böyle netleşmiş bulunmaktadır. Onun için İslam toplumunda beraberliği sağlayacak istişare ve itaat vardır, ama isyan ve anarşi yoktur. Hemen herkes barış ve kardeşliğin yanında, ayrılık gayrılığın da karşısında yerini alır. Çünkü inandığı kudsi irşat ve ikazlar hep aynı gerçeği seslendirmektedir: -Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. [/COLOR][/B][SIZE=2][COLOR=blue][SIZE=3][COLOR=#000000][B]Ahmed Şahin[/B] - Zaman[/COLOR][/SIZE][/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=blue][SIZE=3][FONT=Times New Roman][COLOR=#000000][B]27/09/2009[/B] [/COLOR][/FONT][/SIZE][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
"Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır!"
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst