Ve Kur'an

mihrimah

Well-known member
kuranvecocuklar.jpg
Kur’ân, Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın kelâmıdır. Her hakikati, her sûresi, her âyeti ile bir mûcizeler deryasıdır. Öyle ki Kur’ân, büyük kâinât kitâbının ebedî tercümesidir âdetâ.

Allah’ın “Kudret” kalemiyle yazdığı kâinât kitâbı nasıl ki; zerreden şemse, sinek kanadından tâ semâvât kandillerine kadar istisnâsız bütün tekvînî âyetleriyle; israfsız, yerli yerinde, akılları hayrette bırakacak hârikulâde ve acîb san‘atlarıyla ve ma‘nîdar nakışlarıyla kâinâtın yaratıcısının bütün mükemmel sıfatlarıyla varlığına ve birliğine delâlet eder.
Öyle de “Kelâm” sıfatından tecellî eden Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân dahi herbir sûresiyle, herbir âyetiyle, herbir kelimesi, hattâ herbir harfiyle pek çok ma‘nâ ve hikmetlere; müteaddid i‘câz vecihleri ve lem‘alarıyla nihâyetsiz kudsî sırlara ve şâyân-ı hayret yüksek manalara işâret eder ve tüm bu delaletler ayrı ayrı ve hep beraber Kur’ân’ın Kelâmullah olduğunu isbat ederler.
Beyânı mu‘cize olan Kur’ân’ın her insan tabakasına ve her asra bakan bir i’câzı vardır. Her insan, o mu‘cizeler menbaı kitapta, kendi nazarına, mesleğine, meşrebine, ilmine göre farklı farklı mu‘cizeler müşâhede edebilir. Kur’ân’ın i‘câzı o kadar farklı ve çeşitlidir ki, ehl-i ma‘rifet bir velî ile ehl-i aşk bir velînin Kur’ân’dan anladıkları i‘câz aynı değildir.
Hem Kur’ân-ı Kerîm ma‘nâ cihetiyle mu‘cize olduğu gibi, lâfız cihetiyle de mu‘cizedir.
Meselâ, “Kulaklı tabaka ta‘bîr ettiğimiz âmî avam, yalnız kulakla Kur’ân’ı dinler, kulak vâsıtasıyla i‘câzını anlar. Yani der: ‘Şu işittiğim Kur’ân, başka kitablara benzemiyor. Ya bütününün altında olacak veya bütününün fevkinde olacaktır.’ Umûmun altındaki şık ise, kimse diyemez ve diyememiş, şeytan dahi diyemez. Öyle ise, umûmun fevkindedir.”
6renkli.jpg

Aynen bunun gibi, Kur’ân-ı Kerîm’in “gözlü tabaka”ya bakan i’câz vechi de vardır. Yani sâdece gözü ile bakan, Kur’ân’ın deryâ gibi hakikatlerine akıl, fikir ve kalbini çevirmeyen bir ferd dahi onun nakş-ı hattını, yazılış şeklini gördüğünde diyecektir ki: “Bu, fikr-i beşer düşünüşü değildir!” Ve diyorlar, çok şâhitleri var!
Büyük hattatlarımızdan Kayışzâde Hâfız Osman Nûri Efendi’nin (vefâtı, hicrî 1311), sayfalar için en uzun âyet olan Müdâyene âyetini (2/282), satırlar için ise en kısa sûre olan Kevser ve İhlâs Sûrelerini ölçü kabûl ederek yazdığı Kur’ân nüshasında, farklı uzunluklarda o kadar âyetler bulunmasına rağmen, her sahîfe harikul’âde bir güzellikle âyetle başlayıp âyetle bitmektedir. Sayfaların bu şekilde, yani “âyet berkenar” tabir edilen “güzel ve muvâfık hâtimelerle” sona ermesi, elbette tesâdüfen olamaz.
Beşer tâkatinin fevkindeki bu nizam ve intizam, açıkça bir kasıd ve bir irâdeyi gösteriyor. Mâdem bu güzellik, Kur’ân’ın âyet ve sûrelerinin mikyâsıyla olmuştur, o hatta ne kadar meziyetler varsa, doğrudan doğruya Kur’ân’a âiddir.
Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri (1876-1960) ise, Kur’ân’ın sâdece sahîfelerinin değil, harflerinin dahi bir tertib içinde olduğuna ve Kur’ân’ın nakş-ı hattında onun Kelâmullah olduğuna kuvvetli bir delîl olan “tevâfuk” bulunduğuna dikkat çeker ve bunu talebelerine yazdıracağı bir Kur’an ile göstermek ister.

Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba’-ı Kur’andır.”
Hakîkat Çekirdekleri
 

NURSİMA

Well-known member
Paylaşım için ALLAH(cc) razı olsun...

Resûlullah (s.a.v)'ın şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: "Aranızda en
hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir."

Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz ''Demir paslandığı gibi şu kalpler de paslanır.'' buyurdu.
Ashab-ı Kiram (r.a) ''Cilası nedir,Ya Resulallah?'' diye sordular.Resul-i Ekrem (s.a.v):''Kuran okumak ve ölümü hatırlamaktır'' buyurdu.


Ebu Musa el-Eş'arî ( r.a) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu: "Kur'an okuyan ve okuduğuyla amel eden mü'minin örneği, tadı
güzel kokusu güzel turunç meyvesi gibidir. Kur'an okumayan, ancak onunla
amel eden mü'minin örneği de tadı güzel ancak kokusu olmayan ham hurma
gibidir. Kur'an'ı okuyan münâfığın durumu ise kokusu güzel tadı buruk
reyhâne otu gibidir. Kur'an'ı okumayan münâfığın durumu ise kokusu olmyan,
tadı da buruk olan acı yaban keleği gibidir"( Buhârî, Müslim ).


Ebu Umame Bahili(r.a) ''Kur'an'ı okuyun.Köşelerde asılı mushaflar sizi mağrur etmesin.Kur'an'ı içine alan (ezberleyen) kalbe,Allahü Teala azab etmez'' buyurdu.

Hz.Ebu Hüreyre (r.a) ''Kur'an-ı Kerim hangi evde okunursa o evde bolluk,bereket olur,şeytanlar uzaklaşır ve oraya melekler gelir.Hangi evde Kur'an okunmazsa,o evde darlık,sıkıntı,huzursuzluk başgösterir;rahmet melekleri oradan uzaklaşır ve şeytanlar orayı istila eder'' buyurdu....

İbni Abbas (r.a) anlatıyor: Hz.Peygamber ( s.a.v): "İçinde Kur'an'dan bir
şey bulunmayan kişi harabe ev gibidir" buyurmuştur (Hadis hasen-sahîhtir;
Tirmizî).
 

mihrimah

Well-known member
sselamun aleykum kardesim siteniz cok güzel yasinden sonra dua ve bagislamasi yazarsaniz cok sevinirim


besmele.jpg



Yâ Rabbi! Dile getirdiğimiz her türlü eşsiz hamd ve sena ancak Sana mahsusdur. Bütün salat ü selamlar; rahmet ve selametlikler, iki cihan güneşi, baslarımızın tacı Rahmeten lil'âlemin, ResûI-i Ekrem ve Nebiyy-i Muhterem Seyyidina-Ebe'l-Kaasım Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz ve O'nun bütün âl ve ashabına olsun.

"Ol! emriyle; bilinen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen sayısız alemleri yaratan; "Yok Ol!" emriyle de, her şeyi bir anda yok etme gücüne sahib olan, alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’ım! "Bana dua edin, duanızı kabul edeyim" buyurdun. Biz de; huzuruna geldik, boynumuzu büktük, ellerimizi Sana açtık. Seni Rahim, Gafur biliyoruz. Rahmet ve Gufran ism-i şerifinle tecelli eyle, ellerimizi boş döndürme Yâ Rabbi! Kur'an-ı Kerim'in bereketi ile ve alemlere rahmet olarak gönderdiğin sevgili Peygamberimizin hürmeti ile bizleri af eyle, ey Kerim; bizleri affet yâ Rahim. Allah’ım! Bizleri Kur’an-ı Kerim'in zineti ile süsle. O'nun kerameti ile mükerrem eyle ve şerefiyle şereflendir.

Yâ Rabbi! Okuduğumuz hatm-i şerifi dergah-i ulûhiyyetinde kabul eyle. Kur’an-ı Kerim'in her harfi için bizlere sevap yaz. Okurken yaptığımız hataları bağışla, tam ve mükemmel okumuş gibi kabul buyur. Kur'an-ı Kerim'i kalblerimize nur eyle, Cennet yolumuzu aydınlat.

Yâ Rabbi! Biz, ancak Sana ibadet ve yalnız Sana kulluk ederiz. Ancak, Senin için namaz kılar ve yalnız Sana secde ederiz. Yalnız sana yalvarır, ancak Sana koşar ve Sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. ibadetlerimizi sevinçle ve arzu ile yaparız. Yasak ettiklerini yapmaz ve azabından korkarız. Sen'den, bizlere rahmet ve ihsanının bol olmasını dileriz yâ Rahim.

Allah’ım! Bizlerden eksiksiz ibadet ve tâat bekliyorsun. Bunlara, ancak Senin sonsuz yardımınla sahip olabiliriz. Öyle ise; bize, Senin hoşnutluğunu kazandıracak, kusursuz ibadet ve tâatde bulunma imkanını bahşeyle!

Allah’ım! Vermiş olduğun nimetlerin elimizden çıkmasından, sağlık ve dirliğimizin bozulmasından, beklenmedik felaketlerden ve gazabının her türlüsünden ancak Sana sığınırız. Biz, aciz kullarının dualarını kabul eyle yâ Rabbi!

Yâ Rabbi! Bizleri, Kur'ân'ın hidayeti ile yola getir. Onun faziletiyle derecelerimizi yükselt. Kur’an-ı Kerim'in tilavetiyle günahlarımızı affet.

Ey bağışlaması ve ihsanı sonsuz olan Allah’ım! Ayıplarımızı ört, kalplerimizi pak eyle; hastalarımıza şifa; dertlilerimize deva, borçlarımızı ödemek imkanı ver. Din ve dünya işlerimizi islah eyle Yâ Rabbi!

Ey yerleri ve gökleri yaratan, gizli ve açık her şeyi hakkıyla bilen ve bütün varlıkların biricik sahibi olan Allah’ım! Gerçek bilir ve bildiririz ki, Sen'den başka Allah yoktur. Bizleri nefsimizin çılgın istek ve arzularından muhafaza eyle. Şeytan’ın bozguncu telkinlerinden Sana sığınırız. Allah’ım! Gönlümüzü, bütün azalarımızı sönmez, sonsuz nurunla aydınlat.

Yâ Rabbi! Bize, küfre açık kapı bırakmayan eksiksiz bir iman nasip eyle. Allah’ım! Bizi, yolunu şaşıran ve saşırıtanlardan değil, hidayete eren ve hidayete eriştiren kullarından eyle.

Yâ Rabbi! Görüşümüz kıt, gücümüz çok az; bu yüzden rahmetine ta'rifsiz derecede muhtacız. Ey her şeye Kadir, gönüllere şifa veren Allah’ım! Sen'den rahmetini dileriz. Duâmızı kabul eyle.

Yâ Rabbi! Maksadımız Sen’sin. Biz her isimizde Seni, her şeyde Seni kasd ederiz. Yalnız Seni isteriz. Bütün isteğimiz de, Senin bizden razı olmandır. Bizi, sevgili kullarından eyle Allah’ım!

Yâ Rabbi! Bizleri, iyilik yaptığında sevinen, kötülük yaptığında hemen pişman olup Sen’den afv dileyen seçkin kullarından eyle. Allah’ım! Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz bütün günahlarımızı bağışla, çok bol olan rahmetini bizlerden esirgeme.

Yâ Rabbi! Bütün işlerimizin sonunu hayr eyle; dünyada rezil olmaktan, Ahiret’te de azabından muhafaza eyle.

Allah'ım! Bizi dirlik ve doğruluk üzere yaşat, aramızdaki sevgi bağlarını güçlendir, kalblerimizi ayni görüş ve düşünüş halkası içinde birleştir. Dinden, imandan, doğruluktan, Sana ibadet ve taatdan ayırma Yâ Rabbi!

Yâ Rabbi! Bizleri, verdiğin ni'metlere karsi sükür borcunu yerine getiren; nimetlerin karşısında nankörlük değil, bol bol hamd eden kullarından eyle, üzerimizden nimetlerini eksiltme, Allah’ım!

Allah’ım Son nefesde, ölümün aklı baştan gideren acılarından bizi koru. "La ilahe illâllah Muhammedün Resûlüllah" Ve "Eşhedü en la ilahe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh" diyerek, ruhumuzu teslim etmemizi nasib eyle Yâ Rabbi!

Hâsıl olan sevabı; Hazret-i Adem'den Hazret-i Fahr-i Alem Muhammed Mustafa sallallahüaleyhi ve sellem'e kadar gelip geçen bütün Peygamberan-i ilzam ve Rusûl-i kiram aleyhim'üssalâtü vesselam hazretlerinin ervah-i pâk-i tayyibelerine hediyye eyledik, ikram eyle Yâ Rabbi!

ÂI-i Ezvac-i Tahirat, ashab-i Güzin, Ensar ve Muhâcirin, Tabi'iyn, Tebe'i-tabi'iyn, Eimme-i Müctehid’in, ridvânullahi tealâ aleyhim ecma'iyn hazretlerinin de ervah-i pâk-i tayyibelerine hediyye eyledik. Sen vâsıl eyle yâ Rabbi!.

Müfessirin, muhaddisin, muhakkikin, ulema-i amilin, kurra-i kâmilin, meşâyih-i vasilin, sulehâ-i salihin, ağniyâ-i şâkirin, fukara-i sâbirin, gurebâ-i müslimin, hattatin, huffaz, tullab ve cemi-i hamele-i Kur’an-ı Kerim nevverallahü merâkidehüm ve ce'alel cennete me'vahüm efendilerimizin de ervah-ı pâk-i tayyibelerine hediyye eyledik, Sen kabul eyle Yâ Rabbi!

Bütün ehl-i imam ile Ehlullah'in ve Evliyaullah'in da ervah-i pak-i tayyibelerine hediyye eyledik, Sen vasil eyle Yâ Rabbi!

Velhâsıl; şu âna kadar dâr-i Dünyâ'dan dar-i Ukba'yâ irtihâI ve intikal eden bütün mü'minin-i mü'minat; müslimin-i müslimat, ma'sûmin-i ma'sûmat, mazlumin-i mazlumât, kaffe-i ehl-i imanin da ruhlarına hediyye eyledik, Sen kabul eyle Yâ Rabbi!

Cümlemizin kalbine İslam nurunu, Kur'an hidayetini ver. Cümlemizi Islam’a bağla, bizleri Müslüman olarak yaşat, Müslüman olarak öldür. Bizleri Dünyâ ve Âhiret mutluluğuna erdir. Dünya'da mekansız, Âhiret'de imansız bırakma Yâ Rabbi!

Yâ Rabbi! Habib'in Muhammed Mustafa, Kitab’ların, bütün sevdiklerin yüzü hürmetine, bizleri dergah-i bârigâh-ı ulûhiyyetinden bos çevirme, duâlarımızı kabul eyle, yâ Gafur u yâ Gaffâr.

Amin, Amin, Amin… Bi hürmeti seyyidi'l-mürselin ve'l-hâmdülillahi Rabbi'l-Alemin.

Sübhâne rabbike rabbi'l-izzeti amma yasifûn ve selâm ün ale'l-mürselin ve'l-hamdü lillahi Rabbi'l-Alemin ..

Hayırların fethi, şerlerin def'i, ehl-i imânın selameti, insanlığın kurtuluşu, memleketimizin her türlü kötülüklerden korunması, Ümmet-i Muhammed'in selameti için EL-FATIHA.
 
Üst