Bediüzzaman (r.a) Mürşidmiydi, Alimmiydi ? her ikisimiydi?

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

mana-i harfi ila bakınca üstad r.a bu dersi vermiş o nazar ile bakanlara..

Her mü'min gibi benim hüviyet-i şahsiyemi ve mahiyet-i insaniyemi anlamak isteyenler ve benim gibi olmak arzu edenler حَسْبُنَا daki نَا cem'iyetinde bulunan enenin, yani nefsimin tefsirine baksınlar. Ehemmiyetsiz, hakir ve fakir görünen vücudum -her mü'minin vücudu gibi- ne imiş, hayat ne imiş, insaniyet ne imiş, İslâmiyet ne imiş, iman-ı tahkikî ne imiş, marifetullah ne imiş, muhabbet nasıl olacakmış? Anlasınlar, dersini alsınlar!..
Lem'alar
 

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

buda insanın ne olduğunun ve vazifesinin ehemmiyetine bir ders olsun..

Hem madem umum esma-i İlahiye bâkîdir ve Ehad ismi ve ehadiyet dahi bâkîdir ve daimî bir surette görmek ve görünmek isterler. Ve madem su kabarcıklarında tecellî ve temessül eden güneşin, bekâsının alâmeti, kaybolup giden kabarcıklardan sonra yeni gelen kabarcıklarda dahi aynen öncekiler gibi parıldamasıdır. Aynen öyle de, sırr-ı ehadiyete mazhariyet, silsile hâlinde kıyamete kadar devam edecek ve etmek isteyecektir. Ve emr-i Hakk ile kıyametin kopmasının sebebi ise o silsilenin kesilmesidir. Çünkü cilve-i kayyûmiyet insandadır.


Burda üstadın ve onun şakirdlerinin vazifeleri belirtilmiş.. ve CİLVE-İ KAYYUMİYYET İNSANDADIR DENMİŞ kitabda denmemiş..
 

age

Active member
Hangi selahiyetle beni irşad etmeye kalkıyorsunuz vesikasınız var mı.

Bize ahkâm-ı diniyeyi ve hakaik-i İslâmiyeyi talim edecek resmî bir dairemiz var. Sen ne salahiyetle neşriyat-ı diniye yapıyorsun?




Ben hiç yazı yazmadım ki yazılarım silik olsun yazdıklarım risale-i nurdandır sayfa numarası ile yazılmış .siz yazdınız siz yazdıklarınızı mihenge vurunuz.
 

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

şimdide insanın vazifesinin ehemmiyeti nerden kaynaklanıyor ona bakalım..

Risale-i nurdan alıntı yaparak devam edelim..


.. Elbette anladın ki: O Hâkim-i Zîşan bu kasrı, şu mezkûr maksadlar için bina etmiştir. Şu maksadların husulü ise, iki şeye mütevakkıftır:

Birisi: Şu gördüğümüz ve nutkunu işittiğimiz üstadın vücududur. Çünki o bulunmazsa, bütün maksadlar beyhude olur. Çünki anlaşılmaz bir kitab, muallimsiz olsa; manasız bir kâğıttan ibaret kalır.

İkincisi: Ahali, o üstadın sözünü kabul edip dinlemesidir. Demek, vücud-u üstad vücud-u kasrın dâîsidir ve ahalinin istimaı, kasrın bekasına sebebdir. Öyle ise denilebilir ki: Şu üstad olmasaydı, o Melik-i Zîşan şu kasrı bina etmezdi. Hem yine denilebilir ki: O üstadın talimatını ahali dinlemedikleri vakit, elbette o kasr tebdil ve tahvil edilecek. (11.Sözler)

 

aczmendi reþha

Well-known member
Hangi selahiyetle beni irşad etmeye kalkıyorsunuz vesikasınız var mı.

Bize ahkâm-ı diniyeyi ve hakaik-i İslâmiyeyi talim edecek resmî bir dairemiz var. Sen ne salahiyetle neşriyat-ı diniye yapıyorsun?

Ben hiç yazı yazmadım ki yazılarım silik olsun yazdıklarım risale-i nurdandır sayfa numarası ile yazılmış .siz yazdınız siz yazdıklarınızı mihenge vurunuz.

ve bihi nesteinu

yazdıklarımızı üzerinize alınmayın lütfen, ders işliyorduk iştirak ettiniz, iştirakiniz risale-i nurdan ve nura uygun olacaksa devam edin , yada mümkünse müsaade edin ders yapalım..

hem sizi mihenge falan vuranda yok..

bu kardeşin size ne mürşiddir nede öyle bir davası vardır, risale-i nur dersi işlemekteyiz..
 

Huseyni

Müdavim
age kardeş, hem yazdıklarınıza cevaben, hem de kendi konusuyla alakalı aczmendi kardeş, Risale-i Nurdan bazı yerleri hem sizin hem bizim istifademize sunmuş. Şahsen burdan ben mürşidim anlamını çıkaramadım ne kadar uğraştıysam da. Biraz daha sakin olalım lütfen.
 

age

Active member
İştiraklerimiz risale-i nurdan olduğu sayfa nosu ile sabit arama motorundan bakabilirsiniz.Ders yapalım demek ma mana?
:)
 

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

Risale-i nurlara ehl-i sünnet velcemaat itikadi ve ameli ve manevi terbiye meslekleri noktasından, hemde asr-ı saadette kur'anın nasıl anlaşılıp hayata tatbiki noktasından, ashab r.a hın s.a.v efendimze nasıl bir biat ve intisab ve itaat ile hayata tatbik ettikleri,noktasından bakılmalıdır..

sadece okuyarak akıl ile, akli tahliller ile,fen ile hikmet ile, gidilirse, kalbi hastalıklar olur diye uyarılmışızda..

Allah bizlere Risale-i nurları Üstad r.a hın anlayıp anlattığı anlamamızı istediği gibi anlayıp, kabul edip, amel edip hayatlanıp hakiki birer risale-i nur talebesi olmayı nasib etsin amin..

Bu başlık altında işleyeceğimiz dersler yerlerinde görünürse, herkes risale-i nurun dairesine nasıl girdiğini ve neler yaparsa, nerelere vasıl olacağını bilip anlayıp kabul edip amele döktüğü nisbette o nimetlerden istifade edeceğini bilmiş olur..

yani bir mürşide muhatab olup irşad olmak ile bir alime talebe olmak ile, sadece risale-i nuru okuyup kendi anladıklarını alıp tatbik etmek arasında başlangıç olaraktai usul olaraktai hizmet olarakta, sonuç olarakta öok farklılıklar mevcuddur..

Malum güneş yeryüzüne cilveleri ile ısısı ile ışığı ile vb.leri ile yakındır, herşeyde rengini ondan alır, bu ise kabiliyete ve isdidata bakar,sadece bu var başkası yok demek başkadır, yani 24. söz 2. dalda anlatılan REŞHA, KATRE, ZÜHRE kalb ile, akıl ile,nefs ile, suluk edenlerin mesleğidir, bu 3 tane cihazat insanda var ve hareket halindedir.. bunları en mükemmel hali ile kullanmak tercihi bizlere verilmiş..

Her şey mahiyet ve istidat itibarı ile İLME BAĞLIDIR..
Evvela bilmek, doğru bilmek gerekki,Üstad r.a hın ifadesi ile RİSALE-İ NURLARI 1 YIL, ANLAYARAK VE KABUL EDEREK OKUYAN, zamanın hakikatli bir alimi olabilir..'' demiş RİSALE-İ NUR TALEBESİ OLUR dememiş..!!
BUNDAN sonradırki amelini doğru eda etmek gelir, amel edilsinki hayatlanma başlasın, her amel insanı hayatlandırmak içindir, gıdadır, kuvvettir, gereklidir..
Diye şimdilik kısa tutup kardeşlerimizin iştirakleri ile devam ederiz nasib olduğu kadarını nasib olduğu zamanlarda, ya nasib..
 

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

Sormakta sakınca yoksa , bunca yazımızı silen hamiyetli kardeşimize bir soru soralım, yazılarımızda şer-i ve mesleki hududları aşan ifade varmıydı acaba, vardıysa bizede kısaca açıklasaydınızda bilseydik veya neden sildiğinizi ifade edinde bilgimiz olsun..zahmet olmassa tabi..
 

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

Yazılarımızı silen kardeşimize bir yaşanmış hadise anlatalım inşaallah..

Uzun yıllar evvel askerliğimizi yaptığımız tugayda bir hadise yaşanır..

Ege ordu komutanı tugayı denetlemek için gelecek, fakat gelmez bir türlü, tüm hazırlıklar tamam, günler geçer bu gün ha yarın derken gelmez, fakat gecek..

Olacak buya nizamiye çauvuşu nizamiyenin girişine şarklı bir askeri diker nöbet yerine, bu askere sıkı sıkı tembih eder, sakınha benim haberim olmadan, burdan kimseyi içeri almayasın, girmek isteyen olursa evvela bana haber ver..

O arada kendiside arazi olur, tugay kapısında ege ordu komutanı ve tebası görülür, ne deseler fayda etmez, bizim asker, MEHMED ÇAVUŞ GELMEDEN BURDAN KİMSE GEÇEMEZ DER ve durur, kim gelse nafile bulurlar mehmed çavuşu ve tugay komutaı denetlemesini yapar ve gider.. O askere mükafat verirler, habersiz yakalatmadın bizi bunca hazırlığı berbad etmedik sen komutanı tutarken biz hazırlandık diye..fakat sorarlar neden almadın onları içeri sana mehmed çavuş ne dedi, asker derki BEN BİLMEZ MEHMET ÇAVUŞ BİLİR, o dedi kimseyi alma ben gelmeden..!! cevap bu..

Şimdi bu yazılarımızı silen kardeşe tekrar soralım, sen bilmez bizim yazılarımız risale-i nurdan ve nura uygundur, neden bırakmaz foruma girebilsinler..!!
 

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

..O Hâkim-i Zîşan bu kasrı, şu mezkûr maksadlar için bina etmiştir. Şu maksadların husulü ise, iki şeye mütevakkıftır:

Birisi:Şu gördüğümüz ve nutkunu işittiğimiz üstadın vücududur. Çünki o bulunmazsa, bütün maksadlar beyhude olur. Çünki anlaşılmaz bir kitab, muallimsiz olsa; manasız bir kâğıttan ibaret kalır.

İkincisi: Ahali, o üstadın sözünü kabul edip dinlemesidir. Demek, vücud-u üstad vücud-u kasrın dâîsidir ve ahalinin istimaı, kasrın bekasına sebebdir. Öyle ise denilebilir ki: Şu üstad olmasaydı, o Melik-i Zîşan şu kasrı bina etmezdi. Hem yine denilebilir ki: O üstadın talimatını ahali dinlemedikleri vakit, elbette o kasr tebdil ve tahvil edilecek.
(11.Söz)

heppimiz üzümü severiz ve yeriz , fakat Bizler ÜZÜMÜ SAPI İLE TANIYORUZ NE YAPALIM..!
Allah üzüm salkımlarını, kuru üzüm çubuğuna takarak yaratıyor..!!

 

aczmendi reþha

Well-known member
ve bihi nesteinu

Hem madem umum esma-i İlahiye bâkîdir ve Ehad ismi ve ehadiyet dahi bâkîdir ve daimî bir surette görmek ve görünmek isterler. Ve madem su kabarcıklarında tecellî ve temessül eden güneşin, bekâsının alâmeti, kaybolup giden kabarcıklardan sonra yeni gelen kabarcıklarda dahi aynen öncekiler gibi parıldamasıdır. Aynen öyle de, sırr-ı ehadiyete mazhariyet, silsile hâlinde kıyamete kadar devam edecek ve etmek isteyecektir. Ve emr-i Hakk ile kıyametin kopmasının sebebi ise o silsilenin kesilmesidir. Çünkü cilve-i kayyûmiyet insandadır.


CİLVE-İ KAYYUMİYYET İNSANDADIR DENMİŞ..!!
 

Sirac

Well-known member
Âhirzamanın en büyük fesadı zamanında, elbette

  • en büyük bir müçtehid,

  • hem en büyük bir müceddid,

  • hem hâkim,

  • hem mehdî,

  • hem mürşid,

  • hem kutb-u âzam olarak
bir zât-ı nuranîyi gönderecek ve o zat da ehl-i beyt-i Nebevîden olacaktır.
29. Mektub


 

age

Active member
ZEVİ`L-UKUL : Akıl sahipleri.

Bilmediğiniz kelimenin üzerine çift tıklarsanız anlamını verir.

Teşekkür ederim Allah razı olsun.
O zaman hulusi abinin barla lahikasındaki bu ifadesini nasıl anlamalıyız.Yada mefhumu muhalifiyle ne anlaşılır.Yorumsuz yazıyorum ki yanlış anlaşılmalar olmasın.


Üstadım bana ve dinleyen> her zevi-l ukûle,< tarîkat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır, beş vakit namazını hakkıyla eda et, namazın nihayetindeki tesbihleri yap, ittiba'-ı sünnet et, yedi kebairi işleme dersini vermiştir. Ben gerek bu derse, gerek Risalet-ün Nur ile verilen derslere, Kur'an'dan istinbat buyurarak gösterdiği hakikatlara karşı Allah'ın tevfikiyle can ü dilden belî dedim, tasdik ettim ve bana böylece hakikat dersini veren bu zâta da ömrümde ilk defa olarak Üstad dedim. Hata etmedim, isabet ettim.
(Barla Lahikası - 29)
 

NurYolcusu

Well-known member
mürşid doğru yolu gösteren
alim ise herşeyi hakkıyla bilen değilmidir????
herşeyi hakkıyla bilmeden nasıl doğru yol gösterilebilirki????
 
Üst