Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Lem'alar
Yirmiüçüncü Lema-Tabiat Risalesi.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 240585" data-attributes="member: 1009927"><p><strong>Toprağa atılan bir çekirdekten oluşan bir ağacı; sebebler yapıyor, kendi kendine oluşuyor ve tabiat yapıyor fikirleri açısından nasıl değerlendirmeliyiz?</strong></p><p></p><p>Yazar: <a href="http://www.sorularlarisale.com/index.php?s=author_detailes&id=9" target="_blank">Sorularla Risale</a>, 02-1-2010</p><p></p><p>Kainatta her netice bir sebep vasıtası ile yaratılıyor. Sebepsiz bir netice yoktur. Allah, Hakim isminin gereği olarak sebeplerle iş görür. Buna adetullah kanunları denilir. Yani kainatta sebep- sonuç ilişkisi hakimdir. Lakin Allah sebepleri gayet derecede zayıf ve kuvvetsiz, neticeyi ise gayet derecede kuvvetli ve sanatlı yaratmıştır. Bunun hikmeti, insanlar neticeyi sebepten bilmesinler, diyedir. Yani neticeyi tanzim edip yaratan sebepler değil Allah’tır.</p><p></p><p>Sebeplerin zayıf, sebepten hasıl olan neticenin kuvvetli olduğuna milyonlarca örnek verilebilir. </p><p></p><p>Mesela yüz bin kişilik bir şehri, bir asker, zorla bir yere sevk edebilir. Burada sevk kuvveti askerin şahsından değil askerlik münasebeti ile dayandığı ordu kuvvetinden geliyor. Bu yüzden asker kendi namına değil ordu namına bu işi yapıyor denilir. Yoksa aksini iddia etmek hamakat olur. Zira bir askerin şahsi kuvveti, yüz bin insanı zorla sevk etmeye yetmez. Sebep ile netice arasında müthiş bir orantısızlık vardır. Yani sebep ile neticenin arası sera ile Süreyya gibi açıktır ki bu açıklığı ancak sonsuz bir kudret doldurabilir. </p><p></p><p>Yine tohum ve çekirdek, Allah’ın kudretine bir perde, bir sebeptir. Yoksa mucit ve yaratıcı değildir. Çekirdek ve tohumun mahiyeti gayet basit ve zayıf iken, çekirdek ve tohumdan hasıl olan ağacın mahiyeti ise gayet mükemmel ve ağırdır. Böyle bir sebebin, böyle bir neticeyi yaratıp, bütün işlerini tedbir ve idare etmesi mümkün değildir. Öyle ise çekirdek ve tohum, her şeye kudreti yeten bir Zatın memuru ve hizmetkarıdır; tıpkı asker örneğindeki gibi.</p><p></p><p>Mercimek tanesi büyüklüğünde olan hafızanın, milyonlarca levhayı ve resimleri muhafaza etmesi, küçük bir et parçasının işi değil, Allah’ın kudretinin bir harikası ve işidir. Böyle harika bir neticeyi tırnak kadar et parçasına vermek ve ondan bilmek tam bir ahmaklıktır. </p><p></p><p>Özet olarak; çekirdek ile ağaç arasındaki ilişki, ancak tevhid ile izah edilebilir, tabiat ya da sebepler ile izahı mümkün değildir.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 240585, member: 1009927"] [B]Toprağa atılan bir çekirdekten oluşan bir ağacı; sebebler yapıyor, kendi kendine oluşuyor ve tabiat yapıyor fikirleri açısından nasıl değerlendirmeliyiz?[/B] Yazar: [URL="http://www.sorularlarisale.com/index.php?s=author_detailes&id=9"]Sorularla Risale[/URL], 02-1-2010 Kainatta her netice bir sebep vasıtası ile yaratılıyor. Sebepsiz bir netice yoktur. Allah, Hakim isminin gereği olarak sebeplerle iş görür. Buna adetullah kanunları denilir. Yani kainatta sebep- sonuç ilişkisi hakimdir. Lakin Allah sebepleri gayet derecede zayıf ve kuvvetsiz, neticeyi ise gayet derecede kuvvetli ve sanatlı yaratmıştır. Bunun hikmeti, insanlar neticeyi sebepten bilmesinler, diyedir. Yani neticeyi tanzim edip yaratan sebepler değil Allah’tır. Sebeplerin zayıf, sebepten hasıl olan neticenin kuvvetli olduğuna milyonlarca örnek verilebilir. Mesela yüz bin kişilik bir şehri, bir asker, zorla bir yere sevk edebilir. Burada sevk kuvveti askerin şahsından değil askerlik münasebeti ile dayandığı ordu kuvvetinden geliyor. Bu yüzden asker kendi namına değil ordu namına bu işi yapıyor denilir. Yoksa aksini iddia etmek hamakat olur. Zira bir askerin şahsi kuvveti, yüz bin insanı zorla sevk etmeye yetmez. Sebep ile netice arasında müthiş bir orantısızlık vardır. Yani sebep ile neticenin arası sera ile Süreyya gibi açıktır ki bu açıklığı ancak sonsuz bir kudret doldurabilir. Yine tohum ve çekirdek, Allah’ın kudretine bir perde, bir sebeptir. Yoksa mucit ve yaratıcı değildir. Çekirdek ve tohumun mahiyeti gayet basit ve zayıf iken, çekirdek ve tohumdan hasıl olan ağacın mahiyeti ise gayet mükemmel ve ağırdır. Böyle bir sebebin, böyle bir neticeyi yaratıp, bütün işlerini tedbir ve idare etmesi mümkün değildir. Öyle ise çekirdek ve tohum, her şeye kudreti yeten bir Zatın memuru ve hizmetkarıdır; tıpkı asker örneğindeki gibi. Mercimek tanesi büyüklüğünde olan hafızanın, milyonlarca levhayı ve resimleri muhafaza etmesi, küçük bir et parçasının işi değil, Allah’ın kudretinin bir harikası ve işidir. Böyle harika bir neticeyi tırnak kadar et parçasına vermek ve ondan bilmek tam bir ahmaklıktır. Özet olarak; çekirdek ile ağaç arasındaki ilişki, ancak tevhid ile izah edilebilir, tabiat ya da sebepler ile izahı mümkün değildir. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Lem'alar
Yirmiüçüncü Lema-Tabiat Risalesi.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst