Mesâil-i İslâmiyyenin tabakatı vardır...

Sade ve Sadece

Active member
“Mesâil-i İslâmiyyenin tabakatı vardır. Biri bürhân-ı kat`î istese, diğeri bir zann-ı galibî ile iktifa eder. Başkası yalnız bir kabûl-ü teslimî ve reddetmemek ister. Öyle ise, esasât-ı îmâniyyeden olmayan mesâil-i fer`iye veya vukuat-ı zamâniyyen...

İslami meselelerin tabakaları vardır. Biri kati bir delil istese diğerinde kanaat yeterli olur. Mesela cinlerin varlığı kati delil ister. Ama onların hayatlarıyla ilgili bazı rivayetlerde “ilişmemek” yeterli olur.

İmanın altı rüknü dinin temel esaslarıdır. Peygamberlere iman da bu esaslardan birisidir. Ama peygamberlerin sayısını bilmek, peygamber kıssalarını bütün teferruatıyla öğrenmek her müslümana gerekmez. Bunları bilmek ilimdir, lakin bilmemek dinen bir sorumluluk getirmez.

“Hz. Adem hangi yasak ağaçtan yedi? Ashab-ı Kehfin isimleri nelerdi?" gibi meseleler füruata girer. Bunları ayrıntılarıyla ve kati delillerle bilmek zorunda değiliz.

Benzeri bir durum ahirzamanla ilgili rivayetlerde görülür. Mesela "Hz. İsa indi mi?” veya “Ne zaman inecek?" türünden sorular teferruatta boğulmak türünden olabilir.


İlm-i Heyet​
 
Üst