baharsenfonisi kardeşimizin çalışması ;
ÇÖL ÖTESİ SUSUZLUK
Her ânı ince bir muamma ipiyle işlenen,
Mazisi kalınca bir leyl ile örtünen,
Müthiş bir zelzele öncesinin, dehşetli sükûtunu körükleyen,
Bilmem ki bir ben miyim?
Meçhul bir bilmecenin girift bir gece nefesini,
Cehennemin dibinden de derinde kıvamlı bir kayboluşun sesini,
Bilmem ki hissedip işiten bir tek ben miyim?
Kuraklıktan çatlamış gönül toprağımda,
Ne zaman bir sahra ile karşılaşsam,
Kendisinden öte olan susuzluğumu anlayıp,
Bütün çöllüğünü bağrıma gömer,
Ve usul usul beni terk eder…
İşte o vakitten beri;
Bir naatla ebru gibi efsunlaşır satırlarım,
Ve şeffaf rengiyle iksir-i acib olur lisan-ı halim.
Belki bu hisse bana düşmemeliydi…
Lakin; Seni(s.a.v) sevmek her yüreğin borcu değil midir sevgili?
Dile gelirken ellerinde taşlar dahi,
Nasıl lâl kesilir de, söylemem; hasretimin matemini, seni nasıl sevdiğimi…
Ey! Kimseyi incitmeyen, lütuf seven nebi,
Lütfen geri çevirme bu mücrimin sözlerini.
Ey! En güzel vasıfların enlerini sende yitirdiği Nebi,
Bil ki hep sanadır iştiyakımın özlemleri...
Gönül semasının tek incisisin,
Ruhumun nehârı, girye-i inşirahı Sensin.
Senin bir tebessümün, aşk aksiyle dünyanın yörüngesinden çıkmasına yeter.
Nurunun karşısında Güneş ve yıldızlar ateş böcekleri kadar küçülürler...
Hiçbir nefes sevgin kadar değerli değil,
Hiçbir cemal yüzün kadar güzel değil,
Vallahi hiç kimse senin gibi değil!
Şimdilerde ufukta nev-bahar rüzgârları raks ediyor,
Salât-u selamlarla ney sedaları işitiliyor,
Değerinle değer bulan değerliler seni anlatırken,
Düşlerim sana dair hülyalar kuruyor.
Tıpkı; kirli çamurlu sularda filizlenen nazenin bir nilüfer misali,
Allah’ın muştulu katreleriyle, yapraklarının temizlenmesi gibi…
Benimde sözlerimdeki avare cesaretimin sebebi;
Senin sevginle temizlenmek istememdendir.
Ey Nebi!
Sevginle aydınlat bitip,tükenmiş gönüllerimizi,
Şefaatinle temizle günahkâr hallerimizi.
Ey en sevgilinin sahibi!
Dua niyetine kabul eyle Efendimiz (s.a.v)’e olan sevgimizi.