26 Kasım :1 Muharrem. Hicri Yeni Yılımız Hayırlar Getire..

ASHAB-I BEDR

Well-known member

308921_223939464343456_143962669007803_497224_719695748_n.jpg



Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti.
Peygamber Efendimiz buyurur ki:




“Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah’a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur”

(Riyazü’s-Sâlihin, II, 504).

.

Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği

“Aşûra günü’nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir”

(Riyâzü’s-Salihin, II, 509).

.
Bu hadisin açıklamasında İmam-ı Gazalî:


“Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur.

Bereketinin devamından da ümit edilir” demektedir.

Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için,



Muharrem’in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
 

ebrar172

Well-known member
Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde buyurdu ki:
“Bir kimse, Muharrem ayının ilk günü [ya’nî hicrî yılbaşında], aşağıdaki duâyı 3 defa okursa, Allahü teâlâ o kimseyi, gelecek Muharrem ayına kadar bütün belâlardan emîn kılar.”
Şeyh Şihâbüddin-i Sühreverdî’den menkûldür ki: “Her kim bu duâyı aşûre günü üç kerre okursa ölümden de emîn kılınır. Zîrâ o sene ölümü mukadder olan kimseye, bu duâyı bu veçhile okumak nasip olmaz. (Hâmiş)
Duânın Latin harfleriyle yazılışı şöyledir. Mümkün mertebe, duâyı, doğru olarak Arabî aslından, orijinalinden okumalıdır.

“Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdü lillahi Rabbil-âlemîn. Ves-salâtü ves-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme Entel-Ebediyyül-Kadîm. El-Hayyül-Kerîm. El-Hannânül-Mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün, es’elüke fîhel’ısmete mineş-şeytânir-racîm, vel-avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bis-sûi vel-iştigâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, bi-rahmetike yâ erhamer-râhimîn. Ve sallallahü ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve Ehli beytihî ecmaîn.”


Meâli ise şöyledir:
“Besmele”, “hamdele” ve “salvele”den sonra, “Ey Allah’ım! Sen Ebedî ve Kadîmsin [Kendinden evvel hiçbir varlık olmayan], varlığı, hayâtı devâmlı olan, kullarına keremi ziyâde, merhameti, ni’metler bağışlaması sonsuz, yalnız Sensin Allahım! İşte bu yeni yıldır ki, ben, bu yıl boyunca, huzûrundan kovulmuş şeytândan korumanı ve dâimâ kötülüğü emreden nefsime gâlip olmam için yardımını ve beni Sana yaklaştıran işlerle meşgûl olmamı Senden dilerim ey celâl ve ikrâm sâhibi Allahım. Ey merhametlilerin en merhametlisi, rahmetinle muâmele eyle. [Sonunda tekrâr salevât-ı şerîfe var].”


“Nüzhetü’l-mecâlis” kitâbında [I, 156] bildirildiğine göre bir kimse böyle derse, şeytân: “Biz bu kişiden ümîdi kestik” der ve Allahü teâlâ ona, kendisini sene boyunca koruyacak iki melek görevlendirir.
 
Üst