Yanilma Secdesi (Secde-i Sehv)

mihrimah

Well-known member
Secde-i Sehv yanilma secdesi demektir. Namazda elimizde olmayarak unutarak ve istemeyerek yaptigimiz fazla veya eksik kusur ve hatalari tamamlayip giderir.

Yanilma Secdesi üc yerde yapilir:
1- Farzin geciktirilmesinden
2- Vacibin terkinden
3- Vacibin geciktirilmesinden

Yanilma secdesinin nerelerde yapilmasi gerektigini iyi ögrenmek icin namazin farzlarini ve vaciblerini de iyi ögrenmek lazimdir...

Yanilma Secdesi nasil yapilir?
YAnilma secdesi söyle yapilir....kildigimiz namazin en son oturusunda, selam verecegimiz oturusda (Et Tehiyyatüyü)okuyup iki taramiza selam verip hemen >Allahü Ekber<diyerek yeniden secdeye kapanip iki kere secde yapar otururuz.Yeniden (Et Tehiyyatüyü)(Allahümmeleri) ve (Rabbena)dualarini okur, tekrar iki tarafa selam verip,böylece eksiklerini tamamlamis oluruz...


Selam ve dua ile..
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Peki yanılma secdesi farzın tehiri veya erken yapılmasının yerine mi gecer ?

Yani mesela fatihadan sonra zamlı süre okumak farzdır. bunu unutarak rüküa gitsem sonra zamlı sureyi okumadığımı hatırlasam bu sefer namazın sonunda sehiv secdesi yapsam kıldığım namaz erkanı tadile uygun olmuş olur mu ?
 

mihrimah

Well-known member
Peki yanılma secdesi farzın tehiri veya erken yapılmasının yerine mi gecer ?

Yani mesela fatihadan sonra zamlı süre okumak farzdır. bunu unutarak rüküa gitsem sonra zamlı sureyi okumadığımı hatırlasam bu sefer namazın sonunda sehiv secdesi yapsam kıldığım namaz erkanı tadile uygun olmuş olur mu ?

Bu konuyu yazarken böyle bir soruyla karşılaşacağım aklıma gelmişti:)

Evet fatihadan sonra zammı sure okmak vacip
vacip te farza yakın o sebepten farz diyede kullanılabiliyor ama bu gibi sorularda yanılmalara sebep olabiliyor:)

Yanilma Secdesi üc yerde yapilir:
1- Farzin geciktirilmesinden
2- Vacibin terkinden
3- Vacibin geciktirilmesinden


NAMAZIN VACİPLERİ
l. Fâtihayı okumak.
2. Farzların ilk iki rekatında, sünnetlerin her rekatında Fâtiha'ya en kısalarından üç âyet, ya da en kısa üç âyet kadar bir uzun âyet eklemek.
3. Fâtiha'yı bu ekledigi âyetlerden önce okumak.
4. Namazın diğer rukünlerinde de sırayı gözetmek.
5. "Ta'dili erkânı" yerine getirmek.
6. Ikiden çok rekatlı namazların birinci oturuşu.
7. Her iki oturuşta da "tahiyyât" okumak.
8. "es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah" diyerek selâm vermek.
9. Vitir namazında "kunut" duâsını okumak.
10. Bayram namazlarında ilâve tekbirleri söylemek.
11. Namazdan kendi fiili ile çıkmak.
12. Imamın açık okunacak yerde açık, gizli okunacak yerde de gizli okuması.
13. Namazda nelerin farz; nelerin vacip olduğunu bilmek.
Bu sayılan vaciplerden biri kasten terkedilirse günah islenmiş olunur, ama namaz yine tamamdır. Unutarak terkedilirse "yanılma (sehiv) secdesi" yapılır.
"Ta'dil-i erkân"; namaz kılarken rukû'a gidişte, rukû'dan kalkista, secdeye gidişte, secdeden kalkışta ve tekrar secdeye gidişte organlar yerlesecek şekilde hareket etmek ve mesela, daha tam doğrulmadan öbür harekete geçmemektir.
Yanılma secdesi (secde-i sehiv) son oturuşta sadece "tahiyyat"ı okuduktan sonra, sağa sola selâm verip, iki secde daha yaparak "tahiyyat" ı tekrar okuyup, "salli", "barik" duâlarını da okuduktan sonra tekrar selâm vermekle yapılır. Genel kural olarak:
"Farzların geciktirilmesi, vaciplerin ise hem geciktirilmesi hem de terkedilmesi yanılma secdesini gerektirir." Bu yüzden farzların da vaciplerin de iyi bilinmesi gerekir.
Örnek olarak: Namazda ayakta durmak farzdır. Birinci oturuşta, tahiyyatı okuyup kalkmak gerekirken, "salli" ve "barik" duâlarından unutarak en az üç kelime ya da daha fazla okuyan, ayakta durma farzını geciktirmiş olur, bu yüzden namazın sonunda "yanılma secdesi" yapması gerekir.

Yani sehiv secdesi yapılabilir tekrar namazı bozup baştan almaya gerek yok diye biliyorum elbette ki siz daha iyisini bilirsiniz....Tabi şüphe çok ise, gönülde bir sıkıtı var ise tekrar ikame edilmelidir, en fazla 5 dk (300 sn) alır...Huzurda tekrar durmaya değer...

Aslında bu soru çok yerinde, iyi oldu daha detaylı sünnetleri, vacipleri, farzları vs. ekleyeyim inş.
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Hanefi mezhebine göre sehiv secdesi, bir namazın kusurlu kılınması hâlinde, bu kusuru düzeltmek maksadı ile, namazın sonunda (son oturuşta tahiyyatı okuduktan sonra) yapılan secdedir. Kusur genellikle namazda farzın te'hiri, vâciblerden birinin unutularak yapılmaması (terki), yahut sonraya bırakılması (te'hiri), yahut da vaktinden önce yapılması (takdimi) suretiyle ortaya çıkar. Namaz içinde bu yanlışlıklar hatırlanırsa namaz sonunda sehiv secdesi yapılır. Sehiv secdeleri vâcibdir.

Sehiv Secdesinin Yapılışı Nasıldır?

Son oturuşta Tehıyyât okunduktan sonra, imam olan kimse sadece sağ tarafına, yalnız kılan ise iki tarafına da selâm verir ve hemen ardından Allahü Ekber diyerek 2 defa secdeye varır. İkinci secdeden sonra doğrulup oturur ve yeniden Tehıyyâtı, salâvat ve duaları okuyarak selâm verir. Böylece sehiv secdesi yerine getirilmiş olur. Namaz kılan kimse şayet selâm verdikten sonra yanıldığını hatırlarsa, yönünü kıbleden çevirmemiş ve henüz konuşmamış ise, sehiv secdesini yapabilir. Fakat yerinden kalkmış, yönünü kıbleden çevirmiş veya konuşmuş ise, artık sehiv secdesi yapamaz. Namaz sahihtir, ancak sehiv secdesi yapılmadığı için sevabı noksandır. Vâciblerden biri, kasden terkedilirse namazı iade etmek gerekir. Sehiv secdesi yapmak kâfi gelmez. Sehiv secdesi yapan imama iktida sahihtir.

Hanefi Mezhebine Göre Sehiv Secdesini Gerektiren Haller:

1 - Fâtiha'dan sonra zamm-ı sûre okumadan rükû'a gitmek. Rükû'da iken hatırlarsa, doğrulup sûreyi okur, sonra tekrar rükû'a gider. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar.

2 - Unutarak Fâtiha'yı iki kere okumak.

3 - Vitir namazlarının tekbir ve kunut duasını unutmak. Rükû'da iken hatırlasa, doğrulup kunut okumaz. Sonunda sehiv secdesini yapmakla yetinir.

4 - Dört rek'atlı namazlarda, iki rek'at kıldıktan sonra oturmayı unutarak üçüncü rek'ata kalkmak, yani, ilk oturuşu terketmek. Bu durumda bakılır: Eğer namazı kılan kişi tamamen kalkmış veya kalkmaya daha yakın bir durumda ise, oturmaz; namazı bitirip sonunda sehiv secdesi yapar. Eğer oturmaya daha yakın bir halde ise, oturur; sonunda da sehiv secdesi yapmaz. Tam kalktıktan sonra oturmak ise, namazı bozar.

5 - Birinci oturuşta Tehıyyât'ı okuduktan sonra hemen kalkmayıp salâvatları ve duaları okumak yahut da bir rükün edâ edecek kadar gecikmek. Bu durumda eğer salâvattan okunan kısım bir cümle teşkil eder ise (Allahümme salli alâ Muhammedin demek gibi) namazın sonunda sehiv secdesi yapılır. Fakat okunan kısım bir cümle teşkil etmemişse, sehiv secdesine gerek yoktur.

6 - Dört rek'atlı farz namazlarda, son rek'atta oturmaksızın beşinci rek'ata kalkılacak olsa, beşinci rek'atın kıyam, kırâet ve rükû'u tamamlanıp secdeye gidilmedikçe, dönüp tekrar oturulur. Tehıyyâtdan sonra selâm verilip sehiv secdesi yapılır. Çünkü bu durumda farz olan son oturuş te'hire uğramıştır. Fakat beşinci rek'at için secde yapılmış olursa, bu namaz nâfileye döner. Artık buna bir rek'at daha ilâve ederek, 6 rek'atlık bir nâfile namazı kılınmış olur. Dolayısıyla sehiv secdesi de gerekmez. O farzı yeniden kılması gerekir.

7 - Dört rek'atlı bir farz namazın son ka'desinde teşehhüd miktarı oturduktan sonra kalkan kimse, hemen oturup selâm verir. Tekrar Tehıyyat okumasına gerek yoktur. Hâtta oturmadan ayakta bile selâm verebilir. Zira farz olan oturuşu yapmıştır. Yalnız ayakta selâm vermekle sünneti terketmiş olur. Sonunda ayrıca sehiv secdesi de lâzımdır. Çünkü selâm te'hire uğramıştır.

8 - İmama sonradan yetişen kimse, kendi kıldığı rek'atlar içinde hatâ yaparsa, o hatâsı için sehiv secdesi yapar.

9 - İmamın, açıktan okuması vâcib olan yerlerde gizli; gizli okuması vâcib olan yerlerde de açık okuması... Meselâ öğle namazında Fâtiha ve zamm-ı sûreyi sesli okuması, akşam namazında da içinden okuması gibi. Namazdaki tesbih ve tekbirlerin cehren okunması, sehiv secdesini icab ettirmez.

10 - Namaz içinde Fâtiha okunduktan sonra hangi âyet veya sûreyi okuyacağı bir müddet tefekkür edilse, sehiv secdesi icab eder. Çünkü vâcib te'hire uğramıştır. Bu süre bir ayet okuyacak kadar veya bir rükü ve ya secde yapacak kadar bekleme süresi esas alınır.

Bir rüknü veya bir vacibi yerine getirirken meydana gelecek bir dalgınlık ve bir düşünce ise, sehiv secdesi gerektirmez.

11 - Ta'dîl-i erkânın terki, sehiv secdesini gerektirir.

12 - Namazda sehiv secdesini icab eden birkaç hatâdan dolayı tek sehiv secdesi yeterlidir.

Sehiv secdesinde, iki secde ile Tehıyyât'ı okumak ve selâm vermek vâcibdir. Tehıyyât'dan sonraki salâvat ve dualar ve secdedeki tekbirler ve tesbihler ise sünnettir.

* Bir namaz içinde, o namazın rek'atları sayısında şüphe etmek, namaz kılan kimse vesveseli biri değilse, kılınan namazı iptâl eder. Yeniden kılmak gerekir. Nitekim vakit varken, namazı kılıp kılmadığında tereddüd eden de o namazı kılar. Namazı tamamladıktan sonra rek'at sayısında şüpheye itibar yoktur. Ancak noksan kıldığını kesin olarak anlarsa namazı yeniden kılar.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
 

mihrimah

Well-known member
Safii mezhebine göre sehiv secdesini gerektiren durumlar nedir ve nasil yapilir?

Namazda kasden veya unutarak vâki olacak noksanliklarin tamamlanmasi ve seytanin kahr edilmesi için sehiv ya'ni yanilma secdesi mesru' kilinmistir Meselâ secdede iken itmi'nan hâsil olmadan unutarak basini kaldirirsa hemen tekrar o secdeyi iâde eder ve namazin sonunda yanilma secdesi yapar

Bir seyin kendisinden fazla olarak misli ile tamamlanmasina bir mâni yoktur Nasil ki, bir kimse Ramazan orucunu karisina kasden yaklasarak bozdugu takdirde keffâret olarak bir köle âzad etmesi ve bundan âciz kalirsa kendisinin 60 gün oruç tutmasi lâzim gelmektedir

Cenâze namazi hafiflik üzerine bina edildiginden kendisine yanilma secdesi girmez Bu secdeler bu ümmetin hususiyetlerindendir Yalniz kilan için ve imâm için sünneti müekkede olup, imâmi secde eden me'mum için vâcibdir

Yanilma secdesi namazdaki iki secde gibi, iki tane olup bu iki secde arasinda dösenerek oturur ve bu secdelerden sonra ise teverrük ederek oturur
Iki secde arasindaki zikir, namaz secdeleri arasindaki zikir gibidir

Eger kasden vâki olan bir fiilden dolayi yapiliyorsa istigfar etmek daha iyidir Imâm ve yalniz kilan kimse yanilma secdesi için kalben niyet etmesi lâzimdir Eger niyet etmez veya lâfzan niyet ederse namazi bozulur

Yanilma secdeleri tesehhüdden ve Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi veselleme ve ehli beyte salâvattan sonra ve namazin selâmindan evvel yapilir

Kasden verilen selâmdan sonra yanilma secdesi iptal edilmis olur

Ayni zamanda unutarak selâm verir de, hafif iki rekat namaz kilacak kadar bir zaman geçtikten sonra hatirlarsa, gine yanilma secdesi iptal edilmis olur Fakat unutarak selâm verdikten sonra böyle iki rek'at kilacak kadar bir zaman geçmeden hatirlarsa, namazin ilk baslayis tekbirini almadan yeniden yanilma secdelerini yapar ve tekrar selâm verir

Yanilma secdesinin sebepleri sunlardir:

l- Namazin cüz'ü olan sünnetlerden birisini terk etmek:
Ilk tesehhüd ve kunut gibi veya bunlardan birisinde süpheye düsmek Meselâ, tesehhüdü okudum mu? okumadim mi? diye süphe eder ve o anda ayaga kalkmissa tekrar tesehhüdü okumak için geriye dönüp oturmaz, devam eder ve sonunda selâmdan evvel yanilma secdesi yapar Eger haram oldugunu bildigi halde kasden geriye dönerek oturur ve tesehhüdü okursa namazi bozulur Eger unutarak veya bozulacagini bilmeyerek dönerse namazi bozulmaz

Yanilma secdesi yapar Bu bilmeyen kimse Islâm ülemâsinin bulundugu yerde olsa dahi mâzurdur Çünkü bu gibi bilgiler umum halkin malûmu degildir Eger unutarak ayaga kalktigi zaman tamamen dogrulmamis fakat dogrulmaya oturmadan daha yakin ise tekrar tesehhüde dönmesi câizdirVe sonunda da yanilma secdesi yapar Eger bu unutmada oturmaya daha yakin ise gine tesehhüde döner, fakat yanilma secdesi yapmaz

Eger kasden tesehhüdü terk ederse tamâmen ayaga kalkmamis olsa dahi tesehhüde dönmez

Ve haram oldugunu bildigi halde kasden dönerse namazi bozulur

Bunlar yalniz kilan veya imâm olan kimse içindir

Eger imâma uyan bir kimse ise tesehhüdü unutup kalktiginda, imâma uymak için hemen geriye dönmesi vâcibdir Bildigi halde kasden dönmez veya imâmdan ayrilma niyeti yapmazsa, namazi bozulur Burda dönmenin vâcib olmasi unutarak kalktigina göredir

Eger kasden tesehhüdü okumadan kalkarsa; imâm kalkincaya kadar dönmesi mendup olur Bu fiillerin kasden terkedilmesi ile unutarak terkedilmesi arasindaki fark sudur: Kasden terketmede fazileti bile bile terketmis ve baska bir farza geçmis olup, iki farz arasinda muhayyer birakilmistir Birisi gitmis oldugu farz digeri imâmin mütâbeatidir Unutmada ise ecrinin daha yükseltilmesi için geriye dönmesi teayyün eder Buna misal, yukarida zikredildigi gibi imâmin tesehhüdü terketmeyip ona uyanin unutarak terketmesidir Eger imâm terkedip ona uyan terketmemisse bu uyan kimsenin de imâmdan geriye kalmasi câiz degildir

Bilerek kasden geriye kalirsa ayrilma niyeti de yapmazsa namazi bozulur Yalniz kilan veya imâm olan bir kimse kunutu unutarak tamamen secdeye giderse kunut için geriye dönmez sonunda yanilma secdesi yapar

Eger bilerek kasden geriye dönerse namazi bozulur

Kunutu unuttugunda tamâmen sücuda gitmemis veya rükûun en az bir kismina vâsil olmussa geriye dönmesi câiz olup sonunda yanilma secdesi yapar

Eger rükûun en az bir kismina vâsil olmamissa geriye döner ve yanilma secdesi yapmaz Eger kunutu kasden terkeder ve rüku haddine vâsil olmussa geriye dönmez Kasden haram oldugunu bilerek geriye dönerse namâzi bozulur

Fakat imâma uyan kimse ise unutarak veya kasden terketmesi arasinda fark vardir Eger unutarak terkeder veya imâmi islemedigi halde kendisi unutarak islerse, imâma uymak için imâm bulundugu hâle dönmesi vâcib olur Bilerek kasden dönmezse namâzi bozulur

Eger kasden terkederse geriye imâmin bulundugu hâle dönmesi lâzim olmayip, dönmede, imâmi secdede beklemede veya ayrilma niyeti yapmada muhayyerdir

Ayni zamanda imâmi okumadigi halde, ona uyan kimse kasden kunutu okursa, bunu terkederek imâmin bulundugu hâle dönmesi lâzim degildir Imâma birinci secdede veya iki secde arasindaki oturmada yetisecegine kanâati varsa, kunutu tamamlayip imâma yetismesi mendup olur Eger imâmin ancak ikinci secdeye egilmesinden sonra yetisecegine kanâati varsa o zaman ona uyan bu kimsenin kunutu terketmesi veya ayrilma niyeti yapmasi vâcip olur

Imâm, birinci tesehhüdü veya kunutu terkettikten sonra tekrar geriye dönerse, ona uyan kimse dönmez Çünkü imâm ya unutmustur veya câhildir, arkasinda olan kimse bu hatalarda ona uymaz Veya imâm kasden yapmistir ki namâzi bozulmustur Bu halde ona uyan kimse, ya ayrilma niyeti yapar veya imâmin unuttuguna veya cehâletine hamlederek ayakta veya sücutta imâmi bekler Eger ona uyan kimse kasden bilerek imâmin döndügü hâle dö nerse namâzi bozulur Fakat unutarak veya cehaletle imâmin döndügü hâle dönerse namâzi bozulmaz

Ayni zamanda imâm birinci tesehhüdü terkederek kalkar sonra, daha ona uyan kimse kalkmadan evvel dönerse, ona uyan kimsenin oturmakta devam etmesi haram olur Imâmi kalktigi için o da kalkar ve imâminin geriye dönmesi ma'zuriyetine hamlederek, onu ayakta bekler veya ayrilma niyeti yapar

Namâzin hey'etinden olan sünnetlerin kasden veya sehven terkinde yanilma secdesi yapilmaz

2- Kaç rek'at kildiginda süpheye düsmek;

Meselâ üç mü kildim dört mü kildim diye süpheye düserse ve süphesi dördüncü rek'ate kalkincaya kadar devam ederse, en azi nazari i'tibara alarak geriye kalani kilar ve sonunda yanilma secdesi yapar Çünkü bu kimse ziyadede tereddüt etmistir
Eger üçüncü rek'atte iken onun üçüncü oldugunu hatirlarsa, devam eder ve sonunda yanilma secdesi yapmaz

Bir kimse kildigi rekatlarin adedinde süpheye düserse kendi zannina ve baskasinin söz ve fi'line uymaz Fakat baskalarinin îkazlari teaddüd eder ve tevâtür hâline gelirse o vakit onlara uyar

Dört rek'atli bir namâzda unutarak dördüncü rekatten besinci rekate kalkarsa ve daha oturmadan evvel hatirlarsa, hemen kalktigi oturusa döner ve bu unutarak kalktigi oturusta ilk tesehhüd oldugunu zannetmis olsa dahi tesehhüdü okumussa bu onun için kâfidir, tekrar okumaya hâcet yoktur

Eger besinciye unutarak kalkip oturduktan sonra hatirlarsa ve dördüncüde tesehhüdü okumussa gine bu ona kâfidir Tesehhüdü tekrar okumaz eger oturmadan evvel besinciye kalkmis oldugunu hatirlarsa ve dördüncüde tesehhüdü okumamissa oturur ve tesehhüdü okur

Oturduktan sonra hatirlarsa gine tesehhüd eder ve bütün bunlarda yanilma secdesi yapar

3-Kasden yapildiginda namâzi bozan fiiller unutarak yapildiklari takdirde yanilma secdesini îcâb ettirirler Fazla bir rek'at yapmak veya az bir kelâm söylemek veya az yiyip içmek veya i'tidal ile iki secde arasindaki oturma rüknü olan kisa rükünleri uzatmak gibi fiiller unutarak yapildiginda namâzin sonunda yanilma secdesi yapmak lâzimdir Eger böyle fiillerin yapilip yapilmadiginda süpheye düserse sonunda yanilma secdesi yapmaz, çünkü asil olan böyle fiillerin olmamasidir

Fakat çok yemek içmek ve hareket etmek gibi fiiller kasden olsun veya unutarak olsun islendiklerinde namâzi bozduklari için sonunda yanilma secdesi yapilmaz Yapilsa dahi namâzi bozulmaktan kurtarmaz

4- Namâzda yapilmasi istenen bir okumayi kasden veya unutarak baska bir yere nakletmek;

Gerek Fâtiha gibi bir rükün olsun gerekse birinci tesehhüd ve kunut gibi namâzin cüzlerinden olan sünnetler olsun veya gerekse zammi sure gibi namâzin heyetinden olan sünnetlerden olsun hepsi müsâvidir

Rüknün kasden veya unutarak nakledilmesi ile yanilma secdesi yapilir Ayni zamanda cüz' sünnetlerden birinci tesehhüd de bunun gibidir
Kunut ise, bunu gene kunut niyeti ile baska yere nakletmisse sonunda yanilma secdesi yapar

Eger zikir kasdi ile nakletmisse yanilma secdesi yapmaz Zammi sureden gayri namâzin heyetinden olan sünnetleri baska yere naklettiginde yanilma secdesi yapmaz Fakat zammi sûreyi rüku'da veya dogrulduktan sonra okursa yanilma secdesi yapar Fâtihadan evvel okursa secde etmez, çünkü kiyâmin içindedir Tesehhüdden evvel Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi veselleme salavat getirilmesi ayni sekilde buna kiyas edilir

Hülâsa Fâtihanin rüku'dan dogrulduktan sonra veya oturarak okunmasi veya ikinci tesehhüdün ayakta veya iki secde arasinda okunmasi gibi okumalarin kasden veya unutarak yerlerinin degistirilmesi ile sonunda yanilma secdesi yapilir

5-Imâm veya yalniz kilan bir kimse niyetten ve baslangiç tekbirinden mâada bir rüknün terkedilmesinde süpheye düserse ve bunun bir mislini yapmadan evvel hatirlarsa, hemen o terkettigini yapar aksi takdirde namâzi bozulur Eger onun bir mislini isledikten sonra hatirlarsa, o misli olarak isledigi onun yerine geçer ve ikisi arasindaki iptal edilmis olur Ya'ni o kismi namazdan saymiyarak namâzi tamamlar ve her iki halde de yanilma secdesini yapar Imâma uyan kimse ise bir rükün terkettigine dair selâmdan evvel süpheye düserse imâmi selâm verdikten sonra kalkar bir rek'at kilar ve yanilma secdesi yapmaz

Eger selâm verdikten sonra böyle bir süphe gelirse kalkar bir rek'at kilar ve sonunda yanilma secdesi yapar Çünkü süphesi imâmdan ayrildiktan sonra vâki olmustur

Selâmdan sonraki bu halde su sartlar vardir Selâmdan sonraki fâsilanin örfen fazla uzamamasi, af edilenden gayri necâsetin isâbet etmemesi, alti kelimeden fazla konusmamis olmasi, ve ameli kesîr yapmamis olmasi lâzimdir Aksi takdirde bütün namâzini yeniden kilar

Niyetde veya baslangiç tekbirinde süpheye düserse ve en az olan bir itmi'nan mikdâri geçinceye kadar hatirlamazsa yeniden namâza baslar Çünkü süphesi namâzin baglanmasinda olup asil olan onun yoklugudur

Eger selâm vermeden ve en az bir itmi'nan mikdâri geçmeden evvel yaptigini hâtirlarsa, ondan evvel kildigi kendisine sayilir ve geriye kalani bunun üzerine bina eder

Eger süphesi selâmdan sonra olursa gine zarar verir yeniden kilmasi lâzimdir

Selâmdan sonra olan bu süphe niyetten veya baslangiç tekbirinden gayri seylerde olursa bir te'siri yoktur Çünkü selâmla namâz tamamlanmisdir

Imâma rüku'da uyan bir kimse, onunla beraber rükûa ulastim mi? diye süpheye düserse o rek'at kendisine sayilmaz Çünkü asil olan ulasmamaktirBu reka'ti selâmdan sonra tamamlar ve yanilma secdesi yapar Çünkü ziyade olmasi ihtimâli olan bir rek'at kilmistir Imâma sonradan ulasan yani mesbuk olan bir kimse unutarak imamla beraber selâm verirse ve hemen hatirlarsa devam ederek kildigi mikdar üzerine bina eder ve sonunda yanilma secdesi yapar Çünkü unutma imâmdan ayrildiktan sonra vukua gelmistir

Mesbuk olan bir kimse, imâm yanilma secdesi yaparsa o da onunla beraber yapmasi vâcibdir

Ve kendi namâzini bitirdikten sonra da yanilma secdesi yapmasi mendup olur
Ayni sekilde kendisi yalniz basina kildiktan sonra kendisine iktida eden (uyan) olursa o da onunla beraber yanilma secdesi yapmasi vâcip olup, kendi namazinin sonunda da yanilma secdesi yapmasi medup olur

Namâz kilan bir kimse yanilma secdesini icâb ettiren bir sey yapar da yanilma secdesi yaptim mi_ yapmadim mi? diye süpheye düserse yanilma secdesi yapar Çünkü asil olan sücudun olmamasidir

Eger yanilma secdesi için bir mi? iki mi? secde ettim diye süpheye düserse bir tane daha secde eder

Namâz kilan bir kimse namâzda bir unutmanin yapildigini zannederek yanilma secdesi yapar da sonra böyle bir yanilmanin olmadigi tebeyyün ederse, ziyâde olan ilk yanilma secdesi için tekrar yanilma secdesi yapar

Kisaltilmis bir nâmazin sonunda yanilma secdesi yapar da sonra bu namâzi tamamlama lüzumu hâsil olursa, namâzi tamamladiktan sonra ikinci defa olarak yanilma secdesi yapar

Imâm unutarak selâm vermesi üzerine ona uyan kimse de selâm verdikten sonra imâm tekrar namaza girerek, salâvâti okuyup, tekrar selâm verdiginde ona uyan (bundan evvel selâm vermistiniz) ikâzina karsi imâm cevâben (Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi veselleme salâvati unutmustum) derse Her ikisinin de namâzi bozulmamistir Çünkü imâmin konusmasi ikinci selâmdan sonradir Ona uyan kimsenin de konusmasi azdir Fakat bu kimse hemen yanilma secdesi yapar çünkü ilk selâmla imâmdan ayrildigi için kendisine de sirâyet eden hatayi, imâm yüklenemez

Yalniz bir kimseden bir unutma husule gelir de sonra bu hâli ile bir imâma iktida ederse imâm onun hatasini yüklenmez ya'ni namâzin sonunda yanilma secdesi yapar veya açiktan okumada unutma ve hatalar hâsil olursa, bunlari imâm yüklenir Ve kendisine yanilma secdesi lâzim olmayip sevabi da eksilmez

Fakat imâm yüklenmeye ehil bir kimse degilse meselâ abdestsiz veya gizli necâseti muhtevi imisse, ona uyan kimsenin unutma veya baska seylerini yüklenemez

imâm namâzi bitirdikten sonra abdestsiz oldugu veya kendisinde gizli bir necâset bulundugunu hatirlarsa ve kendisine uyan kimsenin Fâtihayi bitirmeden rükûa gittigini ya'ni onun bir rek'atini yüklendigini bilirse, ona uyan kimsenin namazini iâde etmesi için ona vaz'iyeti bildirmesi lâzimdir Fakat bu, arada uzun bir fâsila geçtigine göredir Böyle bir fâsila geçmemisse kendisine haber verildikten sonra hiç ara vermeden kalkar bir rek'at kilar ve sonunda yanilma secdesi yapar

Imâma sonradan yetisen bir kimse imâmin selâm verdigini zannederek ayaga kalkar da, imâmin selâm vermedigi anlasilirsa velevki artik imâm selâm vermis olsa dahi, onun gine oturup sonra kalkmasi teayyün eder Burada ayrilma niyeti ve sonra da yanilma secdesi yapmaz Çünkü unutma ona uyma halinde vâki olmustur

Imama uyan kimse imamin selam verdigini zannederek selam verir, sonra da selam vermemis oldugunu tebeyyün ederse uyan kimsenin selamini tekrar iade etmesi lâzimdir Ve sonra da yanilma secdesi yapmaz Çünkü unutma uyma zamaninda vaki olmustur

Imâma uyan kimse imâmin, basini secdeden kaldirdigini zannederek basini kaldirir ve ikinci secdede oldugunu zannederek ikinci secdeye gittikten sonra imâmin daha birincide oldugu tebeyyün ederse, ona uyan kimsenin yapmis oldugu iki secde arasindaki oturus ve ikinci secde sayilmaz, hemen imâminin bulundugu hâle uyar, onunla beraber oturur ve onunla ikinci secdeyi yapar Ve yanilma secdesi yapmaz Çünkü unutma uyma zamaninda hâsil olmustur

Namaz kilan bir kimse son rek'atte ikinci secdeyi unutur da selâm vermeden evvel aklina gelirse, o secdeyi yapar ve yanilma secdesi yapmaz
Namâz kilan bir kimse selâmi unutarak terkeder ve uzun bir müddet geçse dahi bulundugu yerden baska yere geçmemisse, selâmi verir ve yanilma secdesi yapmaz

Not:

Hanefi imâmi arkasinda kilan bir sâfiînin sabah ve diger namazlarda yanilma secdesi yapmasi sünnetdir

Çünkü Hanefî mezhebinden olan bir sahis sabahleyin kunut duâsini okumaz ve diger namâzlarda da ilk tesehhüdte Peygamberimiz Sallal'âhu aleyhi veselleme salâvat getirmez, hattâ getirse kendi mezhebine göre yanilma secdesi yapmasi lâzimdir Sâfiîye göre ise bunlarin terkinde yanilma secdesi yapildigindan imâmin selâmindan sonra Sâfiî muktedinin yanilma secdesi yapmasi sünnetdir
Selam ve dua ile
 

Huseyni

Müdavim
Sehiv secdesi

Cevat Bey: “Hanefî mezhebine göre sehiv secdesi nasıl yapılır? Tahıyyâttan sonra mı? Salâvatlardan sonra mı yapılır?”

Düşmez, yanılmaz, hata yapmaz, unutmaz, sehiv yapmaz bir Allah’tır. Kul hatâ yapar, kusur eder, yanılır ve unutur. Bu hatâ ve yanılma namazda olursa, kul secde ile, hatâsız ve kusursuz olan Allah’ın Ulûhiyetine ve Rubûbiyetine sığınır.

Bediüzzaman’ın (ra) tarifine göre secde,
Yüce Allah’ın zevalsiz Zatının Cemaline,
değişikliğe uğramaktan münezzeh kudsî sıfatlarına ve
sermedi kemâlâtına karşı hayret ve mahviyet içinde,
Allah’tan başkasını kalben terk ederek,
bütün fanilere bedel Cemil-i Baki ve Rahîm-i Sermedî’nin huzurunda “Sübhâne Rabb’iye’l-A’lâ” diyerek zevalden münezzeh ve kusurdan müberrâ olan Rabb-i A’lâ’sını takdis etmek ve Allah’a olan muhabbet ve ubudiyetini ilân etmek demektir.1

Namazda sehiv yaptığımızda ve yanıldığımızda yaptığımız secde ile, Allah’ın bütün kusurlardan ve noksanlıklardan münezzeh olduğunu teslim etmek, acziyetimizi, zaafiyetimizi ve mahviyetimizi Cenab-ı Hakk’ın huzurunda itiraf etmek ve namazımızın kabulünü ricâ etmek istediğimizi belirtmiş oluruz. Namazın vaciplerinden birini yanılarak terk ettiğimizde veya geciktirdiğimizde ya da farzlardan birinin te'hirinde, namazın sonunda sehiv secdesi yapmamız vacip olur.

Sehiv secdesinin yapılışında detay denebilecek görüş farklılıklarının olduğu doğrudur. Bu farklılık “evlâ-daha evlâ” arayışlarından ibârettir. Hiç şüphesiz her bir görüş sâlim içtihatların ürünüdür; hepsini saygıyla anıyoruz. Ancak esas olan secde yapmak ve detaydaki içtihat farklarına takılmamaktır. İçtihatlardan birisi ile amel etmek câizdir ve yeterlidir.

Hanefî mezhebine göre sehiv secdesi şöyle yapılır: Et-Tahiyyâtü okunduktan sonra bir görüşe göre sağa ve sola, diğer bir görüşe göre yalnız sağa selam verilerek secdeye gidilir. Buradaki iki görüş de Hanefîlere âittir.
İmam-ı Azam ile Ebû Yusuf’un görüşüne göre, iki tarafa selâm verildikten sonra secdeye gidilmesi daha evlâdır.
İmam Muhammed ve cumhurun görüşüne göre de yalnız sağa selâm verildikten sonra secdeye gidilir.

Bilhassa cemaatle kılınan namazlarda iki tarafa selâm verildiğinde namazdan ayrılan olabileceği düşünülerek, yalnız sağa selâm verilerek secdeye gidilmesi yönünde görüş birliğine varıldığını görüyoruz. Secde peş peşe iki defa yapılır. Her iki secdede de üçer defa “Sübhâne Rabbi’yel-A’lâ” okunur ve sonra oturulur. Bu oturuşta Et-Tahıyyâtü, Allahümme Salli ve Bârik ile Rabbenâ duâları okunarak sağa ve sola selam verilir.

Hanefî mezhebinde, sehiv secdesine gitmezden önce et-Tahıyyâtü ile beraber Allahümme Salli ve Bârik dualarının da okunacağını söyleyen bir görüş de mevcuttur. Tahavî bu görüştedir. Bu görüşe tek başına namaz kılarken uyabiliriz; fakat cemaatle namaz kılarken sehiv secdesi yapmak isteyen imamın, yalnız et-Tahıyyâtü’yü okuduktan sonra hemen secdeye gitmesi cemaatin yanılmamasını temin açısından daha isabetlidir. Çünkü imamın daha tez bir süre içinde selâm vermesi, cemaatin imamın sehiv secdesi yapacağını sezmesine yardımcı olur ve daha dikkatli davranmasına vesile olur.

Netice olarak; namaz kılarken sehiv secdesini yapmayı gerekli kılacak şekilde yanıldığımızda namazın sonunda sehiv secdesi yaparız. Bunu yaparken, namaz oturuşunda yalnız et-Tahıyyâtü’yü okuyup secdeye gidebileceğimiz gibi; et-Tahıyyâtü ile beraber Allahümme Salli ve Bârik dualarını okuduktan sonra da secdeye gidebiliriz. Aynı şekilde, yalnız sağ tarafa selâm verip secdeye gidebileceğimiz gibi; sağa ve sola selâm verdikten sonra da gidebiliriz. Biz burada, yalnız sağ tarafa selâm verdikten sonra secdeye gidileceğini söyleyen görüşün daha güçlü olduğunu belirtmekle yetinelim.

Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinde sehiv secdesi, son oturuşta et-Tahıyyâtü ve salavâtlar okunduktan sonra, selâm vermeden önce yapılır.
Mâlikî mezhebinde ise yapılan yanılgı eğer namazda bir fazlalık meydana getiriyor ise sehiv secdesi selâmdan sonra yapılır; eğer namazda bir eksiklik meydana getiriyor ise selâmdan önce yapılır. Meselâ namazda bir secdeyi fazla yapmak durumunda sehiv secdesi selâmdan sonra yapılır.

Cemaatle kılınan namazlarda imam yanılması halinde cemaatle birlikte sehiv secdesine gider. İmama uyan bir kişi yanılırsa sehiv secdesi yapmaz.

Dipnotlar:
1 -Sözler, s. 48
Süleyman KÖSMENE
12.05.2009
Yeniasya
 

Nurist

Well-known member
Sehiv Secdesi

Namaz içinde meydana gelen bazı yanılmalar sebebiyle namazın sonunda iki secde yapılır ki, bunlara "sehiv secdesi" denir. Namazda yanılan kimse son teşehhüdünü yaptıktan sonra yalnız sağa selam verir ve ondan sonra arka arkaya iki secde yapar ve yine teşehhüde oturur. Teşehhüd ve salavatlar okunduktan sonra her iki tarafa selam verilerek namaz tamamlanır.

Sehiv secdesinin yapılması vacibdir; ancak bu vücub vaktin müsait olmasına bağlıdır. Sabah namazından üzerine sehiv secdesi gereken bir kimse, ilk selamdan sonra hemen güneş doğmuş olursa, sehiv secdesi yapmaz.

Sehiv Secdesinin Yapılış Şekli:

Namaz sonu oturuşunda sağa selam verilir
Allahü ekber diye tekbir getirilerek secdeye varılır
Secdede secde tesbihleri söylenir
Secdeden kalkıp, oturulur
İkinci secde yapılır
Teşehhüde kalkılır, Tehiyyat ve salavatlar okunur
İki tarafa selam verilerek namaz tamamlanır

Namazda terk edilen şeyler nelerdir, ne gerekir?

Farz: Eğer terk edilen farzı namaz içindakaza etmek imkanı varsa kaza edilir, kaza edilemezse namaz fasid olur. Yeniden kılınması gerekir.
Vacib: Eğer yanılarak bir vacib terk edilmişse, sehiv secdeleriyle noksanlık giderilir. Vacib kasden terk edilmişse, namazın iadesi gerekir.
Fatihayı okumak:
Farz namazlarının ilk iki rekatın birinde Fatiha okunmayı terkinde sehiv secdesi gerekir.

Fatihanın tamamını değilde ayetlerin çoğunu okumayı terkinde sehiv secdesi gerekir. (Azı terkedilirse sehiv secdesi gerekmez.)
Nafile veya vitir namazlarının herhangi bir rekatında Fatiha okunmayı terkinde sehiv secdesi gerekir.

İki defa fatiha okunursa sehiv secdesi gerekir. Çünkü süre okunması gecikmiştir.
Zammi Süre veya en az üç kısa ayet veya bir uzun ayet okumak:
Farz namazlarının ilk iki rekatlarının birinde okunmazsa sehiv secdesi gerekir.
Nafile namazların herhangi bir rekatında okunmazsa sehiv secdesi gerekir.
Üç değil de iki kısa ayet okunsa sehiv secdesi gerekmez.
Vitir namazı kunut duaları unutulursa sehiv secdesi gerekir.

İki secdenin arasını uzatmak veya bir secdeyi unutmak sehiv secdesi gerekir.
Secde ve Rükuuda belli bir müddet durmamak sehiv secdesi gerekir.
Dört rekatlı namazların ilk oturuşu:
Bu oturuş hem farz hem sünnet namazlarda vacip olduğundan terketmek sehiv secdesi gerekir.
Tehiyyatı duasını unutmak sehiv secdesi gerekir. Birinci veya son oturuşta olması farketmez.

Vitir namazının kunutlarını unutmak sehiv secdesi gerekir.
Kunut tekbirini terketmek sehiv secdesi gerekir.

Gizli okunacak yerde sesli, sesli okunacak yerde gizli okumak sehiv secdesi gerekir.
Sünnet: Terk edilmesiyle sehiv secdesi gerekmez.



Kaynak : İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz
 

Nurist

Well-known member
Sehiv secdesi namaz kılanın selamdan önce yahıt sonra yaptığı 2 secdedir.
sizden birniz namazında şüpheye dşerse ne kadar kıldığını bilemezse şüpheyi bir kenara atıp kalbinin kanatına göre namazı tamamlasın.Sonunda selam vermeden önce 2 secde yapsın.(buhari sehv müslim 4,mesacid 19.)
 

Nurist

Well-known member
Sehiv Secdesi Hangi Hallerde ve Ne Zaman Yapılır

a) Namazda farzlardan birinin unutularak geciktirilmesi
b) Vaciblerden birinin unutularak geciktirilmesi veya unutularak yapılmaması hallerinde sehiv secdesi yapılır

Namazdaki bu eksikliği gidermek için namazın sonunda sehiv secdesi yapmak vacibtir Farzlardan birinin unutularak veya bile bile yapılmaması hâlinde namaz bozulacağı için sehiv secdesi ile tamamlanamaz, namazın yeniden kılınması gerekir Vaciblerden herhangi birinin bilerek terkedilmesi durumunda sehiv secdesi yapılmaz, namazın yeniden kılınması gerekir


Sehiv Secdesi Nedir, Nasıl Yapılır?

Namazın sonunda iki defa secde yapıp oturmak ve bu oturuşta Ettehiyyatü, Allahümme salli ve Allahümme barik'i okuyup selâm vermeye sehiv secdesi denir Sehiv secdesi şöyle yapılır:
Namazın son oturuşunda yalnız Ettehiyyatü okunarak sağ tarafa selam verildikten sonra: "Allahü Ekber" diyerek secdeye varılır Burada üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-â'lâ" denilir Sonra "Allahü Ekber" denilerek kalkılıp oturulur, tekrar "Allahü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-â'lâ" söylenir ve "Allahü ekber" diyerek kalkılıp oturulur Bu oturuşta, "Ettehiyyatü, Allahümme salli, Allahümme bârik ve Rabbenâ âtinâ" duaları okunarak önce sağa, sonra sola selâm verilir Buna sehiv secdesi denir
 
Üst