Zekat ve Salebe

PIRLANTA

Well-known member
ZEKAT VE SALEBE

Efendimiz’in arkasında beş vakit namazlarını kılan Salebe adında bir zat, devamlı namazdan sonra hemen evine giderdi. Salebe’nin mali durumu çok zayıftı, gayet fakir ve yoksuldu.
Bir gün gelip Efendimiz’e:
-Ya Resulullah! Dua buyurun da Allah bize biraz dünyalık, zenginlik versin, dedi. Resul-i Ekrem(sav):
-Haline şükret ya Salebe! dedi. Salebe:
-Şükrediyorum ya Resulullah! Ama biraz da zekat vererek, sadaka vererek sevap kazanmak istiyorum, dedi. Resulullah (sav):
-Şükrü ödenen az mal, şükrü ödenmeyen çok maldan daha hayırlıdır, buyurdu. Salebe ısrarla:
-Ya Resulullah! Bir tek entarimiz var, doğru dürüst namaz kılmak için. Ben camiye gelirken giyiyorum. Cemaatten sonra hemen eve gidiyorum. Ben çıkartıp ailem giyip namaz kılıyor, dedi.
Resulullah (sav), devamlı haline şükretmesini tavsiye etmesine rağmen Salebe ısrar ediyordu.
Bir gün Resul-i Ekrem (sav), Salebe’ye bir koyun al, buyurdu. Salebe bir koyun aldı. Resulullah (sav) dua etti.
Salebe az zamanda çok zengin oldu. Yavaş yavaş vakit namazlarına gelemez oldu. Resulullah (sav), Salebe nerde? Ne oldu bizim Salebe’ye? diye soruyordu. Ashab:
-Ya Resulullah! Salebe çok zengin oldu, koyunları Medine’de sığmaz oldu. Salebe, Medine dışına çıktı, orada karargah kurdu, dediler. Resulullah (sav):
-Yazık oldu Salebe’ye, buyurdular.
(Bundan önce Salebe mescit meleği olarak adlandırılırdı.)
“Ekimussalah ve atüzzekah” ayeti nazil oldu. Her zengin Müslüman hem namaz kılacak, hem zekat verecek emri gelince, Resul-i Ekrem (sav) zekat memurlarını Salebe’ye gönderdi. Memurlar, Salebe’ye malının kırkta birini zekat olarak vereceksin, dediler.
Salebe düşündü; kırkta bir verirse şu kadar koyun eder, dedi. Salebe, memurlara çıkıştı:
-Biliyor musunuz siz? Ben bu koyunları ne zor kazandım. Bu kadar zekat veremem, dedi. Memurlar:
-Allah’ın emri bu, dediler. Salebe:
-Ben gelip Resulallah’la konuşurum, dedi.
Memurlar gelmeden, Cebrail (as), Resulullah’a geldi. Cenab-ı Hak Resul’üne bildirdi.
“Habibim önce Allah bize verse biz de şöyle hayır yaparız, böyle hayır yaparız, derler de Allah fazlından, kereminden verince cimrilik yaparlar. Bu gibi adamların mallarında zekat almanı menederim.” Buyurdu.
Salebe, sonra kendine geldi. Gafletten kurtuldu. Hemen Resulullah’a koştu. Malımın zekatını al, dedi; fakat Resulullah (sav) almadı. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer devrinde yaşadı. Hiç biri Salebe’nin zekatını kabul etmedi. Resulullah’ın almadığı maldan biz zekat alamayız, dediler.
Salebe, başını taştan taşa vura vura helak olup gitti.
 
Üst