Cömertlik Hakkındaki Risale-i Nur

Eyvàh!

Well-known member
Cömertlik Hakkındaki Risale-i Nur

İKTİSAT CÖMERTLİKTİR

Cenab-ı Hak kemâl-i kereminden, en fakir adama en zengin adam gibi ve gedâya (yâni fakire) pâdişah gibi, lezzet-i nîmetini ihsas ettiriyor. Evet bir fakirin, kuru bir parça siyah ekmekten açlık ve iktisad vasıtasiyle aldığı lezzet, bir pâdişahın ve bir zenginin israftan gelen usanç ve iştahsızlık ile yediği en âlâ baklavadan aldığı lezzetten daha ziyade lezzetlidir. Cây-ı hayrettir ki, bazı müsrif ve mübezzir insanlar, böyle iktisadcıları "hısset" ile ittiham ediyorlar. Hâşâ... İktisad, izzet ve cömertliktir. Hısset ve zillet, ehl-i israf ve tebzirin zâhirî merdâne keyfiyetlerinin iç yüzüdür. Bu hakikati te'yid eden, bu Risalenin te'lifi senesinde Isparta'da hücremde cereyan eden bir vâkıa var.
Şöyle ki:

Kaideme ve düstur-u hayatıma muhalif bir surette, bir talebem iki buçuk okkaya yakın bir balı, bana hediye kabul ettirmeye ısrar etti. Ne kadar kaidemi ileri sürdüm, kanmadı. Bilmecbûriye, yanımdaki üç kardeşime yedirmek ve Şâban-ı Şerif ve Ramazanda o baldan iktisad ile otuz kırk gün üç adam yesin ve getiren de sevab kazansın ve kendileri de tatlısız kalmasın diyerek, "Alınız" dedim. Bir okka bal da benim vardı. O üç arkadaşım, gerçi müstakim ve iktisadı takdir edenlerdendi. Fakat her ne ise, birbirine ikram etmek ve herbiri ötekinin nefsini okşamak ve kendi nefsine tercih etmek olan bir cihette ulvî bir haslet ile iktisadı unuttular. Üç gecede iki buçuk okka balı bitirdiler. Ben gülerek dedim: "Sizi, otuz kırk gün o bal ile tadlandıracaktım. Siz, otuz günü üçe indirdiniz. Âfiyet olsun." dedim. Fakat, ben kendi o bir okka balımı iktisad ile sarfettim. Bütün Şâban ve Ramazanda hem ben yedim, hem Lillâhilhamd o kardeşlerimin her birisine iftar vaktinde birer kaşık (Hâşiye) verip, mühim sevaba medâr oldu. Benim hâlimi görenler, o vaziyetimi belki hısset telâkki etmişlerdir. Öteki kardeşlerimin üç gecelik vaziyetlerini bir civanmerdlik telâkki edebilirler. Fakat hakikat noktasında, o zâhirî hısset altında ulvî bir izzet ve büyük bir bereket ve yüksek bir sevab gizlendiğini gördük. Ve o civanmerdlik ve israf altında, eğer vazgeçilmese idi, bir dilencilik ve gayrın eline tama'kârane ve muntazırâne bakmak gibi, hıssetten çok aşağı bir hâleti netice verir idi...

19. Lem’a 5. Nükte
 
Üst