1. Bölüm 23. FASIL: Saffan B. Ümeyye'nin Müslüman Olması

Huseyni

Müdavim

23. FASIL: SAFFAN B. ÜMEYYE’NİN MÜSLÜMAN OLMASI

Umeyr b. Vehb’in Saffan İçin Eman İstemesi ve Eman Verilmesi


- Mekke fethinde Saffan b. Ümeyye’nin Benî Kinane kabilesinden olan Muaddel binti Bağum isimli hanımı müslüman oldu. Kocası Saffan ise, korkudan kaçıp Şi’b’e doğru yola çıkmıştı. Yolda hizmetçisi Yesâr’e

‘Azap olasıca, ara sıra bak, arkamızda kimse var mı?’ diyordu. Hizmetçi de arada bir bakıyor ama kimseyi görmüyordu. Bir müddet sonra


‘İşte Umeyr b. Vehb geliyor’ dedi. Saffan

‘O benim ne işime yarar. O ancak beni öldürmek için gelmiştir. Çünkü o Muhammed’e tâbi olmuştu’ dedi. Bu konuşmalar esnasında Umeyr, Saffan’ın yanına geldi. Safvan,


‘Ey Umeyr! Senin yaptığın sana yetmez mi? Bana hem borcunu hem de çoluk çocuğunu bıraktın. Sonra gelmişsin, beni öldürmek istiyorsun’ dedi. Ümeyr,


‘Ey Eba Veheb! Canım sana feda olsun. Ben öyle bir insanın yanından geliyorum ki, insanların en adaletlisi ve akrabalık haklarına en fazla riayet edenidir’ dedi. Umeyr, Hz. Peygamber’e

‘Ey Allah’ın Rasûlü! Kavmimin efendisi kendini denize atmak için Mekke’den çıktı. Ona eman vermeyeceğinden korktu. Anam babam sana feda olsun, ona eman ver!’ demişti. Hz. Peygamber de

‘Ben ona eman verdim’
demişti.[1]

________________________________

[1] Vakidi ve İbn Asakir (Abdullah b. Zübeyr’den)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/163.
 

Huseyni

Müdavim

Hz. Peygamber’in, Saffan’a Eman Alameti Olarak Sarığını Göndermesi


Böylece Umeyr, Saffan’ın arkasından yola çıktı ve


‘Hz. Peygamber sana eman verdi’ dediyse de

‘Hayır! Allah’a yemin ederim, benim tanıdığım bir alameti peygamberden getirmedikçe ben dönmem’ dedi. Hz. Peygamber, Umeyr’e

‘Benim sarığımı götür’
dedi. Umeyr de sarığı alarak Saffan’ın yanına geldi. Ona

‘Ey Eba Veheb! İnsanların en hayırlısının, akrabalık bağlarını en fazla gözetenin ve insanların en doğrusunun yanından geliyorum. Onun şerefi senin şerefindir. İzzeti senin izzetindir. Saltanatı senin saltanatındır. Nefsin hakkında sana Allah’ı hatırlatıyorum, gel kendine bu kadar zulmetme’ deyince, Saffan

‘Öldürülmekten korkuyorum’ dedi. Umeyr

‘Hz. Peygamber İslâm’a girmen için seni çağırıyor. Eğer bu senin hoşuna giderse ne âlâ. Aksi takdirde iki ay sana mühlet verecektir. O, sözünde durmak bakımından bütün insanlardan daha fazla sadıktır. Ayrıca bana inanman için sarığını da gönderdi. Bak bakalım bu onun sarığı değil mi?’ dedi. Saffan sarığı tanıdı ve

‘Evet bu onun sarığıdır’ dedi ve Umeyr’le beraber yola çıkıp Hz. Peygamber’in yanına geldiler. Mescide girdiklerinde Hz. Peygamber ikindi namazını kıldırıyordu. Onlar da ayakta durup beklediler. Saffan, Umeyr’e

‘Bunlar günde kaç vakit namaz kılıyorlar?’ diye sordu. Umeyr

‘Beş vakit kılıyorlar’ dedi. Saffan

‘Muhammed mi bunların önünde imamlık yapıyor?’ diye sordu. Umeyr

‘evet’ dedi. Hz. Peygamber selam verdiği zaman Saffan

‘Ey Muhammed! Umeyr b. Vehb senin sarığını bana getirdi, senin beni davet ettiğini söyledi, eğer yapacağı teklif hoşuna giderse kabul edersin, yoksa sana iki ay mühlet verecek, dedi’. Hz. Peygamber

‘Ey Eba Vehb! Otur hele, sonra konuşalım’
dedi. Saffan

‘Hayır, şimdi konuşmadıkça oturmayacağım’ dedi. Hz. Peygamber

‘Sana dört ay mühlet verdim’
deyince, Saffan oturdu.[1]

__________________________________

[1]
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/163-164.
 

Huseyni

Müdavim

Saffan’ın Hz. Peygamber’le Hevazine Gitmesi ve Müslüman Olması


Hz. Peygamber Hevazin savaşına çıktığında, Saffan da peygamberle beraberdi. Fakat henüz müslüman olmamıştı. Hz. Peygamber, Saffan’a haber gönderdi, emaneten ondan silah istedi. Saffan da


‘Benden zorla mı almak istiyor, yoksa verip vermemekte serbest miyim?’ dedi. Hz. Peygamber

‘Ben zorla istemiyorum. Emanet olarak, geri verilmek üzere istiyorum’
dedi. Bunun üzerine Saffan, iade edilmek şartıyla yüz tane zırhlı elbise vereceğini söyledi. Hz. Peygamber zırhlı elbiseleri Huneyn’e taşımasını söyledi. O da zırhları Huneyn’e taşıdığı için Huneyn ve Taif savaşlarında bulundu. Savaş bittikten sonra Hz. Peygamber Cirane’ye döndü. Cirane’de ganimet mallarını incelerken Saffan da beraberindeydi. Bu sırada Saffan’ın gözü hayvan sürülerine ilişti. Sürüler dereyi doldurmuştu. Hz. Peygamber de göz ucuyla Saffan’ı takip ediyordu. Bir ara Hz. Peygamber ona

‘Ey Eba Vehb! Herhalde sürüler hoşuna gitti’
dedi. Saffan

‘evet’ deyince, Hz. Peygamber

‘Hepsi senin olsun’
dedi. Bunun üzerine Saffan

‘Eğer Peygamber değilse, hiç kimse bu kadar cömert olamaz ve böyle büyük bağışlar yapamaz. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed de Allah’ın kulu ve rasûlüdür’ diyerek müslüman oldu.
[1]

- Saffan b. Ümeyye şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber, Huneyn savaşında benden silah istedi. Ben de ona

‘Ey Muhammed, zorla mı alıyorsun?’ dedim. O

‘Hayır zâyi olduğu takdirde bedelini ödemek şartıyla emanet olarak istiyorum’
dedi. Sonra onların bir kısmı zâyi olduğu için bana bedelini ödemek istediyse de ben kendisine

‘Bugün bundan ziyade İslâm’a ihtiyacım var’ dedim.
[2]

__________________________________


[1] Kenzü’l-Ummal, V/299; Bidaye, IV/308. Bunu, İbn İshak Hz. Aişe’den rivayet etmiştir.
[2] İmam Ahmed, VI/465
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/164.
 
Üst