Tesbihat, ibadat, gayr-ı mahdud envalarıyla herşeyde vardır. Fakat, herşeyin kendi tesbihat ve ibadetini bütün vecihlerini daima bilip şuur edinmesi lazım değildir. Çünkü, husul huzuru istilzam etmez. Tesbih ve ibadet edenler, yalnız yaptıkları amelin mahsus bir tesbih veya sıfatı malüm bir ibadet olduğunu bilirlerse kafidir. Zaten Mabud-u Mutlakın ilmi kafidir. İnsandan maada mahlükatta teklif olmadığından, onlara niyet lazım değildir. Ve keza, amellerinin sıfatını bilmek de lazım değildir.