Her Güne Bir Vecize..

Hak-endiþ

Member
Ahlak-ı aliyeyi ve yüksek huyları hakikate yapıştıran ve ahlakı daima yaşattıran, ciddiyet ile sıdktır.Eğer sıdk kalkıp araya kizb girerse,rüzgarlara oyuncak olan yapraklar gibi, o adam da insanlara oyuncak olur..-Nübüvvet Tahkiki-
 

Muvahhid1

Well-known member
"Demek iman bir mânevî tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor."

İkinci Söz
 

Muvahhid1

Well-known member
Yolculara seyahat için vesika vermek bir vazife olduğu gibi,
Ebed tarafına giden yolculara da hem vesika,
Hem o zulümatlı yolda 'Nur' vermek öyle bir vazifedir ki,
Hiçbir vazife o vazife kadar ehemmiyetli değildir.

Lem'alar
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Şu kâinatın Hâlık-ı Hakîmi, kâinatı bir ağaç hükmünde halk edip, en mükemmel meyvesini zîşuur, ve zîşuurun içinde en câmi meyvesini insan yapmıştır. Ve insanın en ehemmiyetli, belki insanın netice-i hilkati ve gaye-i fıtratı ve semere-i hayatı olan şükür ve ibadeti, o Hâkim-i Mutlak ve Âmir-i Müstakil, kendini sevdirmek ve tanıttırmak için kâinatı halk eden o Vâhid-i Ehad, bütün kâinatın meyvesi olan insanı ve insanın en yüksek meyvesi olan şükür ve ibadetini başka ellere verir mi? Bütün bütün hikmetine zıt olarak, netice-i hilkati ve semere-i kâinatı abes eder mi?Hâşâ ve kellâ, hem hikmetini ve rububiyetini inkâr ettirecek bir tarzda, mahlûkatın ibadetlerini başkalara vermeye rıza gösterir mi? Hiç müsaade eder mi? Ve hem hadsiz bir derecede kendini sevdirmeyi ve tanıttırmayı ef’âliyle gösterdiği halde, en mükemmel mahlûkatının şükür ve minnettarlıklarını, tahabbüb ve ubudiyetlerini başka esbaba vermekle kendini unutturup, kâinattaki makasıd-ı âliyesini inkâr ettirir mi? Ey tabiatperestlikten vazgeçen arkadaş, haydi sen söyle.

Asa-yı Musa - İkinci Kısım - Sayfa 215
 

Muvahhid1

Well-known member
''Risale-i Nur külliyatı, Kur'an-ı Kerîm'in cihanşümûl bahçesinden derilen bir gül demetidir. Binaenaleyh, onda o mübarek ve İlahî Bahçenin nûru, havası, ziyası ve kokusu vardır.''

Tarihçe-i Hayat
 

Muvahhid1

Well-known member
Git fırtınalı bir denizden, zelzeleli bir zeminden sor, "Ne diyorsunuz?" de; elbette, "Yâ Celîl, yâ Celîl, yâ Azîz, yâ Cebbâr" dediklerini işiteceksin.

24. Söz - Risale-i Nur
 

Livza

Well-known member
İşte, dünya süslü bir menzildir.

Herbirimizin hayatı bir endam aynasıdır.

Şu dünyadan herbirimize birer dünya var, birer âlemimiz var.

Fakat direği, merkezi, kapısı, hayatımızdır.

Belki o hususî dünyamız ve âlemimiz bir sayfadır,

Hayatımız bir kalem.

Onunla, sahife-i a’mâlimize geçecek çok şeyler yazılıyor.

Mektubat
 

Muvahhid1

Well-known member
"Kat'î kanaatin gelmiş ki, zahirî musibetler altında ve neticesinde, inayet-i İlâhiyenin çok tatlı neticeleri var.

"Belki sevmediğiniz şey, hakkınızda hayırlıdır" (Bakara Sûresi, 2:216.)
çok kat'î bir hakikatı ders veriyor.
O dersi daima hatıra getir.

Hem, feleğin çarkını çeviren kanun-u İlâhî, senin hatırın için - o pek geniş kanun-u kaderî - değiştirilmez. "

Emirdağ Lâhikası..
 

Livza

Well-known member
Arzın teftişine sebep, yani vesile,insandır.
Bu misafirhanede ziyafet onun namına verildi.
(Bediüzzaman Said Nursi ra)
 

Livza

Well-known member
''Bu kâinattaki görünen bütün güzellikler öyle bir güzelden geliyor ki; bu mütemadiyen değişen ve tazelenen kâinat, bütün mevcudatıyla âyinedarlık dilleriyle, o güzelin cemalini tavsif ve tarif eder.''
Şualar
 

Muvahhid1

Well-known member
'Madem bir harf, kâtibini göstermeksizin olmaz. San'atlı bir nakış, nakkaşını bildirmemek olmaz. Nasıl olur ki; bir harfte koca bir kitabı yazan, bir nakışta bin nakşı nakşeden nakkaş, kendi kitabıyla ve nakşıyla bilinmesin?''

Sözler -
 

Livza

Well-known member
Arkadaş!
Vesvese ve evham
zulmetleri içinde yürürken,
Resul-i Ekrem’in (a.s.m.)
Sünnetleri
birer yıldız,
birer lâmba vazifesini
gördüklerini gördüm.
**..Mesnevi-i Nuriye ~ Katrenin Zeyli..**
 

Muvahhid1

Well-known member
Nasılki mide bir rızık ister;

öyle de , kalb ve ruh ve akıl ve göz ve kulak ve ağız gibi insanın latifeleri ve duyguları dahi Rezzak-ı Rahîm'den rızıklarını isterler ve müteşekkirane alırlar... Şualar
 
Üst