Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Amr Bin As' ın Hidayeti
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Lebbeyk" data-source="post: 2621" data-attributes="member: 18"><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy">AMR BiN AS' IN HİDAYETİ</span></span></span></strong> </span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Amr b. As r.a. anlatıyor:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Hendek savaşından Mekke'ye döndüğümüzde, Kureyş'ten benim gibi düşünen bazı kimseleri bir araya getirdim. Onlar beni dinlerlerdi. Onlara:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Biliyorsunuz, Muhammed gittikçe kuvvetleniyor, hem de korkunç bir şekilde güçlenmektedir. Ben bu konuda birşey düşünüyorum. Acaba siz ne dersiniz? diye sordum. 'Görüşün nedir?' dediler. Ben de:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Beraberce gidelim Habeş Kralı Necaşi'ye sığınalım, onun yanında olalım. Eğer Muhammed bizim kavmimize galip gelirse, biz Necaşi'nin yanında kalırız. Onun elinin altında olmamız, Muhammed'in elinin altında olmaktan daha iyidir. Eğer bizimkiler galip gelirse, zaten bizi biliyorlar. Onlardan bize sadece iyilik gelebilir, dedim.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Arkadaşlarım bunun tek yol olduğunu söylediler. Bunun üzerine ben: 'O halde, Necaşi'ye vereceğimiz hediyeleri hazırlayınız.' dedim.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Necaşi'nin hoşuna gidecek hediyelerin başında tabaklanmış deri vardı. Biz de ona çokça deri topladık. Sonra Mekke'den yola çıkıp, Necaşi'ye vardık. Biz orada iken, Amr b. Ümeyye de geldi. Hz. Peygamber, Amr'ı Necaşi'ye Cafer ve arkadaşları için göndermişti. Amr, Necaşi'nin yanına girdi, sonra da çıktı. Arkadaşlarıma dedim ki:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Bu zat Amr b. Ümeyye'dir. Eğer Necaşi'nin yanına girip de onu bana teslim etmesini istesem, o da onu bana verse de onun boynunu vursam, Kureyşliler bunu bir mükâfat gibi kabul ederler. Çünkü böylece Muhammed'in elçisini öldürmüş olurum.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Bu fikirle Necaşi'nin huzuruna girdim. Daha önce yaptığım gibi secde ettim. O da:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Dostum Amr'a merhaba, dedi. Bana memleketinden bir hediye getirdin mi?</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Evet ey kral! Sana birçok deri getirdim.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Sonra derileri Necaşi'ye takdim ettim, hoşuna gitti. Dedim ki:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Ey kral! Ben yanından çıkan bir kişi gördüm. O, bize düşman bir kişinin elçisidir. Onu bana ver ki öldüreyim. Çünkü o bizim ileri gelenlerimizden birçok genci öldürdü.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Necaşi müthiş öfkelendi. Sonra eliyle burnuma vurdu. Zannettim ki burnum kırıldı. Eğer yer açılsaydı korkudan girerdim. Dedim ki:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Ey kral! Eğer hoşuna gitmeyeceğini bilseydim, bunu senden istemezdim. Necaşi:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Kendisine, Musa'ya gelen en büyük Namus'un (Cebrail'in) geldiği bir kişinin elçisini sana vermemi nasıl isteyebilirsin?</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Ey kral! Gerçekten böyle midir?</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Behey azaba uğrayasıca, beni dinle de ona tabi ol! Çünkü o, Allah'a yemin ediyorum, Hak üzeredir ve kendisine karşı gelenlere, tıpkı Hz. Musa'nın Firavun ordusuna galip geldiği gibi galip gelecektir.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- O halde, onun namı hesabına İslâm üzerine benimle biat eder misin? dedim. Necaşi evet dedi ve elini uzattı. İslâm üzerine Necaşi'ye biat ettim.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Sonra arkadaşlarımın yanına vardım. Müslüman olduğumu gizledim. Daha sonra Hz. Peygamber'e gitmek üzere yola çıktım. Yolda Halid b. Velid'e rastladım. Bu hadise Mekke'nin fethinin biraz öncesindeydi. O da Mekke'den geliyordu. Ona:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Ey Eba Süleyman, nereye gidiyorsun? dedim.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Andolsun, iş açığa çıkmış ve başarıya ulaşmıştır. Kesinlikle o kişi peygamberdir. Gideceğim ve müslüman olacağım. Sen daha ne zamana kadar inat edeceksin? dedi. Ben de ona:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Andolsun ki ben de müslüman olmak için geldim, dedim.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Halid'le beraber Medine'ye, Peygamber s.a.v.'e vardık. Halid benden önce müslüman oldu, biat etti. Sonra ben:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Ey Allah'ın Rasulü! Ben geçmiş günahlarımın affedilmesi üzerine -ki gelecektekileri de bilmiyorum- seninle biat ediyorum, dedim. Hz. Peygamber s.a.v.:</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>- Ey Amr! Biat et ki, İslâm, İslâm'dan önceki bütün günahları silip süpürür. Hicretten önceki herşeyi hicretin sildiği gibi, dedi.</em></strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'arial narrow'"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: navy"><strong><em>Rasulullah s.a.v.'e biat ettikten sonra geri döndüm.</em></strong></span></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Lebbeyk, post: 2621, member: 18"] [FONT=arial narrow][B][FONT=Georgia][SIZE=4][COLOR=navy]AMR BiN AS' IN HİDAYETİ[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [/FONT] [FONT=arial narrow][FONT=Georgia][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [/FONT] [FONT=arial narrow][FONT=Georgia][SIZE=4][COLOR=navy][B][I]Amr b. As r.a. anlatıyor: Hendek savaşından Mekke'ye döndüğümüzde, Kureyş'ten benim gibi düşünen bazı kimseleri bir araya getirdim. Onlar beni dinlerlerdi. Onlara: - Biliyorsunuz, Muhammed gittikçe kuvvetleniyor, hem de korkunç bir şekilde güçlenmektedir. Ben bu konuda birşey düşünüyorum. Acaba siz ne dersiniz? diye sordum. 'Görüşün nedir?' dediler. Ben de: - Beraberce gidelim Habeş Kralı Necaşi'ye sığınalım, onun yanında olalım. Eğer Muhammed bizim kavmimize galip gelirse, biz Necaşi'nin yanında kalırız. Onun elinin altında olmamız, Muhammed'in elinin altında olmaktan daha iyidir. Eğer bizimkiler galip gelirse, zaten bizi biliyorlar. Onlardan bize sadece iyilik gelebilir, dedim. Arkadaşlarım bunun tek yol olduğunu söylediler. Bunun üzerine ben: 'O halde, Necaşi'ye vereceğimiz hediyeleri hazırlayınız.' dedim. Necaşi'nin hoşuna gidecek hediyelerin başında tabaklanmış deri vardı. Biz de ona çokça deri topladık. Sonra Mekke'den yola çıkıp, Necaşi'ye vardık. Biz orada iken, Amr b. Ümeyye de geldi. Hz. Peygamber, Amr'ı Necaşi'ye Cafer ve arkadaşları için göndermişti. Amr, Necaşi'nin yanına girdi, sonra da çıktı. Arkadaşlarıma dedim ki: - Bu zat Amr b. Ümeyye'dir. Eğer Necaşi'nin yanına girip de onu bana teslim etmesini istesem, o da onu bana verse de onun boynunu vursam, Kureyşliler bunu bir mükâfat gibi kabul ederler. Çünkü böylece Muhammed'in elçisini öldürmüş olurum. Bu fikirle Necaşi'nin huzuruna girdim. Daha önce yaptığım gibi secde ettim. O da: - Dostum Amr'a merhaba, dedi. Bana memleketinden bir hediye getirdin mi? - Evet ey kral! Sana birçok deri getirdim. Sonra derileri Necaşi'ye takdim ettim, hoşuna gitti. Dedim ki: - Ey kral! Ben yanından çıkan bir kişi gördüm. O, bize düşman bir kişinin elçisidir. Onu bana ver ki öldüreyim. Çünkü o bizim ileri gelenlerimizden birçok genci öldürdü. Necaşi müthiş öfkelendi. Sonra eliyle burnuma vurdu. Zannettim ki burnum kırıldı. Eğer yer açılsaydı korkudan girerdim. Dedim ki: - Ey kral! Eğer hoşuna gitmeyeceğini bilseydim, bunu senden istemezdim. Necaşi: - Kendisine, Musa'ya gelen en büyük Namus'un (Cebrail'in) geldiği bir kişinin elçisini sana vermemi nasıl isteyebilirsin? - Ey kral! Gerçekten böyle midir? - Behey azaba uğrayasıca, beni dinle de ona tabi ol! Çünkü o, Allah'a yemin ediyorum, Hak üzeredir ve kendisine karşı gelenlere, tıpkı Hz. Musa'nın Firavun ordusuna galip geldiği gibi galip gelecektir. - O halde, onun namı hesabına İslâm üzerine benimle biat eder misin? dedim. Necaşi evet dedi ve elini uzattı. İslâm üzerine Necaşi'ye biat ettim. Sonra arkadaşlarımın yanına vardım. Müslüman olduğumu gizledim. Daha sonra Hz. Peygamber'e gitmek üzere yola çıktım. Yolda Halid b. Velid'e rastladım. Bu hadise Mekke'nin fethinin biraz öncesindeydi. O da Mekke'den geliyordu. Ona: - Ey Eba Süleyman, nereye gidiyorsun? dedim. - Andolsun, iş açığa çıkmış ve başarıya ulaşmıştır. Kesinlikle o kişi peygamberdir. Gideceğim ve müslüman olacağım. Sen daha ne zamana kadar inat edeceksin? dedi. Ben de ona: - Andolsun ki ben de müslüman olmak için geldim, dedim. Halid'le beraber Medine'ye, Peygamber s.a.v.'e vardık. Halid benden önce müslüman oldu, biat etti. Sonra ben: - Ey Allah'ın Rasulü! Ben geçmiş günahlarımın affedilmesi üzerine -ki gelecektekileri de bilmiyorum- seninle biat ediyorum, dedim. Hz. Peygamber s.a.v.: - Ey Amr! Biat et ki, İslâm, İslâm'dan önceki bütün günahları silip süpürür. Hicretten önceki herşeyi hicretin sildiği gibi, dedi. Rasulullah s.a.v.'e biat ettikten sonra geri döndüm.[/I][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Amr Bin As' ın Hidayeti
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst