Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Birinci Söz - On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247186" data-attributes="member: 1"><p><strong>On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı - Sayfa 35</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">bütün kâinatı abes yapsın; hilkat şeceresini, meyvesi çürük, bozuk, ehemmiyetsiz bir ağaç yapsın? Hem hiçbir cihetle şüphe kabul etmeyen ve hiçbir vech ile noksaniyeti olmayan, güneş gibi zâhir olan rahmetini ve ziya gibi görünen hikmetini inkâr ettirsin? Hâşâ!</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Ey insan! Bil ki, o rahmetin arşına yetişmek için bir mirac var. O mirac <em>Bismillâhirrahmânirrahîm’</em>dir. Ve bu mirac ne kadar ehemmiyetli olduğunu anlamak istersen, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın yüz on dört sûrelerinin başlarına ve hem bütün mübarek kitapların iptidâlarına ve umum mübarek işlerin mebde’lerine bak. Ve Besmelenin azamet-i kadrine en kat’î bir hüccet şudur ki, İmam-ı Şâfiî (r.a.) gibi çok büyük müçtehidler demişler: “Besmele tek bir âyet olduğu halde, Kur’ân’da yüz on dört defa nâzil olmuştur.”<span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong>DÖRDÜNCÜ SIR</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Hadsiz kesret içinde vâhidiyet tecellîsi, hitab-ı <span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اِيَّاكَ نَعْبُدُ </span>demekle herkese kâfi gelmiyor. Fikir dağılıyor. Mecmuundaki vahdet arkasında Zât-ı Ehadiyeti mülâhaza edip <span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong></span> <span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ</span>demeye, küre-i arz vüs’atinde bir kalb bulunmak lâzım geliyor. Ve bu sırra binaen, cüz’iyatta zâhir bir surette sikke-i ehadiyeti gösterdiği gibi, herbir nevide sikke-i ehadiyeti göstermek ve Zât-ı Ehadi mülâhaza ettirmek için, hâtem-i Rahmâniyet içinde bir sikke-i ehadiyeti gösteriyor. Tâ, külfetsiz, herkes her mertebede <span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ </span>deyip, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese hitap ederek müteveccih olsun.</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">İşte, Kur’ân-ı Hakîm, bu sırr-ı azîmi ifade içindir ki, kâinatın daire-i âzamından,</span></p><p></p><p></p><p>[NOT]Dipnot-1<span style="font-family: 'Arial'"> Eş-Şâfiî, <em>el-Ümm</em> 1:208; el-Cessâs, <em>Ahkâmü’l-Kur’ân</em>, 1:8; el-Gazâlî, <em>el-Müstasfâ</em> 1:82; İbnü’l-Cevzî, <em>et-Tahkîk fî ehâdîsi’l-hilâf</em> 1:345-347; ez-Zeylaî, <em>Nasbu’r-râye</em> 1:327.</span></p><p></p><p>Dipnot-2<span style="font-family: 'Arial'"> “Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.” Fâtiha Sûresi, 1:5.</span></p><p></p><p>[/NOT]</p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Bismillâhirrahmânirrahîm: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla (bk. s-m-v; r-ḥ-m)</strong></td><td><strong>Kur’ân-ı Hakim: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan: açıklamalarıyla mu’cize olan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)</strong></td><td><strong>Zât-ı Akdes: her türlü kusur ve noksandan yüce olan Zât, Allah (bk. ḳ-d-s)</strong></td></tr><tr><td><strong>Zât-ı Ehad: herbir varlıkta birliği tecelli eden Zât, Allah (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>abes: boş ve faydasız</strong></td></tr><tr><td><strong>arş: en yüce makam (bk. a-r-ş)</strong></td><td><strong>azamet-i kadr: kıymetin büyüklüğü (bk. a-ẓ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>binaen: –dayanarak, dolayı</strong></td><td><strong>cihet: yön</strong></td></tr><tr><td><strong>cüz’iyat: küçük şeyler (bk. c-z-e)</strong></td><td><strong>daire-i âzam: en büyük daire (bk. a-ẓ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>hadsiz: sınırsız</strong></td><td><strong>hikmet: gaye, fayda (bk. ḥ-k-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>hilkat şeceresi: yaratılış ağacı (bk. ḫ-l-ḳ)</strong></td><td><strong>hâtem-i Rahmâniyet: Allah’ın rahmet ve merhametini gösteren mühür (bk. r-ḥ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>hâşâ: asla, öyle değil</strong></td><td><strong>hüccet: delil</strong></td></tr><tr><td><strong>iptidâ: başlangıç</strong></td><td><strong>kat’î: kesin</strong></td></tr><tr><td><strong>kesret: çokluk (bk. k-s̱-r)</strong></td><td><strong>kâfi: yeterli</strong></td></tr><tr><td><strong>kâinat: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</strong></td><td><strong>külfetsiz: zahmetsiz</strong></td></tr><tr><td><strong>küre-i arz: yerküre, dünya</strong></td><td><strong>mebde’: başlangıç</strong></td></tr><tr><td><strong>mecmu: bütün, hepsi (bk. c-m-a)</strong></td><td><strong>mirac: yükseliş, basamak (bk. a-r-c)</strong></td></tr><tr><td><strong>mübarek: bereketli, uğurlu (bk. b-r-k)</strong></td><td><strong>mülâhaza: düşünme, akla getirme</strong></td></tr><tr><td><strong>müteveccih: yönelmiş</strong></td><td><strong>müçtehid: âyet ve hadisler başta olmak üzere diğer dinî delillerden hüküm çıkaran büyük İslâm âlimleri (bk. c-h-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>nevi: tür</strong></td><td><strong>noksaniyet: noksanlık, eksiklik</strong></td></tr><tr><td><strong>nâzil olmak: inmek (bk. n-z-l)</strong></td><td><strong>rahmet: İlâhî şefkat, merhamet ve ihsan (bk. r-ḥ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>sikke-i ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>suret: şekil (bk. ṣ-v-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>sırr-ı azîm: büyük sır (bk. a-ẓ-m)</strong></td><td><strong>umum: bütün</strong></td></tr><tr><td><strong>vahdet: birlik, teklik (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>vech: şekil, yön</strong></td></tr><tr><td><strong>vâhidiyet: Allah’ın bütün varlıkları kaplayan birlik tecellisi (bk. v-ḥ-d)</strong></td><td><strong>vüs’at: genişlik</strong></td></tr><tr><td><strong>ziya: ışık</strong></td><td><strong>zâhir: açık, âşikar (bk. ẓ-h-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>İmam-ı Şâfiî: (bk. bilgiler)</strong></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247186, member: 1"] [b]On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı - Sayfa 35[/b] [FONT=Trebuchet MS]bütün kâinatı abes yapsın; hilkat şeceresini, meyvesi çürük, bozuk, ehemmiyetsiz bir ağaç yapsın? Hem hiçbir cihetle şüphe kabul etmeyen ve hiçbir vech ile noksaniyeti olmayan, güneş gibi zâhir olan rahmetini ve ziya gibi görünen hikmetini inkâr ettirsin? Hâşâ![/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Ey insan! Bil ki, o rahmetin arşına yetişmek için bir mirac var. O mirac [I]Bismillâhirrahmânirrahîm’[/I]dir. Ve bu mirac ne kadar ehemmiyetli olduğunu anlamak istersen, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın yüz on dört sûrelerinin başlarına ve hem bütün mübarek kitapların iptidâlarına ve umum mübarek işlerin mebde’lerine bak. Ve Besmelenin azamet-i kadrine en kat’î bir hüccet şudur ki, İmam-ı Şâfiî (r.a.) gibi çok büyük müçtehidler demişler: “Besmele tek bir âyet olduğu halde, Kur’ân’da yüz on dört defa nâzil olmuştur.”[FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Arial][B][/B][/FONT][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][B]DÖRDÜNCÜ SIR[/B][/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Hadsiz kesret içinde vâhidiyet tecellîsi, hitab-ı [FONT=Traditional Arabic]اِيَّاكَ نَعْبُدُ [/FONT]demekle herkese kâfi gelmiyor. Fikir dağılıyor. Mecmuundaki vahdet arkasında Zât-ı Ehadiyeti mülâhaza edip [FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B][/FONT] [FONT=Traditional Arabic]اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ[/FONT]demeye, küre-i arz vüs’atinde bir kalb bulunmak lâzım geliyor. Ve bu sırra binaen, cüz’iyatta zâhir bir surette sikke-i ehadiyeti gösterdiği gibi, herbir nevide sikke-i ehadiyeti göstermek ve Zât-ı Ehadi mülâhaza ettirmek için, hâtem-i Rahmâniyet içinde bir sikke-i ehadiyeti gösteriyor. Tâ, külfetsiz, herkes her mertebede [FONT=Traditional Arabic]اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ [/FONT]deyip, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese hitap ederek müteveccih olsun.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]İşte, Kur’ân-ı Hakîm, bu sırr-ı azîmi ifade içindir ki, kâinatın daire-i âzamından,[/FONT] [NOT]Dipnot-1[FONT=Arial] Eş-Şâfiî, [I]el-Ümm[/I] 1:208; el-Cessâs, [I]Ahkâmü’l-Kur’ân[/I], 1:8; el-Gazâlî, [I]el-Müstasfâ[/I] 1:82; İbnü’l-Cevzî, [I]et-Tahkîk fî ehâdîsi’l-hilâf[/I] 1:345-347; ez-Zeylaî, [I]Nasbu’r-râye[/I] 1:327.[/FONT] Dipnot-2[FONT=Arial] “Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.” Fâtiha Sûresi, 1:5.[/FONT] [/NOT] [TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]Bismillâhirrahmânirrahîm: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla (bk. s-m-v; r-ḥ-m)[/B][/TD] [TD][B]Kur’ân-ı Hakim: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan: açıklamalarıyla mu’cize olan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)[/B][/TD] [TD][B]Zât-ı Akdes: her türlü kusur ve noksandan yüce olan Zât, Allah (bk. ḳ-d-s)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Zât-ı Ehad: herbir varlıkta birliği tecelli eden Zât, Allah (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]abes: boş ve faydasız[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]arş: en yüce makam (bk. a-r-ş)[/B][/TD] [TD][B]azamet-i kadr: kıymetin büyüklüğü (bk. a-ẓ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]binaen: –dayanarak, dolayı[/B][/TD] [TD][B]cihet: yön[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cüz’iyat: küçük şeyler (bk. c-z-e)[/B][/TD] [TD][B]daire-i âzam: en büyük daire (bk. a-ẓ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hadsiz: sınırsız[/B][/TD] [TD][B]hikmet: gaye, fayda (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hilkat şeceresi: yaratılış ağacı (bk. ḫ-l-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]hâtem-i Rahmâniyet: Allah’ın rahmet ve merhametini gösteren mühür (bk. r-ḥ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hâşâ: asla, öyle değil[/B][/TD] [TD][B]hüccet: delil[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]iptidâ: başlangıç[/B][/TD] [TD][B]kat’î: kesin[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kesret: çokluk (bk. k-s̱-r)[/B][/TD] [TD][B]kâfi: yeterli[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâinat: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/B][/TD] [TD][B]külfetsiz: zahmetsiz[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]küre-i arz: yerküre, dünya[/B][/TD] [TD][B]mebde’: başlangıç[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mecmu: bütün, hepsi (bk. c-m-a)[/B][/TD] [TD][B]mirac: yükseliş, basamak (bk. a-r-c)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mübarek: bereketli, uğurlu (bk. b-r-k)[/B][/TD] [TD][B]mülâhaza: düşünme, akla getirme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müteveccih: yönelmiş[/B][/TD] [TD][B]müçtehid: âyet ve hadisler başta olmak üzere diğer dinî delillerden hüküm çıkaran büyük İslâm âlimleri (bk. c-h-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nevi: tür[/B][/TD] [TD][B]noksaniyet: noksanlık, eksiklik[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nâzil olmak: inmek (bk. n-z-l)[/B][/TD] [TD][B]rahmet: İlâhî şefkat, merhamet ve ihsan (bk. r-ḥ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sikke-i ehadiyet: Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]suret: şekil (bk. ṣ-v-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sırr-ı azîm: büyük sır (bk. a-ẓ-m)[/B][/TD] [TD][B]umum: bütün[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vahdet: birlik, teklik (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]vech: şekil, yön[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vâhidiyet: Allah’ın bütün varlıkları kaplayan birlik tecellisi (bk. v-ḥ-d)[/B][/TD] [TD][B]vüs’at: genişlik[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ziya: ışık[/B][/TD] [TD][B]zâhir: açık, âşikar (bk. ẓ-h-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]İmam-ı Şâfiî: (bk. bilgiler)[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [RIGHT] [/RIGHT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Birinci Söz - On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst