Bir_İntihar_Senaryosu´isimli üyeden Alıntı
Hemen Hemen Hepimiz 20 lik dişlerden çok çekmişizdir çünkü çok geç çıkarlar ve üzerinde bir et tabakası oluyor....
Daha önceleri insanlar kalın ve sert gıdaları arka azı dişleri ile yemeye çalışıyorlardı ama şimdi ise daha yumuşak ve çiğnenmesi kolay gıdalar yiyoruz ve bu sebeple onları kullanmıyoruz zamanla dişlerimizin üzerine birer et tabakası kaplıyor...
Uzun Boylu Bir halterci bulamazsın çünkü ağırlığın altında boyu sürekli kısalır...
Kısa Bir Basketçide Bulamazsın çünkü sürekli boyunu çalışır...
uzun sözün kısası ihtiyaçlar ve trendlere göre canlıların biyolojiside değişir...
"Uzun boylu bir halterci bulamazsın çünkü ağırlığın altında boyu sürekli kısalır"
"Kısa Bir Basketçide Bulamazsın çünkü sürekli boyunu çalışır..."
bu dedikleriniz tersten okunmuş cümlelerdir.. şuna benzer,
"şu tepenin sırtında ağaçlar varya işte o yüzden orda yağmur yağıyor, ağaçlar yağmuru oraya çekiyor"
hayır, ağaçlar orda olduğu için yağmur orda yağmıyor, yağmur orda yağdığı için orda ağaçlar yeşermiş ve gelişmiş...
normal gelişimini tamamlamış bir insanoğlu yoktur ki basketbola başladıktan sonra boyu uzamış olsun... ancak ve ancak omurgalarını baskete başlamadan evvel eğik tutmaya (biraz kambur durmaya) alışkındır basketle bunu tam doğrultur o nedenle bir iki cm boyunun uzadığını zanneder.. o basketçi basket oynadığı için boyu uzamıyor, boyu uzun olduğu için basket oynuyor... bu gün en ünlü basketçilerin doğum boyları normal insanlardan daha fazladır.. normal bir insan 47 - 54 cm aralığında boyla doğar bu gun 2 metrenin üzerinde boyu olanlar ise, 55 - 60 cm boy aralığında doğarlar.. daha doğuşlarında bile boylarının uzun olacağı ayen beyan bellidir.. çünkü insanın her şeyi genlerinde mevcuttur orda kodlanmış olandan ne bir cm kısa ne bir cm uzun olmaz.
halterciler ağırlık kaldırdıklarında kemikleri kısalsaydı sakatlık diye bir şey meydana gelmezdi.. omurlar birbiri üzerine yükten dolayı oturmazdı, veya kollarında çatlama bileklerinde çatlama olmazdı, kemikler kısalarak genişler ve mukavemet gücü artardı.. ancak kemik yapısı itibarıyla sert malzemedir kırılır ama kısalmaz...
"Hemen Hemen Hepimiz 20 lik dişlerden çok çekmişizdir çünkü çok geç çıkarlar ve üzerinde bir et tabakası oluyor....Daha önceleri insanlar kalın ve sert gıdaları arka azı dişleri ile yemeye çalışıyorlardı ama şimdi ise daha yumuşak ve çiğnenmesi kolay gıdalar yiyoruz ve bu sebeple onları kullanmıyoruz zamanla dişlerimizin üzerine birer et tabakası kaplıyor..."
bu gün dünyada mc donalslarda Kıng burgerlerde yumuşak gıda dediğiniz hamburgeri ve saireyi, pizza hutta sıcak kaşarlı sosisli pizzaları dünyanın bir kısmı yiyebiliyor... ülkemizde doğu anadoluda güneydoğu anadoluda veya afrika da bahsettiğiniz yumuşak gıdaları yiyemeyen insanlar çoğunlukta.. hatta bizlerin ağzımıza koymaya cesaret edemeyeceğimiz sertlikte şeyler yiyorlar ama onlar da 20 lik diş ağrısı çekiyorlar, evrim sadece zenginlerdemi gercekleşiyor yoksa..
Daha evvelde bazı organ ve uzuvların bir işe yaramadığı sanılıyordu ve bunlar darwin in evrim teorisine uyarlanıp geçmişte çalışıyordu ama kullanılmaya kullanılmaya köreldi bu hali aldı şeklinde lanse ediliyordu ama ne oldu? O köreldiği iddia edilen uzuvların işlevleri bilim ve teknoloji geliştikçe keşfedildi ve teori gittikçe zayıfladı, bu günki teknoloji ve bilimin de sebebini bulamadığı bazı uzuvlar bazı organlar bazı özellikler olabilir ama bu diğerlerinde olduğu gibi zaman geçip teknoloji ilerledikçe bulunacaktır ve zaten tüm dünya tarafından geçerliliği, hatta akla mantığa yatar bir tarafı olmadığı kabul edilen evrim teorisini daha da derine gömecektir.
canlılar trendlere göre şekillenebliir ancak Yaratıcının onlara verdiği kabiliyetler nisbetinde..
mesela avrupanın kuzey kesiminde bir tavşanın tüyleri kışın etraf karla kaplanmaya yakın bembeyaz oluyor, baharda kahverengi yeşil beyaz alacalı oluyor, tam yaz geldiğinde tamamen kahverengi oluyor... Avcı hayvanlar karşısında herhangi bir silahı olmayan tavşanın savunması için bu kabiliyet Yaratıcı tarafından tavşana verilmiştir ki en azından kamuflajla kendini koruyabilsin.. Bunda tavşancağızın en küçük bir dahli söz konusu bile değildir. bu özelliğini ne köreltebilir ne de geliştirebilir... şayet gelişebilir olsaydı, şayet Yaratıcının izin verdiği sınırlar olmasaydı bu tavşan binlerce yıldır kendisini avlayan tilkiye kurda karşı neden bir silah veya karşı av tekniği geliştiremedi neden sadece kamuflajla yetindi.. Çünkü ona Yaratıcı tarafından verilen bu trendlere göre hal alma kabiliyeti bununla sınırlıdır..
ördekler yüzdükleri için ayaklarında perdeler çıkmış, tavuklar yüzmedikleri için ayakları perdeli değilmiş.. insanoğlu dünyaya geldiğinden beri yüzmüyor mu? neden bizde de perdeler çıkıp gelişmedi.. insan var olduğundan beri suya dalıyor ama o günden bu gune hep nefesini tutabildiği kadar su altında kalıyor neden bir solungac da bizde gelişivermedi.. Müslümanlar yaklaşık 1500 yıldır yahudiler de 2000 yıldan fazladır sünnet oluyorlar neden bu gun doğan çocuklar artık sünnetli doğmuyor...
Maymunlarda, insanlarda, atlarda, balıklarda, köpeklerde, kedilerde, kaplanlarda, yarasalarda vesaire de aynı olan şeyler vardır bu da hepsinin tek elden çıktığının kanıtıdır.. hepsini aynı sanatçının yaptığını ispatlar, yani tüm bu eserler aynı müessirin eseridir.. yani hepsini bir olan Allah yaratmıştır, bu aynılıklar benzerlikler bunun ispatıdır..
Makro alem i incelersek yuvarlak yapılar, güneş ve gezegenler ve onların etrafında dönen uydularını görürüz
mikro aleme indiğimizde yuvarlak atom ve çevresinde yine yuvarlak notron proton elektronlar görürüz ve bunlar da tıpkı makro alemde olduğu gibi birbirlerii etrafında dairesel hareketler çizerler... makro alemle mikro alemin birbirine bu denli benzemesi aynı Güç tarafından tasarandıklarını gösterir.. en büyüğü ve en küçüğü yaratn ikisinin arasındaki herşeyi yaratmaya kadirdir, gücü yeter..
Tabiat eserdir müesser(eser veren, sanatçı) değildir.. BSN
Tabiat, nakıştır nakkaş olamaz, kitaptır katip olamaz..BSN
Bir köy muhtarsız olmaz.Bir iğne ustasız olmaz, bir harf katipsiz olmaz, olamaz biliyorsun.Nasıl oluyorki şu nihayet derecedeki dünya haliksız(yaratıcısız, sahipsiz) olur.BSN
Bilal Fındıkçı
Hemen Hemen Hepimiz 20 lik dişlerden çok çekmişizdir çünkü çok geç çıkarlar ve üzerinde bir et tabakası oluyor....
Daha önceleri insanlar kalın ve sert gıdaları arka azı dişleri ile yemeye çalışıyorlardı ama şimdi ise daha yumuşak ve çiğnenmesi kolay gıdalar yiyoruz ve bu sebeple onları kullanmıyoruz zamanla dişlerimizin üzerine birer et tabakası kaplıyor...
Uzun Boylu Bir halterci bulamazsın çünkü ağırlığın altında boyu sürekli kısalır...
Kısa Bir Basketçide Bulamazsın çünkü sürekli boyunu çalışır...
uzun sözün kısası ihtiyaçlar ve trendlere göre canlıların biyolojiside değişir...
"Uzun boylu bir halterci bulamazsın çünkü ağırlığın altında boyu sürekli kısalır"
"Kısa Bir Basketçide Bulamazsın çünkü sürekli boyunu çalışır..."
bu dedikleriniz tersten okunmuş cümlelerdir.. şuna benzer,
"şu tepenin sırtında ağaçlar varya işte o yüzden orda yağmur yağıyor, ağaçlar yağmuru oraya çekiyor"
hayır, ağaçlar orda olduğu için yağmur orda yağmıyor, yağmur orda yağdığı için orda ağaçlar yeşermiş ve gelişmiş...
normal gelişimini tamamlamış bir insanoğlu yoktur ki basketbola başladıktan sonra boyu uzamış olsun... ancak ve ancak omurgalarını baskete başlamadan evvel eğik tutmaya (biraz kambur durmaya) alışkındır basketle bunu tam doğrultur o nedenle bir iki cm boyunun uzadığını zanneder.. o basketçi basket oynadığı için boyu uzamıyor, boyu uzun olduğu için basket oynuyor... bu gün en ünlü basketçilerin doğum boyları normal insanlardan daha fazladır.. normal bir insan 47 - 54 cm aralığında boyla doğar bu gun 2 metrenin üzerinde boyu olanlar ise, 55 - 60 cm boy aralığında doğarlar.. daha doğuşlarında bile boylarının uzun olacağı ayen beyan bellidir.. çünkü insanın her şeyi genlerinde mevcuttur orda kodlanmış olandan ne bir cm kısa ne bir cm uzun olmaz.
halterciler ağırlık kaldırdıklarında kemikleri kısalsaydı sakatlık diye bir şey meydana gelmezdi.. omurlar birbiri üzerine yükten dolayı oturmazdı, veya kollarında çatlama bileklerinde çatlama olmazdı, kemikler kısalarak genişler ve mukavemet gücü artardı.. ancak kemik yapısı itibarıyla sert malzemedir kırılır ama kısalmaz...
"Hemen Hemen Hepimiz 20 lik dişlerden çok çekmişizdir çünkü çok geç çıkarlar ve üzerinde bir et tabakası oluyor....Daha önceleri insanlar kalın ve sert gıdaları arka azı dişleri ile yemeye çalışıyorlardı ama şimdi ise daha yumuşak ve çiğnenmesi kolay gıdalar yiyoruz ve bu sebeple onları kullanmıyoruz zamanla dişlerimizin üzerine birer et tabakası kaplıyor..."
bu gün dünyada mc donalslarda Kıng burgerlerde yumuşak gıda dediğiniz hamburgeri ve saireyi, pizza hutta sıcak kaşarlı sosisli pizzaları dünyanın bir kısmı yiyebiliyor... ülkemizde doğu anadoluda güneydoğu anadoluda veya afrika da bahsettiğiniz yumuşak gıdaları yiyemeyen insanlar çoğunlukta.. hatta bizlerin ağzımıza koymaya cesaret edemeyeceğimiz sertlikte şeyler yiyorlar ama onlar da 20 lik diş ağrısı çekiyorlar, evrim sadece zenginlerdemi gercekleşiyor yoksa..
Daha evvelde bazı organ ve uzuvların bir işe yaramadığı sanılıyordu ve bunlar darwin in evrim teorisine uyarlanıp geçmişte çalışıyordu ama kullanılmaya kullanılmaya köreldi bu hali aldı şeklinde lanse ediliyordu ama ne oldu? O köreldiği iddia edilen uzuvların işlevleri bilim ve teknoloji geliştikçe keşfedildi ve teori gittikçe zayıfladı, bu günki teknoloji ve bilimin de sebebini bulamadığı bazı uzuvlar bazı organlar bazı özellikler olabilir ama bu diğerlerinde olduğu gibi zaman geçip teknoloji ilerledikçe bulunacaktır ve zaten tüm dünya tarafından geçerliliği, hatta akla mantığa yatar bir tarafı olmadığı kabul edilen evrim teorisini daha da derine gömecektir.
canlılar trendlere göre şekillenebliir ancak Yaratıcının onlara verdiği kabiliyetler nisbetinde..
mesela avrupanın kuzey kesiminde bir tavşanın tüyleri kışın etraf karla kaplanmaya yakın bembeyaz oluyor, baharda kahverengi yeşil beyaz alacalı oluyor, tam yaz geldiğinde tamamen kahverengi oluyor... Avcı hayvanlar karşısında herhangi bir silahı olmayan tavşanın savunması için bu kabiliyet Yaratıcı tarafından tavşana verilmiştir ki en azından kamuflajla kendini koruyabilsin.. Bunda tavşancağızın en küçük bir dahli söz konusu bile değildir. bu özelliğini ne köreltebilir ne de geliştirebilir... şayet gelişebilir olsaydı, şayet Yaratıcının izin verdiği sınırlar olmasaydı bu tavşan binlerce yıldır kendisini avlayan tilkiye kurda karşı neden bir silah veya karşı av tekniği geliştiremedi neden sadece kamuflajla yetindi.. Çünkü ona Yaratıcı tarafından verilen bu trendlere göre hal alma kabiliyeti bununla sınırlıdır..
ördekler yüzdükleri için ayaklarında perdeler çıkmış, tavuklar yüzmedikleri için ayakları perdeli değilmiş.. insanoğlu dünyaya geldiğinden beri yüzmüyor mu? neden bizde de perdeler çıkıp gelişmedi.. insan var olduğundan beri suya dalıyor ama o günden bu gune hep nefesini tutabildiği kadar su altında kalıyor neden bir solungac da bizde gelişivermedi.. Müslümanlar yaklaşık 1500 yıldır yahudiler de 2000 yıldan fazladır sünnet oluyorlar neden bu gun doğan çocuklar artık sünnetli doğmuyor...
Maymunlarda, insanlarda, atlarda, balıklarda, köpeklerde, kedilerde, kaplanlarda, yarasalarda vesaire de aynı olan şeyler vardır bu da hepsinin tek elden çıktığının kanıtıdır.. hepsini aynı sanatçının yaptığını ispatlar, yani tüm bu eserler aynı müessirin eseridir.. yani hepsini bir olan Allah yaratmıştır, bu aynılıklar benzerlikler bunun ispatıdır..
Makro alem i incelersek yuvarlak yapılar, güneş ve gezegenler ve onların etrafında dönen uydularını görürüz
mikro aleme indiğimizde yuvarlak atom ve çevresinde yine yuvarlak notron proton elektronlar görürüz ve bunlar da tıpkı makro alemde olduğu gibi birbirlerii etrafında dairesel hareketler çizerler... makro alemle mikro alemin birbirine bu denli benzemesi aynı Güç tarafından tasarandıklarını gösterir.. en büyüğü ve en küçüğü yaratn ikisinin arasındaki herşeyi yaratmaya kadirdir, gücü yeter..
Tabiat eserdir müesser(eser veren, sanatçı) değildir.. BSN
Tabiat, nakıştır nakkaş olamaz, kitaptır katip olamaz..BSN
Bir köy muhtarsız olmaz.Bir iğne ustasız olmaz, bir harf katipsiz olmaz, olamaz biliyorsun.Nasıl oluyorki şu nihayet derecedeki dünya haliksız(yaratıcısız, sahipsiz) olur.BSN
Bilal Fındıkçı
