Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Esmaü'l Hüsna
Allah Yarattıklarından Aşkındır, Yücedir, Allah’ın el-Müteâlî İsmi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="muhsin iyii" data-source="post: 272802" data-attributes="member: 1016601"><p>Allah (c.c.) dünyadaki hiçbir varlığa benzemez. Allah’ı (c.c.) hakkıyla bilmemize de imkan yoktur. Allah (c.c) insanı yeryüzünde halife olarak yaratmıştır. Tabii Allah’ın bu görevini ancak insan-ı kâmil yüklenebilir. Diğer hiçbir varlığa nasip olmayacak çapta Allah’ın (c.c.) sıfatları ve güzel isimleri insan üzerinde tecelli etmiştir. Halifeliği de buradan ileri gelmektedir. Allah’ın (c.c.) her ne kadar pek çok sıfatı ve güzel ismi varlık âleminde tecelli etse de O bunların dışındadır ve bunlardan aşkındır. Yücedir. O’nu en iyi ancak Kendi zatı bilir. İnsanda bazı duygular vardır ki aşkın (müteal) bir özellik taşırlar. Yani bu duygular yaratılmış olan âlemin ötesinde, yüce Allah’a (c.c.) ulaşmaya çalışan veya O’nu gerekli kılan bir özelliktedirler. Örneğin insanın içerisindeki ebedilik özlemi böyledir. Biliyoruz ki varlık âleminde hiçbir şey ebedi değildir. Çünkü ezeli de değildir. Ezeli olmayan bir şeyin de ebedi olması düşünülemez. Ancak Allah (c.c.) dilerse o başkadır. İnsan da bu yüzden ölümlüdür. Demek ki insandaki ebedilik özlemi varlık dünyasını aşan, yüce Allah’a (c.c.) dayanan bir özellik taşımaktadır. Çünkü yüce Allah (c.c.) ezeli ve ebedidir. Elbette insanın ruhunda böyle bir ebedi yaşama arzusunu var eden Allah (c.c.), bunu görmezden gelmeyecektir. Nasıl Allah (c.c.) bu dünyada bütün fıtri ihtiyaçlarımıza bir hal çaresi yaratmışsa, örneğin açlık içgüdüsünü verdiği rızıklarla tatmin ettiriyorsa, ahiret âleminde insanın ebedi yaşama karşı duyduğu güdüyü de muhakkak doyuma ulaştıracaktır. Gönül ister ki bu duygu ancak cennette yerini bulsun. Allah (c.c.) ebedi cehennemle bizi cezalandırmasın. Aşk da böyle aşkın bir duygudur. Aşk her ne kadar genellikle beşeri olarak yaşansa veya görülse de aslında varlık âleminin ötesine ulaşma amacındadır. Bu yüzden aşk, aşkın bir özelliğe sahiptir. Çünkü insanın gerçek yaratıcıyı bırakıp da onun bir kuluna gönlünü kaptırması ressama hayranlık duyma yerine bir tablosuna takılıp kalma gibi sapkın bir durumdur. Bir ruhsal hastalıktır. Böyle bir duygunun hedefinden şaşması durumunda önce bu sapkınlığı düşünmeli, kabul etmeli, sonra da asıl âşık olunacak varlığa, yani Allah’a (c.c.) ibadet ve taatla yönelinmelidir. Dünyadaki her varlık aslında aşkın bir anlam taşımaktadır. Özellikle bize rızık olarak ihsan edilen her nimet ahiretteki asıllarını, cennette müminlere sunulacak nimetleri düşündürmektedir. Dünyadaki nimetler onların ancak az bir kısmının modeli olarak görülmektedir. Bunları yaratan Allah (c.c.) elbette ebedi cennet mülkünde kutsal kitabındaki vaat ettiği tüm nimetleri yaratmaya da güç yetirmiştir. El-Müteâlî (aşkın, bütün yaratılmışlardan farklı olan) güzel ismi ile kula düşen görev, Allah (c.c.) hakkında her ne biliyorsak Allah’ın (c.c.) bunların üzerinde bir gerçekliğe ve üstünlüğe sahip olduğu bilincini taşımaktır. Muhsin İyi Allah (c.c.) dünyadaki hiçbir varlığa benzemez. Allah’ı (c.c.) hakkıyla bilmemize de imkan yoktur. Allah (c.c) insanı yeryüzünde halife olarak yaratmıştır. Tabii Allah’ın bu görevini ancak insan-ı kâmil yüklenebilir. Diğer hiçbir varlığa nasip olmayacak çapta Allah’ın (c.c.) sıfatları ve güzel isimleri insan üzerinde tecelli etmiştir. Halifeliği de buradan ileri gelmektedir. Allah’ın (c.c.) her ne kadar pek çok sıfatı ve güzel ismi varlık âleminde tecelli etse de O bunların dışındadır ve bunlardan aşkındır. Yücedir. O’nu en iyi ancak Kendi zatı bilir. İnsanda bazı duygular vardır ki aşkın (müteal) bir özellik taşırlar. Yani bu duygular yaratılmış olan âlemin ötesinde, yüce Allah’a (c.c.) ulaşmaya çalışan veya O’nu gerekli kılan bir özelliktedirler. Örneğin insanın içerisindeki ebedilik özlemi böyledir. Biliyoruz ki varlık âleminde hiçbir şey ebedi değildir. Çünkü ezeli de değildir. Ezeli olmayan bir şeyin de ebedi olması düşünülemez. Ancak Allah (c.c.) dilerse o başkadır. İnsan da bu yüzden ölümlüdür. Demek ki insandaki ebedilik özlemi varlık dünyasını aşan, yüce Allah’a (c.c.) dayanan bir özellik taşımaktadır. Çünkü yüce Allah (c.c.) ezeli ve ebedidir. Elbette insanın ruhunda böyle bir ebedi yaşama arzusunu var eden Allah (c.c.), bunu görmezden gelmeyecektir. Nasıl Allah (c.c.) bu dünyada bütün fıtri ihtiyaçlarımıza bir hal çaresi yaratmışsa, örneğin açlık içgüdüsünü verdiği rızıklarla tatmin ettiriyorsa, ahiret âleminde insanın ebedi yaşama karşı duyduğu güdüyü de muhakkak doyuma ulaştıracaktır. Gönül ister ki bu duygu ancak cennette yerini bulsun. Allah (c.c.) ebedi cehennemle bizi cezalandırmasın. Aşk da böyle aşkın bir duygudur. Aşk her ne kadar genellikle beşeri olarak yaşansa veya görülse de aslında varlık âleminin ötesine ulaşma amacındadır. Bu yüzden aşk, aşkın bir özelliğe sahiptir. Çünkü insanın gerçek yaratıcıyı bırakıp da onun bir kuluna gönlünü kaptırması ressama hayranlık duyma yerine bir tablosuna takılıp kalma gibi sapkın bir durumdur. Bir ruhsal hastalıktır. Böyle bir duygunun hedefinden şaşması durumunda önce bu sapkınlığı düşünmeli, kabul etmeli, sonra da asıl âşık olunacak varlığa, yani Allah’a (c.c.) ibadet ve taatla yönelinmelidir. Dünyadaki her varlık aslında aşkın bir anlam taşımaktadır. Özellikle bize rızık olarak ihsan edilen her nimet ahiretteki asıllarını, cennette müminlere sunulacak nimetleri düşündürmektedir. Dünyadaki nimetler onların ancak az bir kısmının modeli olarak görülmektedir. Bunları yaratan Allah (c.c.) elbette ebedi cennet mülkünde kutsal kitabındaki vaat ettiği tüm nimetleri yaratmaya da güç yetirmiştir. El-Müteâlî (aşkın, bütün yaratılmışlardan farklı olan) güzel ismi ile kula düşen görev, Allah (c.c.) hakkında her ne biliyorsak Allah’ın (c.c.) bunların üzerinde bir gerçekliğe ve üstünlüğe sahip olduğu bilincini taşımaktır. Muhsin İyi</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="muhsin iyii, post: 272802, member: 1016601"] Allah (c.c.) dünyadaki hiçbir varlığa benzemez. Allah’ı (c.c.) hakkıyla bilmemize de imkan yoktur. Allah (c.c) insanı yeryüzünde halife olarak yaratmıştır. Tabii Allah’ın bu görevini ancak insan-ı kâmil yüklenebilir. Diğer hiçbir varlığa nasip olmayacak çapta Allah’ın (c.c.) sıfatları ve güzel isimleri insan üzerinde tecelli etmiştir. Halifeliği de buradan ileri gelmektedir. Allah’ın (c.c.) her ne kadar pek çok sıfatı ve güzel ismi varlık âleminde tecelli etse de O bunların dışındadır ve bunlardan aşkındır. Yücedir. O’nu en iyi ancak Kendi zatı bilir. İnsanda bazı duygular vardır ki aşkın (müteal) bir özellik taşırlar. Yani bu duygular yaratılmış olan âlemin ötesinde, yüce Allah’a (c.c.) ulaşmaya çalışan veya O’nu gerekli kılan bir özelliktedirler. Örneğin insanın içerisindeki ebedilik özlemi böyledir. Biliyoruz ki varlık âleminde hiçbir şey ebedi değildir. Çünkü ezeli de değildir. Ezeli olmayan bir şeyin de ebedi olması düşünülemez. Ancak Allah (c.c.) dilerse o başkadır. İnsan da bu yüzden ölümlüdür. Demek ki insandaki ebedilik özlemi varlık dünyasını aşan, yüce Allah’a (c.c.) dayanan bir özellik taşımaktadır. Çünkü yüce Allah (c.c.) ezeli ve ebedidir. Elbette insanın ruhunda böyle bir ebedi yaşama arzusunu var eden Allah (c.c.), bunu görmezden gelmeyecektir. Nasıl Allah (c.c.) bu dünyada bütün fıtri ihtiyaçlarımıza bir hal çaresi yaratmışsa, örneğin açlık içgüdüsünü verdiği rızıklarla tatmin ettiriyorsa, ahiret âleminde insanın ebedi yaşama karşı duyduğu güdüyü de muhakkak doyuma ulaştıracaktır. Gönül ister ki bu duygu ancak cennette yerini bulsun. Allah (c.c.) ebedi cehennemle bizi cezalandırmasın. Aşk da böyle aşkın bir duygudur. Aşk her ne kadar genellikle beşeri olarak yaşansa veya görülse de aslında varlık âleminin ötesine ulaşma amacındadır. Bu yüzden aşk, aşkın bir özelliğe sahiptir. Çünkü insanın gerçek yaratıcıyı bırakıp da onun bir kuluna gönlünü kaptırması ressama hayranlık duyma yerine bir tablosuna takılıp kalma gibi sapkın bir durumdur. Bir ruhsal hastalıktır. Böyle bir duygunun hedefinden şaşması durumunda önce bu sapkınlığı düşünmeli, kabul etmeli, sonra da asıl âşık olunacak varlığa, yani Allah’a (c.c.) ibadet ve taatla yönelinmelidir. Dünyadaki her varlık aslında aşkın bir anlam taşımaktadır. Özellikle bize rızık olarak ihsan edilen her nimet ahiretteki asıllarını, cennette müminlere sunulacak nimetleri düşündürmektedir. Dünyadaki nimetler onların ancak az bir kısmının modeli olarak görülmektedir. Bunları yaratan Allah (c.c.) elbette ebedi cennet mülkünde kutsal kitabındaki vaat ettiği tüm nimetleri yaratmaya da güç yetirmiştir. El-Müteâlî (aşkın, bütün yaratılmışlardan farklı olan) güzel ismi ile kula düşen görev, Allah (c.c.) hakkında her ne biliyorsak Allah’ın (c.c.) bunların üzerinde bir gerçekliğe ve üstünlüğe sahip olduğu bilincini taşımaktır. Muhsin İyi Allah (c.c.) dünyadaki hiçbir varlığa benzemez. Allah’ı (c.c.) hakkıyla bilmemize de imkan yoktur. Allah (c.c) insanı yeryüzünde halife olarak yaratmıştır. Tabii Allah’ın bu görevini ancak insan-ı kâmil yüklenebilir. Diğer hiçbir varlığa nasip olmayacak çapta Allah’ın (c.c.) sıfatları ve güzel isimleri insan üzerinde tecelli etmiştir. Halifeliği de buradan ileri gelmektedir. Allah’ın (c.c.) her ne kadar pek çok sıfatı ve güzel ismi varlık âleminde tecelli etse de O bunların dışındadır ve bunlardan aşkındır. Yücedir. O’nu en iyi ancak Kendi zatı bilir. İnsanda bazı duygular vardır ki aşkın (müteal) bir özellik taşırlar. Yani bu duygular yaratılmış olan âlemin ötesinde, yüce Allah’a (c.c.) ulaşmaya çalışan veya O’nu gerekli kılan bir özelliktedirler. Örneğin insanın içerisindeki ebedilik özlemi böyledir. Biliyoruz ki varlık âleminde hiçbir şey ebedi değildir. Çünkü ezeli de değildir. Ezeli olmayan bir şeyin de ebedi olması düşünülemez. Ancak Allah (c.c.) dilerse o başkadır. İnsan da bu yüzden ölümlüdür. Demek ki insandaki ebedilik özlemi varlık dünyasını aşan, yüce Allah’a (c.c.) dayanan bir özellik taşımaktadır. Çünkü yüce Allah (c.c.) ezeli ve ebedidir. Elbette insanın ruhunda böyle bir ebedi yaşama arzusunu var eden Allah (c.c.), bunu görmezden gelmeyecektir. Nasıl Allah (c.c.) bu dünyada bütün fıtri ihtiyaçlarımıza bir hal çaresi yaratmışsa, örneğin açlık içgüdüsünü verdiği rızıklarla tatmin ettiriyorsa, ahiret âleminde insanın ebedi yaşama karşı duyduğu güdüyü de muhakkak doyuma ulaştıracaktır. Gönül ister ki bu duygu ancak cennette yerini bulsun. Allah (c.c.) ebedi cehennemle bizi cezalandırmasın. Aşk da böyle aşkın bir duygudur. Aşk her ne kadar genellikle beşeri olarak yaşansa veya görülse de aslında varlık âleminin ötesine ulaşma amacındadır. Bu yüzden aşk, aşkın bir özelliğe sahiptir. Çünkü insanın gerçek yaratıcıyı bırakıp da onun bir kuluna gönlünü kaptırması ressama hayranlık duyma yerine bir tablosuna takılıp kalma gibi sapkın bir durumdur. Bir ruhsal hastalıktır. Böyle bir duygunun hedefinden şaşması durumunda önce bu sapkınlığı düşünmeli, kabul etmeli, sonra da asıl âşık olunacak varlığa, yani Allah’a (c.c.) ibadet ve taatla yönelinmelidir. Dünyadaki her varlık aslında aşkın bir anlam taşımaktadır. Özellikle bize rızık olarak ihsan edilen her nimet ahiretteki asıllarını, cennette müminlere sunulacak nimetleri düşündürmektedir. Dünyadaki nimetler onların ancak az bir kısmının modeli olarak görülmektedir. Bunları yaratan Allah (c.c.) elbette ebedi cennet mülkünde kutsal kitabındaki vaat ettiği tüm nimetleri yaratmaya da güç yetirmiştir. El-Müteâlî (aşkın, bütün yaratılmışlardan farklı olan) güzel ismi ile kula düşen görev, Allah (c.c.) hakkında her ne biliyorsak Allah’ın (c.c.) bunların üzerinde bir gerçekliğe ve üstünlüğe sahip olduğu bilincini taşımaktır. Muhsin İyi [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Esmaü'l Hüsna
Allah Yarattıklarından Aşkındır, Yücedir, Allah’ın el-Müteâlî İsmi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst