Risâle-i Nur yalnız îman dersi değil, içtimâî ders de verir

FaKiR

Meþveret Bþk.


Risâle-i Nur küfr-ü mutlakı kırar



Evet, şimâlden gelen küfr-ü mutlâk cereyanını durduracak, yalnız Risâle-i Nur’dur. Siyâset, diplomatlık, bu vazifeyi göremez. Onun için, vatanperver ve milliyetçi ve siyâsetçiler, Nurlara sarılmaya mecburiyet var.
Emirdağ Lâhikası-1, s. 204.

Risâle-i Nur yalnız îman dersi değil, içtimâî ders de verir


Makâm-ı iddiâ, Risâle-i Nur’un içtimâî derslerine ilişmek fikriyle, "Dînin tahtı ve makâmı, vicdandır; hükme kânuna bağlanmaz. Eskiden bağlanmasıyla içtimâî keşmekeşler olmuştur" dedi.
Ben de derim ki:
"Din yalnız îman değil, belki amel-i sâlih dahi dînin ikinci cüz’üdür. Acaba katl, zinâ, sirkat, kumar, şarap gibi hayat-ı içtimâiyeyi zehirlendiren pekçok büyük günahları işleyenleri onlardan men etmek için, yalnız hapis korkusu ve hükûmetin bir hafiyesinin görmesi tevehhümü kâfi gelir mi? O halde, her hânede, belki herkesin yanında dâimâ bir polis, bir hafıye bulunmak lâzım gelir ki, serkeş nefisler kendilerini o pisliklerden çeksin. İşte, Risâle-i Nur, amel-i sâlih noktasında, îman cânibindeıı, herkesin başında her vakit bir mânevî yasakçıyı bulundurur. Cehennem hapsini ve gazab-ı İlâhîyi hatırına getirmekle, fenalıktan kolayca kurtarır.
Şuâlar, s. 240
 
Üst