Mesnevî-i-Nuriye/Katrenin Zeyli - s: 1308-1310 Arkadaş! Nefiste öyle dehşetli bir nokta ve açılmaz bir ukde(düğüm) var ki, zıtları birbirinden tevlid(Karışık ve müşkil) eder. Ve aleyhte olan herbirşeyi lehte zanneder. Meselâ, güneşin eli sana yetişir, ziyasıyla başını okşar. Fakat, senin elin ona yetişemez. Ve senin keyfin üzerine hareket etmez. Demek, şemsin sana karşı iki ciheti vardır: biri kurb(yakınlık), diğeri bu'd(uzaklık). Eğer senin ondan baîd(uzak) olduğun cihetle "O bana tesir edemez" ve onun sana karîb(çok yakın) olduğu cihetle "Ona tesir edebilirim" desen, cehlini(cahilliğini) ilân etmiş olursun.
Kezâlik, Hâlıkla nefis arasında da bir kurb(yakınlık) ve bu'd(uzaklık) vardır. Kurb(yakınlık) Hâlıkındır, bu'd(uzaklık) nefsindir. Eğer nefis uzaklığı cihetiyle enâniyetle(bencillikle) Hâlıka bakıp "Bana tesir edemez" diye bir ahmaklıkta bulunursa, dalâlete düşer. Ve keza, nefis mükâfatı(ödülü) gördüğü zaman "Keşke ben de öyle yapaydım, böyle olaydım" der. Mücâzâtın(cezanın) şiddetini de gördüğü vakit, teâmî(görmezden gelme) ve inkârla kendisini tesellî eder.
Ey ahmak nokta-i sevda! Hâlıkın ef'âli(işleri) sana nâzır değildir(bakmaz). Ancak Ona bakar. Kâinatı senin hendesen(ilmin) üzerine yapmış değildir. Ve seni hilkat-i âlemde şahit tutmamıştır. İmam-ı Rabbânî'nin (r.a.) dediği gibi: "Melikin atiyelerini(hediyelerini), ancak matiyyeleri(binekleri,taşıyabilenleri) taşıyabilir."(Mesnevi-i Nuriye
Kezâlik, Hâlıkla nefis arasında da bir kurb(yakınlık) ve bu'd(uzaklık) vardır. Kurb(yakınlık) Hâlıkındır, bu'd(uzaklık) nefsindir. Eğer nefis uzaklığı cihetiyle enâniyetle(bencillikle) Hâlıka bakıp "Bana tesir edemez" diye bir ahmaklıkta bulunursa, dalâlete düşer. Ve keza, nefis mükâfatı(ödülü) gördüğü zaman "Keşke ben de öyle yapaydım, böyle olaydım" der. Mücâzâtın(cezanın) şiddetini de gördüğü vakit, teâmî(görmezden gelme) ve inkârla kendisini tesellî eder.
Ey ahmak nokta-i sevda! Hâlıkın ef'âli(işleri) sana nâzır değildir(bakmaz). Ancak Ona bakar. Kâinatı senin hendesen(ilmin) üzerine yapmış değildir. Ve seni hilkat-i âlemde şahit tutmamıştır. İmam-ı Rabbânî'nin (r.a.) dediği gibi: "Melikin atiyelerini(hediyelerini), ancak matiyyeleri(binekleri,taşıyabilenleri) taşıyabilir."(Mesnevi-i Nuriye