masiyet neleri getiriyor?

bizar

Well-known member
Mâsiyetin (günahın) mahiyetinde, bilhassa devam ederse, küfür tohumu vardır. Çünkü, o mâsiyete devam eden, ülfet peyda eder, sonra ona âşık ve müptelâ olur. (1.Aşama)

Terkine imkân bulamayacak dereceye gelir. (2.Aşama)

Sonra o mâsiyetinin ikaba mûcip olmadığını temenniye başlar. (3.Aşama)

Bu hal böylece devam ettikçe, küfür tohumu yeşillenmeye başlar. (4.Aşama)

En nihayet, gerek ikabı ve gerek dârü'l-ikabı inkâra sebep olur. (5.Aşama)

Ve keza, mâsiyete terettüp eden hacâletten dolayı, o mâsiyetin mâsiyet olmadığını iddia etmekle, o mâsiyete muttali olan melekleri bile inkâr eder. (6.Aşama)

Hattâ şiddet-i hacâletten, yevm-i hesabın gelmeyeceğini temenni eder. Şayet yevm-i hesabı nefyeden ednâ bir vehmi bulursa, o vehmi kocaman bir burhan addeder. (7.Aşama)

En nihayet nedâmet edip terk etmeyenlerin kalbi küsufa tutulur, mahvolur, gider.

El-iyâzü Billâh!

[Mesnevi-yi Nuriye]
 

bizar

Well-known member
Günah, muvâzenesizce bir çukura yuvarlanıp gitmekse, tevbe, usûlüne göre bir hamlede hoplayıp oradan dışarıya çıkmakdır. Diğer bir ifade ile, günah; vicdanın muvakkat bir murakabesizliğinden, rûhun aldığı yara ise, tevbe; kalbin, sürekli bir ızdıraba düşmesi ve çok ciddî olarak kendi kendini kontrole koyulması ve böylece duyguların yeniden fer ve kuvvet kazanmasıdır.Günah, insanda şeytanın hâkimiyeti ve nefsin tesiriyle olduğuna göre, tevbe, şeytana karşı duyguların müdafaası ve ruhdaki âhenksizliği, dezarmoniyi düzenleme gayreti demektir.
Günah, erozyonlarının; ruhu törpüleyip aşındırmasına karşılık tevbe, gönül zeminini, düşünce ve sözlerin en güzeli “kelime-i tayyibe” ile çimlendirmek ve o erozyonların tahribatını önlemekdir. Gözlerin döneyazacağı, yüreklerin hoplayacağı gün gelmeden, yürekleri hoplatan tevbe gayreti ne mübecceldir! Keşke onu, her günahın açdığı gediği kapatacak seviyede, âh-u eninlerle yapmaya muvaffak olabilseydik!

Fasıldan Fasıla 1
 

Ukbaa

Well-known member

"Azamet ve kibriya ve nihayetsizlik noktasında ya gaflete veya masiyete veya maddiyata dalmak sebebiyle darlaşan akıllar, azametli meseleleri ihata edemediklerinden, bir gururu ilmi ile inkara saparlar ve nefyederler."


7. Şua
 
Üst