Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Bakara Sûresi - Huruf-u Mukattaa
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 319621" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Bakara Sûresi - Huruf-u Mukattaa - Sayfa: 66</strong></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'">ederse on olur. On içtima ederse kırk olur. Çünkü herşeyde bir nevi in’ikâs ve bir nevi temessül vardır. Nasıl ki, birbirine mukabil tutulan iki âyinede çok âyineler görünüyor; kezalik, iki üç nükte veya iki üç hüsün içtima ettikleri zaman pek çok nükteler, pek çok hüsünler tevellüt eder. Bu sırra binaendir ki, her hüsün sahibinin ve herbir sahib-i kemâlin emsaliyle içtima etmeye fıtrî bir meyli vardır ki, içtimaları zamanında hüsünleri, kemalleri bir iken iki olur. Hattâ bir taş, taşlığıyla beraber, kubbeli binalarda ustanın elinden çıkar çıkmaz başını eğer, arkadaşıyla birleşmeye meyleder ki, sukut tehlikesinden kurtulsunlar. Maalesef, insanlar teavün sırrını idrak edememişler. Hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'">S - Belâgat ve hidayetten maksat, hakikati vâzıh bir şekilde gösterip fikirleri ve zihinleri ihtilâflardan kurtarmak iken, müfessirlerin bu gibi âyetlerde yaptıkları ihtilâfat, gösterdikleri ihtimaller, beyan ettikleri ayrı ayrı, birbirine uymayan vecihler altında hak ve hakikat ne suretle görülebilir?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'">C - Malûmdur ki, Kur’ân-ı Azimüşşan, yalnız bir asra değil, bütün asırlara nâzil olmuştur. Hem bir tabaka insanlara mahsus değil, bütün tabakat-ı beşere şümulü vardır. Hem bir sınıf insanlara ait değil, bütün beşerin sınıflarına râcidir. Binaenaleyh, herkes, her tabaka, her zaman, fehmine, istidadına göre Kur’ân’ın hakaikinden hisse alabilir ve hissedardır. Halbuki nev-i beşer derece itibarıyla muhtelif ve zevk cihetiyle mütefavit; ve keza meyil, istihsan, lezzet, tabiat itibariyle birbirine uymuyor. Meselâ bir taifenin istihsan ettiği birşey, öteki taifenin zevkine muhaliftir. Bir kavmin meylettiği birşeyden öteki kavim nefret ediyor. Bu sırra binaendir ki, Kur’ân-ı Kerim, günahların cezası veya hayırların mükâfatı hakkında zikrettiği âyetlerde tahsisat yapmamış, âmm bir şekilde bırakmıştır ki, herkes zevkine göre fehmetsin.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><em>Hülâsa, </em>Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, âyetlerini, cümlelerini öyle bir şekilde </span></span></span><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Azîmüşşan</strong>: şan ve şerefi yüce olan Kur’ân</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan</strong>: açıklamalarıyla mu’cize olan, benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>belâgat</strong>: sözün düzgün, kusursuz, hâlin ve makamın icabına göre söylenmesi</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>binaen</strong>: bundan dolayı, -dayanarak</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>binaenaleyh</strong>: bundan dolayı</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön, taraf</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emsal</strong>: benzerler, arkadaşlar</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fehm</strong>: anlayış, kavrayış</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fıtrî</strong>: yaratılıştan gelen, doğal</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakaik</strong>: hakikatler, doğrular</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hidayet</strong>: hak ve doğru yolu gösterme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hülâsa</strong>: kısaca, özetle, netice olarak</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hüsün</strong>: güzellik</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>idrak etme</strong>: anlama, bilme</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihtilâf</strong>: ayrılık, uyuşmazlık</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihtilâfat</strong>: ayrılıklar, anlaşmazlıklar, uyuşmazlıklar</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>in’ikâs</strong>: yansıma, aksetme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istidad</strong>: ruhî özellikler; kabiliyet</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istihsan</strong>: güzel bulma, beğeni</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>itibarıyla</strong>: bakımından</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>içtima</strong>: toplanma, bir araya gelme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kavim</strong>: topluluk, millet</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemal</strong>: fazilet, olgunluk</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>keza</strong>: böylece, bunun gibi</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kezalik</strong>: böylece, bunun gibi</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özel, ait</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>malûm</strong>: bilinen</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meyl</strong>: eğilim</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhalif</strong>: zıt, aykırı</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: farklı, değişik</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mukabil</strong>: karşılık</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müfessir</strong>: Kur’ân-ı Kerimi mânâ bakımından tefsir eden, yorumlayan âlim kimse</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mükâfat</strong>: ödül</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mütefavit</strong>: birbirinden farklı</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nev-i beşer</strong>: insan, insanlık</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nevi</strong>: tür, çeşit</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nâzil olma</strong>: inme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nükte</strong>: ince ve derin mânâ</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>râci</strong>: dönen</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sahib-i kemâl</strong>: fazilet ve iyilik sahibi</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sukut</strong>: düşme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tabakat-ı beşer</strong>: insan sınıfları; burada her asırda yaşayan insanlar kastediliyor</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahsisat</strong>: genel bir şeyi özelleştirme; genel bir hüküm ifade eden bir sözü belirli bir hükme mahsus kılma</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taife</strong>: grup, sınıf</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teavün</strong>: yardımlaşma, işbirliği</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>temessül</strong>: görünme, şekillenme, yansıma</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tevellüd</strong>: doğma, meydana gelme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vecih</strong>: yön, yüz</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vâzıh</strong>: açık</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âmm</strong>: genel; sayısız şeyleri içine alan, aynı cinsten bir çok fertlere birden delâlet eden lâfız; cemaat, ibadet lâfızları gibi</span></span></td><td><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şümul</strong>: kapsamlılık</span></span></td></tr></table><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 319621, member: 27"] [b]Cevap: Bakara Sûresi - Huruf-u Mukattaa - Sayfa: 66[/b] [SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE][FONT=Trebuchet MS][SIZE=2][FONT=tahoma]ederse on olur. On içtima ederse kırk olur. Çünkü herşeyde bir nevi in’ikâs ve bir nevi temessül vardır. Nasıl ki, birbirine mukabil tutulan iki âyinede çok âyineler görünüyor; kezalik, iki üç nükte veya iki üç hüsün içtima ettikleri zaman pek çok nükteler, pek çok hüsünler tevellüt eder. Bu sırra binaendir ki, her hüsün sahibinin ve herbir sahib-i kemâlin emsaliyle içtima etmeye fıtrî bir meyli vardır ki, içtimaları zamanında hüsünleri, kemalleri bir iken iki olur. Hattâ bir taş, taşlığıyla beraber, kubbeli binalarda ustanın elinden çıkar çıkmaz başını eğer, arkadaşıyla birleşmeye meyleder ki, sukut tehlikesinden kurtulsunlar. Maalesef, insanlar teavün sırrını idrak edememişler. Hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar! [/FONT][/SIZE] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=2][FONT=tahoma]S - Belâgat ve hidayetten maksat, hakikati vâzıh bir şekilde gösterip fikirleri ve zihinleri ihtilâflardan kurtarmak iken, müfessirlerin bu gibi âyetlerde yaptıkları ihtilâfat, gösterdikleri ihtimaller, beyan ettikleri ayrı ayrı, birbirine uymayan vecihler altında hak ve hakikat ne suretle görülebilir? [/FONT][/SIZE] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=2][FONT=tahoma]C - Malûmdur ki, Kur’ân-ı Azimüşşan, yalnız bir asra değil, bütün asırlara nâzil olmuştur. Hem bir tabaka insanlara mahsus değil, bütün tabakat-ı beşere şümulü vardır. Hem bir sınıf insanlara ait değil, bütün beşerin sınıflarına râcidir. Binaenaleyh, herkes, her tabaka, her zaman, fehmine, istidadına göre Kur’ân’ın hakaikinden hisse alabilir ve hissedardır. Halbuki nev-i beşer derece itibarıyla muhtelif ve zevk cihetiyle mütefavit; ve keza meyil, istihsan, lezzet, tabiat itibariyle birbirine uymuyor. Meselâ bir taifenin istihsan ettiği birşey, öteki taifenin zevkine muhaliftir. Bir kavmin meylettiği birşeyden öteki kavim nefret ediyor. Bu sırra binaendir ki, Kur’ân-ı Kerim, günahların cezası veya hayırların mükâfatı hakkında zikrettiği âyetlerde tahsisat yapmamış, âmm bir şekilde bırakmıştır ki, herkes zevkine göre fehmetsin. [/FONT][/SIZE] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=2][FONT=tahoma][I]Hülâsa, [/I]Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, âyetlerini, cümlelerini öyle bir şekilde [/FONT][/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE][SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE] [TABLE] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]Kur’ân-ı Azîmüşşan[/B]: şan ve şerefi yüce olan Kur’ân[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan[/B]: açıklamalarıyla mu’cize olan, benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]belâgat[/B]: sözün düzgün, kusursuz, hâlin ve makamın icabına göre söylenmesi[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]binaen[/B]: bundan dolayı, -dayanarak[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]binaenaleyh[/B]: bundan dolayı[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]cihet[/B]: yön, taraf[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]emsal[/B]: benzerler, arkadaşlar[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]fehm[/B]: anlayış, kavrayış[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]fıtrî[/B]: yaratılıştan gelen, doğal[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]hakaik[/B]: hakikatler, doğrular[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]hidayet[/B]: hak ve doğru yolu gösterme[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]hülâsa[/B]: kısaca, özetle, netice olarak[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]hüsün[/B]: güzellik[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]idrak etme[/B]: anlama, bilme[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]ihtilâf[/B]: ayrılık, uyuşmazlık[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]ihtilâfat[/B]: ayrılıklar, anlaşmazlıklar, uyuşmazlıklar[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]in’ikâs[/B]: yansıma, aksetme[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]istidad[/B]: ruhî özellikler; kabiliyet[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]istihsan[/B]: güzel bulma, beğeni[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]itibarıyla[/B]: bakımından[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]içtima[/B]: toplanma, bir araya gelme[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]kavim[/B]: topluluk, millet[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]kemal[/B]: fazilet, olgunluk[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]keza[/B]: böylece, bunun gibi[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]kezalik[/B]: böylece, bunun gibi[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]mahsus[/B]: özel, ait[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]malûm[/B]: bilinen[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]meyl[/B]: eğilim[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]muhalif[/B]: zıt, aykırı[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]muhtelif[/B]: farklı, değişik[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]mukabil[/B]: karşılık[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]müfessir[/B]: Kur’ân-ı Kerimi mânâ bakımından tefsir eden, yorumlayan âlim kimse[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]mükâfat[/B]: ödül[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]mütefavit[/B]: birbirinden farklı[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nev-i beşer[/B]: insan, insanlık[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nevi[/B]: tür, çeşit[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nâzil olma[/B]: inme[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]nükte[/B]: ince ve derin mânâ[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]râci[/B]: dönen[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]sahib-i kemâl[/B]: fazilet ve iyilik sahibi[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]sukut[/B]: düşme[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tabakat-ı beşer[/B]: insan sınıfları; burada her asırda yaşayan insanlar kastediliyor[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tahsisat[/B]: genel bir şeyi özelleştirme; genel bir hüküm ifade eden bir sözü belirli bir hükme mahsus kılma[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]taife[/B]: grup, sınıf[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]teavün[/B]: yardımlaşma, işbirliği[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]temessül[/B]: görünme, şekillenme, yansıma[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]tevellüd[/B]: doğma, meydana gelme[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]vecih[/B]: yön, yüz[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]vâzıh[/B]: açık[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [TR] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]âmm[/B]: genel; sayısız şeyleri içine alan, aynı cinsten bir çok fertlere birden delâlet eden lâfız; cemaat, ibadet lâfızları gibi[/FONT][/SIZE][/TD] [TD][SIZE=2][FONT=tahoma][B]şümul[/B]: kapsamlılık[/FONT][/SIZE][/TD] [/TR] [/TABLE] [SIZE=2][FONT=tahoma] [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Bakara Sûresi - Huruf-u Mukattaa
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst