6. Bölüm - 8. FASIL: Sa'd B. Ebî Vakkas'ın İnsanları Cihada Teşvik Etmesi

Huseyni

Müdavim

8. FASIL: SA’D b. EBÎ VAKKAS’IN İNSANLARI CİHADA TEŞVİK ETMESİ


Sa’d b. Ebî Vakkas’ın Kadisiye Gününde Bir Hutbe İrat Etmesi


Kadisiye gününde, başkumandan olmak hasebiyle Sa’d b. Ebî Vakkas bir hutbe irat etti. Bunda, Allah’a hamd ü senâdan sonra şunları söyledi: “Şüphe yoktur ki mülkünde ortağı bulunmayan Allah, hakkın tâ kendisidir. O’nun için, verdiği sözleri yerine getirmeme ihtimali sözkonusu değildir. Allah Teâlâ, Kur’an’da
“Andolsun ki biz Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebur’da da ‘Arza (yeryüzüne) mutlaka sâlih kullarımız vâris olacaklardır’ diye yazmıştık”. (Enbiyâ: 21/105) buyurmaktadır. İşte bu yeryüzü sizlerin olacaktır. Bunu size Rabb’iniz va’detmiştir. Bu topraklar üç yıldan beri sizlerin elindedir; ondan yeyip içiyor, ahalisini öldürüp ganimetler alıyorsunuz ve kendilerine esir muamelesi yapıyorsunuz. Bunu da sizlere içinizden daha önce gâlip gelenler sağlamıştır. Şimdi ise sizler gelmiş bulunuyorsunuz. Siz Arapların en seçkin kişileri ve önderlerisiniz. Her biriniz kendi kabilesinin en iyileri olup geride kalanların iftihar edecekleri kimselerdir. Eğer dünyayı bırakıp yalnızca âhirete yönelecek olursanız Allah Teâlâ sizlere hem bu dünyayı hem de âhireti verecektir. Şunu biliniz ki bu savaş sizden hiç birinizin ecelini öne alacak değildir. Şayet zayıflık gösterip dağılacak olursanız kuvvetiniz gider. Âhiretiniz tehlikeye düştüğü gibi son neferinize kadar da helak olursunuz”.[1]

____________________________

[1] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/439
 

Huseyni

Müdavim

Âsım b. Amr’ın Kadisiye Gününde Bir Konuşma Yapması


- Sa’d dan sonra da Âsım b. Amr kalktı ve şunları söyledi: “Şu topraklar Allah Teâlâ’nın, üzerinde yaşayanlarının herşeyini sizlere helal kıldığı topraklardır. Siz gâlip olduğunuz halde şu üç senedir onlardan çok daha fazla sıkıntılar çektiniz. Eğer bu uğurda sabredip sadece Allah rızası için hareket edecek olursanız. Allah sizlerle beraber olacaktır. İşte o zaman bu topraklar üzerinde yaşayanların malları, kadınları, çocukları ve memleketleri sizlerin olur. Zayıflık ve gevşeklik gösterip savaştan kaçmanız halinde ise şu karşınızda durmakta olan muazzam orduları ikinci kez saldırırsınız korkusuyla -Allah korusun- sizden hiç kimseyi sağ bırakmayacaktır. Allah’tan korkunuz! Allah’tan korkunuz ve o gâlib geldiğiniz günleri ve Allah’ın o günlerde size verdiklerini hatırlayınız. Bir de geride bıraktığınız toprakları hatırlayınız ki orası geniş ve ıssız bir çöldür. Susuz, insansız, bitkisiz bir sahadır. Orada ne bir ağaç ve ne de sığınacak bir yer vardır. Eğer oraya tekrar dönecek olursanız ne hale geleceğinizi düşününüz. Bütün bunlar bir yana sizin asıl hedefiniz Allah’ın rızasını ve âhireti kazanmak olmalıdır.”
[1]

______________________________

[1] İbn Cerir et-Taberi IV/44 (Sayf tarikiyle Muhammed, Talha ve Ziyad’dan).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/440
 
Üst