Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Birinci Söz - On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247187" data-attributes="member: 1"><p><strong>On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı - Sayfa 36</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">meselâ semâvât ve arzın hilkatinden bahsettiği vakit, birden, en küçük bir daireden ve en dakik bir cüz’îden bahseder, tâ ki zâhir bir surette hâtem-i ehadiyeti göstersin. Meselâ, hilkat-i semâvât ve arzdan bahsi içinde, hilkat-i insandan ve insanın sesinden ve simasındaki dekaik-i nimet ve hikmetten bahis açar. Tâ ki fikir dağılmasın, kalb boğulmasın, ruh Mâbûdunu doğrudan doğruya bulsun. Meselâ,<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 22px">وَمِنْ اٰيَاتِهِ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاخْتِلاَفُ اَلْسِنَتِكُمْ وَاَلْوَانِكُمْ </span></span></span><span style="font-family: 'Tahoma'">âyeti, mezkûr hakikati mucizâne bir surette gösteriyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, hadsiz mahlûkatta ve nihayetsiz bir kesrette vahdet sikkeleri, mütedahil daireler gibi, en büyüğünden en küçük sikkeye kadar envâı ve mertebeleri vardır. Fakat o vahdet, ne kadar olsa, yine kesret içinde bir vahdettir; hakikî hitabı tam temin edemiyor. Onun için, vahdet arkasında ehadiyet sikkesi bulunmak lâzımdır—tâ ki kesreti hatıra getirmesin, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese karşı kalbe yol açsın.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem, sikke-i ehadiyete nazarları çevirmek ve kalbleri celb etmek için, o sikke-i ehadiyet üstünde gayet cazibedar bir nakış ve gayet parlak bir nur ve gayet şirin bir halâvet ve gayet sevimli bir cemâlve gayet kuvvetli bir hakikat olan rahmet sikkesini ve Rahîmiyet hâtemini koymuştur. Evet, o rahmetin kuvvetidir ki, zîşuurun nazarlarını celb eder, kendine çeker ve ehadiyet sikkesine isal eder ve Zât-ı Ehadiyeyi mülâhaza ettirir ve ondan, <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 22px"> اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ</span></span> deki hakikî hitaba mazhar eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, <em>Bismillâhirrahmânirrahîm,</em> Fâtiha’nın fihristesi ve Kur’ân’ın mücmel bir hülâsası olduğu cihetle, bu mezkûr sırr-ı azîmin ünvanı ve tercümanı olmuş. Bu ünvanı eline alan, rahmetin tabakatında gezebilir. Ve bu tercümanı konuşturan, esrar-ı rahmeti öğrenir ve envâr-ı Rahîmiyeti ve şefkati görür.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Onun varlığının ve kudretinin delillerinden biri de; gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin farklı olmasıdır.” Rum Sûresi, 30:22.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.” Fâtiha Sûresi, 1:5.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Bismillâhirrahmânirrahîm: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla (bk. s-m-v; r-ḥ-m)</strong></td><td><strong>Mâbûd: kendisine ibadet edilen Allah (bk. a-b-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>Rahîmiyet: Allah’ın rahmet ediciliği (bk. r-ḥ-m)</strong></td><td><strong>Zât-ı Akdes: her türlü kusur ve noksandan yüce olan Zât, Allah (bk. ḳ-d-s)</strong></td></tr><tr><td><strong>Zât-ı Ehadiye: tek olan ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Zât, Allah (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>arz: yer</strong></td></tr><tr><td><strong>cazibedar: cazibeli, çekici</strong></td><td><strong>celb etmek: çekmek</strong></td></tr><tr><td><strong>cemâl: güzellik (bk. c-m-l)</strong></td><td><strong>cüz’î: küçük, ferdî (bk. c-z-e)</strong></td></tr><tr><td><strong>dakik: ufak, ince</strong></td><td><strong>dekaik-i nimet ve hikmet: nimet ve hikmet incelikleri (bk. n-a-m; ḥ-k-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta görülen birlik tecellisi (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>envâ: türler, çeşitler</strong></td></tr><tr><td><strong>envâr-ı Rahîmiyet ve şefkat: Allah’ın merhamet ve şefkatinin nurları (bk. n-v-r; r-ḥ-m; ş-f-ḳ)</strong></td><td><strong>esrar-ı rahmet: rahmetin sırları (bk. r-ḥ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>hadsiz: sayısız</strong></td><td><strong>hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>hakikî: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td><td><strong>halâvet: tatlılık, hoşluk</strong></td></tr><tr><td><strong>hilkat: yaratılış (bk. ḫ-l-ḳ)</strong></td><td><strong>hilkat-i insan: insanın yaratılışı (bk. ḫ-l-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>hilkat-i semâvat ve arz: göklerin ve yerin yaratılışı (bk. ḫ-l-ḳ; s-m-v)</strong></td><td><strong>hâtem: mühür, damga</strong></td></tr><tr><td><strong>hâtem-i ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>hülâsa: özet</strong></td></tr><tr><td><strong>isal etmek: ulaştırmak, eriştirmek</strong></td><td><strong>kesret: çokluk (bk. k-s̱-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>mahlûkat: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</strong></td><td><strong>mazhar: eriştirmek (bk. ẓ-h-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>mezkûr: sözü geçen</strong></td><td><strong>mu’cizâne: mu’cizeli bir şekilde (bk. a-c-z)</strong></td></tr><tr><td><strong>mücmel: özetlenmiş (bk. c-m-l)</strong></td><td><strong>mülâhaza: düşünme, akla getirme</strong></td></tr><tr><td><strong>mütedahil: iç içe, birbiri içinde</strong></td><td><strong>nazar: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>nihayetsiz: sonsuz</strong></td><td><strong>rahmet: İlâhî şefkat, merhamet ve ihsan (bk. r-ḥ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>semâvat: gökler (bk. s-m-v)</strong></td><td><strong>sikke: mühür, işaret</strong></td></tr><tr><td><strong>sikke-i ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>sima: yüz, çehre</strong></td></tr><tr><td><strong>suret: şekil (bk. ṣ-v-r)</strong></td><td><strong>sırr-ı azîm: büyük sır (bk. a-ẓ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>tabakat: tabakalar, dereceler</strong></td><td><strong>vahdet: birlik, teklik (bk. v-ḥ-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>zâhir: görünen, açık (bk. ẓ-h-r)</strong></td><td><strong>zîşuur: şuur sahibi (bk. ẕî; ş-a-r)</strong></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p><p></p><p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247187, member: 1"] [b]On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı - Sayfa 36[/b] [FONT=Tahoma]meselâ semâvât ve arzın hilkatinden bahsettiği vakit, birden, en küçük bir daireden ve en dakik bir cüz’îden bahseder, tâ ki zâhir bir surette hâtem-i ehadiyeti göstersin. Meselâ, hilkat-i semâvât ve arzdan bahsi içinde, hilkat-i insandan ve insanın sesinden ve simasındaki dekaik-i nimet ve hikmetten bahis açar. Tâ ki fikir dağılmasın, kalb boğulmasın, ruh Mâbûdunu doğrudan doğruya bulsun. Meselâ,[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] [FONT=Verdana][SIZE=6]وَمِنْ اٰيَاتِهِ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاخْتِلاَفُ اَلْسِنَتِكُمْ وَاَلْوَانِكُمْ [/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Tahoma]âyeti, mezkûr hakikati mucizâne bir surette gösteriyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, hadsiz mahlûkatta ve nihayetsiz bir kesrette vahdet sikkeleri, mütedahil daireler gibi, en büyüğünden en küçük sikkeye kadar envâı ve mertebeleri vardır. Fakat o vahdet, ne kadar olsa, yine kesret içinde bir vahdettir; hakikî hitabı tam temin edemiyor. Onun için, vahdet arkasında ehadiyet sikkesi bulunmak lâzımdır—tâ ki kesreti hatıra getirmesin, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese karşı kalbe yol açsın. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem, sikke-i ehadiyete nazarları çevirmek ve kalbleri celb etmek için, o sikke-i ehadiyet üstünde gayet cazibedar bir nakış ve gayet parlak bir nur ve gayet şirin bir halâvet ve gayet sevimli bir cemâlve gayet kuvvetli bir hakikat olan rahmet sikkesini ve Rahîmiyet hâtemini koymuştur. Evet, o rahmetin kuvvetidir ki, zîşuurun nazarlarını celb eder, kendine çeker ve ehadiyet sikkesine isal eder ve Zât-ı Ehadiyeyi mülâhaza ettirir ve ondan, [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B][FONT=Verdana][SIZE=6] اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ[/SIZE][/FONT] deki hakikî hitaba mazhar eder. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, [I]Bismillâhirrahmânirrahîm,[/I] Fâtiha’nın fihristesi ve Kur’ân’ın mücmel bir hülâsası olduğu cihetle, bu mezkûr sırr-ı azîmin ünvanı ve tercümanı olmuş. Bu ünvanı eline alan, rahmetin tabakatında gezebilir. Ve bu tercümanı konuşturan, esrar-ı rahmeti öğrenir ve envâr-ı Rahîmiyeti ve şefkati görür. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Onun varlığının ve kudretinin delillerinden biri de; gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin farklı olmasıdır.” Rum Sûresi, 30:22. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] “Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.” Fâtiha Sûresi, 1:5.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]Bismillâhirrahmânirrahîm: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla (bk. s-m-v; r-ḥ-m)[/B][/TD] [TD][B]Mâbûd: kendisine ibadet edilen Allah (bk. a-b-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Rahîmiyet: Allah’ın rahmet ediciliği (bk. r-ḥ-m)[/B][/TD] [TD][B]Zât-ı Akdes: her türlü kusur ve noksandan yüce olan Zât, Allah (bk. ḳ-d-s)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Zât-ı Ehadiye: tek olan ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Zât, Allah (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]arz: yer[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cazibedar: cazibeli, çekici[/B][/TD] [TD][B]celb etmek: çekmek[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cemâl: güzellik (bk. c-m-l)[/B][/TD] [TD][B]cüz’î: küçük, ferdî (bk. c-z-e)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]dakik: ufak, ince[/B][/TD] [TD][B]dekaik-i nimet ve hikmet: nimet ve hikmet incelikleri (bk. n-a-m; ḥ-k-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta görülen birlik tecellisi (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]envâ: türler, çeşitler[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]envâr-ı Rahîmiyet ve şefkat: Allah’ın merhamet ve şefkatinin nurları (bk. n-v-r; r-ḥ-m; ş-f-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]esrar-ı rahmet: rahmetin sırları (bk. r-ḥ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hadsiz: sayısız[/B][/TD] [TD][B]hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hakikî: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]halâvet: tatlılık, hoşluk[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hilkat: yaratılış (bk. ḫ-l-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]hilkat-i insan: insanın yaratılışı (bk. ḫ-l-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hilkat-i semâvat ve arz: göklerin ve yerin yaratılışı (bk. ḫ-l-ḳ; s-m-v)[/B][/TD] [TD][B]hâtem: mühür, damga[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hâtem-i ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]hülâsa: özet[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]isal etmek: ulaştırmak, eriştirmek[/B][/TD] [TD][B]kesret: çokluk (bk. k-s̱-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mahlûkat: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]mazhar: eriştirmek (bk. ẓ-h-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mezkûr: sözü geçen[/B][/TD] [TD][B]mu’cizâne: mu’cizeli bir şekilde (bk. a-c-z)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mücmel: özetlenmiş (bk. c-m-l)[/B][/TD] [TD][B]mülâhaza: düşünme, akla getirme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mütedahil: iç içe, birbiri içinde[/B][/TD] [TD][B]nazar: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nihayetsiz: sonsuz[/B][/TD] [TD][B]rahmet: İlâhî şefkat, merhamet ve ihsan (bk. r-ḥ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]semâvat: gökler (bk. s-m-v)[/B][/TD] [TD][B]sikke: mühür, işaret[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sikke-i ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]sima: yüz, çehre[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]suret: şekil (bk. ṣ-v-r)[/B][/TD] [TD][B]sırr-ı azîm: büyük sır (bk. a-ẓ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tabakat: tabakalar, dereceler[/B][/TD] [TD][B]vahdet: birlik, teklik (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zâhir: görünen, açık (bk. ẓ-h-r)[/B][/TD] [TD][B]zîşuur: şuur sahibi (bk. ẕî; ş-a-r)[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [RIGHT] [/RIGHT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Birinci Söz - On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst