Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Asa-yı Musa
Birinci Kısım - Meyve Risalesi - Sekizinci Meselenin Bir Hülâsası
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 367110" data-attributes="member: 1"><p><strong>Birinci Kısım - Sayfa 61</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">imdadına yetişmezse, her vakit hastalığın ihtarıyla gözü önüne gelen ölüm ve intikamını alamadığı ve namusunu elinden kurtaramadığı zâlimin mağrurâne ihaneti ve büyük musibetlerde boşu boşuna malını, evlâdını kaybetmekle gelen elîmmeyusiyeti ve bir-iki dakika veya bir iki saat keyif yüzünden beş on sene böyle bir hapis azabını çekmekten gelen kederli sıkıntı, elbette o biçarelere dünyayı zindan ve hayatı bir işkenceli azaba çevirir. Eğer âhirete iman imdatlarına yetişse, birden onlar nefes alırlar; sıkıntıları, meyusiyetleri ve endişeleri ve intikam hiddetleri, derece-i imanına göre kısmen ve bazan tamamen zâil olur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hattâ diyebilirim ki, benim ve bir kısım kardeşlerimin bu sebepsiz hapsimizde vedehşetli musibetimizde, eğer iman-ı âhiret yardım etmeseydi, bir gün dayanmak, ölüm kadar tesir edip bizi hayattan istifa etmeye sevk edecekti. Fakat hadsiz şükür olsun, benim canım kadar sevdiğim pek çok kardeşlerimin bu musibetten gelenelemlerini de çektiğim ve gözüm kadar sevdiğim binler Risale-i Nur risaleleri ve benim yaldızlı ve süslü ve çok kıymettar kitaplarımın ziyaları ve ağlamalarından teessüflerini çektiğim ve eskiden beri az bir ihaneti ve tahakkümü kaldıramadığım halde; sizikasemle temin ederim ki, iman-ı bil’âhiret nuru ve kuvveti bana öyle bir sabır vetahammül ve tesellî ve metanet, belki mücahidâne, kârlı bir imtihan dersinde daha büyük mükâfatı kazanmak için bir şevk verdi ki, ben bu risalenin başında dediğim gibi, kendimi medrese-i Yusufiye ünvanına lâyık bir güzel ve hayırlı medresede biliyorum. Arasıra gelen hastalıklar ve ihtiyarlıktan neş’et eden titizlikler olmasaydı, mükemmel ve rahat-ı kalb ile derslerime daha ziyade çalışacaktım. Her ne ise, bu makam münasebetiyle saded harici girdi; kusura bakılmasın.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hem her insanın küçük bir dünyası, belki küçük bir cenneti dahi kendi hanesidir. Eğer iman-ı âhiret o hanenin saadetinde hükmetmezse, o aile efradı, herbiri şefkat ve muhabbet ve alâkadarlığı derecesinde elîm endişeler ve azaplar çeker. O cenneti, cehenneme döner veyahut muvakkat eğlenceler ve sefahetlerle aklını tenvim edip uyutur. Devekuşu gibi avcıyı görür, kaçamıyor, uçamıyor. Başını kuma sokar, tâ görünmesin. Başını gaflete sokar, tâ ölüm ve zevâl ve firak onu görmesin. Divanece,muvakkat iptal-i his nev’inden bir çare bulur. Çünkü, meselâ</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">alâkadarlık: ilgili olma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">biçare: çaresiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">dehşetli: korkunç, ürkütücü</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">derece-i iman: iman derecesi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">divanece: akılsızca, delice</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">efrad: fertler, bireyler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">elem: acı, keder</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">elîm: acıklı, üzücü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">firak: ayrılık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">gaflet: âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli, umursamazlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">hadsiz: sayısız, sınırsız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">hane: ev</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">hükmetmek: hâkim olmak, egemen olmak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">ihtar: hatırlatma, uyarıp ikaz etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">iman-ı bil’âhiret: “âhiret gününe iman”</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">iman-ı âhiret: âhirete iman</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">imdad: yardım</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">iptal-i his: hisleri uyuşturma, duyguları vazifelerini yapamaz hâle getirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">kasem: yemin</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">kıymettar: kıymetli, değerli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">mağrurâne: gururlu bir şekilde</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">medrese-i Yusufiye: Hz. Yusuf’un (a.s.) hapiste kalmasına benzetilerek, iman ve Kur’ân hizmetinden dolayı tutuklananların hapsedildiği yer mânâsında hapishaneye verilen ad</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">metanet: sağlamlık, kararlılık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">meyusiyet: ümitsizlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">muhabbet: sevgi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">musibet: belâ, dert, felâket</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">muvakkat: geçici</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">mücahidâne: cihad edercesine</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">mükâfat: ödül</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">nev’î: tür</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">neş’et etmek: çıkmak, yetişmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">rahat-ı kalb: kalp rahatlığı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">saadet: mutluluk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">saded: asıl mevzu, konu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">sefahet: gayrı meşru zevk ve eğlenceye düşkünlük</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">tahakküm: baskı, zorbalık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">tahammül: dayanma, katlanma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">teessüf: eseflenme, üzülme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">tenvim etmek: uyutmak, uyuşturmak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">zevâl: geçip gitme, yok olma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">ziya: ışık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'">ziyade: çok, fazla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'">zâil olmak: geçip gitmek, yok olmak</span></td><td></td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 367110, member: 1"] [b]Birinci Kısım - Sayfa 61[/b] [FONT=tahoma]imdadına yetişmezse, her vakit hastalığın ihtarıyla gözü önüne gelen ölüm ve intikamını alamadığı ve namusunu elinden kurtaramadığı zâlimin mağrurâne ihaneti ve büyük musibetlerde boşu boşuna malını, evlâdını kaybetmekle gelen elîmmeyusiyeti ve bir-iki dakika veya bir iki saat keyif yüzünden beş on sene böyle bir hapis azabını çekmekten gelen kederli sıkıntı, elbette o biçarelere dünyayı zindan ve hayatı bir işkenceli azaba çevirir. Eğer âhirete iman imdatlarına yetişse, birden onlar nefes alırlar; sıkıntıları, meyusiyetleri ve endişeleri ve intikam hiddetleri, derece-i imanına göre kısmen ve bazan tamamen zâil olur. Hattâ diyebilirim ki, benim ve bir kısım kardeşlerimin bu sebepsiz hapsimizde vedehşetli musibetimizde, eğer iman-ı âhiret yardım etmeseydi, bir gün dayanmak, ölüm kadar tesir edip bizi hayattan istifa etmeye sevk edecekti. Fakat hadsiz şükür olsun, benim canım kadar sevdiğim pek çok kardeşlerimin bu musibetten gelenelemlerini de çektiğim ve gözüm kadar sevdiğim binler Risale-i Nur risaleleri ve benim yaldızlı ve süslü ve çok kıymettar kitaplarımın ziyaları ve ağlamalarından teessüflerini çektiğim ve eskiden beri az bir ihaneti ve tahakkümü kaldıramadığım halde; sizikasemle temin ederim ki, iman-ı bil’âhiret nuru ve kuvveti bana öyle bir sabır vetahammül ve tesellî ve metanet, belki mücahidâne, kârlı bir imtihan dersinde daha büyük mükâfatı kazanmak için bir şevk verdi ki, ben bu risalenin başında dediğim gibi, kendimi medrese-i Yusufiye ünvanına lâyık bir güzel ve hayırlı medresede biliyorum. Arasıra gelen hastalıklar ve ihtiyarlıktan neş’et eden titizlikler olmasaydı, mükemmel ve rahat-ı kalb ile derslerime daha ziyade çalışacaktım. Her ne ise, bu makam münasebetiyle saded harici girdi; kusura bakılmasın. Hem her insanın küçük bir dünyası, belki küçük bir cenneti dahi kendi hanesidir. Eğer iman-ı âhiret o hanenin saadetinde hükmetmezse, o aile efradı, herbiri şefkat ve muhabbet ve alâkadarlığı derecesinde elîm endişeler ve azaplar çeker. O cenneti, cehenneme döner veyahut muvakkat eğlenceler ve sefahetlerle aklını tenvim edip uyutur. Devekuşu gibi avcıyı görür, kaçamıyor, uçamıyor. Başını kuma sokar, tâ görünmesin. Başını gaflete sokar, tâ ölüm ve zevâl ve firak onu görmesin. Divanece,muvakkat iptal-i his nev’inden bir çare bulur. Çünkü, meselâ [/FONT][TABLE] [TR] [TD][FONT=tahoma]alâkadarlık: ilgili olma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]biçare: çaresiz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]dehşetli: korkunç, ürkütücü[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]derece-i iman: iman derecesi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]divanece: akılsızca, delice[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]efrad: fertler, bireyler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]elem: acı, keder[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]elîm: acıklı, üzücü[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]firak: ayrılık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]gaflet: âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli, umursamazlık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]hadsiz: sayısız, sınırsız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]hane: ev[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]hükmetmek: hâkim olmak, egemen olmak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]ihtar: hatırlatma, uyarıp ikaz etme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]iman-ı bil’âhiret: “âhiret gününe iman”[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]iman-ı âhiret: âhirete iman[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]imdad: yardım[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]iptal-i his: hisleri uyuşturma, duyguları vazifelerini yapamaz hâle getirme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]kasem: yemin[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]kıymettar: kıymetli, değerli[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]mağrurâne: gururlu bir şekilde[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]medrese-i Yusufiye: Hz. Yusuf’un (a.s.) hapiste kalmasına benzetilerek, iman ve Kur’ân hizmetinden dolayı tutuklananların hapsedildiği yer mânâsında hapishaneye verilen ad[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]metanet: sağlamlık, kararlılık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]meyusiyet: ümitsizlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]muhabbet: sevgi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]musibet: belâ, dert, felâket[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]muvakkat: geçici[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]mücahidâne: cihad edercesine[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]mükâfat: ödül[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]nev’î: tür[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]neş’et etmek: çıkmak, yetişmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]rahat-ı kalb: kalp rahatlığı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]saadet: mutluluk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]saded: asıl mevzu, konu[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]sefahet: gayrı meşru zevk ve eğlenceye düşkünlük[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]tahakküm: baskı, zorbalık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]tahammül: dayanma, katlanma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]teessüf: eseflenme, üzülme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]tenvim etmek: uyutmak, uyuşturmak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]zevâl: geçip gitme, yok olma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]ziya: ışık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma]ziyade: çok, fazla[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma]zâil olmak: geçip gitmek, yok olmak[/FONT][/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Asa-yı Musa
Birinci Kısım - Meyve Risalesi - Sekizinci Meselenin Bir Hülâsası
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst