Güya şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: “Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen merhaba, hoş teşrif ettiniz.
Menzil sizin; ben bir mumdar ı şehnaz.
“Ben de sizin gibiyim; fakat sâfi, isyansız, mutî bir hizmetkârım..
“O Zât-ı Ehad-i Samed ki mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziya;
sizden namaz ve niyaz.”
Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisanla, “Ehlen sehlen merhaba,” derler. “
Hoş geldiniz. Bizi tanımaz mısınız?”