Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 352495" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi - Sayfa: 179</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">birbirine rekabet ederler. Bu iki âlem arasında şöylece bir müşabehet ve mümaseletin düşünülmesi de, aralarında bir müsabaka ve rekabeti tahayyül etmekten neş’et eder. Şöyle ki:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Arz ve semâ, güzellik müsabakasına girmek için lâzım gelen ziynetlerini takınıp hazırlandıkları zaman, arz, kış mevsiminde kardan mamul beyaz elbiselerini giyer, oturur. Bahar mevsimi gelince o beyaz elbiseyi üzerinden çıkarır, zümrüt gibi yeşil halılarını sahrâlarına serer. Yem yeşil gömleklerini dağlarına giydirir. O dağların şahikalarının başlarına beyaz sarıklarını sarar. Ve bu güzel inkılâp ve manzaralarıyla kudret-i İlâhiyenin mu’cizelerini hikmet-i İlâhiyenin nazarına arz eder. Buna karşı cevv-i semâ dahi azamet-i İlâhiyeyi izhar etmek için koca koca dağları, tepeleri, dereleri ve pek çok garip ve acip şeylerin şekillerini ve sanki beyaz, siyah, kırmızı boyalarla boyanmış pamuk yığınlarını andıran bulut kafilelerini ileri sürer, nazar-ı hikmete takdim eder.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">İşte bu iki âlem arasındaki hayalî müşabehetten dolayı, bilhassa yaz mevsimindeki bulutlar, Araplar tarafından dağlara, gemilere, bostanlara, derelere, deve kafilelerine yapılan teşbihler, üslûplar, nazar-ı belağatte pek güzel görünür. Binaenaleyh, âlem-i ulvî ile âlem-i süflî arasındaki ve dolayısıyla bulutlarla dağlar arasındaki müşabehet ve münasebete binaen</span></span> <span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَآءِ مِنْ جِباَلٍ فِيهَا مِنْ بَرَدٍ </span></span><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> âyet-i kerimesinin mânâ-yı beliğanesi, “Dağların büyüklüğünde, dolunun renginde bulunan semâdaki bulutlardan yağmurları inzal ediyoruz” demektir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Bu güzel ve belağatçe makbul, akıl ve mantığa mutabık mânâ dururken, âyetin zahirine yapışıp, “beş yüz senelik mesafeden iki dakikalık bir zaman zarfında yağmuru cirm-i semâdan yeryüzüne indirmek” gibi sakat bir mânâya zahip olmak, kâr-ı akıl değildir. Hem hikmet ve iktisat ve adem-i abesiyet, bu yanlış zehabı reddeder.</span></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p>[NOT]<strong><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Dipnot-1 </span></span></strong><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"> “O, gökten, oradaki dağ gibi bulutlardan dolu indirir.” Nur Sûresi, 24:43.</span></span>[/NOT]<span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>adem-i abesiyet</strong>: boş ve anlamsız olmama</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>arz</strong>: dünya</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>arz etmek</strong>: sunmak, göstermek</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>azamet-i İlâhiye</strong>: Allah’ın azameti, büyüklüğü</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>belağatçe</strong>: belâgat ilmine göre</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>bilhassa</strong>: özellikle</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>binaen</strong>: -dayanarak</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>binaenaleyh</strong>: bundan dolayı</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>cevv-i semâ</strong>: gökyüzü</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>cirm-i semâ</strong>: gök cismi</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yapılması</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>hikmet-i İlâhiye</strong>: İlâhi gaye, maksat; Allah’ı her şeyi gaye ve faydalarına yönelik olarak san’atlı bir şekilde yaratma sıfatı</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>iktisat</strong>: israfsızlık</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>inkılâp</strong>: değişim, dönüşüm</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>inzal etme</strong>: indirme</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>izhar etmek</strong>: göstermek, açığa çıkarmak</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kudret-i İlâhiye</strong>: Allah’ın güç ve iktidarı</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kâr-ı akıl</strong>: aklın kabul edeceği iş</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mamul</strong>: imal edilmiş, yapılmış</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mutabık</strong>: uygun </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mu’cize</strong>: bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü hâl, fiil ve eser</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mânâ-i belîğâne</strong>: belâğat ilmine ait mânâ</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mümaselet</strong>: benzerlik</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müsabaka</strong>: yarışma </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müşabehet</strong>: benzerlik</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nazar</strong>: görüş, bakış</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nazar-ı belâğat</strong>: belağat ilmine göre</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nazar-ı hikmet</strong>: varlıklardaki anlam ve ince sırları araştıran hikmet ilmi</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>neş’et etmek</strong>: doğmak, meydana gelmek</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>sahrâ</strong>: ova</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>semâ</strong>: gökyüzü</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>tahayyül etmek</strong>: hayal etmek</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>takdim etmek</strong>: sunmak, göstermek</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>teşbih</strong>: benzetme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>zahip olmak</strong>: bir zanna kapılma, bir görüşe, fikre varma</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>zahir</strong>: görünen, açıkça ortada olan, bir şeyin dış yüzü</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>zarfında</strong>: içinde</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>zehab</strong>: görüş, fikir, zan</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ziynet</strong>: süs </span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>âlem-i süflî</strong>: aşağı âlem; dünya</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>âlem-i ulvî</strong>: yüksek âlem; sema, gökyüzü âlemi</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>şahika</strong>: zirve</span></span></td></tr></table><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 352495, member: 27"] [b]Cevap: Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi - Sayfa: 179[/b] [FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]birbirine rekabet ederler. Bu iki âlem arasında şöylece bir müşabehet ve mümaseletin düşünülmesi de, aralarında bir müsabaka ve rekabeti tahayyül etmekten neş’et eder. Şöyle ki: Arz ve semâ, güzellik müsabakasına girmek için lâzım gelen ziynetlerini takınıp hazırlandıkları zaman, arz, kış mevsiminde kardan mamul beyaz elbiselerini giyer, oturur. Bahar mevsimi gelince o beyaz elbiseyi üzerinden çıkarır, zümrüt gibi yeşil halılarını sahrâlarına serer. Yem yeşil gömleklerini dağlarına giydirir. O dağların şahikalarının başlarına beyaz sarıklarını sarar. Ve bu güzel inkılâp ve manzaralarıyla kudret-i İlâhiyenin mu’cizelerini hikmet-i İlâhiyenin nazarına arz eder. Buna karşı cevv-i semâ dahi azamet-i İlâhiyeyi izhar etmek için koca koca dağları, tepeleri, dereleri ve pek çok garip ve acip şeylerin şekillerini ve sanki beyaz, siyah, kırmızı boyalarla boyanmış pamuk yığınlarını andıran bulut kafilelerini ileri sürer, nazar-ı hikmete takdim eder.[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]İşte bu iki âlem arasındaki hayalî müşabehetten dolayı, bilhassa yaz mevsimindeki bulutlar, Araplar tarafından dağlara, gemilere, bostanlara, derelere, deve kafilelerine yapılan teşbihler, üslûplar, nazar-ı belağatte pek güzel görünür. Binaenaleyh, âlem-i ulvî ile âlem-i süflî arasındaki ve dolayısıyla bulutlarla dağlar arasındaki müşabehet ve münasebete binaen[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2][FONT=trebuchet ms][SIZE=6]وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَآءِ مِنْ جِباَلٍ فِيهَا مِنْ بَرَدٍ [/SIZE][/FONT][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] âyet-i kerimesinin mânâ-yı beliğanesi, “Dağların büyüklüğünde, dolunun renginde bulunan semâdaki bulutlardan yağmurları inzal ediyoruz” demektir.[/SIZE][/FONT] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Bu güzel ve belağatçe makbul, akıl ve mantığa mutabık mânâ dururken, âyetin zahirine yapışıp, “beş yüz senelik mesafeden iki dakikalık bir zaman zarfında yağmuru cirm-i semâdan yeryüzüne indirmek” gibi sakat bir mânâya zahip olmak, kâr-ı akıl değildir. Hem hikmet ve iktisat ve adem-i abesiyet, bu yanlış zehabı reddeder.[/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT] [NOT][B][FONT=tahoma][SIZE=2]Dipnot-1 [/SIZE][/FONT][/B][FONT=tahoma][SIZE=2] “O, gökten, oradaki dağ gibi bulutlardan dolu indirir.” Nur Sûresi, 24:43.[/SIZE][/FONT][/NOT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=tahoma][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][TABLE] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]adem-i abesiyet[/B]: boş ve anlamsız olmama[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]arz[/B]: dünya[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]arz etmek[/B]: sunmak, göstermek[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]azamet-i İlâhiye[/B]: Allah’ın azameti, büyüklüğü[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]belağatçe[/B]: belâgat ilmine göre[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]bilhassa[/B]: özellikle[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]binaen[/B]: -dayanarak[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]binaenaleyh[/B]: bundan dolayı[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]cevv-i semâ[/B]: gökyüzü[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]cirm-i semâ[/B]: gök cismi[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yapılması[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]hikmet-i İlâhiye[/B]: İlâhi gaye, maksat; Allah’ı her şeyi gaye ve faydalarına yönelik olarak san’atlı bir şekilde yaratma sıfatı[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]iktisat[/B]: israfsızlık[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]inkılâp[/B]: değişim, dönüşüm[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]inzal etme[/B]: indirme[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]izhar etmek[/B]: göstermek, açığa çıkarmak[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kudret-i İlâhiye[/B]: Allah’ın güç ve iktidarı[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kâr-ı akıl[/B]: aklın kabul edeceği iş[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mamul[/B]: imal edilmiş, yapılmış[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mutabık[/B]: uygun [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mu’cize[/B]: bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü hâl, fiil ve eser[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mânâ-i belîğâne[/B]: belâğat ilmine ait mânâ[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mümaselet[/B]: benzerlik[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müsabaka[/B]: yarışma [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müşabehet[/B]: benzerlik[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nazar[/B]: görüş, bakış[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nazar-ı belâğat[/B]: belağat ilmine göre[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nazar-ı hikmet[/B]: varlıklardaki anlam ve ince sırları araştıran hikmet ilmi[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]neş’et etmek[/B]: doğmak, meydana gelmek[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]sahrâ[/B]: ova[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]semâ[/B]: gökyüzü[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]tahayyül etmek[/B]: hayal etmek[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]takdim etmek[/B]: sunmak, göstermek[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]teşbih[/B]: benzetme[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]zahip olmak[/B]: bir zanna kapılma, bir görüşe, fikre varma[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]zahir[/B]: görünen, açıkça ortada olan, bir şeyin dış yüzü[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]zarfında[/B]: içinde[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]zehab[/B]: görüş, fikir, zan[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ziynet[/B]: süs [/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]âlem-i süflî[/B]: aşağı âlem; dünya[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]âlem-i ulvî[/B]: yüksek âlem; sema, gökyüzü âlemi[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]şahika[/B]: zirve[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [/TABLE] [FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Bakara Sûresi - Münafıklar Bahsi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst