Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247260" data-attributes="member: 1"><p><strong>Beşinci Söz - Sayfa 50</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Acaba o serseri nefer, o mücahid mualleme kulak vermezse, ne kadar tehlikede kalır, anlarsın.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, ey tembel nefsim! O dalgalı meydan-ı harp, bu dağdağalı dünya hayatıdır. O taburlara taksim edilen ordu ise, cemiyet-i beşeriyedir. Ve o tabur ise, şu asrın cemaat-i İslâmiyesidir. O iki nefer ise: Biri, ferâiz-i diniyesini bilen ve işleyen ve kebâiri terk ve günahları işlememek için nefis ve şeytanla mücahede eden müttakî Müslümandır. Diğeri, Rezzâk-ı Hakikîyi itham etmek derecesinde derd-i maişete dalıp ferâizi terk eden ve maişet yolunda rastgele günahları işleyen fâsık-ı hâsirdir. Ve o talim ve talimat ise, başta namaz, ibadettir. Ve o harp ise, nefis ve heva, cin ve ins şeytanlarına karşı mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezileden kalb ve ruhunu helâket-i ebediyeden kurtarmaktır. Ve o iki vazife ise, birisi hayatı verip beslemektir; diğeri hayatı verene ve besleyene perestiş edip yalvarmaktır, Ona tevekkül edip emniyet etmektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, en parlak bir mucize-i san’at-ı Samedâniye ve bir harika-i hikmet-i Rabbâniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise, rızıkla o hayatı besleyen ve idâme eden de Odur,<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> Ondan başkası olmaz. Delil mi istersin? En zayıf, en aptal hayvan, en iyi beslenir (meyve kurtları ve balıklar gibi). Hem en âciz, en nazik mahlûk, en iyi rızkı o yer (çocuklar ve yavrular gibi). Evet, vasıta-i rızk-ı helâl iktidar ve ihtiyar ile olmadığını, belki acz ve zaaf ile olduğunu anlamak için, balıklarla tilkileri, yavrularla canavarları, ağaçlarla hayvanları muvazene etmek kâfidir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek, derd-i maişet için namazını terk eden,<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> o nefere benzer ki, talimi ve siperini bırakıp çarşıda dilencilik eder. Fakat namazını kıldıktan sonra Cenâb-ı</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. Bakara Sûresi, 2:22, 60; En’am Sûresi, 6:99, 141, 142, 151; A’râf Sûresi, 7:32, 160; Enfâl Sûresi, 8:26; Yûnus Sûresi, 10:31, 59, 93; Hûd Sûresi, 11:6; İbrahim Sûresi, 14:32; Hicr Sûresi, 15:20; Nahl Sûresi, 16:72, 112, 114; İsrâ Sûresi, 17:70; Ankebût Sûresi, 29:17, 60, 62; Rûm Sûresi, 30:37, 40; Sebe Sûresi, 34:15, 24, 36; Yâsîn Sûresi, 36;47; Zümer Sûresi, 58; Cum’a Sûresi, 62:11; Talâk Sûresi, 65:3; Mülk Sûresi, 67:15, 21.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. Tâhâ Sûresi, 20:132; Zâriyât Sûresi, 51:57-58.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Cenâb-ı Rezzak-ı Kerîm: sonsuz ikram ve cömertlik sahibi ve herşeyin rızkını veren yüce Allah (bk. r-z-ḳ; k-r-m)</strong></td><td><strong>Rezzâk-ı Hakikî: gerçek rızık verici olan Allah (bk. r-z-ḳ; ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)</strong></td><td><strong>ahlâk-ı rezile: kötü ve aşağılık ahlâk (bk. ḫ-l-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>asır: yüzyıl</strong></td><td><strong>cemaat-i İslâmiye: İslâm toplumu (bk. c-m-a; s-l-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>cemiyet-i beşeriye: insan topluluğu (bk. c-m-a)</strong></td><td><strong>dağdağalı: karışık, gürültülü</strong></td></tr><tr><td><strong>derd-i maişet: geçim derdi (bk. a-y-ş)</strong></td><td><strong>emniyet etmek: güvenmek (bk. e-m-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>feraiz-i diniye: dinen yapılması kesin olarak emredilen şeyler</strong></td><td><strong>ferâiz: farzlar, dinin zorunlu emirleri</strong></td></tr><tr><td><strong>fâsık-ı hâsir: bilerek günah işleyip zarara uğrayan</strong></td><td><strong>harika-i hikmet-i Rabbaniye: Rab olan Allah’ın hikmet harikası (bk. ḥ-k-m; r-b-b)</strong></td></tr><tr><td><strong>harp: savaş</strong></td><td><strong>helaket-i ebediye: sonsuz mahvoluş (bk. e-b-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>heva: kabiliyet ve duyguları nefsin yasak arzu ve isteklerinin emrine verme (bk. h-v-y)</strong></td><td><strong>idâme eden: devam ettiren</strong></td></tr><tr><td><strong>ihtiyar: irade, tercih, seçme (bk. ḫ-y-r)</strong></td><td><strong>iktidar: güç, kudret (bk. ḳ-d-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>ins: insan</strong></td><td><strong>itham etmek: suçlamak</strong></td></tr><tr><td><strong>kebâir: büyük günahlar (bk. k-b-r)</strong></td><td><strong>kâfi: yeterli</strong></td></tr><tr><td><strong>mahlûk: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</strong></td><td><strong>maişet: geçim (bk. a-y-ş)</strong></td></tr><tr><td><strong>meydan-ı harp: savaş meydanı</strong></td><td><strong>muallem: öğrenim görmüş, eğitimli kişi (bk. a-l-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>muvazene: karşılaştırma (bk. v-z-n)</strong></td><td><strong>mu’cize-i san’at-ı Samedaniye: herşey Ona muhtaç olduğu halde Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ın sanat mu’cizesi (bk. a-c-z; ṣ-n-a; ṣ-m-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>mücahede: cihad etmek, savaşmak (bk. c-h-d)</strong></td><td><strong>mücahid: cihad eden, savaşçı (bk. c-h-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>müttakî: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyan (bk. v-ḳ-y)</strong></td><td><strong>nazik: zarif, ince</strong></td></tr><tr><td><strong>nefer: asker, er</strong></td><td><strong>nefis: kişinin kendisi (bk. n-f-s)</strong></td></tr><tr><td><strong>perestiş: ibadet, kulluk</strong></td><td><strong>tabur: bir askerî birlik</strong></td></tr><tr><td><strong>taksim edilmek: ayrılmak</strong></td><td><strong>talim: eğitim (bk. a-l-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>talimat: eğitimler, emirler (bk. a-l-m)</strong></td><td><strong>tevekkül: Allah’a dayanma ve güvenme (bk. v-k-l)</strong></td></tr><tr><td><strong>vasıta-i rızk-ı helâl: helâl rızık yolu (bk. r-z-ḳ)</strong></td><td><strong>zaaf: zayıflık</strong></td></tr><tr><td><strong>âciz: güçsüz (bk. a-c-z)</strong></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247260, member: 1"] [b]Beşinci Söz - Sayfa 50[/b] [FONT=Tahoma]Acaba o serseri nefer, o mücahid mualleme kulak vermezse, ne kadar tehlikede kalır, anlarsın. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, ey tembel nefsim! O dalgalı meydan-ı harp, bu dağdağalı dünya hayatıdır. O taburlara taksim edilen ordu ise, cemiyet-i beşeriyedir. Ve o tabur ise, şu asrın cemaat-i İslâmiyesidir. O iki nefer ise: Biri, ferâiz-i diniyesini bilen ve işleyen ve kebâiri terk ve günahları işlememek için nefis ve şeytanla mücahede eden müttakî Müslümandır. Diğeri, Rezzâk-ı Hakikîyi itham etmek derecesinde derd-i maişete dalıp ferâizi terk eden ve maişet yolunda rastgele günahları işleyen fâsık-ı hâsirdir. Ve o talim ve talimat ise, başta namaz, ibadettir. Ve o harp ise, nefis ve heva, cin ve ins şeytanlarına karşı mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezileden kalb ve ruhunu helâket-i ebediyeden kurtarmaktır. Ve o iki vazife ise, birisi hayatı verip beslemektir; diğeri hayatı verene ve besleyene perestiş edip yalvarmaktır, Ona tevekkül edip emniyet etmektir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, en parlak bir mucize-i san’at-ı Samedâniye ve bir harika-i hikmet-i Rabbâniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise, rızıkla o hayatı besleyen ve idâme eden de Odur,[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] Ondan başkası olmaz. Delil mi istersin? En zayıf, en aptal hayvan, en iyi beslenir (meyve kurtları ve balıklar gibi). Hem en âciz, en nazik mahlûk, en iyi rızkı o yer (çocuklar ve yavrular gibi). Evet, vasıta-i rızk-ı helâl iktidar ve ihtiyar ile olmadığını, belki acz ve zaaf ile olduğunu anlamak için, balıklarla tilkileri, yavrularla canavarları, ağaçlarla hayvanları muvazene etmek kâfidir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek, derd-i maişet için namazını terk eden,[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] o nefere benzer ki, talimi ve siperini bırakıp çarşıda dilencilik eder. Fakat namazını kıldıktan sonra Cenâb-ı [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma] Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. Bakara Sûresi, 2:22, 60; En’am Sûresi, 6:99, 141, 142, 151; A’râf Sûresi, 7:32, 160; Enfâl Sûresi, 8:26; Yûnus Sûresi, 10:31, 59, 93; Hûd Sûresi, 11:6; İbrahim Sûresi, 14:32; Hicr Sûresi, 15:20; Nahl Sûresi, 16:72, 112, 114; İsrâ Sûresi, 17:70; Ankebût Sûresi, 29:17, 60, 62; Rûm Sûresi, 30:37, 40; Sebe Sûresi, 34:15, 24, 36; Yâsîn Sûresi, 36;47; Zümer Sûresi, 58; Cum’a Sûresi, 62:11; Talâk Sûresi, 65:3; Mülk Sûresi, 67:15, 21. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. Tâhâ Sûresi, 20:132; Zâriyât Sûresi, 51:57-58. [/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]Cenâb-ı Rezzak-ı Kerîm: sonsuz ikram ve cömertlik sahibi ve herşeyin rızkını veren yüce Allah (bk. r-z-ḳ; k-r-m)[/B][/TD] [TD][B]Rezzâk-ı Hakikî: gerçek rızık verici olan Allah (bk. r-z-ḳ; ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)[/B][/TD] [TD][B]ahlâk-ı rezile: kötü ve aşağılık ahlâk (bk. ḫ-l-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]asır: yüzyıl[/B][/TD] [TD][B]cemaat-i İslâmiye: İslâm toplumu (bk. c-m-a; s-l-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cemiyet-i beşeriye: insan topluluğu (bk. c-m-a)[/B][/TD] [TD][B]dağdağalı: karışık, gürültülü[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]derd-i maişet: geçim derdi (bk. a-y-ş)[/B][/TD] [TD][B]emniyet etmek: güvenmek (bk. e-m-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]feraiz-i diniye: dinen yapılması kesin olarak emredilen şeyler[/B][/TD] [TD][B]ferâiz: farzlar, dinin zorunlu emirleri[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]fâsık-ı hâsir: bilerek günah işleyip zarara uğrayan[/B][/TD] [TD][B]harika-i hikmet-i Rabbaniye: Rab olan Allah’ın hikmet harikası (bk. ḥ-k-m; r-b-b)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]harp: savaş[/B][/TD] [TD][B]helaket-i ebediye: sonsuz mahvoluş (bk. e-b-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]heva: kabiliyet ve duyguları nefsin yasak arzu ve isteklerinin emrine verme (bk. h-v-y)[/B][/TD] [TD][B]idâme eden: devam ettiren[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihtiyar: irade, tercih, seçme (bk. ḫ-y-r)[/B][/TD] [TD][B]iktidar: güç, kudret (bk. ḳ-d-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ins: insan[/B][/TD] [TD][B]itham etmek: suçlamak[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kebâir: büyük günahlar (bk. k-b-r)[/B][/TD] [TD][B]kâfi: yeterli[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mahlûk: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]maişet: geçim (bk. a-y-ş)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]meydan-ı harp: savaş meydanı[/B][/TD] [TD][B]muallem: öğrenim görmüş, eğitimli kişi (bk. a-l-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muvazene: karşılaştırma (bk. v-z-n)[/B][/TD] [TD][B]mu’cize-i san’at-ı Samedaniye: herşey Ona muhtaç olduğu halde Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ın sanat mu’cizesi (bk. a-c-z; ṣ-n-a; ṣ-m-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mücahede: cihad etmek, savaşmak (bk. c-h-d)[/B][/TD] [TD][B]mücahid: cihad eden, savaşçı (bk. c-h-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müttakî: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyan (bk. v-ḳ-y)[/B][/TD] [TD][B]nazik: zarif, ince[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nefer: asker, er[/B][/TD] [TD][B]nefis: kişinin kendisi (bk. n-f-s)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]perestiş: ibadet, kulluk[/B][/TD] [TD][B]tabur: bir askerî birlik[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]taksim edilmek: ayrılmak[/B][/TD] [TD][B]talim: eğitim (bk. a-l-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]talimat: eğitimler, emirler (bk. a-l-m)[/B][/TD] [TD][B]tevekkül: Allah’a dayanma ve güvenme (bk. v-k-l)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vasıta-i rızk-ı helâl: helâl rızık yolu (bk. r-z-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]zaaf: zayıflık[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âciz: güçsüz (bk. a-c-z)[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst