Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlamalıyız?

Sergerdan

Well-known member


Bediüzzaman Hazretlerinin risale-i nurdaki tarikat hakkındaki zaman tarikat zamanı değil imanı kurtarmak zamanıdır demesinin sebebi bu asrın ilcaatından ve hususiyetlerinden dolayıdır şöyleki eski zamanlarda islamiyete hücumlar ekseriyetle cehaletten ve bilmemezlikten geldiği için tarikat ve tasavvuf o asırlarda o cehaleti izale etmişler ve binlerce sene islamiyeti ve müslümanları dahili ve harici fitne ve fesatlara karşı muhafaza etmişler fakat bu zamanda ise fen ve teknolojinin inkışafıyla islamiyete ve müslümanlara hücum ise cehaletten değil ilim ve fenden ve komiteler halinde organize faaliyetlerden geliyor ve islam ve imanın erkanına şiddetli bir surette hücum var işte Bediüzzaman Hazretleri bu fen ve felsefeden gelen hücumlara karşı islamiyeti ve hakaiki imaniyeyi muhafazasında tarikatı yeterli görmediği için o şekilde demiş çünki tarikatın esasında ispat ve delil getirmek yoktur kendiside aşağıdaki ibarelerde bunu dile getirmiştir binler selam


Bilirsiniz ki: Eğer dalâlet cehaletten gelse izalesi kolaydır. Fakat dalâlet, fenden ve ilimden gelse, izalesi müşkildir. Eski zamanda ikinci kısım, binde bir bulunuyordu. Bulunanlardan ancak binden biri irşad ile yola gelebilirdi. Çünkü: Öyleler kendilerini beğeniyorlar; hem bilmiyorlar, hem kendilerini bilir zannediyorlar. Cenâb-ı Hak şu zamanda, i’câz-ı Kur’ânın ma’nevî lemâatından olan ma’lûm Sözler’i, şu dalâlet zındıkasına bir tiryak hâsiyetini vermiş tasavvurundayım (mektubat 5. mektup)
 

müdavim

Üye Sorumlusu
Üstad “Zaman tarikat zamanı değil, imanı kurtarma zamanı” diyor. Ama aynı zamanda “Tarikatta hissesi olmayan ve kalbi harekete gelmeyen, bir muhakkik âlim zat da olsa, şimdiki zındıkların desiselerine karşı kendini tam muhafaza etmesi müşkülleşmiştir” demiştir. Bu ikisini nasıl telif edeceğiz?

Tarikat, İslamın yaşanma tarzlarından biridir. Yani, İslam tarikatla da yaşanır, tarikatsız da... Bediüzzaman, günümüz şartlarında “İlim içinde hakikate bir yol bularak” yeni bir yol, yeni bir çığır açmıştır.

Kendisi doğrudan tarikatta olmamakla birlikte tarikatların zikirlerini okumuş, o yolların feyzinden istifade etmiştir. “Nur risalelerinin 12 tarikatın hülasası olduğunu” söyler.

Dolayısıyla, Bediüzzaman, tarikatın içinde olmamakla birlikte -haşa- ona karşı da değildir. 29. Mektup'ta yer alan “Telvihat-ı Tis’a” isimli eseri tarikatı artılarıyla ve eksileriyle ele alan harika değerlendirmelerle doludur. Böyle bir esere, tarikat mensuplarının da ihtiyacı vardır.

Sualdeki 2. Cümle, tarikatın önemli artılarından birini teşkil eder. Yani, tarikatta olan biri teslimiyetle İslamı yaşadığından şüphelerden uzak kalır, böylece imanını kurtarabilir. Sadece kuru malumatla İslamı yaşamaya çalışan biri ise, şüphelerden kolayca kurtulamadığından durumu tehlikede olabilir.

Bediüzzaman, risalelerin tarikattan matlup olan neticeleri kazandırdığını söyler.

Çünkü risaleler sadece akla değil, aynı zamanda ruh, kalp ve latifelere de hitap eder.

Selam ve dua ile...
 

Sergerdan

Well-known member
Allah razı olsun katkı yapan kardeşlerden..Ehl-i islamın uhuvveti açısından belki tekrar belirtmek gerekir ki Hz Üstad yukarıda adı geçen telvihat-ı tis'a adlı risalede ve sair yerlerde ecdadımızın bin yıllık meslegi olan tarikatlerin önemine hep işaret etmiştir.Medrese tahsilinin başlarında tarikat derslerini de almış ve ahir ömrüne kadar, şahsi ibadetlerinde, vird ve zikirlerinde o tarikatlerin ehemmiyetli virdlerini çok hasta olduğu zamanlarda bile terketmemiştir.Hususan Abdulkadir Geylani,İmam Rabbani ve İmam Gazali gibi zatlar kendisine manen üstad olmuşlardır.

İslamın kendi içinde sorunları olsa bile hukmettiği o eski zamanlarda tarikatlerin irşadları ümmetin istikameti için yetiyordu.İmanı olmayanların imanına müminlerin ise kemalatına,derecelerinin yukselmesine vesile oluyordu.Ama 20.yuzyılda bu yeterli gelmemeye başladı.Çünkü dışardan fen ve felsefe,Rus gibi ülkeler doğrudan dine hücum ediyor,içerde ise bizim çok bilmiş büyüklerimiz Osmanlının geri kalmışlıgını islama bağlıyor,islamla bağları koparmaya,şeriat-ı Ahmediyeyi her vesile ile küçümsemeye, unutturmaya çalışıyorlardı.En çok hucum ettikleri kimselerden biri de tarikatler ve tarikat büyükleri oldu.

İşte üstadın bu sözünü tüm bu koşullar içinde düşünmek gerekir.Allah İslamı günümüze taşımış tarikatlerden,o mesleğin başları olan zatlardan razı olsun.Şefaatlerine mazhar etsin...Amin
 

hakli

New member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

cüppeli ahmet hocanin bu konudaki düsüncesi...

YouTube - Nurcu Kardeşlerime:"Zaman Tarikat Zamanıdır ! "
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Tarikat; manevi yol, usul, tarzdır.Bediüzzaman (rh.a.)'in buyurduğu gibi gayesi imanın gelişmesidir.Kalbi dünya sevgisinden ayırıp, Allah sevgisi ile dopdolu olmaktır.Tasavvuf, emir ve yasaklar altında sızlanmamak, sabretmek ve her an imtihan üzere olduğunu hatırda tutmaktır.[1]
Önce insan olmanın, ardından kulluğu, müslümanlığı, mü'minliği ve eşyanın hakikat bilgisine ulaşmak; bu bilgi ile hallenmektir.Zahiren ve batınen şeriatin edepleri ile bulunmaktır.Yada vaktini en iyi olana harcamaktır, diye de tanımlanmıştır.Bu da şu hadis-i şerifin tanımıdır."Kişinin lüzumsuz işlerle uğraşması, Allah Tealanın o kişiyi sevmediğinin alametidir."[2]

Tasavvufun, tarikatın her edebi, adabı, rüknü ayet, hadis, sahabe sözü ve Allah dostu kemal derecesine ermiş, mürşid, kamil insanlara dayanır..

Tasavvuf, Allahresulünün sohbet halkasında olan şeydi. Adı konulmamıştı.Bu ad hicri iki yüz senesinden evvel meşhur olmuştur.[3]

[1] Es Sülemi, Tabakatüs'Sufiyye,Mısır:1953, sh:454
[2] İmam-ı Gazali, Eyyühel Veled sh.47
[3] İmam-ı Kuşeyri
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Tasavvuf ilminin konusu nefsin tezkiyesi, temizlenmesi, kalbin ıslahı, ahlakın güzelleştirilmesi, hırs, kendini beğenme, riya, kibir, haset, şöhret gibi kötü huylardan kurtulmak; niyeti iyi ve halis kılmak, Allah'a yaklaşmak ve rızasını tahsil etmek, her halinde Allah'ın kontrolünde bulunduğunu düşünüp, ona göre hareket etmektir.[5] Güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen Resul’e uymak vacip yada farz olduğundan, tasavvufun hedefi de bu vacipleri yapmayı kolaylaştırmaktır.

Büyükler altmış kadar batıni günah olduğunu ve bu günahların zahirdeki günahlardan daha tehlikeli olduğunu haber vermektedir. Efendimiz Aleyhisselatü vesselam :"Uyanık olunuz, cesette bir et parçası vardır ki, o parça iyi olursa, bütün vücut iyi olur, bozuk olursa bütün vücut bozuk olur.Biliniz ki o et parçası kalptir" [6] buyurmuştur.Şayet biz tasavvufun delillerini Kitap ve Sünnetten saymaya kalkarsak, Kur'an-ı Kerimin ve Peygamber Efendimiz'den (sav) rivayet edilen hadislerin yarısını saymamız gerekir. [7]
İmam Gazali (ra) ."İlk asırda, fakih diye; ahiret yolunu, nefislerin ince ve gizli afetlerini, amelleri ifsat eden şeyleri ve kalplere korkunun galip olma yollarını bilenlere denilirdi." buyurarak günümüzdeki sapmayı bulmamızı kolaylaştırmaktadır.

"İlim ikidir. Biri, dilde olup (ki bu zahiri ilimdir) Allah-u Teala'nın kulları üzerine hücceti (delili)dir. Biri de kalpte olan ( marifetullah ilmi ) vardır. Asıl gayeye ulaşmak için faydalı olan da budur."[8] Allah'ın ilimlerini bilmek, şeriat, Allah Tealayı bilmek, bilmede yakini elde etmek marifetullahtır.
5] Tarihçi İbn-i Haldun
[6] Buhari
[7] Allame İbni Hacer el Heytemi el Mekki, Zevacir
[8] Münavi, Tirmizi
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

" Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol tayin ettik."[12] müfessirler bu ayet-i kerimeye ."Ey kullarım ! Sizin her birinize iki şeyi vacip ettim. Evvela şeriat, sonra tarikat." manasını vermişlerdir.
"Batın ilme Allah-u Teala'nın sırlarından bir sır, hikmetlerinden bir hikmettir.Onu ancak dilediği kulunun kalbine atar." [13]

Bu mealini verdiğimiz düşünme noktaları, Müslüman kişinin dikkatini, merakını çekmelidir.Bu bahsedilenleri insanların çoğu; perde ardında kaldığı, kalpteki gözleri açılmadığı için bilmiyor, bilenlerse sır etmiş, ancak küçük işaretlerle o yola çağırıyor.Biz kabukta kalsak da, büyük bir manevi oluş, özel bir hayat ve bu hayatın derinliğinde olan ilim ve insanlar var...!
[12] Maide:48 Tefsiri Kebir, Razi
[13] Camiü’sağir
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Sahabe-i Kiram içerisinde Mürşid-i Kamil sayısı oldukça fazlaydı.Nitekim her tarikat son tahlilde Sahabe-i Kiram'dan birisine kadar çıkar..[36]

İmam-ı Azam Ebu Hanife rahmetullahi aleyh efendimizin, tasavvufa girip intisap ettiği iki senesi olmasaydı, (Levla's-senetan leheleke'n- Nu'man) "iki sene olmasaydı Numan helak olurdu" buyurduğunu birileri ne kadar asılsız diye inkar etmeye çalışsalar da İmam-ı Rabbani hazretleri kuddise sirruh'un Mektubat adlı eserinin kaynak olarak vermemiz yeterli delildir. Mektubat’ın Kur'an, Kütüb-ü Sitte'den sonra üçüncü derece muteber mükemmel bir eser olduğu bilinen şeydir.
Büyük fıkıhçı İbn-i Abidin (rh.a.):Tarikat, şeriat yolunu tutmaktır.Şeriat mahdut bir takım şer'i amellerdir.Tarikat, şeriat ve hakikat birbirinden ayrılmayan üç şeydir.Çünkü Allah-u Tealaya götüren yolun zahir ve batını vardır.Zahiri tarikatla şeriat; batını da, hakikattir.Hakikatin şeriat ve tarikat içindeki gizliliği, sütün içindeki kaymağın gizliliği gibidir.Süt çalkalanmadan kaymağı çıkmaz.Bu üç şeyden beklenen kuldan beklenen kulluk vazifesinin beklendiği gibi yapılmasıdır.[34] hükmünü zikreder.

Tedavi yolunu bilmeyen bir hasta, nasıl müşfik bir doktora ihtiyaç duyarsa, nefsine mağlup olan ve bir türlü sırat-ı müstakim'de yürüyemeyen insanın, bir mürşide bağlanması zaruri, mecburidir[35] .34] İbn-i Abidin c.1/71

[35] Er Risaletül-Ledüniyye İmam-ı Gazali sh.34
[36] Yusuf Kerimoğlu, Fıkhi Meseleler; 5. kitap, sayfa 238/1984
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Yine İmam-ı Şafi hazretlerinin, Şeyban-i Rai (ks)'un huzurunda diz çökerek saygıyla oturduğu, İmam Hanbel'in bu zatı imtihan etmeğe kalkıp, şaşkın ve hayranlıkla, hatta huzurunda cezbelenip bayıldığı bilinen şeylerdendir.[37]

Başka kaynak olmasaydı da sadece kitabın anası Fatiha suresindeki ayet-i celile yeterdi, tasavvufa delil olarak.:"Bizi dosdoğru yola ilet " ayeti kerimesinde Cenabı Hak sadece "Siratal müstekıym " ile iktifa etmemiş, peşinden "Kendilerine nimet lütfettiğin kimselerin doğru yoluna ilet " ibaresini ilave etmiştir.Bu durum, müridi, vuslata hidayet makamlarına ve mükaşefeye götürecek bir yolun bulunmadığına, ancak kendisini doğru yola sevk edecek, yanlışlık ve sapıklıktan koruyacak bir ŞEYH ve MÜRŞİD'e uyması halinde hidayetin gerçekleşebileceğine delalet etmektedir..Bu sebeple eksik ve kendi kendilerine yeterli olmayan kimselere, kendisine uyulan ve yol gösterici olan kâmil bir mürşid gereklidir.Ki, böylece onun eksik aklı, mürşidin kamil aklı ve doğru tavsiyeleri ile takviye edilsin..O'da böylece saadetlerin yoluna ve kerametler basamağına ulaşabilsin."buyurarak meselenin önemine işaret etmiştir.[38]
Ey iman edenler ! Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya vesile arayın.O'nun yolunda mücahede edin ki, kurtuluşa eresiniz ."Ezan duası, takva, yaklaşmadır. [39] Vesile gereklidir, Allah'a kavuşma ve yaklaşma bir vesile ve vasıta ile olmaktadır.Bunun için en güzel vasıta, hakikat alimleri ve tarikat şeyhleridir..Salihlerin sohbetinde büyük bir şeref ve saadet vardır. "Bana yönelen kimseye uy " (Lokman suresi:15 )Bu ayette de kâfir ve fasıklardan (sohbetten) uzaklaşmak; salihlere uyma, yakınlaşma ve sohbetlerine erişmek vardır.[40]

" Ey İman edenler ! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun "[41] Cenab-ı Hak bu ayette sadık olun buyurmuyor, sadıklarla beraber olun buyuruyor.Öyleyse sadık kim sualine cevap gerekiyor. Sadık, kalbi bir an bile Allah Teala'adan gaflette olmayan, her an Allah Teala ile olan sevgili, veli, mürşid kuludur.Büyük günahları işlemeyen, küçüklerinden de kaçınan, şeriata ve sünnet-i seniyeye sımsıkı sarılan insan-ı kamildir.O halde "sadık" olmak çok zor bir iş..Mevlamız da bu yüzden gücümüzün üstünde bir emirle bize "sadık olun" buyurmayarak, merhametiyle, sadıklarla beraber olun buyurmuştur.."Bu emr-i şerife uyarak bir mürşid-i kamil aramak vaciptir" Bu ayeti bütün mutasavvıflar böylece tefsir etmişlerdir.
[37] Ömer Ziyaüddin Dağıstani, Fetvalar
[38] Tefsiri Kebir, Rahreddin-i Razi (rh.a.)
[39] Maide suresi : 35 İbni Kesir Tefsirinden
[40] Ruhul Beyan Tefsiri, ilgili ayet
[41] Tevbe suresi : 119
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Veliler hakkinda Bir hadis-i şerifte :
"Benim ümmetimde abdal denilen veliler otuz tanedir. Bunlar sayesinde ümmetime yağmur yağar, rızık ihsan edilir. Ashab-ı Kehf de bunlardan bir cemaat idi." buyurulmuştur.[42]
Hazreti Mevlana kuddise sirruh :"Evliyaullah ile bir an birlikte bulunmak, yüz sene takva üzere yaşamaktan hayırlıdır" buyurmuştur.Yine "der nazar rev, der nazar rev, der nazar ." beyitlerinde "evliyaullahın nazarına iliş, nazarına iliş, nazarına iliş." diye tekrar tekrar bu çok mühim hayati meseleye bir satırla işaretle, şöyle buyurmuştur:"O insan-ı kamilin eteğini gecikmeksizin yakala ki, ahir zaman fitnelerinden kurtulasın.. Agah (uyanık) ol ki, Veliler zamanın İsrafilidirler, ölüler onlardan can bulur gelişirler" Bu ölülerden kasıt mezarlardakiler değil, veliden habersiz olan canlı cenazelerdir.Yine Mesnevi'de :"Velilerin huzurundan kesilirsen, helak oldun gitti. Çünkü sen külli olmayan bir cüz'sün."Yani küll'den uzak, kül'ü bilememiş; gaflette, tehlikedesin buyrulmuştur.
İnsanı şirk ve günahtan koruyan tasavvuf için şirk diyenler, tasavvuf erbabını şirkle itham edenler, azıcık insaflı olmalı ve kendilerine acımalıdırlar.Çünkü şirk kelimesi, itham edilen tarafta yerini bulamayacağı için sahibine döner!
[42] El Munkızu Mine’D Dalal, İmam-ı Gazali hz.sh: 57-58 umran yay.
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Yine günümüze ışık tutan bir hadisi şerifi tefsirden okuyalım :"O kadar çok Allah'ı zikredin ki, en sonunda size deli densin".Açık (cehri) zikir yapanları televizyonlarda görenler, ne biçim adam bunlar, sapıtmışlar, deliler gibi ne o demiyorlar mı?

Yine tefsire devam edelim : Hadis-i şerif :"Hangi bir topluluk bir mecliste oturup da orada Allah'ı anmazlarsa, mutlaka kıyamet gününde ona yanarlar."Ali İbn Ebu Talha, Abdullah İbn Abbas (ra)'dan nakleder ki :"Allah'ı çokça zikredin" kavli hakkında o, şöyle demiştir:'Allah kullarına hangi farizayı farz kılmışsa, onun için mutlaka bir sınır koymuştur.(Mesela namaz beş vakit farzdır)Sonra o farizayı yapmayanları-mazeret durumunda- mazur saymıştır. Yalnız zikir bunun dışındadır.Allah Teala zikre son verilebilecek bir sınır koymadığı gibi, terki içinde hiç kimseyi mazur saymamıştır.Ancak terk etme zorunda kalanlar müstesna."

Allah Teala "..ayakta iken, otururken ve yanınız üzerine yatarken de Allah'ı zikredin"[20] buyuruyor.Gece-gündüz, karada ve denizde, seferde ve hazarda, zengin ve fakir, sağlıklı ve hastalıklı, gizli ve açık; her halükarda Allah'ı zikredin."Ve O'nu sabah-akşam tespih edin".Bunu yaptığınız taktirde Allah ve melekleri size rahmet ve dua indirirler..Allah'ı zikre teşvik konusunda pek çok hadis, ayet ve haberler vardır.Bu ayeti kerime çokça zikir yapmayı teşvik etmektedir.Nesei, Ma'meri ve başkaları gece gündüz yapılacak zikirlere dair eserler derlemişlerdir.Bu konuda yazılmış eserlerin en güzellerinden birisi de Muhyiddin Nevevi'nin El Ezkar isimli eseridir" (tefsir burada tamam oldu[20] Nisa suresi : 103
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Nefsini temizleyen kurtulmuştur"[30] buyuruluyor.İşte tarikat bu emrin gereği nefisleri masiva denilen Allah'ın dışındaki şeylerden temizlemeyi hedef alır."Zikrullah kalplerin şifasıdır" [31] hadisi ile yukarıdaki ayetlerde bildirilen hastalıklar temizlenir.Yalnız başına evinde de zikir yapsan olur amma, meyve vermez.Aşılanmış ağaçla, aşılanmayan bir olur mu?Tarikat erdirici metotlarla bir mürşid, bir kalp doktoru elinde insanı tedavi eder.
[30] Şems suresi : 9 (Bu ayetler tefsirlerine bakılarak nakledilmiştir.)
[31] Münavi
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Zikir sahibi olmayı, ayetlerle yalnız namaz olarak te'vil edenlere Rasulullah aleyhisselatü vesselamın şu mübarek sözleri uyarıcı olmalıdır:"Allah'ın zikri kalblere şifadır". [15]
Bilindiği gibi, Efendimiz (sav)'ın namaz için ayrı ve pek çok, zikir için ayrı pek çok hadislerinin olduğu, kalbinde maraz olmayanların meçhulü değildir..Kalbi zikrin fazileti, "Onlar öyle erkeklerdir ki, ne ticaret ve nede alış-veriş onları Allah'ın zikrinden alıkoymaz"[16] ayeti ile de sabittir.

Zikrin geniş manada namaza, hususi olarak da tarikatların hedeflerinden olarak zikir usulü ve adapları ile Allah celle celalah'ü anmak, kalbe "Allah" dedirtmek olduğunu tefsirlerini verdiğimiz ayetlerle Yaratıcımız (CC) bizlerden istemektedir. Peki tarikattaki düstur ne : İlahi ente Maksudi ve Rizake matlubi..Yarabbi maksadım, menzilim, istediğim, arzum Sensin, ancak Senin rızandır.Bu düsturun İbn-i Kesir hazretlerinin tefsirinden farklı bir yanı var mı ?
[15] İmam Münavi, Feyzül Kadir
[16] Nur suresi : 37
hakkinizi helal edin biraz cok olmus ama gerekli bilgiler oldunu düsünüyorum paylasmak istedim mevlam razi olsun tüm ümmeti muhammed s a v den
 

mihrimah

Well-known member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Selamun aleyküm
Link vermek site kurallarına aykırı olduğu için, eklediğiniz konularda düzenlemeler yapılıp, linkler silinmiştir. İçeriğinde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Kopyalanıp yapıştırılan konularınızdaki linkleri kaldırmak için ctrl+A tuşuna basıp yazının tümünü işaretleyin ve
unlink.gif
yandaki butonu tıklayın.

Selam ve dua ile..
 

meftun

Active member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

mihrimah kardesim sunu detayli bir yazsaniz
yapamadim acemiyim dedimya silmedigin icin tesekkür ederim, eline saglik
 

mihrimah

Well-known member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Cevaplama bölümüne yapıştırdığınız yazı üzerinde bir parmağınız "ctrl" tuşuna basılı iken diğer parmağınız kalvyenizin "A" tuşuna basarsanız, yapıştırma yaptığınız yazı, seçili konuma geçecektir. Yani tüm sayfa siyah olur. Yazınız bu haldeyken yukarıda yer alan
"
unlink.gif
" butona bir defa tıklarsanız, yazınızda yer alan linkler otomatik olarak silinecektir.

Eğer konuyu açmış bulunuyorsanız linkleri silmek için, aynı işlemi düzenle bölümünden yapıyorsunuz.
Selam ve dua ile..
 

Tambur

Well-known member
Cevap: Zaman tarikat devri deil imanı kurtarmak zamanıdır.Bunu nasıl anlama

Bizim müminlerimiz nedense kahreden bir boşluk içersindeler,İslam cemaatinden görüştüğüm,sevdiğim bir kaç dostum vardır,düşüncelerimi ve fikirlerimi cesur bir şekilde hiç çekinmeden ortayada koyarım...Biz müslümanlar hayır için uğraşan bir cemiyet değiliz kardeşim,tarikatlara ayrılmak ne kadar doğrudur?hem tarikatlar hakikatmıdır?hakikatın olduğu bir yerde İnsanlar kavga eder mi?Görüyorum sağda solda İnsanlar tarikatları için nasıl tartışıyorlar,o kadar kine dönüşüyor ki bu tartışmalar,inanılır gibi değil...Kalp kırmak!...Müslümanın hiç yapmayacağı birşeydir,ama durum bu....o,bu,şu,sınıflarındaki İnsanlar,benim tarikatım daha üstün çabasındalar...Ben şunada karşıyım kardeşim,Said Nursi Hazretleri;çok güzel bir İnsan,ben onu tanımaktan acizim.Onu okumaktan mutluluk duyarım,İnsanın kendini geliştirebilmesi için bizlere bu olanağı sağlamış,değerli bir İnsan olarak görürüm...Haaaaaaa? benim anlamadığım şudur;Bu güzel İnsanlar o zamanlar ne düşündülerde neler yaşandıda ne zorluklar gördülerde bunları yazdılar...Üstad diyor ki:................... ya okuyorsun kardeşim,kat biraz birşeyler yaaa direk aynısını yazma ne öğrendin ne demek istedi bunları bir açıkla...Ben bunu Nurcu dostlarımlada konuşuyorum,bu da bir bakış açısı diyende var,tebessüm edenide var,Üstad en iyisini demiştir diyende var.Kısacası kardeşlerim,ben konuya iki taraftan baktım.Benim için Müslüman sade olmalıdır,kalbimizde cereyan eden ve bunu Kur'an hükümleri vasıtasıyla dirilten bir Nur gibi olmalıyız.Acizane düşüncemdir,hem din hem damacana yorumu yapan İnsanlarada karşıyımdır.Hakkınızı helal edin.Maesselame
 
Üst