Kur'an-ı Kerim'in manifestosu: Asr Suresi

kayýp_gül

Well-known member
Kur'an-ı Kerim'in manifestosu: Asr Suresi

kuranikerimmanifestosu.jpg

KUR'AN'IN yüzüçüncü suresi olan, Mekke'de indirilen ve üç âyetten ibaret olan Asr sûresi, sanki Kur'an'ın bir fihristi, özeti ve manifestosu gibi....

Zamana yemin ederek başladığı için kendisine Asr Suresi denilmiştir. İmam Şafiî, Asr Sûresi'nin önemini şöyle ifade eder: "Kur'an'da başka hiçbir sûre indirilmeseydi, şu pek kısa bir sûre bile insanların dünya ve ahiret saadetini temine yeterdi."
İşte sûrenin meâli: "Asra yemin olsun ki, muhakkak insan ziyandadır. Ancak iman edenlerle güzel amellerde bulunanlar, bir de birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır."

Evet, en büyük nimet olan zamana yemin edilerek, yine Kur'an'ın ifadesiyle, "Tek olan, hiçbir kimseye muhtaç olmayan ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu, doğurmamış ve doğrulmamış olan, hiçbir şey kendisinin dengi olmayan" Allah'a bu şekilde iman etmek ilk ödevdir. Hemen arkasından imanın tabii semeresi olan güzel amellerde bulunmak, hakta ve sabırda sebat ederek hakkı ve sabrı tavsiye etmek emredilmiştir. Allah'ın yanında bir işin makbul olmasının temel şartı imandır. İman olmadan yapılan bütün fiilî ve fikrî güzel hareketler ve faaliyetler bir erdemdir ve fakat ibadet değildir. Çünkü Kur'an der ki: "Rablerine küfredenlerin işleri fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer. Yaptıklarından hiçbir şey elde edemezler. İşte bu uzak bir sapıklıktır."
Üçüncü sırada ferman edilen hak, Yaratıcı'nın bütün emirlerine acabasız inanmak ve inanılan şeyleri yaşamak ve yaşatmaktır. Bu üç hususun yerine getirilmesinde önümüze çıkacak ve çıkarılacak engellere ve özellikle hayatımızı ihâta eden ve edecek olan kaza ve kadere katlanmak ve tahammül etmek sabırdır ama asıl sabır, zelile tezellül etmemek, haklı iken boyun eğmemek, imanın bahşettiği, tarihin emanet ettiği duruşu pahalı da olsa sergilemek, izzetli, vakarlı ve onurlu olarak yaşamak için çalışmakta, gayrette, terlemekte, göğüs germekte direnç göstererek ısrarcı olmak demektir. Hayâtımıza ve memâtımıza yetecek bu düsturları içeren Asr Sûresi, altı bin küsur âyetiyle, genel konusu ve perspektifi aynı olan yegâne hayat kitabı Kur'anı'mızın gerçekten atomu mesâbesindedir... Çekirdekte gizlenen ağacın bütün özellikleri, zerrelerde saklanan kürrelerin bilumum hususiyetleri, habbedeki kubbenin resmedilmiş fotoğrafı gibi...

Asr; Yüz seneye verilen isim, sürekli zaman, Hz. Muhammed'in doğumu veya onun yaşadığı Asr-ı Saadet veya yüksek faziletinden dolayı ikindi vakti. "Bütün namazları ve orta namazı muhafaza edin" âyetindeki orta namazı, Peygamberimiz ikindi diye tespit etmiştir. Diğer taraftan, bir gün boyu bir ömre benzetilecek olursa, güneşin doğuşu doğumu, kuşluk vakti gençliği, öğle vakti olgunluğu, ikindi vakti ihtiyarlığı, güneşin batışı ise ölümü temsil etmektedir. Dolayısıyla, ömrünün sonlarına yaklaştığı halde âhireti için hiçbir şey yapmayan insanın hazin durumu ile, güneşin batışına ramak kalmış, kazancın en son zamanı ikindi vaktine kadar evine götürecek bir ekmek parası kazanamayan bîçarenin acıklı hâlinde dönüm noktası olan ikindi vaktinin yemin edilmeye değer bulunması çok anlamlıdır.

Rivayetlere bakılacak olursa, Peygamberimizin ashâbından iki zat birbirine kavuşunca, biri diğerine Asr Sûresi'ni okur, sonra da selam vermeden ayrılmazmış. Bu güzel hasletin Âkif'in kalemindeki terennümü bir başka güzeldir:

Hâlikın nâmütenâhî adı var, en başı "Hak"
Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak!
Hani ashab-ı kiram ayrılalım derlerken
Mutlaka sûre-i "Vel asrı" okurmuş, bu neden?
Çünkü meknûn o büyük sûrede asâr-ı felah
Başta îmân-ı hakîki geliyor, sonra salâh
Sonra hak, sonra sebat: İşte kuzum insanlık
Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.



NECATİ TAYYAR TAŞ
 
Üst