[Bir Soru] Hikmet-i Mi'rac nedir?

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
BirSoru/BirSöz -


Hikmet-i Mi'rac nedir?



Elcevap: Mi'racın hikmeti o kadar yüksektir ki, fikr-i beşer ulaşamıyor; o kadar derindir ki, ona yetişemiyor; o kadar incedir ve latîftir ki, akıl kendi başıyla göremiyor. Fakat, bâzı işaretlerle, hakikatleri bilinmezse de, vücudları bildirilebilir. Şöyle ki:

Şu kâinatın Hâlıkı, şu kesret tabakâtında nur-u Vahdetini ve tecellî-i Ehadiyetini göstermek için, kesret tabakâtının müntehâsından tâ mebde-i Vahdete bir hayt-ı ittisâl sûretinde bir Mi'rac ile, bir ferd-i mümtazı bütün mahlûkat hesâbına, kendine muhatap ittihaz ederek, bütün zîşuur nâmına, makâsıd-ı İlâhiyesini ona anlatmak ve onunla bildirmek ve onun nazarı ile âyine-i mahlûkatında cemâl-i san'atını, kemâl-i Rubûbiyetini müşâhede etmek ve ettirmektir.


Hem Sâni-i âlemin, âsârın şehâdetiyle nihayetsiz cemâl ve kemâli vardır. Cemâl, hem kemâl, ikisi de mahbub-u lizâtihîdirler; yani bizzat sevilirler. Öyle ise, o Cemâl ve Kemâl Sahibinin cemâl ve kemâline nihayetsiz bir muhabbeti vardır. O nihayetsiz muhabbeti, masnuâtında çok tarzlarda tezâhür ediyor. Masnuâtını sever; çünkü, masnuâtının içinde cemâlini, kemâlini görür. Masnuât içinde en sevimli ve en âlî, zîhayattır. Zîhayatlar içinde en sevimli ve âlî, zîşuurdur. Ve zîşuurun içinde câmiiyet itibâriyle en sevimli, insanlar içinde bulunur. İnsanlar içinde istidadı tamamıyla inkişaf eden, bütün masnuâtta münteşir ve mütecellî kemâlâtın nümûnelerini gösteren ferd, en sevimlidir.


Sema âlemine, kürsiyi, arşı, cennet ve cehennemi eklediğimizde bu yüksek makamlarda ve bu sonsuz menzillerde seyahat eden bir zatın kazandığı marifetin ne kadar ileri bir noktaya vardığını hayal etmemiz bile mümkün değildir.


İşte, Sâni-i Mevcudât, bütün mevcudâtta intişâr eden tecellî-i muhabbetin bütün envaını bir noktada, bir aynada görmek ve bütün enva-ı cemâlini Ehadiyet sırrıyla göstermek için, şecere-i hilkatten bir meyve-i münevver derecesinde ve kalbi o şecerenin hakâik-ı esâsiyesini istiâb edecek bir çekirdek hükmünde olan bir zâtı, o mebde-i evvel olan çekirdekten tâ müntehâ olan meyveye kadar bir hayt-ı ittisâl hükmünde olan bir Mi'rac ile, o ferdin kâinat nâmına mahbubiyetini göstermek ve huzuruna celb etmek ve rü'yet-i cemâline müşerref etmek ve ondaki hâlet-i kudsiyeyi başkasına sirâyet ettirmek için kelâmıyla taltif edip, fermanıyla tavzif etmektir.



Risale-i Nur Külliyatı - Sözler - Otuzbirinci Söz

* * *
Detaylı Bilgi
İçin : 1soru1...@saidnur.org
 
Üst