İlim-irfan
Well-known member
Dört mezhep imamının şahsiyetlerini incelediğimizde her birinin ilginç özelliklere sahip olduğunu görürüz.
İmam-ı Azam Ebu Hanife kanaatkârlık ve cömertlikte öne çıkmış biri. Abid ve zahidlikde en az bunlar kadar İmam'la özdeşleşmiş özellikleri. Aynı zamanda çok iyi giyinen, hassas ve ince ruhlu. Vakar ve sükûnet konusunda tam bir örnek timsali
. Hazır cevap, fikirlerini kolayca anlatmasıyla da maruf olmuş bir büyük bilge.
İmam-ı Azam'ın en belirgin hususiyetlerinden biri de, inandığını ve doğru bildiğini söylemekten kaçınmayan ve bu uğurda her türlü zorluğa katlanan bir büyük eylem adamı. Devlet başkanlarının yaptıkları haksızlıklara karşı çıkması yüzünden işkenceyi ve hapsi seve seve göze alan bir mücadele adamı. Kendisine Emeviler ve Abbasiler zamanında birkaç defa baş kadılık - Adalet Bakanlığı- teklifini reddetmiş, bu nedenle işkenceler görmesine rağmen ilim hürriyetine ve hakkı söylemeye engel olur düşüncesiyle kabul etmemiş bir büyük dahi
.
İmam Malik, güçlü hafızasıyla maruf olmuş bir imam
. İlim tahsili uğruna her engele katlanıp onları aşmış biri. Güçlü bir irade ve sarsılmaz bir azme sahip
.
Büyük bir ihlâs yarışçısı
. Takva konusunda büyük bir ayrıcalığa sahip
. Güçlü feraset ise onun bir başka özelliği
. Şahsiyet konusunda örnek nümunesi
. İleri görüşlülük bir başka özelliği
. Nefse hâkimiyeti ve keskin basiretiyle yaşadığı sürece parmakla gösterilmiş bir imam. Güzel ahlak ve az konuşmak onun bir diğer özellikleri
.
Giyim kuşam konusunda hassas olan İmam Malik, büyük bir mütefekkir ve dava adamı. Aynı zaman da kılı kırk yaranda biri
.
İmam Şafii'nin de diğer İmamlardan kalır yanı yok
. Kutlu şehir ya da şehirlerin anası olan Mekke şehrinde ok atmada gençler arasında parmakla gösterilen biri
. Sağlam bir hafızaya sahip olup, hazır cevaplılıkla nam salmış
. Hadiselere çözüm bulmakta usta. İncelediği, ele aldığı meselelere derinlikle inceleyen ve çözümleyen bir zekâya sahip
. Keskin bir basiret ve feraset sahibi
. Tam bir ihlâs ve samimiyet örneği
.
Deha derecesinde sağlam bir akıl, sağlam bir kalem ve belağata sahip
.
İmam Ahmed bin Hanbel, sabır sembolü
. Kuvvetli bir irade ve azim sahibi
. İhlâslı
. Heybetli bir fiziğin sahibi
. Giyimine özen gösteren bir bilge
.
Geçimini babasından miras olarak kalan dokuma atölyesiyle karşılamış. Maddi açıdan sıkıntılı olmasına karşın, devrin hükümdarı Abbasi halifesi Mütevekkil'in ihsanını reddeden de biri
. Aynı ihsanı aile çevresinin de kabul etmesine karşı çıkan da biri
.
Keskin bir zekâ ve ileri görüşlülük
. Meseleleri çözümde mutedil
.
Mezhep imamlarımızın özelliklerini bu kısa değiniden sonra onların siyasi görüşlerine de birer cümleyle değinelim:
İmam-ı Azam, zalim devlet başkanının sadece batıl olmadığı, ona karşı direnmenin de caiz, hatta gerekli olduğunu belirtmiştir. Yaşadığı dönemde siyasi olayları çok iyi gözlemlemiş, Emevi iktidarına olduğu gibi, Abbasi iktidarına karşı da muhalif bir tutumu benimsemiştir.
İmam Şafiî, Hilafeti savunmuş, halifenin adil olması gerektiğini ileri sürmüş, zalim birinin halife olamayacağını belirtmiştir. Yine bu minvalde siyasi görüş ve tutum olarak ayaklanmaya karşı çıkmış, sabrı tavsiye etmiştir. Fakat bunların yanı sıra zalim hükümdara öğüt vermenin gerekli olduğunu savunmuş, bununla da yetinmeyerek öğüt verme işini bizzat tatbik etmiştir.
İmam Malik, çağındaki siyasi hayat konusunda hassas davranmış, önemsemiş, muhalefet konusunda gerektiğinde tavrını açıkça belirmiştir. Ona göre hükümdarı güzel öğütlerle ve dinin emirlerini hatırlatmak suretiyle adaletli olmaya çağırırken, hükümdarın hışmına uğrayıp öldürülen kimse şehittir.
İmam Ahmed bin Hanbel, halife ve diğer siyasilerden uzak durmuş, yöneticilerin zulmü terk edip adil olmaları için isyan ve nasihat yolunun değil, halkın doğru yolu bulmasıyla halifenin de buna uymak zorunda kalacağı görüşünü benimsemiş, kamuoyu oluşturulmasını savunmuştur
.*
Geniş bilgi için bkz. Vecdi Akyüz, Dört Mezhep İmamı, İstanbul 1996; ayrıca bkz. Nevin A. Mustafa, İslâm Siyasi Düşüncesinde Muhalefet, Çeviren: Vecdi Akyüz, İstanbul 1989.
Fahri Güven - Milli Gazete
13/02/2010
İmam-ı Azam Ebu Hanife kanaatkârlık ve cömertlikte öne çıkmış biri. Abid ve zahidlikde en az bunlar kadar İmam'la özdeşleşmiş özellikleri. Aynı zamanda çok iyi giyinen, hassas ve ince ruhlu. Vakar ve sükûnet konusunda tam bir örnek timsali
İmam-ı Azam'ın en belirgin hususiyetlerinden biri de, inandığını ve doğru bildiğini söylemekten kaçınmayan ve bu uğurda her türlü zorluğa katlanan bir büyük eylem adamı. Devlet başkanlarının yaptıkları haksızlıklara karşı çıkması yüzünden işkenceyi ve hapsi seve seve göze alan bir mücadele adamı. Kendisine Emeviler ve Abbasiler zamanında birkaç defa baş kadılık - Adalet Bakanlığı- teklifini reddetmiş, bu nedenle işkenceler görmesine rağmen ilim hürriyetine ve hakkı söylemeye engel olur düşüncesiyle kabul etmemiş bir büyük dahi
İmam Malik, güçlü hafızasıyla maruf olmuş bir imam
Büyük bir ihlâs yarışçısı
Giyim kuşam konusunda hassas olan İmam Malik, büyük bir mütefekkir ve dava adamı. Aynı zaman da kılı kırk yaranda biri
İmam Şafii'nin de diğer İmamlardan kalır yanı yok
Deha derecesinde sağlam bir akıl, sağlam bir kalem ve belağata sahip
İmam Ahmed bin Hanbel, sabır sembolü
Geçimini babasından miras olarak kalan dokuma atölyesiyle karşılamış. Maddi açıdan sıkıntılı olmasına karşın, devrin hükümdarı Abbasi halifesi Mütevekkil'in ihsanını reddeden de biri
Keskin bir zekâ ve ileri görüşlülük
Mezhep imamlarımızın özelliklerini bu kısa değiniden sonra onların siyasi görüşlerine de birer cümleyle değinelim:
İmam-ı Azam, zalim devlet başkanının sadece batıl olmadığı, ona karşı direnmenin de caiz, hatta gerekli olduğunu belirtmiştir. Yaşadığı dönemde siyasi olayları çok iyi gözlemlemiş, Emevi iktidarına olduğu gibi, Abbasi iktidarına karşı da muhalif bir tutumu benimsemiştir.
İmam Şafiî, Hilafeti savunmuş, halifenin adil olması gerektiğini ileri sürmüş, zalim birinin halife olamayacağını belirtmiştir. Yine bu minvalde siyasi görüş ve tutum olarak ayaklanmaya karşı çıkmış, sabrı tavsiye etmiştir. Fakat bunların yanı sıra zalim hükümdara öğüt vermenin gerekli olduğunu savunmuş, bununla da yetinmeyerek öğüt verme işini bizzat tatbik etmiştir.
İmam Malik, çağındaki siyasi hayat konusunda hassas davranmış, önemsemiş, muhalefet konusunda gerektiğinde tavrını açıkça belirmiştir. Ona göre hükümdarı güzel öğütlerle ve dinin emirlerini hatırlatmak suretiyle adaletli olmaya çağırırken, hükümdarın hışmına uğrayıp öldürülen kimse şehittir.
İmam Ahmed bin Hanbel, halife ve diğer siyasilerden uzak durmuş, yöneticilerin zulmü terk edip adil olmaları için isyan ve nasihat yolunun değil, halkın doğru yolu bulmasıyla halifenin de buna uymak zorunda kalacağı görüşünü benimsemiş, kamuoyu oluşturulmasını savunmuştur
Geniş bilgi için bkz. Vecdi Akyüz, Dört Mezhep İmamı, İstanbul 1996; ayrıca bkz. Nevin A. Mustafa, İslâm Siyasi Düşüncesinde Muhalefet, Çeviren: Vecdi Akyüz, İstanbul 1989.
Fahri Güven - Milli Gazete
13/02/2010