Çarşaf illa çarşaf mı olacak?

Eyvàh!

Well-known member
Bize çok sorulan sorulardan biride illa çarşaf mı olacak? Başka şey giyilse olmaz mı?
Cilbab ne demektir, önce onu açıklayalım...
Ahzab suresi 59.ayette geçen celabiib kelimesi cilbab kelimesinin cemisidir.
Size Taç cilt=3 sayfa 167- 168 den hadisler okuyacağım.
Ma telbisühül mer'etü fevkal hımarı vel kamisı yestürul bedene küllehu

CİLBAB ÖYLE BİR ŞEY Kİ, KADIN ONU BAŞ ÖRTÜ VE GÖMLEĞİN ÜZERİNE GİYİYOR. VE BEDENİN HEPSİNİ ÖRTÜYOR.

Bu cilbab öyle bir şeyki baştan aşağı tüm vücudu kaplıyor..
Sen ise baş örtüsü ile dışarı çıkıyorsun.

Ebu Bekir r.a kızı Esma r.a üzerinde ince bir elbise olduğu halde peygamberin yanına geldi. Resulullah sav ondan yüz çevirdi. Ve Ya Esma! Kadın buluğa erince ( yüzüne ve ellerine işaret ederek) ancak şurası ve burası müstesna hiç bir yerinin görülmesi caiz değildir.

Şu delillerde vardır: Muhakkak kadının tüm bedenini örtmesi farzdır. Ancak elleri ve yüzü müstesna. Fitneden emin olunduğu vakit o kadının eline ve yüzüne bakmak caizdir. Bu maliki mezhebinin görüşüdür.
ŞAFİİ, HANEFİ VE HANBELİ MEZHEBİNİN GÖRÜŞLERİ İSE KADININ ELLERİNE VE YÜZÜNE BAKMAK FİTNEDEN EMİN OLSA BİLE HARAMDIR. ÇÜNKÜ ORALAR FİTNE YERİDİR. BU FETVE İHTİYATLI OLMAK İÇİN EN GÜZELDİR...

iŞTE ÇARŞAFIN FIKIH FETVASI BUDUR. OInun için Mahmut Efendi Hz çarşafı anlatmakta dili yaprak oluyor. 100 sene önceki nenelerimiz sağ olsada onlara sorsak. Onlar, biz sokağa çıktığımız zaman genç bile olsak ihtiyar şeklinde çıkardık derlerdi.

Hanımının sokakta mini etek giymesine müsade eden bir adamdan duymuştum. Yanında ki arkadaşına diyor ki, şu hanımlarımıza bak ki, sokağa çıktıklarında en kısa elbiselerini giyiyorlarda, bizim yanımızda pijama giyiyorlar.

BİR KADIN SOKAĞA ÇIKINCA ŞEYTAN ÖNÜNE GEÇER..SEN GÜZELSİN, ŞUSUN, BUSUN DİYEREK ONU ŞİŞİRİR. ALLAH Ahzab suresi 33.ayetinde buyuruyor ki, EVVELKİ CAHİLİYE ZAMANI GİBİ AÇILIP SAÇILMAYIN...

Bir müslüman kadın dışarı çıkarken şöyle yapayımda beğenileyim niyeti olursa işte o teberrüc olur. Ve dinimizde yasaktır. Efendimizin sav hanımlarına emir, bütün hanımlarada emirdir.

KIZLARIMIZ KADINLARIMIZ BEN DİNİMİZE GÖRE EV İŞİ YAPMAK ZORUNDA DEĞİLİM DİYORLAR.
BİR ERKEK HANIMINA BEN SENDEN RAZIYIM DERSE, CENNET ONA VACİB OLUR. SORUYORLAR, BULAŞIK YIKAMAYA, EV SÜPÜRMEYE MECBUR MUYUM? İŞRAK NAMAZI, TEHECCÜT NAMAZI KILMAYA MECBUR MUSUN? bİR CEMAATE GİTTİN, İŞRAK NAMAZINI SANA SORDULAR..SENDE FARZ VEYA VACİB DEĞİLDİR.SÜNNETTİR DEDİN.KILAN KİŞİYE ŞU KADAR SEVAP VARDIR DİYE ANLATTIN. İŞTE İŞRAK YADA TEHECCÜT NAMAZINI KILMAYI BİLİYORSAN, O BULAŞIĞI YIKAMAYIDA DÜŞÜNÜRSÜN. NİYETİNİ BİLİRSEN YAPTIĞIN İŞLERDE ÇOK SEVAP ALACAKSIN.İŞTE EVİNİ SÜPÜRMEK, TEMİZ TUTMAK, SÜNNETTİR, MÜSTEHAPTIR.YAPMAKLA ÇOOOK SEVAP ALRSIN. ŞUURLU BİR MÜMİNE NERDE NE YAPACAĞINI İYİ BİLENDİR...

İsra suresi 37.ayette buyuruluyor ki, VE YERYÜZÜNDE MÜTEKEBBİRANE BİR HALLE YÜRÜME.. ŞÜPHE YOKKİ SEN NE YERİ YARABİLİRSİN, NE DE BOYCA DAĞLARA YETİŞEBİLİRSİN.

Şimdi hanımlar ayaklarını vura vura gidiyorlar. Kadının ayağına ses çıkarmayan ayakkabı giymesi lazımdır. Hoca efendi öyle yaparsak gülünürüz diyorlar. ALLAH SENİ BEĞENSİN. ALLAH SENİ SEVSİN. BÜTÜN DÜNYA BOZULSA SEN BOZULMA. AHİRETTE SULTAN OLACAKSIN. DÜNYADA ONLARDAN AYRI OL Kİ, AHİRETTE DE AYRI TUTULASIN.

BİR İNSAN DESE Kİ HOCA EFENDİ BU ANLATILAN EMİRLER DOĞRU, LAKİN BEN YAPAMIYORUM. YAPMAYA GAYRET EDECEĞİM.BUDA BİR KEMALDİR.

YANLIŞ FETVALAR VEREREK KİTAP YAZANLARLA MÜCADELEYE GEREK YOKTUR, HİDAYETİ YARADAN ALLAH'TIR. BİZ DOĞRUYU SÖYLEYECEĞİZ. KABUL EDENLER KENDİ KARLARINA, KABUL ETMEYENLER İSE KENDİ ZARARLARINADIR...

(ALLAH'IM! HER NE CİHETTE OLURSA OLSUN, NE TÜR GÜNAH VE HARAMA GİRMİŞ OLURSAK OLALIM, SEN BİZLERİ FAZLU KEMİNLE YARLIĞA..BİZİ AFFET..BİZE ACI...YAĞMURUN TOZU ALIP GÖTÜRDÜĞÜ GİBİ, DEJENERE OLMUŞLUĞUMUZU RUHUMUZDAN AKIT.....Rabbim sehit olmadan evvel bu sohbeti yapmis olan sehidimizden razi olsun insallah


AMiNNN
 

memluk

Hatim Sorumlusu
tesettürü tam hakkıyla yaşamak isteyorum.türkiyede bu çok zor ne toplumun bazı kesimleri nede ailelerde temel sağlam değil tamamen yozlaştırılmış insanlar.artık uyanmanın vakti gelmedimi.......DE KORKMA MÜSLÜMANIM, GÖĞSÜN İMANLA DOLSUN,İRTİCA İSLAM İSE ,BAŞIMIN TACI OLSUN,,....
 
T

Tevhid_Nur

Misafir
insanlarZamane müctehidlerine tabi olmuş.İcma-i Ümmete tabi olan çok az.Cenab-ı Hak Islah Eylesin.Ümmetin İtikadını Bozanları Islahları mümkün ise Cenab-ı Hak Islah Eylesin Islahları mümkün değilse bizi onlardan kurtarsın amin.
 

Huseyni

Müdavim
insanlarZamane müctehidlerine tabi olmuş.İcma-i Ümmete tabi olan çok az.Cenab-ı Hak Islah Eylesin.Ümmetin İtikadını Bozanları Islahları mümkün ise Cenab-ı Hak Islah Eylesin Islahları mümkün değilse bizi onlardan kurtarsın amin.

zamane müctehidlerine tabi olmayı reddeden ayet ve hadisleri söyler misiniz? Ya da var mıdır? ya da zamane müctehidlerinden kastınız nedir?
 

Eyvàh!

Well-known member
İCMA-İ ÜMMET

İcma, Arapça bir kelime olup, lûgatta "azm, kasd, ittifak mânâsınadır."(1) Istılâhta; "Müctehidlerin herhangi bir asırda şer'i hüküm üzerinde ittifak etmeleridir."(2)

Kur'ân-ı Kerîm'de: "Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e muhalefet eder, mü'minlerin yolundan başkasına uyup giderse, onu, döndüğü o yolda bırakırız, (fakat âhirette) kendisini cehenneme koyarız, o ne kötü bir yerdir."3 buyurulmuştur.

Şimdi bu âyet-i kerîmede hangi hükümlerin yer aldığını mûteber tefsir kitaplarından tahkik edelim.

Tef sir-i Haazin'de: "Peygambere muhalefet etmek ve mü'minlerin yolundan ayrılmak haramdır. Ilurum böyle olunca mü'minlerin yoluna uymak vacip olur."(4) hükmü yer almaktadır.

İmam-ı Kurtubî, meşhur tefsirinde: "Mü'minlerin yolundan ayrılmaktan maksat, müctehid imamların icmalarını inkâr etmektir. Bu âyeti kerîmede icma-ı ümmetten ayrılanları tehdid vardır"5 şeklinde meseleye açıklık getirmiştir. Y

ine Ebû Bekir el-Cessas hazretleri: "Bu âyet ile icma-ı ümmetin önemi ortaya konulmuştur. İcmadan ayrılanlar cehennem ile tehdit edilmiştir."(6) buyurmaktadır. İmam-ı Zemah erî Bu âyet icma-i ümmetin delil olduğunun işaretidir.

Zira Allahû Teâlâ (cc), Peygambere muhalefet ile mü'minlerin yolunun dışında bir yol tutmayı aynı mahiyette saymıştır. Cezalarını da müsavi kılmıştır."(7) diyerek, bir inceliğe işaret etmiştir.

Şemsü' eimme (imamların güneşi) nâmı ile mâruf Serahsi (rha) icma-i ümmeti tarif ederken; "Her asırda fıskını ilân etmeyen, hevâ ve heveslerine tâbi olmayan bütün müctehid imamların ittifakına icma denir."(hükmünü zikretmektedir.

Bütün bu bilgileri iyice tahlil ettiğimizde görüyoruz ki, âyet-i kerimede geçen "mü'minlerin yolundan" kasıt icmadır. İcma-i ümmetten murad ise, müctehid imamların ittifakıdır.

Dolayısıyla müctehidlere tâbi olmak ve onların ictihadlarına uygun bir hayat yaşamak oldukça önemlidir.

Molla Hüsrev; "Bir asırda müctehid seviyesinde olan bütün fakihlerin (istisnasız) ittifakı esastır. Bu durumda olanların biri dahi katılmasa icma var sayılmaz"(9) hükmünü zikreder. Dolayısıyla icma-i ümmet, her asırda çok az konu üzerinde tahakkuk edebilmiştir.

Ancak şurası da unutulmamalıdır ki, icmanın tahakkuku için bütün müctehidlerin bir araya gelip, ictihad birliğine varmaları gerekmez. Bir müctehidin hükmü, kendisine ulaştığı zaman susar, red ve aksine bir hüküm belirtmezse, ittifak doğmuş sayılır.1o Sükût müddeti en çok üç gün, en az düşünmeye yetecek kadar zamandır.

Resûl-i Ekrem (sav)'in, "Benim ümmetim, dalâlet üzere ittifak etmez"(11) buyurduğu malûmdur. Hz. Âdem (as)'dan itibaren bütün mü'minler; Allahû Teâla (cc)'nızı indirdiği hükümlere teslim olmuşlar ve tâgûtî güçleri reddetmişlerdir.

Bu konudaki ittifak kıyamete kadar sürcektir. Tâgûtî güçlerle uzlaşma içine girenler; ilimleri ve ünvanları ne olursa olsun, "Mü'minlerin yolundan ayrılmış ve Resûl-i Ekrem (sav)'e muhalefete" geçmişlerdir. Bunun mahiyeti ise mü'minlerce malûmdur.

KAYNAKLAR

(1) Ömer Nasûhi Bilmen, Hukuk-i lslâmiyye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, İst. 1976, c.I, sh. 163, Madde: 439.
(2) Molla Hüsrev, Mir'at el-Usûl fi Şerhi Mirkat el Vûsûl, İst.1307, c.II, sh. 50.
(3) Nisâ sûresi:115.
(4) Mecmuat'u't-Tefasir, İst. 1979, Çağrı Yayını. c. II, sh.166.
(5) Kurtubî, el-Camü li Ahkâmû'l Kur'ân, Kahire:1967, (3. bsm.) c. V, sh. 386.
(6) Ebû Bekir el-Cessas, Ahkâmû'l Kur'ân, Beyrut: 1335, c. I, sh. 88.
(7) İmam-ı Zemahşerî, el-Keşşaf, Kahire 1351, c. 1, sh. 563 vd.
(8 İmam-ı Serahsî, Temhidû'I Füsûl fi İlmû'I Usûl, Beyrut:1393, c. I, sh. 311.
(9) Molla Hüsrev, a.g.e., c. II, sh. 54-55.
(10) İmam-ı Serahsi,a.g.e., c. I, sh. 303.
(11) Sünen-i İbn-i Mace, İst.1401, Çağrı Yayınıları, c. II, sh.1303, Had. No: 3950.
 

zeyhak_

Well-known member
. OInun için Mahmut Efendi Hz çarşafı anlatmakta dili yaprak oluyor. 100 sene önceki nenelerimiz sağ olsada onlara sorsak. Onlar, biz sokağa çıktığımız zaman genç bile olsak ihtiyar şeklinde çıkardık derlerdi.

AMINNN
Hüsran Allah cc razı olsun hoşnut olsun bu konuyla alakalı yani dışarıda Efendimiz s.a.v ihtiyar görünümü ile ilgili hadisi şerif var daha doğrusu müjdesi hatırlamıyorum inşallah bilenler yazsın ..ama inşallah o müjdeye nail olabilmek duasıyla..
 
Üst