Bediüzzaman’ın Hekim-i Lokman talebesi: Ali İhsan Tola
Bediüzzaman Said Nursî’nin her biri ayrı sahada mümtaz talebelerinden birisi de Hekim-i Lokman olarak bilinen Senirkentli Ali İhsan Tola’dır.
1927 yılında Senirkent’te dünyaya gelen Ali İhsan Tola, 13 Mayıs 2009’da 82 yaşında bir ziyaretgâh hâline gelen Senirkent’teki evinde Hakk’a yürüdü. Tola, kızı Handan Hanım’ın ifadesiyle son anlarını sürekli abdest hâli içinde ve son nefesinde “Allah” kelimesini zikrederek Rabb’ine kavuştu.
Mehmet Emin Birinci’nin ifadesiyle “Nurlara sadık kalanın son nefesi ‘Allah’ olur” ve Niyazi-i Mısri’nin, “Hakkı seven âşıkların, aşk oduna yananların son nefesi tevhit olur” dediği gibi, onun da “içindeki can kuşu” en son “tevhit” diye öterek bu âleme veda etti.
Ali İhsan Tola, 23 yaşında Orman Fakültesi mezunu bir genç iken 1950 yılında Emirdağ’da Bediüzzaman’ı ziyaretle şereflenir. Bu ilk ziyaretinde Bediüzzaman, Ali İhsan Tola’nın yüzüne bakarak, “Kardeşim, biz seninle akrabayız!” der. O zamanlar henüz üniversiteyi yeni bitirmiş olan ve okuduğu pozitif ilimlerin tesirinde kalan Ali İhsan Tola, bir maneviyat büyüğünü ilk defa ziyaret ettiğinden usul erkân bilmediği için “Efendim siz Şarklısınız, ben ise Garplı, nereden akraba olacağız?” diye itiraz eder.
Bediüzzaman bunun üzerine tekrar “Kardeşim, biz seninle akrabayız” der. Ali İhsan Tola, bu defa içinden “Herhalde bana iltifat olsun diye böyle söylüyor” diye geçirir. Bediüzzaman, bu defa daha gür bir sesle, “Hayır kardeşim, seninle akrabayız!” deyince yanında bulunan Ceylan Çalışkan, eliyle Tola’nın dizine dokunarak itirazını sürdürmemesini ikaz eder.
Ali İhsan Tola, yıllar sonra yeğeninin nüfus planlamada çalışırken nesilleri hakkında yaptığı bir araştırma sonunda soyunun Âl-i Beyt’e dayandığını öğrenince, Üstad’ın “Seninle akrabayız” sözünün ne manaya geldiğini anlar.
Bediüzzaman Said Nursî’nin her biri ayrı sahada mümtaz talebelerinden birisi de Hekim-i Lokman olarak bilinen Senirkentli Ali İhsan Tola’dır.
1927 yılında Senirkent’te dünyaya gelen Ali İhsan Tola, 13 Mayıs 2009’da 82 yaşında bir ziyaretgâh hâline gelen Senirkent’teki evinde Hakk’a yürüdü. Tola, kızı Handan Hanım’ın ifadesiyle son anlarını sürekli abdest hâli içinde ve son nefesinde “Allah” kelimesini zikrederek Rabb’ine kavuştu.
Mehmet Emin Birinci’nin ifadesiyle “Nurlara sadık kalanın son nefesi ‘Allah’ olur” ve Niyazi-i Mısri’nin, “Hakkı seven âşıkların, aşk oduna yananların son nefesi tevhit olur” dediği gibi, onun da “içindeki can kuşu” en son “tevhit” diye öterek bu âleme veda etti.
Ali İhsan Tola, 23 yaşında Orman Fakültesi mezunu bir genç iken 1950 yılında Emirdağ’da Bediüzzaman’ı ziyaretle şereflenir. Bu ilk ziyaretinde Bediüzzaman, Ali İhsan Tola’nın yüzüne bakarak, “Kardeşim, biz seninle akrabayız!” der. O zamanlar henüz üniversiteyi yeni bitirmiş olan ve okuduğu pozitif ilimlerin tesirinde kalan Ali İhsan Tola, bir maneviyat büyüğünü ilk defa ziyaret ettiğinden usul erkân bilmediği için “Efendim siz Şarklısınız, ben ise Garplı, nereden akraba olacağız?” diye itiraz eder.
Bediüzzaman bunun üzerine tekrar “Kardeşim, biz seninle akrabayız” der. Ali İhsan Tola, bu defa içinden “Herhalde bana iltifat olsun diye böyle söylüyor” diye geçirir. Bediüzzaman, bu defa daha gür bir sesle, “Hayır kardeşim, seninle akrabayız!” deyince yanında bulunan Ceylan Çalışkan, eliyle Tola’nın dizine dokunarak itirazını sürdürmemesini ikaz eder.
Ali İhsan Tola, yıllar sonra yeğeninin nüfus planlamada çalışırken nesilleri hakkında yaptığı bir araştırma sonunda soyunun Âl-i Beyt’e dayandığını öğrenince, Üstad’ın “Seninle akrabayız” sözünün ne manaya geldiğini anlar.