Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Asa-yı Musa
Birinci Kısım - Meyve Risalesi - Yedinci Mesele
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 367094" data-attributes="member: 1"><p><strong>Birinci Kısım - Sayfa 45</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Evet, bir fende ve bir san’atta mütehassıs bir iki zâtın o fen ve o san’ata ait hükümleri ve fikirleri, onda ihtisası olmayan bin adamın, hattâ başka fenlerde âlim veehl-i ihtisas da olsalar, muhalif fikirlerini hükümden iskat ettikleri gibi; bir meselede, mesela, Ramazan hilâlini yevm-i şekte ispat etmek ve “Süt konservelerine benzeyenceviz-i hindî bahçesi rû-yi zeminde var” diye dâvâ etmekte iki ispat edici, bin inkâr edici ve nefyedicilere galebe edip dâvâyı kazanıyorlar. Çünkü ispat eden yalnız birceviz-i hindîyi veyahut yerini gösterse kolayca dâvâyı kazanır. Onu nefiy ve inkâr eden bütün rû-yi zemini aramak, taramakla hiçbir yerde bulunmadığını göstermekledâvâsını ispat edebildiği gibi; Cenneti ve dâr-ı saadeti ihbar ve ispat eden, yalnız bir izini sinemada gibi keşfen, bir gölgesini, bir tereşşuhunu göstermekle dâvâyı kazandığı halde; onu nefiy ve inkâr eden, bütün kâinatı ve ezelden ebede kadar zamanları görmek ve göstermekle ancak inkârını ve nefyini ispat ile dâvâyı kazanabilir. Ve bu ehemmiyetli sırdandır ki, “Hususi bir yere bakmayan ve imanîhakikatler gibi umum kâinata bakan nefiyler, inkârlar—zâtında muhâl olmamak şartıyla—ispat edilmez” diye ehl-i tahkik ittifak edip bir düstur-u esasî kabul etmişler.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşte bu kat’î hakikate binaen, binler feylesofların muhalif fikirleri, böyle imanî meselelerde birtek muhbir-i sâdıka karşı hiçbir şüphe, hattâ vesvese vermemek lâzımken, yüz yirmi bin ispat edici ehl-i ihtisas ve muhbir-i sâdıkın ve hadsiz venihayetsiz müsbit ve mütehassıs ehl-i hakikat ve ashab-ı tahkikin ittifak ettikleri erkân-ı imaniyede, aklı gözüne inmiş, kalbsiz, mâneviyattan uzaklaşmış, körleşmiş birkaçfeylesofun inkârlarıyla şüpheye düşmenin ne kadar ahmaklık ve divanelik olduğunu kıyas ediniz.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hem madem, gözümüzle gündüz gibi, hem nefsimizde, hem etrafımızda bir rahmet-i âmme ve bir hikmet-i şâmile ve bir inâyet-i daime müşahede ediyoruz ve dehşetli birsaltanat-ı rububiyet ve dikkatli bir adalet-i âliye ve izzetli icraat-ı celâliyenin âsârını vecilvelerini görüyoruz. Hattâ bir ağacın meyveleri ve çiçekleri</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">adalet-i âliye: yüksek adalet</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">ashâb-ı tahkik: gerçeği delilleriyle araştıran kimseler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">binaen: -dayanarak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">ceviz-i hindî: Hindistan cevizi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">cilve: görüntü, yansıma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">dar-ı saadet: mutluluk yeri, âhiret</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">dehşetli: korkunç</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">divanelik: delilik, akılsızlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">dâvâ: iddia</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">düstur-u esasî: temel prensip, kaide</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">ebed: sonu olmayan, sonsuzluk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">ehemmiyetli: önemli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">ehl-i hakikat: hakikat ehli, doğru ve hak yolda olanlar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">ehl-i ihtisas: sahasında uzman olan kimseler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">ehl-i tahkik: gerçeği araştıran ve delilleriyle bilen âlimler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">erkân-ı imaniye: imanın rükünleri, şartları</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">ezel: başlangıcı olmayan, sonsuzluk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">fen: ilim</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">feylesof: filozof, felsefeci</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">hadsiz: sayısız, sınırsız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">hakikat: doğru, gerçek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">hikmet-i şâmile: kapsamlı, kuşatıcı hikmet</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">hilâl: ay; yay şeklinde görülen ay</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">icraat-ı celâliye: Allah’ın celâl sıfatıyla ilgili işleri, faaliyetleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">ihbar: haber verme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">ihtisas: uzmanlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">inayet-i daime: daimî özen, itina, ilgi ve destek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">iskat etmek: düşürmek, ehemmiyetsiz kılmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">ittifak etmek: birleşmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">keşfen: keşf ederek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">kâinat: evren, yaratılan herşey</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">muhalif: aykırı, karşıt</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">muhbir-i sadık: doğru sözlü haber verici, peygamber</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">muhâl olmak: imkânsız olmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">mâneviyat: mânevî âleme ait olan şeyler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">müsbit: ispat edici</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">mütehassıs: ihtisas sahibi, uzman</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">müşahede etmek: görmek, gözlemlemek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">nefis: kişinin kendisi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">nefiy: inkâr, kabul etmeme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">nefyetmek: inkâr etmek, reddetmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">nihayetsiz: sınırsız, sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">rahmet-i âmme: her şeyi kaplayan rahmet</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">rû-yi zemin: yeryüzü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">saltanat-ı Rububiyet: rablık saltanatı; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">tereşşuh: sızıntı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">umum: bütün</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">vesvese: kuruntu, şüphe</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">yevm-i şek: Şaban ayının otuzuncu günü; ramazan olması zannedilip ancak hilâl görülmedikçe oruç tutulması münasip olmayan gün</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">âsâr: eserler, varlıklar</span></td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 367094, member: 1"] [b]Birinci Kısım - Sayfa 45[/b] [FONT=tahoma]Evet, bir fende ve bir san’atta mütehassıs bir iki zâtın o fen ve o san’ata ait hükümleri ve fikirleri, onda ihtisası olmayan bin adamın, hattâ başka fenlerde âlim veehl-i ihtisas da olsalar, muhalif fikirlerini hükümden iskat ettikleri gibi; bir meselede, mesela, Ramazan hilâlini yevm-i şekte ispat etmek ve “Süt konservelerine benzeyenceviz-i hindî bahçesi rû-yi zeminde var” diye dâvâ etmekte iki ispat edici, bin inkâr edici ve nefyedicilere galebe edip dâvâyı kazanıyorlar. Çünkü ispat eden yalnız birceviz-i hindîyi veyahut yerini gösterse kolayca dâvâyı kazanır. Onu nefiy ve inkâr eden bütün rû-yi zemini aramak, taramakla hiçbir yerde bulunmadığını göstermekledâvâsını ispat edebildiği gibi; Cenneti ve dâr-ı saadeti ihbar ve ispat eden, yalnız bir izini sinemada gibi keşfen, bir gölgesini, bir tereşşuhunu göstermekle dâvâyı kazandığı halde; onu nefiy ve inkâr eden, bütün kâinatı ve ezelden ebede kadar zamanları görmek ve göstermekle ancak inkârını ve nefyini ispat ile dâvâyı kazanabilir. Ve bu ehemmiyetli sırdandır ki, “Hususi bir yere bakmayan ve imanîhakikatler gibi umum kâinata bakan nefiyler, inkârlar—zâtında muhâl olmamak şartıyla—ispat edilmez” diye ehl-i tahkik ittifak edip bir düstur-u esasî kabul etmişler. İşte bu kat’î hakikate binaen, binler feylesofların muhalif fikirleri, böyle imanî meselelerde birtek muhbir-i sâdıka karşı hiçbir şüphe, hattâ vesvese vermemek lâzımken, yüz yirmi bin ispat edici ehl-i ihtisas ve muhbir-i sâdıkın ve hadsiz venihayetsiz müsbit ve mütehassıs ehl-i hakikat ve ashab-ı tahkikin ittifak ettikleri erkân-ı imaniyede, aklı gözüne inmiş, kalbsiz, mâneviyattan uzaklaşmış, körleşmiş birkaçfeylesofun inkârlarıyla şüpheye düşmenin ne kadar ahmaklık ve divanelik olduğunu kıyas ediniz. Hem madem, gözümüzle gündüz gibi, hem nefsimizde, hem etrafımızda bir rahmet-i âmme ve bir hikmet-i şâmile ve bir inâyet-i daime müşahede ediyoruz ve dehşetli birsaltanat-ı rububiyet ve dikkatli bir adalet-i âliye ve izzetli icraat-ı celâliyenin âsârını vecilvelerini görüyoruz. Hattâ bir ağacın meyveleri ve çiçekleri [/FONT][TABLE] [TR] [TD][FONT=tahoma]adalet-i âliye: yüksek adalet[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]ashâb-ı tahkik: gerçeği delilleriyle araştıran kimseler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]binaen: -dayanarak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]ceviz-i hindî: Hindistan cevizi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]cilve: görüntü, yansıma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]dar-ı saadet: mutluluk yeri, âhiret[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]dehşetli: korkunç[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]divanelik: delilik, akılsızlık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]dâvâ: iddia[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]düstur-u esasî: temel prensip, kaide[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]ebed: sonu olmayan, sonsuzluk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]ehemmiyetli: önemli[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]ehl-i hakikat: hakikat ehli, doğru ve hak yolda olanlar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]ehl-i ihtisas: sahasında uzman olan kimseler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]ehl-i tahkik: gerçeği araştıran ve delilleriyle bilen âlimler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]erkân-ı imaniye: imanın rükünleri, şartları[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]ezel: başlangıcı olmayan, sonsuzluk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]fen: ilim[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]feylesof: filozof, felsefeci[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]hadsiz: sayısız, sınırsız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]hakikat: doğru, gerçek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]hikmet-i şâmile: kapsamlı, kuşatıcı hikmet[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]hilâl: ay; yay şeklinde görülen ay[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]icraat-ı celâliye: Allah’ın celâl sıfatıyla ilgili işleri, faaliyetleri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]ihbar: haber verme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]ihtisas: uzmanlık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]inayet-i daime: daimî özen, itina, ilgi ve destek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]iskat etmek: düşürmek, ehemmiyetsiz kılmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]ittifak etmek: birleşmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]keşfen: keşf ederek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]kâinat: evren, yaratılan herşey[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]muhalif: aykırı, karşıt[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]muhbir-i sadık: doğru sözlü haber verici, peygamber[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]muhâl olmak: imkânsız olmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]mâneviyat: mânevî âleme ait olan şeyler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]müsbit: ispat edici[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]mütehassıs: ihtisas sahibi, uzman[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]müşahede etmek: görmek, gözlemlemek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]nefis: kişinin kendisi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]nefiy: inkâr, kabul etmeme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]nefyetmek: inkâr etmek, reddetmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]nihayetsiz: sınırsız, sonsuz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]rahmet-i âmme: her şeyi kaplayan rahmet[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]rû-yi zemin: yeryüzü[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]saltanat-ı Rububiyet: rablık saltanatı; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]tereşşuh: sızıntı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]umum: bütün[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]vesvese: kuruntu, şüphe[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]yevm-i şek: Şaban ayının otuzuncu günü; ramazan olması zannedilip ancak hilâl görülmedikçe oruç tutulması münasip olmayan gün[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]âsâr: eserler, varlıklar[/FONT][/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Asa-yı Musa
Birinci Kısım - Meyve Risalesi - Yedinci Mesele
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst